(Önceki bölümden anlamayanlar için anlatayım.Bu Tüccar-kahraman'ın başındaki ''Tüccar'' kelimesi göğsündeki ablemi yani ülkelerini temsil ediyorlar )
Geriye 3 kişi kalmıştı.
Mühür ile savaşan Ay-kahramanı, büyücü-kahraman ve tapınak-kahramanı kalmıştı.
Büyücü-Kahraman başından beri buz büyüsü kullanıyordu. Ancak buzu engellenince Işık ve Yıldırım büyüsü kullanmaya başladı. Sadece başlangıç büyüleri olan ışık kılıçları ve yıldırım balonları büyülerini kullanıyordu.
Tapınak-kahramanı sürekli buff büyüleri yapıyordu ve Işık büyüleri ile saldırıyordu.
Ay-kahramanı ise daha basitti sadece mühür saldırıları yapıyordu. Ancak bir nedenden bu mühürler sadece başlangıç gibi hissediyordu. Sadece daha diğer mühürlere ulaşamamıştı kahraman.
Jenny ise Ateş-Rüzgar büyüleriyle 3 kişiyi tutmaya devam ediyordu fakat üstündeki baskı çok fazlaydı. 3'e 1 kapışıyordu ne de olsa.
Erthyo bu 3'lüden Tapınak-Kahramanına saldırdı. Çünkü en önemli kişi oydu. İyileştirme, Arındırma, Stat Buff'ı, Mana-Can yenileme gibi Buff'lar ile sürekli takımı destekliyordu.
''Şimdi aklıma geldi de bu kadar kahraman birleşirse güzel bir takım oluşabilir. ''(Erthyo)
Kılıç Savaşçısı, Büyücü, Destek, Çekiç(Tank) ve Mühür saldırıları bunlardan güzel bir takım çıkabilirdi fakat kimse bunu yapmıyordu.
''Neyse savaşa dönelim.''
Erthyo tapınak-kahramanına atıldı. Üstüne Erthyo'nun geldiğini görünce önüne bir bariyer döşedi ve geri çekildi.
''Bir bariyer ile savaşırken bir alana anlık çok hasar vurmalısın ya da sürekli aynı alana saldırılarına devam etmelisin. Böylelikle bariyeri delebilirsin.''
Bir anda kulağına Amy'nin sesi geldi. Erthyo Amy'nin kendisini izlediğini bilmiyordu ancak izlediğinden dolayı mutlu olmuştu.
Elini bıçak gibi tuttu. [Kılıç Niyeti] ile keskinleştirdi,[Boyut Kesen Sonik Kesiş]'in [Çifte Kesiş] Özelliğiyle 2 saldırıyı aynı anda yaptı. [Destekleyici Rüzgar] ile hasarını arttırdı. [Asura Alevleri] ile güçlendirip bir deliş hareketi ile düz bir çizgide bariyere saldırdı.
Cra.. Crackk
Bir kırılma sesi ile bariyer kırıldı. Saldırı hızını kaybetmeden devam etti fakat Erthyo hasarı en aza indirmek için mana akışını kesti ve bütün gücüyle elini geri çekmeye çalıştı. Bıçak hareketinden de elini düzleştirdi. Böylelikle hasarı en aza indirip göğsünü delmeyip sadece itmiş olacaktı.
Yine de hasar çok yüksekti ve itme hareketi bile devasa bir tepme ile sahadan dışarı attı. Neyse ki hasarı geri çekmek için elinden geleni yapmıştı yoksa hasar yüzünden göğsünde koca bir delik oluşabilirdi.
Sadece iki kişi kalmıştı ve Erthyo onları da haklamak istiyordu fakat manasına baktığında dibe çökmüştü.
''Fiyuvv.. Jenny Hadi gel bir şeyler yiyelim.''
Jenny kafasını salladı ve ikili sahadan ayrılmak için döndü.
''Bir dakika maç daha bitmedi.'' Hakem o anda önlerine çıktı.
''Ne demek bitmedi? Şu an sahada 4 kişi var ve ilk 5 yarınki tura geçebilecek bu da şu an sahadaki herkesin kazandığını gösteriyor değil mi? ''(Erthyo)
''E-Evet ''
''O zaman bu bitmiş demek değil mi? ''(Erthyo)
''Sanırım öyle '' Sonra sahanın ortasına doğru geldi. ''Kazananları anons ediyorum. Kılıç Krallığından Solver Büyü Krallığından .....''
