'''Arz Liosen.Acımasız Şeytan Lordu.Diğer bir adı Hazine Avcısı Şeytan Lordu.Nerede bir hazine çıksa özellikle o gider ve hazineleri alır.Sahip olduğu katana olan Gecenin Panteri yüzünden kimse onu bulamaz.''(Küçük Beyaz)

''Neden ? ''

 ''Çünkü O panterin özelliği gece.Gece ile bir bütün olabiliyor ve sahibinin seviyesi benimle eş ise ben bile onu bulamam.Ancak Arz o seviyede değildi.Yinede çok iyi gizleniyordu.''

''Benim bildiğim onda 2 tane büyük hazine var .Hakikatin Gözü ve Zamanın kalbi .Zamanın kalbi,ona zamanı kontrol etme gücü veriyor ve olan zamana müdahale edebiliyor.Bu yüzden hiç yakalandığı olmamıştı fakat birgün bir olay yaşadı.Detayları tam bilmiyorum fakat ihanete uğradığını biliyorum.''

''İhanete uğrayıp birilerinin kölesi oldu.Ondan sonra ise birkaç olay ile sen doğdun .''

''Nasıl olduğunu biliyor musun ? ''(Erthyo)

''Bildiğim kadarıyla bütün varlığını bir büyü çemberi  ve bir ritüel yardımıyla sildirmiş ve kendi  vücuduna birkaç ruh parçası bırakmıştı,Zamanın Kalbi ile bedenini çocukluğa geri döndürmüştü.Ancak Ritüel sırasında ,Ritüeli yapan büyücülerden birisi niyetini değiştirdi ve içindeki şeytanı bedene taşımaya çalıştı.Bu kişi o şeytanı kilitte tutacak olan kişiydi.''

''Ancak bu işlemin ortasında Amy geldi ve tek bir kişiyi bile affetmeden herkesi öldürdü.Sonra seni Dünya'ya bıraktı.''

''Demek böyle oldu.Benden istediğin şey ne ? ''

''Zamanın Kalbini düzgün  kullanmayı öğrendiğinde beni bir zamana götürmeni istiyorum.O kadar.''

''Tamamdır.''

Erthyo sözünü verdikten sonra ordu boyutuna gitti .Şimdi birilerinin ağzını açık bırakma vaktiydi.

Ordu boyutunda gezi ve Gözcü ile Lii'yi buldu.Prenses Ateş ile Ateşin Hiddetinin Göstergesini çalışıyorlardı.

''Lordum ''

''Lordum ''

Erthyo'nun geldiğini gördüklerinde işlerini bıraktılar ve selam verdiler.

''Siz ikiniz benle gelin.Sizin ağzınızı açık bırakacak bir yere götüreceğim.''(Erthyo)

''Nereye gidiyoruz Lordum?  ''(Lii)

''2 Tanrıçanın yanına.Size kadınım olduklarını söylemiştim.''(Erthyo)

''Hahahahaha..Gerçekten çok komiksiniz Lordum.''(Gözcü)

''Fufufu..Lord Erthyo'nun böyle şaka yapabildiğini bilmiyordum.''(Ateş)

'Bazen çok iyi şaka yapıyorsunuz fakat bu şaka biraz eskimedi mi sizcede Lordum ?''(Lii)

''Gelinde görün.''Portalın içinden geçti ve dışarı çıktı.

Lii,Gözcü ve Prenses Ateş onun arkasından takip etti.

O sırada Hiori ve Alexde eğitimlerini bitirmişlerdi ve biryere gittiklerini görünce takip ettiler.

5 kişi portalın diğer tarafına geçince bir savaş alanında olduklarını gördüler.

Lii savaş alanının izleme yerlerinde oturan insanlara baktı.

''Bu kadar güçlü insanlar nereden çıktı.''

''Aman tanrım.Bunlar bizi tek hareketi ile yok eder.''

''Burası neresi ? ''Alex ve Hioride dışarı çıkmıştı.

''Burada ne kadar saf mana var.''Alex burada oturup eğitim yapmak istiyordu fakat etraftaki güçlü insanları hissedince vazgeçti.

''Lordum neredesiniz ? ''(Lii)

''Buradayım.'' Yanlarından bir ses geldi.Hepsi oraya bakınca Erthyo'yu ve İnanılmaz güzellikteki Küçük Beyazı gördüler.

