21.Bölüm | B DERECELİ CANAVAR

avatar
496 2

İlahi Dilek - 21.Bölüm | B DERECELİ CANAVAR


Canavarın etrafındaki siyah duman neredeyse yok oldu. Canavar sert bir bakış attı ve kılıcı tuttuğu elinde siyah çizgiler oluşmaya başladı. Bir ayağını geriye doğru itti ve hafifçe çömeldi.

 Koşuya başlamadan önce pozisyon alıyor gibiydi.

"Saldırmaya hazırlanıyor. Dikkat et!"

Rayomi cümlesini tamamlayamadan canavar harekete geçti. Sadece birkaç saniye içinde Oliva'nın yanında belirdi. O kadar hızlı gelmişti ki az önce durduğu yerde bulunan zemin çatladı.

Canavar saniyelik bir hareketle kılıcını Oliva'ya doğru savurdu. Oliva, güçlü refleksleri sayesinde canavarın kılıcını, kendi asası ile son anda durdurmayı başardı.

Oliva, ilk saldırıyı savunmakla meşgulken canavar sol ayağını tekme atmak için önceden savurmuştu. Bu seferki saldırıyı savuşturmaları imkansızdı. Canavarın hareketleri çok hızlıydı.

Oliva, her ne kadar dirseğiyle kafasını korumaya çalışsa da canavarın tekmesi çok güçlüydü.

Canavar tekmesi ile Oliva'yı iyi yüz metre ileriye fırlattı. Fırladıktan sonra yerde yuvarlanan Oliva, yarı baygın bir şekilde yerde duruyordu.

Olay çok hızlı gerçekleştiği için Rayomi tepki veremedi. Sadece Oliva'nın 200 metre ileriye savrulduğunu fark edebildi.

'S*ktir! Çok hızlı. Neler olduğunu göremedim bile.'

Canavar elindeki kılıcı sıkıca kavradı ve Rayomi'ye doğru atağa geçti.

Rayomi, şuan ki haliyle canavara karşı koyamayacağının farkındaydı. Bu yüzden, vücudundaki tüm enerjiyi bacaklarına ve kılıcını tuttuğu sağ koluna aktardı.

Canavar, Rayomi'nin birkaç santim ilerisine varır varmaz kılıcını Rayomi'nin kafasına doğru savurdu. 

Rayomi, anlık bir hareketle canavarın kılıcını kendi kılıcı ile karşıladı. Canavar, saldırısının savuşturulması ile kendi etrafında hızlı bir şekilde dönüp Rayomi'nin yüzüne doğru bir tekme attı. 

Rayomi, son anda canavarın tekme atacağını fark etti ve güçlü bacaklarıyla kendini geriye doğru ittirdi. Sadece bir-iki santim farkla canavarın tekmesi Rayomi'nin gözlerinin önünden geçiyordu.

'Harekete geçmek için bir saniye... Hayır bir salise bile gecikseydim tekmeyi yüzümde hissedecektim.'

Canavar, tekmesinin işe yaramadığını fark edince birkaç adım geriye çekildi. Rayomi'de canavarın çekilmesinden yararlanıp koluna ve bacaklarına daha çok enerji aktarmaya çalıştı. Sağ kolu ve bacakları daha çok şişmeye başladı. Kollarındaki damarlar derisinin üstünde, kabarık bir şekilde belli oluyordu.

Canavar, Rayomi'nin yaptığı güçlendirme hareketini fark etti ve onu taklit etmeye çalıştı.

Canavarın, bacakları ve kılıcı tuttuğu kolu şişmeye başladı. Kollarındaki siyah şeritlerin sayısı çoğalmaya başladı. Aynı siyah şeritlerden bacaklarında da oluşuyordu.

'Beni taklit mi ediyor? Kendisini mi güçlendirdi?'

Canavar tekrardan atağa geçti. 

Rayomi, canavarın ona geldiğini fark etti ve kenara doğru kaçmaya çalıştı. Canavar öncekinden kat ve kat hızlıydı bu yüzden Rayomi, saldırıdan tamamen kaçınamadı. 

Canavarın kılıcı, Rayomi'nin sol koluna hafifçe sürterek bir kesik açtı.

Rayomi, canavar hareket etmeden önce yana doğru çekilmesine rağmen saldırıdan tamamen kurtulamadı. Sol kolundaki yara çok derin değildi ama canını yakıyordu. 

