Erthyo kendini bir lobide buldu.Lobi kırmızı bir halı ile bir kapıya çıkıyordu.Etrafta Erthyo gibi insalar vardı.Hepsi Erthyo gibi mana ruhu üretmiş kişilerdi ve Çırak-Üst Sevesinin sınırlarındaydılar.

Her türden canlı ortamdaydı.Slime'a benzeyen canlılar,bedenlerine büyü halkaları çizilmiş insanlar,Taştan adamlar.

Hatta gördüğünde Erthyo'nun yüzünde  katil gülümsemesi oluşturacak kişiler bile vardı.

Göğüslerinde kılıç,asa,çekiç,tapınak,para kesesi,ay ve binaları olan şehir armalı insanlar vardı.

Ve şaşırtıcı bir şekilde,Sakura Yui'de buradaydı.

Erthyo ve Sakura göz göze gelince Sakura hızlıca Erthyo'nun yanına gitti.

''Erthyo-san cidden yaşıyorsun.Senin için çok endişelenmiştim.''Sakura Erthyo'nun yanına geldi ve selamladı.

Erthyo bu kızın kendisi ölürken ortamda olmadığını hatırlıyordu ve kendisini öldürmeye çalışanlar arasında kendi dünyasından kişiler yoktu.O yüzden ona yakın davranmaya karar verdi.

''Sakura-san'ın benim için endişelenecek kadar yakın olduğumuzu bilmiyordum.''(Erthyo)

''Değiliz fakat seninle Katana bilgisi hakkında konuşmak istiyordum.Kendim gibi katana kullanan birileriyle karşılaşmayalı çok olmuştu.''(Sakura)

''O zaman zamanı geldiğinde kapışalım.''(Erthyo)

''Sabırsızlıkla bekliyorum.''(Sakura)

''Sakura-san senin Usta seviyesinde olduğunu hatırlıyorum.Neden buradasın ? ''(Erthyo)

''Şey,Ruhlar Diyarındayken bir Ruh ile anlaşma yaptım.Sonra kendi mana ruhumu ürettim fakat buraya gelmek zorunda kaldım.O seviyem biraz zorlama ile getirilmiş bir seviyeydi.Ama buradan çıktığımda Usta-Orta seviyesine geçiş yapabilirim.''(Sakura)

Sonra asıl konuya geldi.
''Senin Katanan bizim ülkemizde .''(Sakura)

''Nasıl ? ''(Erthyo)

Sakura Erthyo'ya olayları anlattı.Ayrıca kağıt parçasından sonra nasıl katanayı alabildiğinide.

''Şimdiden teşekkürler o zaman.İşim bitince yanınıza gelicem.Ayrıca.'' Sakuraya yaklaştı ve kulaklarına birşeyler fısıldadı.

Sakura kafasını onaylarcasına salladı ve şehir amblemli kişilerin yanına gidip birşeyler konuştu.

O sırada kapı açıldı ve ortam gözüktü.

Büyük bir kolezyumdu.Sahasının boyutu bir köy kadardı.Sahanın üstünde ise insanlar vardı.

İnsanların  hepsi olağanüstü derecede güzel kadınlar ve adamlardan oluşuyordu.Hepsi 20-30 yaşlarında gözüküyorlardı.

Aralarından bazıları sahadakilerin ismini sayıklıyor ve tezahürat ediyordu.

Sahanın yanında  2 kişi oturuyordu.Mor saçlı 16 yaşında görünen çok şirin bir kız ve yanında ondan daha olgun gözüken bir kadın vardı.

Mor saçlı ve mor gözlü kız ellerinde bir pankartla duruyordu.

Üstündede şunlar yazıyordu.

''BAŞARABİLİRSİN!ERTHYO!''

Pankartı çılgınlar gibi sallamaya başladı.Hatta olgun kadında yanında oturmuş ona kaldırmasına yardım ediyordu.Kızın boyu 1.60dı ve göremeyeceğinden endişe duyuyormuş gibi ayak parmaklarının üstünde duruyordu.

