Erthyo handan çıkmadan önce yüzüne maskeyi takti.
Üstünde Siyah ve Kırmızı alev deseni ve alında ise bir çift Ejderha kanadı olan bir maskeydi.
Eldivenler ise kaliteli bir deriden yapılmış siyah bir çift eldivendi.
Erthyo,Hiori ve Alex maceracılar loncasına girdi.
Erthyo resepsiyoniste gitti ve lonca kartını gösterdi.
''Yilu bey kaçınçı kata kadar gideceksiniz ? Size tavsiyem 36.kata kata kadar gitmenizdir.''Resepsiyonist kadın Erthyo'nun kartını görünce konuştu.
Buraya Ay Ülkesi demelerinin sebebi var.Çünkü bu toprakları Ay Tanrıçası kutsamıştı.Buradaki zindanlar insanlara bereket ve zenginlik getirdi.
Denilene göre buradaki zindanın tamamını bir dünyaya çevirsen bir Ay kadar büyük olabilirdi ve burada asla yaratık kıtlığı çekmezlerdi.Çünkü düşük seviyeli canlılar sürekli yenileniyordu.10,20,30.Katlardaki bosslar 1 günde 50 100.seviyedeki bosslar ise 1 haftada yenileniyordu.
''Ve size bir tavsiye vermeme izin verin.Lütfen cesaretlenip 200.seviye bossuna meydan okumayın.''
''Neden ? ''(Erthyo)
''Çünkü 200.Kattaki boss'u hiçbir maceracı öldüremedi.En azından daha S seviye ve üstü maceracılar meydan okumadı.''
''Neden ki çok mu güçlü ? ''(Erthyo)
''Şuan bunu bilecek kadar yetkiniz yok .Lütfen daha fazla soru sormayın.''
''Pekala 50.Kata ineceğiz.''Erthyo şuan D- Seviyeli bir maceracıydı eğer daha derine gitseydi sorun çıkardı.
''Pekala.Girişiniz yaptım.Lonca ölümlerinizden sorumlu değildir.Ayrıca Lonca öldürdüğünüz canavar cesetlerini sizden satın alabilir.''
Erthyo iki kızı aldı ve Zindanın girişine yöneldi.
''Ay Zindanı '' İsmi buydu.
Erthyo ve iki kız zindanın içinden girdi ve direkt 36.kattan aşağı yöneldi.
30 Kata kadar olan kısımlarda.Goblinler,Kötü Ruhlar,Kanatlı Sıçanlar ya da İnsansı Örümcekler vardı.
Bunlar 100.Seviyeye kadar görülebilecek küçük canavarlardı o yüzden Erthyo 50.kata kadar indi.
Aslında Resepsiyoniste verdiği bilgi yanlıştı.Biraz daha aşağı inmeyi planlıyordu.Çünkü Çırak-Üst Seviye bir adamın Seviye 85'e kadar ineceğini söylediğini duymuştu.O yüzden o da Seviye 85'e kadar inecekti fakat Hiori ve Alexin becerilerini görmek için 50.seviyeyi kullanmayı düşünüyordu.
Erthyo 50.katın bossuna geldi.Boss bir Lichdi,zaten kanatlı sıçanlar,örümcekler ya da kötü ruhları yönetenler genelde Lichler olurdu.
''Hiori sen bir suikastçisin değil mi ? ''(Erthyo)
''Evet .''(Erthyo)
''Alex sen ? ''(Erthyo)
''Bana bir valkyre diyebilirsin.Kutsal element ile savaşan bir kadın kılıç ustasıyım.''(Alex)
''Ohh,Güzel bir sınıfmış.Mirayada bu sınıfı önersem mi ? Neyse o zaman şöyle yapalım.Sen Lich ile savaşacaksın,Hiori ise çağırılan yaratıkları öldürüp,sıkıştığı zaman Liche saldıracak.''(Erthyo)
''Bana bırak.''Hiori göğsüne vurdu.
''Pekala ''(Alex)
Erthyo odaya girdi .
''Acınası İnsanlar huzurumda beni rahatsız etmeye cürret ediyor.''Lich odanın sonundaki kemikten tahtta oturmuş kibirle konuştu.
Tıkır,Tıkır
Kemiğin kemiğe sürtme sesi geldi.Lich ayağa kalktı.
''Ölümlerinizle yüzleşin.''Lich kara büyü kitabını çıkardı ve büyülü sözleri okumaya başladı.
Erthyo odanın kenarına geçti ve bir mezarın üstüne oturdu.
''Pekala bana sınırlarınızı gösterin.''(Erthyo)
Alex çifte kılıçlarını çıkardı.İki kılıcın gri bir rengi vardı fakat yapıldıkları metal farklıydı.