''2 Tanrıçadan Tanrıça Beyaz.''Lii ve Gözcü eski ordularında bu kadını görmüştü.Ölüme Hükmeden lakaplı bu kadın eski Krallarının en korktuğu insandı.

Ortamdaki saf manadan ve güçlü insanlardan bir ilizyon olmadığını anladılar.

''Bunlarda kim ? ''O sırada Amy'de geldi ve Erthyo'nun diğer yanına oturdu ve koluna yapıştı.Küçük Beyaz ile yarışıyordu.

''Diğer Tanrıça  Tanrıça Amy/Mia''Lii derin bir nefes aldı.Şaka sandıkları şey gerçek olmuştu.

''Amy/Mia ? ''(Hiori)

''Söylenene göre Tanrıça Amy'nin bedeninde 2 ruh var.Ablanın adı Amy,küçük kardeşinin adı Mia.''(Gözcü)

''Size demiştim.Bunlar benim kadınlarım.''Burnu havada konuşmaya başladı.

''Erthyo bunlar kim ? ''(Amy)

''Bunlar benim ordu boyutumdaki kişiler.Hiori buraya gel.''Hioriye el işareti yaparak gelmesini söyledi.

Hiori hızlıca yanına geldi.

Hioriyi kucağına oturttu ve kulaklarını oynamaya başladı.

''Buda benim diğer kadınım ve sizi küçük kardeşiniz Hiori''(Erthyo)

''Oh,Kulakları ne kadar yumuşak gözüküyor.''(Küçük Beyaz)

''Çok yumuşak.''(Amy)

''Dimi ? ''(Erthyo)

''Uuuuu..''3 kişi bir anda kulaklarını oynamaya başlayın Hiori utanmıştı fakat hareket edemiyordu.Erthyo çoktan beline elini dolamış ve hareket etmesini engellemişti.

''Gördünüz dimi ? ''(Erthyo)

''Lordum sizin lafınızı ciddeye almamışız.Hatalıyız.''(Lii)

''Sizden af diliyorum.''(Gözcü)

''Tamam gidebilirsiniz.Hioriyi sonra getireceğim.''

Alex bu istekten pek memnun olmasada birşey diyemedi.Erthyo'nun sinirlerinin sınırlarını zorladığını biliyordu .Ayrıca bu iki kadının yanında bir laf ederse anında ölebilirdi.

O yüzden birşey söylemeden arkasını döndü ve gitti.

Hiori üçlünün arasında kalmıştı ve kulaklarını deli gibi okşuyorlardı.

Erthyo hala etrafta insanların olduğunu fark etti ve sormadan edemedi.

''Neden insanlar burada ? ''

''Haah.Sen eğitim yaparken Qian sıkıntı çıkardı.Sana meydan okumaya karar verdi.Şurada duruyor.''Amy kenardaki  kaşlarını çatmış,siyah çizgileri olan ve sinirden patlamak üzere olan Qianı gösterdi.

Ayrıca Amy Erthyo'ya Qianın nasıl onların peşinden koştuğunu,kendi kadını yapmaya çalıştığını  ve partideki hareketlerini anlattı.

''Hah..''Erthyo bunun nedenini duyunca güldü ve Küçük Beyazın çenesini tuttu ve kendine çekti.

Qiana küçümseyici bir bakış attı  ve Küçük Beyazı öptü.

Öperken ağzını açıp dillerinin birbirine nasıl girdiğini gösteriyor ve daha da kıskanmasına yol açıyordu.

''Seniiiiiiii!!!!''Qian daha fazla dayanamadı ve bir ışık şeridi ile sahaya atlayıp Erthyo'ya saldırmaya başladı.

Amy elini salladı ve adamı durdurdu.Havada bir duvar oluştu ve Qian bu duvara çartı.Bir adım bile ileri gidemiyordu.

Erthyo bunlada yetinmedi.Öpücüğü kesti ve Amy'i kendine çekerek sarılmaya başladı.

''Seni soysuz herif.Tanrıçalarama nasıl böyle dokunursun.Seni öldüreceğim.Senin ananı si*****.''

''Sen sadece onları Tanrıçan olarak görebilirsin fakat onlar benim kadınım.''Dedikten sonra Amy'nin boynunun öpmeye başladı.

''Senin asla dokunamayacağın,hissedemeyeceğin ve tadamayacağın yerlerin hepsi bana ait.Buna ne yapabilirsin ? ''Erthyo eliyle Amy'nin karnını okşadı ve yavaşça aşağı inmeye başladı.

