Etraf karanlıktı. Erthyo alanın tam ortasında duruyordu. Etrafında toplam 5 canlı vardı. Anka gökyüzünde gururla uçuyordu. Gökyüzünün bir canlı hariç tek Lorduydu. Gökyüzü, Yeryüzü, Dünyalar Ateşler içinde kalıyordu. Ateşin hükümdarıydı. Yakışıklı bir adam ortadaydı. Saçları beline kadar geliyordu. Soğuk, şeytani, kan ve katliam ile dolu bir aura yayıyordu. Bir İmparator gibi havada süzülüyordu. Önündeki şeytan denizini yönetiyordu. Geçtiği her yerde katliam yapıyordu. Gökyüzünde Kutsal Kartal süzülüyordu. Anka dışında Gökyüzünün Lorduydu. Gittiği her yerde fırtınalar oluyordu. Rüzgarın hükümdarıydı. Yeraltı Dünyası Yılanı Yeraltı dünyasının Yöneticisiydi. Zombiler, iskeletler, ruhlar, ölüm melekleri, hortlaklar, Dullahanlar, ölüm büyücüleri önünde secde ediyordu. Karanlık yılana boyun eğmişti. On Sekiz Kuyruklu Göksel Tilki hiçbir şey yapmıyordu. Gerekte yoktu. Bu evrende ona hiç kimse bir şey yaptıramazdı. Evrenin üstünde duran canlılardandı. Erthyo'nun önünde bir küre vardı. İçi saydam bir sıvı ile doluydu ve farklı ışık topları vardı. Birbirine yakın olmayan aynı zamanda uzak olmayan 3 top vardı. Altın-Kırmızı-Yeşil renkle parlıyorlardı. Diğer tarafta saydam beyaz, mavi-beyaz-siyah ve koyu kırmızı küreler belli bir yörüngede kürede süzülüyordu. Erthyo sırayla üstlerine tıkladı ve açıklamaları okudu. Anka: Ateşin Hükümdarı, Güzelliğin ve Ateşin kuşu. Ateşte maksimum kontrol ve yatkınlık. Antik Şeytan: Katliamın ve Şeytanların İmparatoru. Yok edilemez bir beden ve irade. Sonsuz bir acımasızlık. Şeytanların tepesinde duran kişi. Kutsal Kartal: Rüzgarların ve Gökyüzünün Anka dışındaki Kralı. Asilik ve rüzgar mutlak yatkınlık. Yeraltı Dünyası Yılanı: Yeraltının Hükümdarı, Yeraltı yaratıklarının tanrısı. Çok güçlü Ruh. Zehir ve Lanet'in gücünde çok büyük artış. Karanlık elementine mutlak yatkınlık. On Sekiz Kuyruklu Göksel Tilki: Tüm elementlere yatkınlık ve mutlak kontrol. Ekstra 2 kat kuyruk ile daha fazla enerjiye çalışma. 2.bir kişilik/bilinç. [Sadece 3 tanesini seçebilirsiniz] [Kan Özü: 3] ''Bu zor bir seçim.''(Erthyo) Hepsinin kendine has güçlendirmeleri vardı. Ankanın ateş kontrolü çok cazipti, Kutsal kartal Rüzgar kontrolünde mutlaktı. Antik Şeytanın Yok edilemez bir beden sağlıyordu. Yeraltı Dünyası Yılanı ise Zehir, Ruh, Lanette kontrolü arttırıyordu. On Sekiz Kuyruklu Göksel Tilki ise elementlere yatkınlık ve kontrolü mutlaka çıkartıyordu. 2 Kat enerji çalışma ise cabasıydı. ''Tamam seçtim''Şu an yapabileceği en iyi seçimi yapmıştı. Yeraltı Dünyası Yılanı Küçük Beyazın türüydü. Valeria ile anlaşmasını bozunca kendisi ile yapmasında ısrar etmişti. Küre büyüdü ve önü açıldı. İçine On Sekiz Kuyruklu Göksel Tilki, Yeraltı Dünyası Yılanı ve Antik Şeytan girdi. On Sekiz Kuyruklu Göksel Tilki bir kenara geçti ve uzandı. Ona doğru elementler süzülmeye başladı. Yeraltı Dünyası Yılanı bir kenara geçti ve Asura Alevleri ile karanlık elementinin yarısını aldı. İki canlıda elementte ustaydılar ve yarı-yarı