O sırada kalın bir ses etrafı kapladı.

''Tebrikler! Şuan hepiniz Usta seviyesine girdiniz.Bu kolezyumda savaşacaksınız.Sonra kalan 100 kişi  arasına girebilirseniz.Usta seviyesine geçebileceksiniz.Kalanlar ise yarım yıl sonra anca geçebilir.''

''Ölmeyi dert etmeyin.Kimse gerçekte ölmeyecektir.Ama bu yaralanmayacağınız anlamına gelmiyor.Ölmeyeceksiniz fakat ölümün sınırlarına kadar gelebilirsiniz.Sizi hayatta yollayacağız.En azından nefes alacaksınız''

''Size 1 saat veriyorum.''

Erthyo bu sözleri duyunca fazla bir tepki vermedi.Zaten bunların olabileceğini biliyordu.

Şuan kafasına takılan ve kendinin utanmasını sağlayan birşey vardı.

''Horeyy,Horeey,Er-th-yo,Horeey,Horeyy,''Klara çılgınlar gibi tezahürat ediyordu.Kolezyumun farklı taraflarından gülüşme sesleri geliyordu.Ancak sahadaki hiçbir katılımcı oraya bakmıyor ve duymuyordu.Bu onların ilerleme için tek seçenekleriydi.O yüzden başka şeylerle ilgilenmeden taktik toplantısı yapmaya başladılar.

''Oraya çıkabilir miyim ? ''Erthyo seyirci koltuklarını gösterdi.

Kalın ses bir daha konuştu.

''Ne için ? ''

''Dövmem gereken bir yönetici varda.''Erthyo gülümseyerek yumruklarını sıktı.

Klara bu sözleri duyunca yerine oturdu fakat pankartı sallamaya devam ediyordu.

''Reddedildi.''

''1 saatiniz var.''

Ses bunu söyledikten sonra yok oldu.

Bu bir saat Erthyo için birşeyi ifade etmiyordu fakat birşeyleri kontrol etti.

''Dışarı Çıkın.''

3 Yıldırım Kölesi dışarı çıktı.3'üde dışarı çıktığı gibi kafalarını eğdiler.

''Sende İo''

Ancak cevap yoktu.Mana Ruhu ürettikten sonra Ruh boyutu diye bir yer kazanmıştı ve soyları,kan özleri Liss ve İo oraya taşınmıştı.Bu boyut daha da büyüktü fakat şuan orada olan İo ile iletişim kuramıyordu.

''Sizden tek birşey istiyorum.Bunlardan öldürebildiğiniz kadar öldürün.''Sonra Şehir,tapınak ve kılıç haricindeki diğerlerini gösterdi.

ve sonra para keseli olanları gösterdi.

''Bunlara dokunmayın.Onlar benim.''(Erthyo)

Üç canlıda kafasıyla saygılı bir şekilde onayladı.

Erthyo suratına hala bir maske giyiyordu.O yüzden açığa çıkma diye bir olasılığı yoktu.

''Öldürürken kendinizi yetenek gibi gösterin.''Yıldırımdan yapılmış canlıla oldukları için değişmeleri çok kolaydı.Erthyo kızları kurtarırken köleleri kullanmıştı.Fark edilebilirdi.

Üç köle tekrar  onaylayınca Erthyo oturdu ve sürenin bitimini bekledi.

''Bir saatiniz bitmiştir.Başlayın.''

Erthyo bu sözü duyunca ayaklandı.

Etraftaki farklı türden kişilerde savunma pozisyonuna geçti.

Büyü halkaları işlenmiş olanlar koruma bariyeri kurdu,Slime benzeri yaratıklar  etrafa bir in inşa etti,Taştan adam birleştiler ve devasa bir taş adam oldular

Kılıç ülkesinin insaları önlerine önde uzun kılıç kullanıcılarını koydular ve arkada büyülü kılıç ustaları kalarak menzilli saldırılar yapacaklardı.Büyücüler koruyucu büyü tuzakları koydu ve büyü halkalarını aktif ettiler.

