''Ne demek kahraman olarak ilk adımı attın? 10.000 kişide bir kişi değil mi kahraman bu kadar sık mı seçiliyor?'Erthyo şaşırmıştı. Kahraman bu kadar kolay seçiliyorsa artık ona kahraman denir miydi? Bu dünya 7 milyar insanı alabilecek kadar büyüktü bu da toplam 70.000 kahraman demekti buna kahraman değil örgüt denirdi.

Erthyo'nun şaşırıp soru sorduğunu gördüğünde Mira'da kendinde açıklama gereği duydu. '' Kahraman olarak ilk adımı attın dedim çünkü bütün kahramanlarda bu yetenekten var ama tabii her önüne gelen kahraman olamaz. Kahraman için diğer gereklilik en az mistik seviyeli bir yaratıkla anlaşma yapılmalıdır bunlar bir bütünün 2 yarısı gibidir. Yani bir özellik denebilir. Gerekli diğer özellik ışık elementini kullanabilmesidir, son olarak da ışık elementinde kutsama alması.''

''Öncelikle Mistik Seviye dediğiniz yaratıklar tam olarak nedir? ''

Mira tekrar soru sorduğunda ona daha fazla bakmak istediğini zannedip kızmıştı çünkü şu an ona bakan erkeklerin hepsi sanki onu yiyecek gibi bakıyordu ama Erthyo'nun gözlerine baktığında ciddiyeti gördü ve cidden çok kendini beğenmiş olduğunu fark edip hafif bir gülümsemeyle cidden kısık bir sesle bir şeyler söyledi.

''Öncelikle özürlerimi sunarım.'' (Mira)

''Ne?''(Erthyo)

''Yok bir şey. Bu son soru olsun çünkü sanırım başka kişilerde soru sormayı bekliyor'' sonra Erthyo'nun arkasına baktı. Erthyo bunu görünce arkasını döndü ve insanların ona dik dik baktığını gördü. Buna alışkındı ama aralarında kendini rahatsız eden bir histe vardı bunun ne olduğunu bilmiyordu ve neden hissettiğini de bilmiyordu ama kafasını evet dercesine salladı.

''Ruh diyarında 3 tür yaratık seviyesi mevcut: Mistik, Aşkın, Yüce, En az Mistik çağırmalısın dedim çünkü şu ana kadar 12 tane mistik dereceli yaratık çağırmış kahraman var. Artık diğerlerinin sorularına geçelim '' dedikten sonra Erthyo'nun arkasına doğru baktı.

Erthyo da arkasına bakınca ona doğru bakan insanların olduğunu gördü. Memnuniyetsiz görünüyorlardı hem de hepsi kızlı, erkekli ama özellikle erkekler memnuniyetsizdi arka taraftanlar onu rahatsız eden bir şey hissetmeye başladı. Bu hissettiği şeyin ne olduğunu ve nasıl hissettiğini bilmiyordu ama rahatsız olmuştu.

Erthyo kafasını salladı ve kılıç deseni olan adamın yanına gitti. ''Nerelere gidebilirim? ''diye sordu.

''Şu an kraliyet kalesindeyiz yani pek bir yere gitmen mümkün değil buranın arkasında bir eğitim alanı var. Oraya gidebilirsin ya da şu an sınıflarda ders işleniyor oraya gidebilirsin. Ama tavsiye etmem çünkü daha onları anlayacak seviyede değilsin ''sonra biraz daha düşündü. Aklına bir şey gelmiş gibi kafasını kaldırdı ve Erthyo'ya bakarak.

''Bir de kütüphaneye gidebilirsin. Sana önerim, mana ile ilgili alan gidip bir kitap alman sonra eğitim alanına gidip orada deneyebilirsin.'' sonrada Mira'nin yanına gidip beklemeye başladı.

Erthyo kütüphanenin yolunu tuttu giderken etrafı da inceliyordu. Etrafta pek ilginç bir şey yoktu direkt kütüphaneye girdi ve etrafa bakmaya başladı etrafta raflar ve masa ve sandalyeler vardı 3-5 insan kitap okuyordu ve bir de kapının biraz ilerisin bir genç vardı 17-18 yaşlarında gözüküyordu. Elindeki kalemle oynuyordu, pek bir ilginç karakteristik özellikleri yoktu.

Erthyo gencin yanına gittiğinde genç ona bakmayıp kitap okumaya devam etti. Erthyo masaya 2 kere tıklattı ve ancak o zaman fark etti genç Erthyo'u ve direkt sordu.

