Ateş bölgesinde 1 gün boyunca kaldıktan sonra Erhty 12 Mira 5 küre toplamıştı.
Aslında Mira kendi kürelerinin çoğun Erthyo'ya vermişti ve geri kalanını da vermek istiyordu. Çünkü o su elementine yatkındı ve küreler bir işine yaramazdı. Fakat Erthyo alırsa çok işine yarabilirdi.
Erthyo tabii ki bunu kabul etmedi fakat bir öneri sundu.
'' Bundan sonra su alanına gidelim. Orada avladığım kürelerle seninkileri değiş tokuş yaparız. Olur mu? ''(Erthyo)
'' Mm. ''(Mira)
Mira kafasını salladı ve su alanına doğru gittiler. Su alanı geldikleri doğa alanının arkasında kalıyordu. Oraya gitmeleri biraz sürecekti.
Yolda devam ederlerken iki alanı ayıran sınıra geldiler.
Aniden oldukları yer hafif titredi.
Roawwww
'' Uzaklaşın. ''
Bir kaplan kükremesi ve bir adamın sesiyle yer titremeye başladı.
Erthyo bu sesi duyunca meraklandı.
'' Neler oluyor gidip bir bakalım mı? ''(Erthyo)
'' Sanırım biraz bakmamız sıkıntı olmaz. ''(Mira)
İkili ilerledikten sonra bir çalılığın içine girdiler ve diğer tarafa baktılar. Diğer tarafta bir grup insan bir kaplanı çevrelemişti. Kaplanın Mavi bir kürkü ve Yeşil şeritleri varGözleri deride bu iki renkle parlıyordu.
'' Bu Çifte Alev Kaplanını almamız gerek bunun sayesinde alevlerim gelişebilecek. ''
Siyah saçlı bir adam grubun ortasında yay ve okuyla kaplana saldırıyordu. Adam 1.70 boyundaydı ve süslü bir giyiyordu. Asil bir aura yayıyordu ve yüzünde bir gurur vardı.
Elindeki yay vardı ve Ateş elementinden yapılma okunu kaplanın hayati bölgelerine atıyordu. Gözler, Saldırdığında açığa çıkan yumuşak karnı, ağzı. Bunların hepsi açık kısımlarıydı geri kalan her tarafı alevlerle ve sert derisi ile kaplıydı.
'' Sanırım buna müdahale etmemeliyiz. ''(Erthyo)
'' Şu an gittiğiniz yerde işiniz bitince buraya gelin. ''(Jenny)
'' Neden? ''(Erthyo)
'' Bu gücüyle ve takımıyla kaplanı anca ağır yaralar onu öldüremez. Bu kaplanın ateş küresi senin çok işine yarayacaktır. '' (Jenny)
'' Pekala eğer geldiğimizde hayattaysa küresini alacağım. '' (Erthyo)
Olaylara daha fazla kafasını takmadı ve su alanına doğru gitti.
Bir süre yürüdükten sonra garip bir alana geldiler.
Evet garip. Çünkü bu kısımda bir sınır çizgisi vardı ve diğer taraftaki her bitki, Ağaç yer bile masmaviydi. Su mavisiydi.
Erthyo elini uzattı ve sınırın diğer tarafındaki bir ağaca dokundu.
Flob
Ağaca dokununca eli ağacın içinden geçti ve geçtiğinde eli ıslandı. Elini yaladığında tadının su gibi olduğunu anladı.
'' Gerçekten garip. ''(Erhyo)
Bir süre daha elledikten sonra bu alanın hepsinin sudan yapıldığını anladı.
'' Bu alan tamamen su fakat bir dibi var. ''(Mira)
Bunu derken Mira bir adım attı ve alanın üstüne çıktı.
Üstüne çıktı.....
Üstüne..
Tamamen sudan yapılmış alanın üstüne çıktı. Erthyo bir an afalladı ve bir adım atarak o da içeri girdi.
Bir sonraki an suyla kaplanmıştı ve yukarı baktığında Mira'yı görüyordu. Hızlıca yüzüp toprak alanına tutundu ve üstüne çıktı.
'' Sen nasıl ayaktasın? '' (Erthyo)
'' Bedenim su elementi ile uyumlu hale geldiği için su'da yürüme gibi şeyler benim için çocuk oyuncağı.' '' (Mira)
Bu sözleri söyledikten sonra önlerinde 2 canavar belirdi fakat bu canavarlar direkt önlerinde değildi.
Bir tane mavi renkli çift boynuzlu bir at ve onun durduğu zeminin altında bir ahtapot vardı.
'' Bu garip bir kombin fakat tam bize göre rakipler değiller mi? '' (Erthyo)
Bunları söylese de biraz garip bir durumdaydı. Çünkü karşısındaki atın rakibi Mira olacağı açıktı fakat ahtapot suyun altındaydı ve suyun altında savaşmak çok zor olacaktı.
'' Öyle fakat savaşabileceğinden emin misin? '' (Mira)
''Tabii ki '' (Erthyo)
Bunu dedikten sonra bir adım daha attı ve kafasını rüzgâr elementi ile oluşturduğu bir küre ile kapladı.
Flop
Suyun içine daldığı gibi ileri yüzmeye başladı.
Ahtapot Erthyo'yu görünce hızlıca ona doğru gitti. Şaşırtıcı bir biçimde o hareket ederken atta onla beraber hareket etti.
İkisinin aynı anda saldırı altında Mira ve Erthyo'da ikisine doğru saldırdı.
Erthyo ve ahtapot hızlıca çarpıştı.
Erthyo'nun kılıç saldırıları su altında olduğu için normal saldırılarına göre yavaştı fakat Sonik kesiş yeteneği anlık bir hız kazandırdığı için hız bakımından fazla bir şey kaybetmiyordu.