Oliva, hala baygın bir şekilde yerde duruyordu. Canavar ona çok sert vurmuş olmalı ki hala kendine gelememişti.

'Bu şekilde onunla baş edemem'

Rayomi, önceden kullandığı güçlerden birisini kullanmaya çalıştı. Kılıcının özel hamleleri veya başka bir şey, ne olursa kabul edecekti. 

Mührü onun isteğini algıladı. Kılıcı mavi bir renkte parlamaya başladı. Önceden olduğu gibi sağ kolundaki damarları mavi renge bürünmüştü.

Aslında tek yaptığı kılıcını, büyülü enerjisi ile güçlendirmekti.

Canavar, Rayomi'ye doğru tekrardan koşmaya başladı. Rayomi, yaptığı güçlendirme ile canavarın hareketlerini daha net görebiliyordu. 

Canavarın Rayomi'nin önüne varması bir saniyeden fazla sürdü ve bu süre Rayomi'nin savunmaya geçebilmesi için yeterliydi.

Rayomi, üstüne gelen ilk saldırıyı savuşturdu. Canavar ikinci darbe için tekrardan kılıcını savurdu. 

Rayomi, üstüne gelen ikinci saldırıyı da kılıcını sallayarak savuşturdu. Canavarın yüzünde, iki defa saldırılarının savuşturulması ile şaşkın bir ifade oluştu.

'Başardım! Başardım!'

Canavar hırladı ve kılıcını tekrar savurdu. Canavarın hiçbir savaş becerisi yoktu. Tek yaptığı, Rayomi'ye oranla çok yüksek seviye olan hızını ve gücünü kullanarak aralıksız darbeler indirmekti. 

Rayomi'nin gücü onun gücüne oranla çok değersiz bir seviyedeydi.

Rayomi üstüne gelen tüm saldırıları bir bir karşıladı. Aslında tek yaptığı şey, canavarın kılıcı ona değmesin diye kendi kılıcını kalkan olarak kullanmaktı. 

Canavar, çok hızlı saldırı yaptığı için Rayomi karşı saldırı yapamıyordu. Bir saniye bile gecikirse canavar onu kılıcı ile biçecekti.

Canavar, usanmadan saldırılarını büyük bir kararlılıkla devam ettirdi. Her geçen saniye bedenindeki kaslar daha da şişiyordu.

Rayomi, bedeninin ağırlaşmaya başladığını hissetti. Gücünü fazlasıyla kullanmıştı ve kendi sınırlarını zorluyordu.

'Enerjim tükeniyor. Böyle giderse saldırıları daha fazla savunamam.'

Canavara saldırı yapabilmek için açıklık aradı ama canavar tüm hatalarını hızı ve gücü ile kapatıyordu.

Canavar, saldırıları işe yaramadığı için geriye doğru birkaç adım attı. Rayomi, biraz rahatlamıştı. Canavarın pes ettiği düşüncesine kapıldı ama durum böyle değildi.

Canavarın elindeki mühür parlamaya başladı. 

Daha önce diğer canavarlarda bu mühürden görmedikleri için ne işe yaradığını bilmiyorlardı.

Canavarın kollarında bulunan siyah şeritler kılıcının üstünde de belirmeye başladı. Rayomi, canavarın kendisini güçlendirdiğini fark etti. Bu durumda saldırıları savuşturması neredeyse imkansızdı.

Rayomi, tüm bedenine yaydığı enerjisini bacaklarına toplamaya başladı. Kılıcını kullanarak canavarın darbelerini savuşturamayacağını biliyordu. Hızını arttırarak canavarın darbelerinden kaçacaktı ve canavar yorulunca Oliva'yı da alıp kaçacaktı. 

Şimdilik planı buydu.

Canavarın kılıcı siyah şeritler ile kaplandı. Bacaklarındaki ve kollarındaki şeritler çoğaldı ve kalınlaştı. Nereden bakarsan bak, canavarın gücü katlanmış gözüküyordu.

Rayomi'nin içine bir ürperti doğdu. Bedenini geriye çekmesi gerektiğini hissetti. 

Bacaklarındaki gücü kullanarak kendini geriye doğru ittirdiği sırada canavar, Rayomi'nin önünde belirdi. Rayomi, bacaklarında var olan tüm güçle geriye doğru hamle yaptı. Acilen uzaklaşması gerekiyordu.

Canavarın hızı kat ve kat artmıştı. Rayomi canavarın yaklaştığını, geliştirdiği algısına rağmen çok geç fark etti.