''Ne istiyorsun?''

''Mana ile ilgili kitaplar ve ateş, rüzgâr ve yıldırım elementi ile ilgili kitaplar''

''S5 rafında mana ile ilgili kitapları, F4 rafında da elementler ile ilgili kitaplar bulunuyor. Sana tavsiyem büyüye giriş kitabını almandır ''bakmadan cevap verdi ve kitabını okumaya devam etti.

Gencin dediği raflara gitti ve sırayla kitapları aldı. Giderken etrafta kendi dünyasından gelen insanları gördü etrafta dolaşıyorlar, statüleriyle hava atıyorlar, ya da etraftaki güzel kızlara yazıyorlardı. Erthyo etrafa bakarken Mira'ya gördü son kişilere de bir şeyler anlattıktan sonra alnındaki teri sildi ve arkasına döndü. Döndüğü o da Erthyo'yu gördü ve el salladı sonra dönüp kılıç desenli adama bir şeyler sordu.

Erthyo yoluna devam etti ve antrenman alanına geldi. Şaşırtıcı şekilde boştu. Adam ona ders işleniyor demişti sanırsa herkes ordaydı sonra antrenman alanının bir kenarına gidip mana kitaplarından mana hissetme kitabını açtı.

Mana Hissetme : 3 Adımı vardır. İlk adımı havadaki manayı hissetme. Havadaki manayı hissedince ilk anlarda sanki hafif bir şey tenini okşuyor gibi hissedeceksin. Bu hisse alışmaya çalışmalısın.

2.adımda bu hisse sıkıca tutunun ve derinizden damarlarınız yoluyla vücudunuzun manayı yöneltin ve önce et sonra damar sonra kas sonra kemik en sonda organları güçlendirin.

Bu kısmı okuyunca Erthyo'nun aklına küre kelime takıldı ''Küre mi ? '' aklında bu soruyla kitabı okumaya devam etti.

3.adımda kürede bir girdap oluşturun ve elementleriniz ona yöneltin. Her vücutta birazcık yatkın olduğu elementle ilgili mana bulunur. Bu manayı küreye yönlendir ve çevrenden o elementlerin enerjisini özümse.

3.sayfada da insan şekilleri ve mana olarak belirlenmiş bazı karalamalar var ve nasıl yapılacağını anlatıyordu. 4.sayfaya geçince tam istediğin cevabı aldı. Başlıkta şunlar yazıyordu.

Küreyi Bilmeyenler için Bilgi

Ve direkt sayfayı okumaya başladı.

Küre vücudunuzun ortasında bulunur ve bir büyü kullanıcısı için 2.kalp gibidir . Tabii elfler ve ejderhalar hariç, onlar doğuştan manayı tüm vücutlarıyla kullanırlar ve böyle doğarlar. Küre aslında insanın ruhunda bulunur ruh insan vücudunu sıvı gibi tam doldurur bu yüzden tam vücudunun ortasında olur. Bu yüzden büyü kullanan kişiler manadan sonra ruha odaklanırlar, başlangıçta ruh statın fazla olması bu yüzden bu kadar önemlidir ve kahramanlar bu konuda şanslıdır.

Küreyi bir nevi aktif edersiniz, çalışmasını sağlarsınız. İçinizde bulunan element manasından en güçlüsünü küreye yönlendirin, daha çok yıkıcı güce eğilimli elementler işinize daha çok yarar. Sıralama su şekilde: Ateş=Şimşek, Karanlık, Işık. Ateş ya da Şimşeğe eğilimliyseniz çok kolay bir biçimde küreyi aktif edebilirsiniz. Ruh kontrolü pek gerekmez, sadece elementinizi vücudunuzun ortasına yönlendirin, bir duvarla karşılaşacaksınız ve ona tüm elementin gücüyle vurun bir kırılma sesi gelecek sonra ilk açılışı olduğu için içinize mana akın edecek. Bu sayede yeni bir element bile elde etme şansız olur ama bu çok düşüktür.

Bu kitabı okuyunca bir şeyler anladı ve direkt uygulamaya koydu ilk önce içindeki elementlerin yani Ateş, Hava ve Yıldırım manalarını buldu ve Ateş ve yıldırım elementlerini vücudunun ortasına itmeye başladı. Yazarında söylediği gibi bir duvarla karşılaştı ve olabildiğince sert bir biçimde vurdu.