Tüccar Ülkesindekiler etrafa aletler koymaya başladı.Büyü halkaları işlenmiş aletler hem savunma hemde saldırı imkanı veriyordu.

Çekiç Ülkesinekiler kalkanlarını çektiler ve daire şekli alarak birbirlerini korudular,Ay Ülkesindekiler ise öylece durdu fakat Erthyo onların mühürlerini çoktan hazırladıklarını biliyordu.

Din ülkesindekiler ise bir çan çıkarıp aralarına koydular.Çan altın bir bariyer oluşturdu.

Dünya Ülkesi ise Katanalarını çektiler.

Her türden insanlar farklı bir savunma yolu kullanıyordu.

Erthyo ise tek başına duran tek kişiydi.Yöneticilerin gözleri ona döndü.

''Neden tek ? Hiçbir yoldaşı olmasa bile birileriyle takım kurabilirdi değil mi ?''

''Acaba hepsine karşı tek başıan mı savaşacak ? ''

''Eğer öyleyse çok ilginç olacak .''

Erthyo parmağını kaldırdı ve tüccar ülkesini gösterdi.

''Önce siz.''Sesi normalden kalın geliyordu.Tanımasınlar diye sesini kalınlaştırmıştı.

Şuan Tüccar Ülkesinin ölüm fermanlarını vermişti.

Yokedilemez beden moduna girdi.Ellerini Asura ve Ölüm alevleri ile kapladı.İblis Alevlerini kullanamazdı çünkü ortamda hiç Şeytan görmemişti ve ayrıca bu insanlar onu tanıyabilirdi.

Erthyo yere ayağını sıkıca bastı ve ileri attı kendini.

Dünyalar Atlayan Adım-3.Adım:Yıldırım Adım+İnat Enerjisi

Bir anda ilk sura vardı.

Savunma olarak kurdukları eşyalar devasa metalden surlardı.Surlardaki büyülü eşyalar saldırmaya başladı.

Büyük Alev topları,Buz Saçakları,Rüzgar torpidoları,Toprak mermileri,Işık kılıçları,Kara büyü bombaları atıldı.

Erthyo bunların arasından Yıldırım gibi geçti ve İlk sura yumruk attı.

3.Yumruk:Dalga Kıran

BOM

Suru kırdı ve arkasına geçti.Bunun dışında 1 sur daha vardı.

Bu sefer daha güçlü büyüler yolladılar.Yıldırım,Dondurucu Serinlik,Yakıcı Küçük Güneş,Hava Kırbacı,Toprağın Hiddeti.Sarmaşık İsyanı

Erthyo bunların hepsine karşı bağışıklık kazanmıştı.Ancak büyüler çok güçlüydü bu yüzden etraflarından dolaştı fakat Küçük Güneşi Atlatamadı.

''Atlatamıyorsam yok ederim.''Erthyo aynı anda 2 yumruk attı.2'side 3.yumruktu.

Bom.Bom.

Patlama olduktan sonra Erthyo tekrar ortaya çıktı.Üstündeki Kıyafetler yanmıştı ve kolu simsiyahtı fakat o umursamadan yoluna devam etti.

BAMMM

Devasa bir delik surda belirdi.

Erthyo'yu ise hazırlanmış büyüler ve kılıç saldırıları karşıladı.

Erthyo üstüne gelen 2 kılıç ve mızrak saldırısını elleri ile tuttu ve saplarını gelen rakiplerinin boynuna soktu.

''Ughh..''

Erthyo cevap verme şansı vermeden mızrağı büktü ve rakiplerin boynunu kırdı.

''Don.!!''Yerden sular ilerlemeye başladı ve 3 büyücünün ayağına dolandı ve onları dondurdu.