''Tek bağımsız yarışmacı Erthyo''
Alandaki bir gümbürtü koptu. Tek bir yarışmacı bir anda 5 kahramanı yerle bir etmişti. Bu maç, o kadar heyecanlıydı ki herkesin kanları kaynamıştı.
''Yemek... Yemeekk... Yemeeekkk. Ne gibi yemekler var acaba?''(Erthyo)
''Senin yemek için bu kadar iştahlı olduğunu görmemiştim.''(Jenny)
''Ahh, Aslında yemek yemeyi çok severim fakat birlikte yemek istediğim kişi burada olmadığı için fazla yemiyorum.''(Erthyo)
''Ya birlikte yemek istediğin kişi burada olsaydı.'' O an arkalarında bir ses geldi. Erthyo arkasına döndüğünde Orta yaşlı bir bayan gördü. Saçlarında beyazlıklar vardı fakat hâlâ bir çiçek gibi güzeldi. Güzelliği Mira ile yarışırdı.
''BüyükAnne '' Erthyo hızlıca ileri atıldı ve BüyükAnnesine sarıldı. Yüzünü gömdü ve kokusunu içine çekti. Uzun süredir görmediği büyükannesi ile buluşmak onu çok mutlu etmişti.
''BüyükAnne.. Büyükanne.. Büyükanne'' İsmini sayıklayarak yüzünü sürtmeye devam etti.
''Tamam, tamam etrafta insanlar var sonra sırnaşırsın.'' Yanağını çimdikleyerek nazik bir gülümseme ile konuştu.
''Büyükanne hadi bir şeyler yiyelim çok açım.''(Erthyo)
''Ne ara geldi? Varlığını bile hissetmedim.''Jenny ise kendiliğinden konuşuyordu.
''Olmaz öyle. Önce arkadaşını bekleyelim sonra beni onlarla tanıştır. Beraber yeriz. ''(Büyükanne)
''Tamam''
İkili bir süre daha konuştuktan sonra Mira geldi. Mira'nın üstü kir içindeyd, ,giysisinde yırtıklar vardı. Büyük bir savaştan çıktığı belli oluyordu.
''Neden bu kadar zorluyorlar ki sadece 1. olmama izin vermelilerdi. Onlardan güçlü olduğumu biliyorlardı fakat inadına takım olup saldırdılar. Çok sinir bozucu.''
''Büyükanne hadi şuradaki otele gidelim. Benim kaldığım otel. Mağazası var ve yemekten önce Mira banyo yapabilir.'' 20 katlı bir Oteli gösterdi.
''Pekala''
4'lü otele gitti. Mira önce banyo yapıp, üstünü değiştirdi. Sonra beraber yemek yediler. Bu arada Erthyo, Büyükannesi ile konuşmayı hiç bırakmadı. Hava kararana kadar.
''Büyükanne nerede kalıyorsun? ''(Erthyo)
''Birkaç arkadaşım ile beraber kalıyorum. Şu anda senle kalmak isterdim fakat onları da bir anda bırakarak gidemem.''
''Önemli değil. İstediğin zaman gelebilirsin.''(Erthyo)
''Artık gitmeliyim.' 'Büyükannesi masadan kalktı.
''Görüşürüz büyükanne yarınki yarışmaya gel. Senin için 1.lik alacağım.'' Ciddi bir surat ifadesi ile söz verdi.
'''Tamam. Sözünü tutmanı dört gözle bekliyorum.''
.....
Otelden çıktıktan sonra bir süre yürüdü. Ruhsal algısı ile etrafı taradıktan sonra önünde bir portal belirdi.
''Ahh... Bugün savaştaki o ifadesi ne kadar erkeksiydi.'' Bir anda gençleşmişti. Şu anki hali ile az önceki hali arasında fark anlatılamayacak kadardı. Amy ve Küçük Beyaz ile aynı derecedeydi.
''Ama bir süre onu göremeyeceğim ne yazık ki. '' Üzgün bir ifade ile adımını attı.
''En sonunda onu kendimin yapacağım .'' Kararlı bir şekilde portala girip yok oldu.
.....
Erthyo neşeden uyuyamamıştı. Sonunda BüyükAnnesine bir şey olmadığını öğrenmişti. Mutlu olmamak için bir sebebi yoktu.
Küçük Beyaz bir anda eski yerinde belirdi. Önünde de Amy/Mia vardı.