Crack

Vücudundan bir kırılma sesi geldi ama hiç canı acımamıştı. Bir anda vücuduna mana akın etmeye başladı. Bunlar Yıldırım, Ateş ve Hava manalarıydı, hepsi teninden damarlara damarlar yoluyla da vücudunu güçlendirdi aynı zamanda vücudundaki kürede bir girdap oluştu ve manayı emmeye başladı bunların hepsi Erthyo'nun istediği dışında gerçekleşiyordu ve vücuduna bu kadar şey olurken o inatla direnip dişini sıkıyordu çünkü deli gibi terlerken ve vücudundan kemik çatırdama sesleri gelirken inanılmaz bir acı çekiyordu. 15 dakika geçtikten sonra acı geçti ve önünde yazılar çıktı.

[Vücuttaki kemik, et, damar, organ, kaslarınız güçlendi. Hasar 3 , dayanıklılık 5 arttı. Can değeri arttı]

[Yeni özellik eklendi 'yenile'' deyin]

[Vücudunuzdaki mana arttı yeni özellik eklendi. Görmek için 'yenile' deyin]

[Vücudundaki Ateş , Yıldırım, Hava elementlerinin manası arttı yatkınlığınız arttı]

[Küre açıldı Ruh arttı]

[Yeni özellik eklendi . Görmek için 'yenile'  deyin.]

Bunları görür görmez direkt 'yenile' diye bağırdı. Yine yazılar çıktı.

Statlar yenilendi sistemi açın.

İsim:Erthyo

Irk: İnsan

Can: 200

Mana: 140

Yaş: 17

Güç: 20

Hız: 14

Dayanıklılık: 19

Zeka: 19

Ruh : 165

Hiss: 8

Sınıf : Belirsiz

Yatkınlık: Ateş-Hava-Yıldırım(Değişebilir)

Yetenekler :Ruh Ortaklığı (Ortak: Yok)-Dil-Değer biçme

Sistem notu: İstediğiniz herhangi bir özelliğin ya da bilginin üstüne tıklayıp bilgi alabilirsiniz

Ama bunla bitmiyordu ayriyeten başka bir sistem mesajı daha geldi.

[4 level atladınız 8 yetenek puanı kazandınız istersen yetenek puanlarınızı verebilirsiniz.]

[Yeni özellik eklendi. Görmek için 'yenile' deyin]

Yenile dedikten sonra sistemini açtı.

Tekrar sisteme baktığında hasardan hisse kadar hepsinin yanında + işareti olduğunu gördü. Bu artılar aynı MMORPG'lerdeki gibi yeteneklerin değerini artırmak için olanlardandı bir süre düşündükten sonra kararını verdi.

''Öncelikle hiss statına vereceğim. Mira ölümcül anlarda iyi olabilir dedi. Sonra içlerinden en düşük olana yani hıza vereceğim. Dengeli gitmek her zaman iyi olmuştur, yavaş bir kas yığınına dönüşmek istemem.''

İlk önce hıza 3 puan verdi ve hızı 17 yaptı sonra hisse geri kalan 5 puanı verdi . Son durum şöyleydi.

İsim:Erthyo

Irk: İnsan

Seviye: 5

Can: 200

Mana: 140

Yaş: 17

Güç: 20

Hız: 17

Dayanıklılık: 19

Zeka: 19

Ruh : 165

Hiss: 13

Sınıf: Belirsiz

Yatkınlık: Ateş-Hava- Yıldırım (Değişebilir)

Yetenekler: Ruh Oraklığı (Ortak:Yok)-Dil-Değer biçme

Sistem notu: İstediğiniz herhangi bir özelliğin ya da bilginin üstüne tıklayıp bilgi alabilirsiniz

Sistemi de okuduktan sonra kendini yere attı seviye atladığı için fiziksel bir yorgunluğu olmasa da zihni aşırı yorulmuştu biraz daha dursa bayılabilirdi.

O ara içeri biri girdi. Ayakkabı sesleri yankılanıyordu Erthyo'nun önünde durup seslendi.

''İyi işti, küreyi aktif etmiş gibisin. ''

Gelen ses çok nazikti aynı bir şarkı gibi. Bu sesi duyunca gelen kişinin Mira olduğunu anladığından bakmadan cevap verdi. Çünkü duyduğu en güzel ses ona aitti.

''Evet ama neredeyse bayılıyordum.''