Alex çifte kılıcını iki eliyle tuttu ve altın bir aura ile kapladı .Sonra üstüne gri bir zırh belirdi.
''Saldırıyorum.''Alex bunu dedikten sonra Liche saldırıya geçti.
Etraftan zombiler ortaya çıktı,aralarında bir tane zombi Lideri vardı ve zombileri yönetmeye başladı.
Hiori yere eğildi.Gözleri yeşil renge döndü ve etrafında ölüm niyeti salgıladı fakat bir saniye sonra bunu gizledi.Ellerine zift siyahı çift kısa bıçaklarını aldı.
Bacaklarını büktü ve ileri atıldı.Hızla zombilerin arasından geçti fakat arasından geçtiği zombilerin kafası,bacakları,kollarının bağlantılarından komple kesiliyordu.
Zombi Liderinin arkasına geçti ve çifte hançerleri ile kafasını kesip kalbini deldi.
Alex ise Lichin Ölüm ışınını çifte kılıçlarını çaprazlayarak engelledi.Kılıçlarından bir tanesini dikey şekilde salladı ve ışını durdurdu
Ters P gibi bir duruş aldı.
''Sonik Işık.''
Bir ışığa dönüştü ve Lichin önünde belirdi.Lichi X şeklinde kesti
Bom
Lichi geri uçtu ve zindan duvarına çarptı.Ancak kendisini hızlıca topladı ve Bir Dullahan birliği çağırdı
Aynı zamanda önüne bir kemik duvarı ördü ve arkada büyülü sözleri söylemeye başladı.
Hiori ileri doğru koştu ve kemik duvarın gölgelerinde yok olup diğer tarfta belirdi.
Etrafından geçtiği Dullahanlar sırayla ölüyordu.Liche ulaştığında 5 saldırı aynı anda yaptı.
Lichin kolları düştü fakat tekrar çıktı.Ancak bu bir saniyelik anda kemik duvar büyüsü bozuldu.
Alex hızlıca ileri geçti ve Kılıçları ile bir daire çizdi ve kılıcının ucu ile ileri itti.
''Arındır.''
Tsssss
Daire Lichin göğsüne değdiğinde cübbesini ve kemiklerini eritti.Lichin karanlık büyüden oluşmuş bedeninde daire şeklinde bir delik oluştu.
Ahhhh
Lichin uğursuz sesi ortamı doldurdu.Bu saldırı canını yaktığı belliydi.
Ancak daha birşey yapamadan Hiorinin yeşil gözleri arkasında belirdi ve kafasını kesti.
Kafası kesilen Lich bir süre sessiz kaldı.Hiori bu fırsatı kullanıp Tahtı 2'ye böldü.
Lichler Hakkında Bilgi:Lichler bir enerji kaynağı ile bedenlerini desteklerler .Bunlar onların en büyük zayıflıklarıdır.Bu yüzden bir Lich ile kapışırken önce güç kaynağını yok edin.Bundan sonra bedenlerini destekleyemeyecekler.Yani yenileme ya da ölümsüz olma ihtimalleri kalmayacaktır.
Hiori bunu yapınca Lichin göğsünün üstündeki delik yenilemeyi kesti.
Alex hızlıca ileri çıktı ve kılıcını altın bir ışıkla kaplayıp Lichi yok etti.
''Fiyuvv.Her zamanki gibi acımasızsın Hiori.''(Alex)
''Ben..Ben o kadar abartmak istememiştim.''Az önceki ölüm makinesinden eski utangaç kıza geri dönmüştü.
Alex ve Hiori Erthyo'ya döndüler fakat Erthyo onlara bakmıyordu.
Şuan Gri bir zarla kaplanmış şekilde havada süzülüyordu.
Aslına Erthyo Dullahanlara kadar izlemişti fakat ondan sonra öleceğini bildiği için daha fazla izlemedi ve ortamdaki Ölüm Elementini özümsemeye başladı.
Lichin doğası ölümle ilgili olduğu için ortamdaki Ölüm elementi çok saftı.Erthyoda bu fırsatı kullanarak Ölüm Elementinde ilerlemek istemişti.
[Ölüm Elementinde %8 ilerlediniz.Bu ortamdan daha fazla Ölüm Elementi emmeniz işinize yaramayacak.Ölüm Aleviniz güçlendi.]
Erthyo 1 saat sonra derin bir nefes verdi.Klaranın dediklerini duyunca tatmin olmuştu.