''Kanlarını dondur''Su dondu ve patladı.Aradaki birkaç buz sarkıtı büyücünün ayağında yara oluşturmuştu ve su buradan girerek kanlarını dondurdu.

Erthyonun arkasından bir ateş mızrağı gelerek omzuna girdi.Kan omzundan fışkırdı fakat Erthyo bunu umursamadan arkasındaki kişiyi Asura Alevi ile yaktı.

Rakibin vücudu yeşile dönüştü ve eridi.

Erthyo ona dikkat etmeden ilerledi.

Son 7 kişi kalmıştı.

''Gel''

Element Çarkı arkasında belirdi.

''Kükre Hidra'' 9 başlı bir Hidra ortaya çıktı.Hidranın başları farklı alevler ile kaplıydı.İblis,Asura,Ölüm,Kutsal,Nihai.Kalan kafalar ise elementler ile kaplıydı.Yıldırım,Su,Doğa ve Karanlık

Hidra ortaya çıktı ve 2 adama saldırdı.Adamlar ellerini salladı ve bir kese ortaya çıktı.Kesenin içinden ise zincirler fırladı ve Hidrayı tutmaya çalıştı fakat Hidranın içinden geçip gittiler.

Hidra durmadı ve adamları ısırıp yuttu.

''Şu 2 kişiyi yok et.''Erthyo iki kişiyi Esinti Kuşuna bıraktı ve Kalan 3 kişiye saldırdı.

Bunlar 1 büyücü kadın,1 büyücü adam ve önlerinde duran bir kalkanlı adamdı.

Adam Kalkanını Karanlık elementi ile kapladı.Arkadaki büyücüler ise büyülü sözler söylemeye başladı.

Yumruğunu bir bıçak gibi tuttu ve bütün hasarı ucunda biriktirdi.Kılıç Niyetini bile içine kattı.

Ding,Şraakk

Bir kesilme sesi ile kalkan kesildi ve el kalkanın içinden geçerek arkasındaki adamın boğazına girdi ve diğer tarafından çıktı.

'''Gıhaaa.''Adam bağırsa bile nafileydi.Erthyo elini salladı ve kafasını kopardı.

''Çok Dehşet'''

''Çok güzel Katlediyor.''

''Kanım Kaynamaya başladı.''

Yöneticiler Çıldırmış gibi tezahürat yapıyordu.Ancak Erthyo şuan katliama odaklanmıştı.

Roarrr

Bir su ejderi adamın büyü çemberinden çıktı.

Screee

Esinti kuşu 2 kişiyi çoktan yakmıştı ve Ejderhaya atılıp boynundan tuttu ve onu buharlaştırdı.

Gıcır,Gıcır

Devasa sarmaşıklar Erthyo'yu kapladı ve derisini zehirli iğnelerle delmeye başladılar.Giderek daha fazla sarmaşık oluştu ve Erthyo'yu kapladı.

Erthyo ise uzun zamandır kullanmadığı bir yeteneği kullandı.Hatta bu yeteneği hiç kullanmamıştı.

Alev Beden 

Bu Miradan ilk öğrendiği yetenekti.Erthyo Nihai Alevlerle bedenini kapladı ve sarmaşıkları yok etti.

Ayaklarındakiler yok olunca kadının önüne atıldı ve boynunu tuttu.

Ölüm Alevleri ile kadını küle dönüştürdükten sonra adamında işini bitirdi.

Bu ani savaş herkesi şaşırtmıştı.Bir kişi bir takımı komple yok etmişti.

Sonra Erthyo tarafından gösterilenler soğuk terler dökmeye başladı.Erthyo'nun sıradaki rakibi olmamak için sahanın başka tarafına gitmeye başladılar.

''Nereye gidiyorsunuz ?''Erthyo boğuk bir  sesle konuştu.Üstündeki kanlarla tam bir şeytan gibi gözüküyordu.

''Daha Katliam yeni başladı.''