''Erthyo..yapma..insanların içindeyiz.''Amy kızardı ve ağır nefesle elini itmeye çalıştı fakat şuan genç bir kız gibiydi gücünü elinde toplayamıyordu ve itmekte başarısız oldu.

''Seni Öldüreceğim!!!!!!!''Qianın gözleri kıpkırmızı oldu.Hayallerini kurduğu Tanrıçaları şuan bir adamın önünde genç bir kız gibi kızarıyorlar ve istediği yerlere dokunmasına izin veriyordu.

''Orada saklanma ve benimle adilce,bir erkek gibi çarpış.''(Qian)

''Bana erkek ve adil diyorsun fakat senin gücün benden çok üstün.Onu napıcaz ? ''(Erthyo)

''Bu benim emeğimin kaynağı .Tabikide böyle dövüşeceğim.''(Qian)

''Aptal mısın ? Ben yarım yıldır büyü ve mana ile etkileşime girdim.Sen ise kaç yıldır eğitim görüyorsun.Bu sence adilmi ? ''(Erthyo)

''Ben..''Qian bu sözleri duyunca olayın adil olmadığını kavradı.Eğer böyle onu yenerse zaten yenmesinin hiç anlamı olmazdı.

''Tamam.Seviyemi kısıtlayacağım.''(Qian)

''Sana nasıl güvenebilirim ? ''(Erthyo)

''Ben yalan söylemem. ''Kaşlarını çattı.

''Bence söylersin.Amy bana yardımcı olur musun ?''

Amy bu fırsatı yakaladığı gibi bırakmadı ve hızlıca Erthyo'nun kucağından atladı.

Qiana gitti ve adama dokunmadan ruhuna bir kilit koydu ve adamın seviyesini Usta-Düşüğün sınırına aldı.

''Seviyeni Usta-Düşük'e kadar bastırdım.Beden dayanıklılığı,ruh ve zihin dayanıklılığınıda Usta-Yükseğe kadar  bastırdım.Ortağının seviyeside seninle aynı olacak.''Başka birşey demeden arkasını döndü ve Küçük Beyazın yanına oturdu.

''Tamam mı ? ''(Qian)

''Pekala ''Erthyo banktan kalktı ve sahaya gitti.

Qian tek elini arkasına aldı ve orada durdu.

''Novel hareketleri yapma ve benimle ciddi kapış.Sonra adil değildi diye ağlama.''(Erthyo)

''Bunu sen istedin.Sana şans vermedim diyemezsin.''Daha fazla aşağılanmamak için altın bir kılıç çıkardı ve duruşunu aldı.

''Kızlar,katanası olan var mı ? ''Önünde yıllarca eğitim yapmış bir adam vardı.Eğer bu adamı ciddiye almaz ise dayak yerdi.

Amy kafasını salladı fakat  Küçük Beyaz elinde gri bir metalden yapılmış bir katana ile çıktı.

''Öğrencilerimden birinin katanası.İstediğin gibi kullan .''(Küçük Beyaz)

Erthyo kılıcı aldı.Kılıcın dengesi mükemmeldi ve özellikle hız odakli bir yapısı vardı.Ayrıca çok hafifti.

''İçinde yetenekler var fakat şuanki gücünle kullanamazsın.''(Küçük Beyaz)

''Sıkıntı yok.''(Erthyo)

Erthyo kılıcı eline alınca sanki bir uzvuymuş gibi hava yaymaya başladı.Kılıçla beraber tamamlanmış gibiydi.

''Hadi başlayalım.''(Erthyo)

Erthyo söze girdiği anda Qian önünde bitmişti.

Kılıcıyla yukarıdan aşağı bir kesiş yaptı.

Erthyo hızlıca Anlık Kesiş ile saldırısını durdurdu ve geri itti.

İblis Alevleri ile katanayı kapladı ve ileri atıldı.

3.Adım:Yıldırım Ayak

3.Kesiş:Sonik Kesiş

Ding!Ding!Ding!

Kılıçlar çarpışmaya başladı.Erthyo ve Qian bir orda bir burda belirerek  saldırlarına karşılık veriyorlardı.

Erthyo geri birkaç adım atarak kendine alan açtı.