''Tebrikler kızlar.Hadi 51.kata gidip aldıklarımızı satalım.'' 51,101 ve 151.katlarda yerleşim bölgeleri bulunurdu.İnsalar oraya şehirler kurmuştu.Böylelikle Maceracılar aşağı katlara sürekli inmek zorunda kalmayacaklardı.İsteyenler 1.kattan tekrar başlayabilirdi fakat bunu istemeyen kişilerde vardı
50 katın aksine burası doğa elementi ile kaplı bir dağlık bölgeydi.7 Dağ ile kapatılmış bir vadi idi ve her dağdan bir şelale akıyordu.Üstlerinde bir gökkuşağı vardı.
''Abla,Abla bak bir gökkuşağı.Tam senin istediğin gibi.''Hiori sevinçli bir ses ile konuştu.
''Ne demek istiyor ? ''(Erthyo)
''Gökkuşakları Cennet elementinin en saf olduğu noktalardan biridir.Rivayete göre Cennetle Dünyayı bağlayan merdivenlerdir.Oralarda Cennet elementi çok boldur.''İlk defa gözleri parlamış ve bir çocuk gibi sevinmişti.
''Pekala.Oralardan bir han tutalım.Hem bir şelalede var .İstediğimiz her şey orada.''Gökkuşağının son kısmı bir dağın bitişiğiydi ve orada bir şelale vardı.Uzun süredir Su şeytanı Dalga Yumruğunu çalışamıyordu.
3'lü o kısıma gitti ve bir han tuttu.Ancak Han fiyatları çok tuzluydu.Günlüğü 100 altındı kişi başına .
''Su,Yeryüzü ve Gökyüzü elementi bolluğunun olduğu bir bölgedeyiz tabikide bu kadar olacak.''Alex bunu söyledikten sonra Gökkuşağını altına gitmeye başladı.
''Hiori benle gel.''(Erthyo)
''Tamam''(Hiori)
Erthyo şelaleye gitti.Şelalede eğitim alan insanlar,büyü çalışan kişiler ve sadece manzarayı izleyen kişiler vardı.
Erthyo kendine bir kulübe satın aldı ve bir izolasyon bariyeri kurdurdu.Bu bariyer ortamı dışarıdan ayırıyordu.Aydınlanmaları bozulmasını istemeyen insanlar kurduruyordu böyle bariyerleri.
Erthyo kulübenin ortasına geçti ve Yokedilemez beden formuna girip Cehennem Kılıcın odanın ortasına sapladı.
''Çırak-Orta seviyesine geçene kadar buradan çıkmıyorsun.''(Erthyo)
''Ama..''Protesto etmeye çalıştı fakat Erthyo'nun kararlı sesi ile karşılaştı.
''Kararım kesin.''(Erthyo)
''Tamam.'' Kılıcın önüne oturdu ve Cehennem havasını emmeye başladı.
Erthyo dışarı çıktı ve şelalenin altından kendine 6 metrekarelik bir alan kiraladı.
Sonra üstünü çıkardı ve eğitime başladı.Ancak kilotu üstünde duruyordu.
Su Şeytanı Dalga Yumruğunda ustalaşması gerekiyordu çünkü artık bir kılıcı yoktu.Cehennem Kılıcını şimdilik kullanmak istemiyordu.Çünkü kullandığında süresi 2 saatten 5 dakikaya düşüyordu Yokedilemez bedenin.
Bu yüzden Dalga yumrukta ustalaşmaya karar verdi.
3.yumruğu sürdürmeye ve 4.yumruğa geçmeye karar verdi.Dalga yumruğun 4. Yumruğu Dalga Sürdürendi.Bu sürekli atılan bir yumruk stiliydi.Ardı ardına gelen dalgalar gibi yumruk atmaya benziyordu.
Erthyo ilk yumruğu attı.Artık ilk ve ikinci yumruklardaki kasların dalgalanması daha kolaydı.
İkinci yumruk attı ve kaslar dalgalanmaya devam etti.
3.Yumruk:Dalga Kıran
Vhoşşş
Erthyo'nun üstündeki Şelalede büyük bir açıklık meydana geldi.Erthyo durmadı ve 4. yumruğu attı ancak kolundan kanlar çıkmaya başladı.
Erthyo pes etmedi ve kolunu iyileştirip denemeye devam etti.
4.Yumruğa gelince ard arda 2.yumruğu attı.
''Sanırım birşeyler anladım.'' Bir süredir 3.Yumrukta olduğu için 4.yumruğa geçişi kolay olmuştu.
4.Yumruk
Bu sefer ard arda 3 yumruk atmıştı.Ancak bunlar 1. ve 2. yumruklardı.
4.Yumruğun tam olayı şuydu.1,2 ve 3.yumrukları sürekli devam ettirmekti fakat 4.yumruktaki en büyük engel sürekli 3.yumruğu atmaktı.
''Sanırım bir süre burada kalıcaz.''(Erthyo)
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..