Rayomi, geriye çekilir çekilmez karnında bir rahatsızlık hissetti. Karnına doğru baktı ve kanlar fışkırmaya başladı. 

Canavarın saldırısının büyük bir kısmını atlatmıştı ama hepsinden kurtulamamıştı. Canavar, kılıcıyla Rayomi'nin karnında büyük ama çok derin olmayan bir kesik açmıştı.

Ağız dolusu kan kustu. Bu sefer canı çok acıyordu.

"AHH!!"

Rayomi, elindeki kılıcını mührüne geri soktu. Kılıca harcadığı enerjisini de bacaklarına aktardı. Tek şansı kaçmaktı. Tüm gücünü kullanmazsa yeniden yaralanabilirdi. 

Karnındaki yara yüzünden büyük oranda yavaşlayacaktı ve bu yavaşlamayı kılıcına aktardığı gücü bacaklarına aktararak etkisiz kılmayı düşünüyordu.

Canavar tekrardan saldırmak için hareketlendi. Rayomi, bu sefer daha erken tepki verdi.

Bacaklarındaki tüm güçle kendisini ittirdi. Bastığı zeminde, kendisini ittirmesi ile çatlaklar oluştu.

Rayomi ne kadar hızlı olursa olsun, canavarın ondan geride kalır yanı yoktu. Rayomi ne kadar kaçmaya çalışırsa çalışsın canavar, mesafesini her zaman koruyabiliyordu. 

Saldırılardan tamamen kurtulmak imkansızdı.

"Ha-ah!!"

Rayomi karnında yeni bir yara açıldığını hissetti. Az önce oluşan yaranın hemen üstünde daha küçük bir kesik oluştu. 

Tüm gücünü kullanmasına rağmen saldırıyı tamamen atlatamadı. Kan kaybından dolayı gözleri kararmaya başlıyordu.

'Daha fazla dayanamayacağım.'

Canavar, kılıcındaki kanı temizlemek için kılıcını yana doğru savurdu. Rayomi'ye doğru iğrenç bir bakış attı.

'Kahretsin!"

Canavar tekrardan saldıracakmış gibi bir pozisyon aldı. Rayomi, çaresizce duruyordu. 

'Anlaşılan yolun sonuna geldik.'

Rayomi, bacaklarını iyice kastı ve hamle yapmaya hazır bir pozisyon aldı. Durum onun için ne kadar umutsuz gözükse de pes etmeye niyeti yoktu.

"Başka çarem kalmadı."

O sırada Oliva'nın bulunduğu yerden bir ışık yayılmaya başladı. Saniyeler içinde gözleri kamaştıracak hatta kör edebilecek düzeyde bir ışık ortaya çıktı.

Rayomi, ışığın geldiği yöne bakmak istedi ama ışık o kadar fazlaydı ki gözlerini o yöne çeviremiyordu. Gözlerini daha fazla açık tutarsa kör olacağını hissetti. 

Canavarda aynı sıkıntıyı yaşıyor olmalıydı. Rayomi bu fırsatı kullanarak canavardan uzaklaşmaya çalışacaktı ama hiçbir yeri göremiyordu. 

Hislerine güvenerek arkasına döndü ve birkaç adım atmaya çalıştı. Sadece birkaç adım sonra duraksadı.

'Ne? Deprem mi oluyor? Yürüyemiyorum.'

Ayaklarının altındaki zeminin sertçe sallandığını hissedebiliyordu. Işığın parladığı alandan sert bir rüzgar esmeye başladı. 

Işık kırmızı renge dönüşüyordu. Gözleri kapalı olan Rayomi, ne olduğunu anlayamadı.

Gözleriyle göremiyor olsa da ayaklarının altındaki zeminin çatlamaya başladığını hissedebiliyordu. Zemin yürüyemeyeceği kadar çok sallanıyordu.

Işığın daha da parlamasıyla rüzgar şiddetlendi. Adeta bir fırtına oluyordu. Ağaç dalları ve küçük taşlar rüzgarın etkisiyle uçuşuyordu. 

Uçuşan taşlar ve dallar Rayomi'nin  vücudunun çeşitli yerlerine battı ve yeni yaralar oluşturdu.

Saniyeler içinde deprem şiddetlendi. Zemin bir insanın ayakta duramayacağı kadar çok sallanıyordu. 

Rüzgarın etkisiyle etraftaki ağaçlar yıkıldı. 