bölüşmek en iyisiydi. Güçlerini sonra toparlayabilirlerdi. Antik Şeytan ise Koyu Kırmızı küreyi aldı ve önünde bağdaş kurdu. İçindeki enerjiyi saflaştırmaya ve antik bir aura ile birleştirmeye başladı. [Yeraltı Dünyası Yılanı ile birleştiniz.Karanlık elementinde yatkınlığınız arttı.Zehir ve Lanet direnci ve kullanımı arttı.] [Yeraltı Dünyası Yılanı Ruh geliştirme tekniğini aldınız.Tekniği çalışmasanız da kendiliğinden ruhunuz gelişecek. Ancak bu gelişme normal gelişmeden daha az olacak.Çalıştığınızda ise normal gelişmenin 2 katı kadar hızlı olacak.] [Antik Şeytan ile birleştiniz. Şeytani elemente olan yatkınlığınız hat safaya çıktı.] [Antik Şeytanın Yok Edilemez Bedeni ve Bilinci Tekniğini aldınız.Bunlar özel teknikler olduğu için otomatik çalışma yapılamayacak. ] [Şeytan soyunuz uyandı.Şeytan Soyunuz Antik Şeytan soyu tarafından yutuldu.Şeytan soyunuz Antik Şeytan soyu ile değişti. ] [On Sekiz Kuyruklu Göksel Tilki ile birleştiniz.Tüm elementlere yatkınlığınız arttı. ] [On Sekiz Kuyruklu Göksel Tilki'nin Element Kontrol'ü tekniğini aldınız.Tüm elementleri ele geçirmeniz 2 kat kolaylaştı.Tekniği geliştirmeden ilerleyemezsiniz.] [Kuyruk Yapımı Başladı] [Ekstra kişilik verilecek ister misiniz ? E/H] ''Hayır.'' Bir anda Erthyo'nun bedeninden ve ruhundan çatırdamalar geldi. Evet! Ruhundan. Derin ve boğuk çatırtılar. Kemikler kırılıyor, tendonlar, kaslar ve damarlar patlayıp kopuyordu. Kemik iliği akıyordu. Derisi eriyor, saçları dökülüyordu. Ruhu parçalanıyordu. Kan denizi ortasında Erthyo'nun bedeni kıpırdamıyordu. Bir anda kan bedene geri çekilmeye başladı. Kan gözeneklerden girdi. Kemikler çatırtılar eşliğinde iyileşmeye başladı. Kopan et, kas, tendonlar yeniden birleşti, Kemik iliği tekrar eski yerine geldi. Deri tekrar oluştu ve saçlar tekrar çıkıp, uzadı. Ruh yeniden doğdu. Kemikler sağlamlaşmış. Et, kas, tendon, deri esnek ve dayanıklı bir hal almıştı. Kemik iliği daha akışkan olmuş, daha sağlıklı olmuştu. Saçları bile daha keskin ve esnek olmuştu. Eğer mana aktarırsa. Ruh bir bebek gibi yeniden doğmuş ve saflaşmıştı. Yeniden doğmuştu ama çok acılı olmuştu. Bedeninden kirli kan, beden sıvısı, vücut atığı çıkıp bir göl oluşturmuştu. Yüz yapısı da değişmişti. Kaşları, bakışları, elmacık kemikleri, burnu, yüzünün yapısı ufak değişiklikler geçirmişti fakat daha erkeksi olmuştu. Son olarak kalçasından 2 tane tilki kuyruğu çıkmıştı. 1 metre kadardılar ve birisi koyu-kırmızı, diğeri saf beyaz idi. Ölüm aurası yayıyordu. Şeytan Gölündeki Suyun %75'i gitmişti. Erthyo'nun tek hareketiyle kalan suda bedenine girdi ve Gölden çıktı. İki kız Erthyo'yu görünce ağızları açık kaldı. Erthyo daha yakışıklı olmuş, yaydığı hava daha da asilleşmişti. Saçı beline kadar geliyordu ve arkasında 2 tane kuyruk vardı. İki kızda kendi soylarını Erthyo'da görebiliyordu. Kasları daha düzenli ve sağlamlaşmıştı. Göze çok hoş geliyordu. ''Vaaa, Kuyruk hem de benimki ile aynı'' Mia bir bağırma ile Erthyonun yanına geldi. Kuyruklarını tuttu ve okşamaya başladı. ''Sniff, snifff. Çok güzelll.''Küçük Beyaz eski yerine geldi ve saçını bağladı. Aynı zamanda Erthyo'dan yayılan Yeraltı Dünyası Yılanı soy aurasını içine çekiyordu. Çok hoşuna gitmişti. ''Abla, abla bak bizimkiyle aynı soya sahip.''Mia heyecanla kuyruğu okşamaya devam ediyordu. ''Evet öyle. ''Fazla bir şey söylememişti fakat Erthyo'ya bakan gözlerinde tutku parlıyordu. ''Ü-Üstüme bir şeyler giyeydim.''Daha önce hiç kimsenin önüne çıplak çıkmamıştı. Dolayısıyla utanmıştı. Hemen yeni giysiler çıkardı ve giydi.''Anahtar sizde mi ? '' ''Evet.''(Mia) [Tebrikler Altın Anahtar aldınız ] Anahtar bir anda yok oldu. Erthyo'nun rozetinde ise sayı 15 'e çıktı. ''Bunu ne yapacağız. ''Mia Nunmom'un çekirdeğini çıkardı. Erthyo çekirdeğe bir kere baktı ve onu depolama halkasına yolladı. Böyle küçük bir şey artık ilgisin çekmiyordu. ''Hadi diğerine gidelim.'' Şeytan Ormanında en çok etki eden şey Şeytani manaydı onu def edebilirlerse geriye pek bir tehlike kalmıyordu. Üçlü yollarına devam ediyordu. 5 sütundan sadece 3'ü kalmıştı. 1 tanesini başkası aldığı belliydi. Erthyo ve ikili diğer sütunları aldıktan sonra alandan çıktı. Şimdi önlerine çıkan şey ateşlerle yanmakta olan bir kanyondu. [Anka Düşüş Kanyonu] [Rivayete göre buraya bir anka düşmüş ve son nefesini vermiş.Burada Anka'nın öz alevleri yanmaktadır.] ''Jenny gel burası senin için çok yararlı olacak.'' Ruhlar diyarının kapısı açıldı ve Jenny geldi. ''Efendim buradan saf bir Anka özü hissediyorum. Sizden bunu istemek biraz fazla olabilir ama beni o öze götürebilir misiniz.''(Jenny) ''Hm, bir bakalım.''Erthyo rozete baktı ve daha kimsenin yarışı bitirmediğini gördü. ''Pekala sanırım alanın tam ortasında. Gidebiliriz. Ama kendini zorlama .''Erthyo Jenny'nin burada eğitim yapmasını istiyordu fakat kendini zorlarsa zara görebilirdi bu yüzden dayanamayacağı noktada ruhlar dünyasına gönderecekti. ''Teşekkürler ''(Jenny) 4'lü içeri girdi ve kanyonun merkezine doğru gitmeye başladılar. 1 km 2 km .. 5 km sonunda Jenny'nin derisi kızardı ve derin nefes almaya başladı. Erthyo'da pek farklı değildi. ''Burada durup alevlere alışalım.''(Erthyo) Jenny kafasını salladı ve oturdu. Erthyo hazır alevler varken bedenini eğitmeye başlamak istiyordu. Yok edilemez Bedenin daha kapısından bile girmemişti ve oraya daha vardı. Şimdi bedenini güçlendirecekti. Oturdu ve bedenini eğitmeye başladı. Derisi kıpırdanmaya başladı. Sanki elektrik verilmiş gibi bedeni titriyordu. Ancak hareket yoktu. Sabit bir şekilde bedeni titriyordu. Bu şekilde bedenin potansiyelini uyandırmaya çalışıyordu. Bedeninden birkaç çatlak oluştu ve içeri alevler girdi. Erthyo dişini sıktı ve acıya dayandı. Bedenini Alevlerle tavladı. Acıya bir süre daha dayandıktan sonra Jenny ayağa kalktı. Erthyo'da kalkıp merkeze doğru gitmeye başladılar. 10 km 15 km Tekrar oturdular fakat bu sefer bedenini değil ateş elementine yatkınlığını arttırmaya çalıştı. 4'lü böylelikle yollarına devam ediyorlardı.