'Sahip senden ayrılmamız gerekiyor. ''(Küçük Beyaz)
''Huh, Neden?''(Erthyo)
''Üç buçuk ay sonra bir turnuva yapılacak. Buna bizim de katılmamız gerek'' Sonra etrafa ses geçirmez bir bariyer döşedi. ''Bu andan sonra söylediklerimi hiç bölmeden dinlemen gerekiyor.''(Amy)
''5 ay sonra bir turnuva adı altında bütün üst dünyayı bir dünyaya toplayacaklar. Bu dünyaya ''Tarafsız Gelişim Dünyası''Deniyor. Burada kimse birbiri ile çatışmadan gelişim yapabilir. Oradaki elementsel mana çok fazla ve kalın, Özel soylu yaratık kanları da var. Benim türüm On Sekiz Kuyruklu Göksel Tilki gibi türlerin kanları, kalıntıları gibi şeylerde orada bulunuyor. Açıkçası bu evrende ilgimi çekebilecek tek iki şeyden bir tanesi bu kalıntılar.''
''Eğer bu dünyaya gitmeyen biri olursa tüm dünyalar tarafından avlanacak. Benim için bir sıkıntı değil fakat bu size de sıçrayabilir o yüzden gitmem gerek.''
Derin bir nefes aldıktan sonra devam etti.
''Bu dünyaya gittiğimizde Şeytan Akını olması çok olası.''(Mia)
''Şeytan akını? ''(Erthyo)
''Tarafsız Gelişim Dünyasında sadece insanlar, yarı-insanlar, elfler gibi üstün türler yok. Aynı zamanda Şeytanlar gibi türlerde var. Bu dünyanın isminin Tarafsız Gelişim Dünyası olmasının bir nedeni var. Çünkü dünyanın çekirdeğine kazınmış bir kural var. Bu dünyanın içinde savaşmak gibi olaylar kesinlikle yasak. Eğer savaş çıkarsa Dünya tarafından düşman görüleceksin.''(Mia)
''Bütün üstler o dünyada olunca alt ve orta dünyalar şeytanlar tarafından saldırıya uğrayacak. Bundan eminiz çünkü her zaman böyle olmuştur.''(Mia)
''Peki bunu bilmenize rağmen durdurmak için uğraşmadınız mı? ''Öfke ya da kızgınlık hissetmedi sadece saf merak.
''İnsanların gelişmek için sebeplere ihtiyacı vardır. Sevdiklerini korumak, şan, şöhret, kadın gibi sebepler. Eğer biz bu akınları durdurursak. İki türde gelişim için daha az emek harcayacaktır. Bir insan şan, şöhret kazabilir fakat bunların hepsini bir Şeytan akınında kaybederse çok kötü olmaz mı? Bu yüzden daha da güçlenecek ve üst dünyalardaki yöneticilerde onları bünyesine alacak. Şeytanlarda ne kadar yer işgal ederse Üst sınıf Şeytanlar tarafından o kadar dikkat edilir. Bu yüzden iki tarafta birbirine müdahale etmiyor.''(Mia)
''Mantıklı '' Kafasını sallamadan edemedi. Cidden çok iyi yapılmış bir plandı.
''Kızmadın mı? ''(Mia)
''Neden? ''(Erthyo)
''Neden durdurmadınız ya da böyle şey mi olur gibi bir tepki vereceksin zannetmiştim.' 'Suçlu bir şekilde kafasını indirdi.
''Hahaha.. Beni ilgilendiren bir problem değil. Tüm alt ve orta dünyalar insan böyle şey yapmak iğrenç gibi şeyler söyleyecek kadar kafamı adalet ile bozmadım.'' Aynı zamanda Mia'nın başını okşuyordu.
Mia'nın kulakları hareketlenmeye ve kuyruklarını sallamaya başladı. Sevdiği belliydi.
''Ne kadar zamanım var. ''(Erthyo)
''1 yıl. ''(Mia)
''Azmış. Neyse ki yarınki turnuva gelişmemde önemli bir zaman. Sana güveniyorum Küçük Beyaz. ''(Erthyo)
''Bana bırak! '' Küçük Beyaz kendinden emin bir tonla konuştu.
Bunu gören Mia aklından bir karar aldı.
''Abla yapalım mı? '' Mia içinden Amy ile konuştu. ''Yapalım. ''Amy de onun kadar kararlıydı.
Mia aldığı kararla içinden sinsi bir kahkaha attı.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..