Işık yuvarlak bir şekil almaya ve büyümeye başladı. 

Rayomi'nin ışık sandığı şey yuvarlak bir şekil alarak biriken büyü enerjisiydi.

Sadece saniyeler sonra büyük bir patlama sesi duyuldu. Patlama her yöne doğru değildi. Tek bir doğrultu üzerinde ilerliyor gibiydi. 

Yuvarlak şekil almış kırmızı büyü, canavarın bulunduğu yere doğru bir mızrak gibi ilerledi. Patlamanın kaynağı bu büyüydü.

Kırmızı renkteki ışık en başta parlamaya başladığı yerden itibaren canavarın bulunduğu yöne doğru dümdüz bir şekilde patladı. 

Patlamanın etkisiyle devasa bir güçte rüzgar esti. Rayomi, rüzgarın etkisiyle geriye doğru savruldu.

Savrulmanın etkisiyle bir yerlere çarpmaya başladı ve yaraları daha kötü hale geldi.

Işık yavaşça sönmeye başladı. 

Rayomi, savrulduğu yerde gözlerini açtı. Kıpırdayacak gücü yoktu.

Kafasını ışığın olduğu yöne doğru çevirdi. Etraf toz dumanı yüzünden zar zor gözüküyordu. 

Rayomi, bedeninin kanlar içinde olduğunun farkındaydı. Gözlerini ışığın parlamaya başladığı yere odakladı. Etraftaki duman geçtikçe bir şeyler gözükmeye başlıyordu. Oliva asasını baston gibi kullanarak Rayomi'ye doğru yaklaşıyordu.

"Neler oluyor? Bu ışıkta neydi?"

Rayomi konuşurken kekeliyordu. Sesi çok boğuk çıkıyordu.

"Rayomi!? Kanlar içindesin."

Oliva, telaşa kapıldı. Rayomi'nin gövdesi tamamen kanla kaplıydı. Hızla ona doğru yaklaştı ve envanterindeki tüm yeşil taşları çıkartıp Rayomi'ye uzattı.

"Hepsini kullan. Bedenini iyileştirmen lazım."

Oliva'nında Rayomi'den farklı bir durumu yoktu. Bedeni yanıklarla dolmuştu.

Rayomi, zar zor elini uzatıp taşları aldı. Taşları aktif etmeye başladığında bedenindeki ağırlığın azalmaya başladığını hissetti.

"Neler oldu anlayamadım."

"Tüm büyü enerjimi tek seferde dışarı çıkardım ve canavara doğru büyük bir patlama yarattım."

Canavar patlama ile arkasında bulunan binaya fırlamıştı. Bu büyük patlamaya rağmen kendini koruyabilmiş ve yok olmamıştı. Binanın çatısı neredeyse çökmek üzereydi.

"PAT!"

Bina daha fazla dayanamayıp yavaş yavaş yıkıldı. Canavarın üstüne binanın duvarları düşüyordu. 

Kısa bir süre içinde canavar tamamen enkazın altında kaldı.

Rayomi, kendi envanterindeki ve Oliva'nın ona verdiği tüm yeşil taşları kullandı. Kollarındaki yaralar büyük ölçüde iyileşti. Bacaklarını tekrardan hissedebiliyordu. Sadece karnındaki yaralar kaldı. 

Tüm taşları kullanmasına rağmen karnındaki yaralar tamamen iyileşmedi.

"Şimdi daha iyi hissediyorum."

Canavarın bulunduğu enkazdan sesler gelmeye başladı. Canavar üstündeki taşları bir bir iterek açığa çıktı. Bedeni kan içindeydi ama kanı kırmızı renkte değildi. Tamamen mordu.

Bunca şeyin üstüne hayatta kalmayı başarmıştı. Bu şeye canavar demek doğru gelmiyordu. Canavarlar bile böyle bir enkazın altında kaldıktan sonra yok olurlardı.

"Bu şey ne kadar güçlü? Hala nasıl ayakta durabiliyor?"

Canavarın sol kolu kopmuştu. Bedeni kanlar içindeydi. Ağzından mosmor kanlar akıyordu ama hala ayakta durabiliyordu. 

Canavarın hemen arkasında siyah dumanlar saçan bir kapı belirdi. Bu kapı diğer canavarlar doğarken zeminde beliren geçide benziyordu. Bu canavarın geçidi havada dik bir şekilde duruyordu. 

Canavar arkasında duran kapıdan içeriye girdi ve kapı yok oldu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46904 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr