''Ughh..Kızlar..Biliyorum..kendinizi geri tutamıyorsunuz....fakat ... biraz ..nazik..olun...''(Erthyo)

Kızlar arabaya girmeyi teklif ettiklerinde Erthyo hiçbir şey fark etmemişti fakat içeri girince olanlar oldu.

Erthyo savaş sırasında alt bölgesinde birşeyi unutmuştu.

Kızlar ise bunu görmüş ve aralarında konuşup Erthyo'yu arabaya davet etmişlerdi.

Erthyo arabaya binincede bir süre sonra üstüne atlamışlardı.

''Olmaz..''(Tina)

''Bu hiss...''(Francesca)

''Ellerim durmuyor.''(Scarlett)

''Tanrı vergisi bir uzuv.''(Elizabeth)

''Memnun olmamız için bunu 4 saat 39 saniye daha devam ettirmemiz gerekiyor.''(Diana)

Erthyo ses çıkaramamak için kendini zor tutuyordu.

''Bunun bu kadar hassas olduğunu bilmiyordum.''

Erthyo araca girdiği anda kızlar üstüne atlayıp bir kuyruk seçmişlerdi ve onu okşamaya başlamışlardı.

Göksel Tilki soyu yüzünden kuyrukları dahada yumuşak oluyordu ve kızlar kendini buna kaptırmıştı.

Hatta Diana bile kuyrukları bırakamıyordu.

''Ancak neden farklı renkte .''(Elizabeth)

''Her renk bir elementi temsil ediyor.''(Ermy)

''Öyle mi ? O zaman şu başktaki ikisini bize açıklayabilir misin ? ''(Scarlett)

Baştakiler Şeytan ve Ölüm elementi içeriyordu.Onlar normal elementlerden farklıydı.

''Uhmmm..Nasıl desem...Bir tanesi Ölüm elementi içeriyor .''(Erthyo)

''Ne ! Ölüm elementi mi ? Kara büyücümüsün.''Bunu demelerine rağmen hiçbiri kuyrukları bırakmamıştı.

''Hayır,Öyle değil.Sadece soy ile alakalı.''(Erthyo)

Diğerini söyleyip söylememek arasında düşünüyordu.Özellikle Işık Tanrıçasına inanan Elizabeth varken.Eğer Şeytan elementi derse kendisini ihbar edebilir ya da orada savaşabilirlerdi.

Ancak onlara söylemeye karar vermişti.Çünkü bu kızların Mira ile iyi arkadaş olduğunu öğrenmişti.Araca girdiğinde şöyle bir konuşma geçmişti.

''Bu arada sen isminin Erthyo olduğunu söylemiştin dimi.Miranın etkilendiği Erthyo dimi ''(Tina)

''Mirayı tanıyor musunuz ? ''(Erthyo)

''100 seviyeden önce aramızdaki en güçlü kişiydi.Hatta Scarletti bile ezip geçmişti fakat ailesinin Azize yapma çabaları yüzünden seviye atlaması durmuştu.''(Tina)

''Öyle birşey olmadı.Ben sadece kazanmasına izin verdim.''Scarlett böyle demesine rağmen yüzünden herşey okunuyordu.

''Sonuncusu ise Şeytan elementi ''(Erthyo)

''Şeytan !!''Elizabeth hızlıca ayağa kalktı ve elinde Işık elementi biriktirdi.

Diğer kızlarda ayağa kalktı ve Silahlarını çıkartıp Erthyo'nun önünde tuttular.Yui'de ayağa kalktı fakat silahını çıkartmadı.Elini katanasında bekletmeye başladı.