Tabii ki sonik kesişi sürekli kullanamıyordu ve arada 3 saniye bir aralık vardı. Ama Anlık Kesiş'in üzerinde durursa daha hızlı yapabileceğini biliyordu.
Erthyo'nun kendine saldırdığını görünce ahtapotta durmadı ve 8 kolunun 2 tanesiyle Erthyo'ya saldırdı.
Şaşırtıcı bir biçimde saldırısı Yıldırım Elementi içeriyordu ve Su'yun içinde savaştıkları için Yıldırım elementi daha da güçleniyordu.
Bu yıldırımlar kendi yıldırımları gibi güçlü değildi fakat oldukları alandan ötürü güçleniyorlardı. Erthyo saldırıyı alma tehlikesine girmedi ve saldırısın geri çekip sola doğru atladı.
Saldırılar eski yerinden geçtikten sonra Kılıç niyetiyle Anlık Kesiş'i güçlendirdi ve kollara saldırdı. Alevlerle güçlendirmemişti çünkü Su'yun içindeki Yıldırımla güçlendirmemesinin nedeni yıldırımın kendine zarar verebileceğiydi. Rüzgarla'da güçlendirmemişti çünkü kafasındaki küre zaten yeterince mana harcıyordu.
Shrink
Tak
İlk kolu rahatlıkla kestikten sonra ikinci kola gelince Kılıç Niyetinin gücü düştüğü için sadece yüzeysel bir yara yapabildi ve bir taşa çarpma sesi gibi bir ses çıkarak kılıç daha ileri gitmedi.
Tek bir kol olsa da kendi ''inatçı'' taşıyan saldırı ile kesilmişti ve diğer kolda sadece yüzeysel bir yara oluşmuştu.
'' İleride bu özelliğimin üzerinde daha fazla durmalıyım. Yetenek benim özelliğim güçlenince güçleniyor yani ne kadar inatçı olursam o kadar güçlenecek. ''
Böyle düşünürken ahtapotun anlık geri çekildiğini fark etti fakat bu geri çekilme kendi yüzünden değildi. Mira'nın üstteki Atı zor duruma düşürüp geri çekmesi yüzündendi.
At geri çekildikten sonra iki boynuzundan da yıldırım çıkarak ileri atılarak saldırdı. Bunu takiben Ahtapotun kollarının ucunda koni şeklinde girdaplar oluşarak ileri atıldı.
Erthyo ikisinin benzer şeyleri yaptığını görünce aklına bir fikir geldi '' Yoksa... ''
Üzerine doğru bu sefer 3 kol vardı .
2 tanesini atlatsa bile 1 tanesi kesinlikle çarpıcaktı. Kendini buna hazırladıktan sonra sağa doğru atıldı.
Kendine gelen tek saldırıyı karşılamak için kılıcının kınından hızlıca çıkardı. %20 artışla beraber Kılıç niyeti ve anlık kesiş yaptı.
Çinn
Metalin çarpışma sesi geldi. Erthyo bu saldırıyı'da düşük kalan taraf oldu ve geri itildi . Fakat Mira yukarıda saldırısında başarılıydı ve At geri atılarak düştü.
Bu fırsatı kullanan Erthyo yukarı çıktı ve hemen Mira ile konuşmaya başladı.
'' Bunlar aynı anda saldırıp aynı anda geri çekiliyor. '' (Erthyo)
'' Fark ettim fakat ne yapabileceğimizi düşünüyorum. '' (Mira)
'' Benim bir fikrim var.'' (Erthyo)
Sonra fikrini Mira'ya açıkladığında Mira kafasını sallayarak onayladı ve kabul etti.
Erthyo hızlıca aşağı daldı ve Ahtapota doğru saldırdı. Mira'da ata doğru atıldı ve doğrudan saldırdı.
Mira ata doğru kılıç bir kesiş yaptı.
Bu kesiş bir su damlası kadar hafifti fakat yakınına geldiğinde şiddetli bir dalga kadar sertleşti (güçlendi) ve ata saldırdı.
At bu saldırıyı daha önce karşılamıştı fakat bu seferki bariz bir şekilde daha güçlüydü.
Geriye doğru sıçradı fakat sonraki olan şey yüzünden afalladı.
Aynı anda Erthyo'da saldırmıştı.
Ahtapotun dibine geldi ve soldan sağa şeklinde kesti . Ve bu kesişte tüm manasının %75'ini kullanmıştı.
Bu kesişi gören ahtapot hemen sağa atıldı.
Sağa doğru atılınca üstteki atta sağa doğru gitmek zorunda kaldı. Afalladı ve tökezledi.
Bu sırada Mira bu açığı kullanarak tüm gücüyle saldırdı ve Atın kafasını ikiye böldü.
Erthyo'da saldırısına devam etti ve o sırada ahtapot bir kükreme saldı.
Sheeeeee
Bu kükreme öfke değil acıdan bir kükremeydi. Erthyo hızlıca saldırısına devam etti ve boşluğu kullanarak ahtapotun kafasındaki mücevheri kafası ile beraber 2 ye böldü.
O sırada manası bitti ve küre parçalandı.
Plop
Hızlıca iler atıldı ve küreyi alıp yukarı çıktı ve Atın üstünde durduğu nilüfere oturdu.
''Huu.. huu. huu''
Derin nefes aldıktan sonra sol kolundaki yaraya baktı. Yara ahtapotun saldırısı tarafından yapılmıştı fazla ciddi değildi fakat yine de kemiğinde çatlaklar oluşmuştu.
Küreyi Mira'ya uzattı.
''Al.''
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..