''Olabilir ama yine ilk kişi sensin. ''(Mira)

Sonra gülerek yanına oturdu ve bir kitap açtı kitaptın başlığı ''Yumuşak ve Sert Kılıç Kullanımı'' idi.

''Kılıç kullandığını bilmiyordum. Gerçi seni yeni tanımaya başladım ama hiç kılıç kullanan birisi gibi görünmüyordun''(Erthyo)

''Çünkü izin alamıyorum ve sadece Gizlice çalışabiliyorum. Azize'nin görevlerinde kılıç kullanmak yoktur''(Mira)

''Azizenin görevlerimi var ? ''(Erthyo)

''Evet Azize kahramanın yanında durmalı ve onun takımına güç vermeli. Sizin deyişinizle buff vermeli. Savaşmak Kahraman ve Kutsal Kılıç Ustasının görevidir.''

Sesinde bir miktar öfke vardı artan hisleri sayesinde bunu anlayabiliyordu ama sadece çok çok az bir parçasını. Ama bu kadar küçük öfke bile olsa sanki Azize olmak istemiyormuş gibiydi ve direkt aklına geleni sordu.

''Benim üstüme düşmez ama Azize olmak istemiyor musun? ''

Dediklerini duyunca Mira kitabını kapattı ve dürüstçe cevap verdi.

''Sadece bu seferlik bir istisna yaparak cevap vereceğim. Evet istemiyorum çünkü bir Azizenin işi Kahramanın yanında durmaktır ve hayatını onla geçirmektir. Ama ben neden hayatımda hiç görmediğim bir adamla hayatımı geçirip onun yanında oluyorum ki? Eğer savaşta bana ihtiyaç varsa savaşa gider kılıcımla savaşırım.''

Erthyo biraz sessiz kaldı ve cevap verdi.

''O zaman sen de öyle yap''

Mira bakıp konuştu.

''Bunu nasıl yapmamı istiyorsun bütün kraliyet ailesi benden Azize olmamı istiyor, öğretmenlerim beni Azize olarak eğitiyor ve halk bana Azize olarak bakıyor. Onları nasıl hayal kırıklığına uğratırım.''

''Bu senin hayatın buna kimse karışamaz.  Senden bir Azize olmanı istiyorlar kılıç kullanmamanı değil. Azize olarak buff'lar üzerine eğitim alıyorsan ne olmuş, sende kendini bufflayarak kılıcınla savaşırsın. Gerçi ben senin yerinde olsam Azize bile olmazdım ama ben sen değilim.''

Sonra ayağa kalktı. Biraz gerindi ve konuşmasına devam etti.

''Bu hayat başkalarının değil senin hayatın. Senin yoluna kimse karışamaz. Eğer karışırlarsa onları zihninden tekmele ve yoluna devam et. Yoksa pişman olacaksın.''

Bunları duyunca Mira düşünmeye başladı . Haklıydı bu onun hayatıydı ve bu hayatta Azize değil bir kılıç savaşçısı olmak istiyordu. Bunu kimse durduramazdı, bu yüzdende inatla kılıca çalışıyordu. Erthyo'nun sözleriyle daha da emin oldu, yoluna kimse çıkmadan inatla kılıç çalışacaktı ama aynı zamanda emin değildi çünkü nereden başlayacağını bilmiyordu . Erthyo'ya daha tam güvenmiyordu çünkü yeni tanışmışlardı ama kelimeleri doğruydu ve şu an çok gaza gelmişti karşısında kral gelse ona da kılıç çalışacağını söylerdi.

Erthyo Miranın gözlerindeki alevleri görünce kendi yoluna kılıçla devam etmek istediğine karar verdiğini anladı ama aynı zaman gözlerinde tereddütte vardı. Aslında bu duyguları yüzüne de belli ediyordu ve okuması çok kolay biriydi. Bunu görünce gülümsedi ve tam devam edecekken ayak sesleri duydu. Hızla kapıya doğru gitti ve etrafa baktı uzaktan kılıç işlemeli adamın geldiği görülüyordu. Artan hisleri sayesinde bunu fark edebilmişti ve o zaman yüzüne bir gülümseme kondu aklına harika bir fikir gelmişti. Miranın tereddüdünü biliyordu nereden başlayacağını bilemiyordu çünkü yüzünde geri çekilme yoktu bu da tek bu anlama gelebilirdi. Kendisine bu kadar nazik davranan ilk kişiye bir iyilik yapamayacaksa kendisine insan diyebilir miydi?