Yuinin sezgileri diğerlerinden daha yüksekti ve Erthyo'nun düşman olmadığını hissediyordu

''Kızlar bu kadar şüpheci olmayın.Eğer size birşey yapacak olsaydım.Şuan ayakta olmazdınız.Ayrıca eğer Şeytanlar ile çalışsaydım.Kazanamayacağınız o savaşta neden yardım edeyim .''(Erthyo)

''Bu doğru olabilir fakat bu senin şeytan olduğun gerçekliğini değiştirmez ''(Elizabeth)

''Elizabeth sana birşey sormak istiyorum.Sence bütün şeytanlar kötümüdür ? ''(Erthyo)

''Tabi ki.Onların hepsi öldürme makineleridir.Eğlencesine öldürürler,işkence ederler,kadınlara tecavüz ederler.Şehirleri yakıp yıkarlar.''(Elizabeth)

''Peki benim bunları yaptığımı gördün mü ? ''(Erthyo)

''Görmemiş olmam yapmadığın anlamına gelmez.Yanındaki iki güzelliğide kaçırmış ve büyülemiş olmalısın.''(Elizabeth)

Erthyo kaşlarını çattı.Şeytan soyu yüzünden ilk sözleri doğruydu fakat kızlar yüzünden iftira atması sinirini bozmuştu.

''Sana bir örnek ile açıklayayım.Soruyorum.Fakir bir çocuk çok aç ve ekmek alacak parası yok.1 haftadır yemek yememiş halde.Sonunda ekmek çalıyor ve yakalanıyor.Sence bu çocuk suçlu mudur ? ''(Erthyo)

''E-Eğer detaylı düşünürsen çocuk gereklilik yüzünden ekmeği çalmıştır.Yani suçlu sayılmaz.Ama iyice araştırılması lazım''Sorunun amacını anlamadığı için cevap verirken tereddüt etmişti.

''Gördün mü ? En küçük olan bir suçta.Yani ekmek hırsızlığında bile araştırma yapıp konunu derinine iniyorsun.Fakat ben hiçbir şey yapmadım ve size doğruyu söyledim fakat beni tecavüzcü,kadın kaçakçısı,katliam manyağı biri olarak belledin ve beni öldürmeye çalışıyorsun.Sence bu adil mi ? Işık Tanrıçasının müritleri bu kadar kör mü ? ''(Erthyo)

''Ben..Ben..Biz..''Erthyo'nun cevabına verecek bir yanıtı kalmamıştı.Erthyo doğruyu söylüyordu.Yani eğer dediklerini yapmış olsa hiç gözünü kırpmadan öldürürdü fakat daha konuya bakılmadan onu böyle suçlar ise kendine din insanı ,doğruyu öğreten diyemezdi.

''Sana nasıl güvenebiliriz ? '(Scarlett)

''Diana bir tüccar.Onda doğruluk sözleşmesi olmalı.Ortaya çıkarın ve bana sorular sorun .''(Erthyo)

Diana kafasıyla onayladı.Bir tüccar olarak doğrulara önem verirdi ve doğruluk anlaşması her zaman yanında olurdu.

Doğruluk Anlaşmasını çıkardı ve ortaya koydu.Sonra Elizabeth geldi ve soru sormaya başladı

''İsmin ne ? ''

''Erthyo''

''Gerçekten Şeytan mısın ?''

''Evet''

''Daha önce masumları öldürdün mü? ''

''Hayı-''Boğazında bir yumru oluştu ve konuşmasını engelledi.

''Gördün mü ? Şeytansın .Hemde azılı bir şeytan ''(Elizabeth)

''Bir saniye .O adam bana saldırdı.Masum olması imkansız.Yani o adamı öldürmem masumları öldürmüş olarak geçmiyor.Di mi ? ''(Erthyo)

''O zaman bir soru daha soracağım.Sana saldırmayan birisini öldürdün mü ? ''(Erthyo)

'''Hayır .''Bu sefer hiçbir şey olmamıştı.

''Şeytanlarla çalışıyor musun ?''

''Bildiğim kadarıyla Hayır.''

''Son sorum.Bu kızları nereden aldın.''

''Bu Elf Kabilesinin şefinin kızı .Bir anlaşma sonucunda kadınım olmayı kabul etti.Bu da benim kadınım.Ermy.Küçüklüğünden beri ona ben baktım.''

''Yeni soru Pedofili misin ? ''

''Hayır.Ne kadar saçma bir soru.''

(Anlamayanlar için.Çocukluğundan beri ona ben baktım deyince .Küçüklükten aşık olmuş zannediyor.)

Elizabeth derin bir nefes verdi.Erthyo eğer bir şeytan olsaydı onu öldürmek zorunda kalırdı ve Miraya bunu açıklayamazdı.

Yolculuğun devamında eskisi gibi olmayan mesafeli bir atmosfer vardı.Elizabeth hiç ağzını açmıyordu.Şeytan soyu yüzünden Erthyo ile konuşmuyordu.

Erthyo kıza yaklaştı ve büyü çemberini çıkardı ve Niksin Arpını Elizabethin gösterdi.

''Bakmak ister misin ? Bir tanrıdan emanet .''(Erthyo)

Elizabeth Niksin Arpını göz ucuyla inceledi ve saf kutsal aurayı görünce gözleri parladı.

''Niksin Altın Arpı.Kutsallığın Tanrısının Emanetine mi sahipsin ? .Bakabilir mi-Ah.''Olayları hatırlayınca kafasını indirdi ve yola bakmaya devam etti.

''Tabikide bakabilirsin.Birşey istemiyorum.''Miranın arkadaşları ile arası kötü olursa Mira arada kalabilirdi.Erthyo bunu istemiyordu.

Elizabeth büyü çemberini önüne aldı ve Niksin Arpını incelemeye başladı fakat hala bir kelime bile etmiyordu.

Erthyo yol boyunca başka bir kelime etmedi.Fakat Elizabeth ile aralarının biraz düzeldiğini fark etti.En azından artık ondan istemli olarak uzaklaşmıyordu.Bu kız çok kolaydı.

***

Araç durdu ve içinden 7 kız ve 1 erkek indi.

Erthyo etrafı incelemeye başladı.

Devasa surların olduğu bir yerin önündeydiler ve etrafta onların dışında olan bir sürü insan vardı.

Özellikle bir grup ağırlıktaydı.Göğüslerinde Yükselen Ejderha arması olan Pylos Yükseliş Akademisinden öğrenciler.

Erthyo gözleriyle birisini aramaya başladı ve onu buldu.Mavi saçlı güzellik.Su gibi akışkan ve narin teni olan,Ruh çalıcı bir gülüşe sahip Mira.

Erthyo daha birşey diyemeden 6 kız Miranın yanına  koşmaya başladı.

Ortam kızları bir arada görünce değişti.

''Oha kızlara bak.Sence gidip konuşalım mı  ? ''

''Gitde kelleni eline versinler.Aptal Onlar prensesler.''

''7 Prenseste burda .Yeni kurulan Dünya ülkesinin prenseside baya güzelmiş.''

''Aynen öyle .Diğerlerinden aşağı kalır yanı yok .''

Mira kızlarla bir süre konuştu.Sonra Erthyo ile göz göze geldi.

Erthyo elini salladı ve sıcak bir gülümseme verdi.

Mira hızlıca kızları atlattı ve Erthyo'nun yanına koşmaya başladı.

Erthyo kızı karşılamak için ellerini açmaya başladı fakat birşey fark etti.Şuan yaptığı gülüş Mira'nın normal gülüşü değildi.

Bu şeytan öğretmen Miranın gülüşüydü.Mira yavaşça kılıcını çıkartmaya başladı

Erthyo arkasını döndü ve koşmaya başladı.

''Neden kaçıyorsun ? ''(Mira)

''Neden kovalıyorsun ''(Erthyo)

''Sana ders vermek için.''(Mira)

''Yanlış birşey mi yaptım ? ''(Erthyo)

''Önce eğitim tamamlayalım sonra konuşuruz.''(Mira)

''Bu hayal ettiğim buluşma değildi.''(Erthyo)