4.Kesiş:Rüzgar Kılıç+3.Kesiş:Sonik Kesiş+İnat Enerjisi

Erthyo'nun katanasında rüzgar birikti ve 10 metrelik bir katana oldu.İnat enerjisi ile bu katana turuncuya boyandı.Sonik Kesiş ile anlık saldırdı.

Qian kılıcın salladı ve önünde kılıçtan çıkan bir enerji ile duvar oluşturdu.

''Işığın Yükselişi''

''Tanrıçanın Hükmü''

''Dev Altın Kılıç Yeryüzüne İniyor.''

Etraf bir anda ışık elementi ile doldu ve Erthyo anlık kör oldu.O sırada Qiana altın bir ışık indi ve Erthyo'dan altın bir ışık çıktı.

Erthyo'nun hızı,gücü,dayanıklılığı yarıya düşmüştü.

Aynı zamanda gökteki bulutlar dağıldı ve büyük altın bir kılıç havadan düşmeye başladı.

''Gel.Tiran ''Erthyo bağırdığında Ölüm,İblis,Nihai ve Asura Alevlerinden devasa bir Tiran Oluştu.Bu bir üçlemeydi.

Element canavarı yeteneğini kullanarak alevden bir Tiran oluşturdu.Golem Oluşturma yeteneği ile sağlamlaştırdı.Tuzak sanatı ile patladığında yeteneği salan kişiye saldıracak şekilde bir tuzak oluşturdu

2 Gözlü,defasa bir beden ve kasları olan bir insan ortaya çıktı.Resmen gerçek gibi  ayağa kalktı.

Erthyo zeka kazanması için İnat Enerjisi ile güçlendirdi.

Tiran turuncuya döndü ve Erthyo'ya bir ses iletti.

''Emrinizdeyim.''

Erthyo aklındaki planı hızlıca Tirana iletti.

''Anlaşıldı.''

Tiran ayağa kalktı ve Gökyüzündeki devasa kılıca baktı.

Uohhhhh

Tiran Kükredi ve iki kollarındaki kaslar şişti.Yere ayağını vurdu ve duruşun sabitleştirdi.

Shing!Dong!!

Yukarıdan gelen kılıç Tirana indi.Tiran ise bu kılıcı iki eliyle tutmaya başladı.

Erthyo daha fazla izlemedi ve saldırıya geçti.Element Çarkını çağırdı.

Buzul Yol,Anlık Alevleme,Kan dondurma.

Üç büyüyüde yaptıktan sonra emri verdi.

''Bombardıman.'' Emir verdiği gibi büyüler Qiana gitmeye başladı.

Aynı zamanda Qianda büyü çemberini çağırdı fakat onda 3 tane vardı.

Bir tanesi arkasında,diğer ikisi iki elindeydi.Arkasında olan rengarenkti.Her renk vardı.Ellerindeki ise bir tanesi kırmızı,diğeri maviydi ve arkasında küçük,küçük oluşmaya devam ediyordu.

Bu büyü çemberlerinden büyüler fışkırıyor fakat Erthyo hızı ile bunlardan kaçıyordu,

''Gel İo''Erthyo İo'yu çağırdı.

''Gel .Altın Leviathan ''Altın bir Leviathan ortaya çıktın.Leviathan devasa cüssesi ile belirdi.Altın derisi vardı ve bir yılan gibi uzundu anca kenarlarda kola benze uzuntuları vardı.Ayrıca sırtında dikenleri vardı.

''Yılan Dalaşı mı? Girelim.''

''Gel!Yeraltı Dünyası Yılanı .''Erthyo'nun bedeninden büyük miktarda Ölüm enerjisi çekildi.Yavaşça yenileniyordu fakat bu maçta daha fazla ölüm elementi kullanamayacaktı.

İo arkada manasını yeniliyordu.Farklı bir tür olduğu için yetenek kullanamıyordu.Tam işlevi için özel gereklikleri vardı.

Tsss

Ölüm enerjisi şekillendi ve beyaz pulları olan devasa bir Yeraltı Dünyası Yılanı Oluştu.Erthyo İnat enerjisi ile bunu desteklediğinde gözleri turuncu şekilde parladı.

''Söyle''

''O leviathanı uzak tut.''

Erthyo sözünü bitirdiğinde Yılan saldırıya geçti.

Leviathan meydan okunmuş gibi hissetti ve Yılana saldırdı.

Erthyo katanasını çıkardı ve Son'u kullandı.

Bütün yetenekleri birleşti ve kılıcına girdi.

Qian Kılıcını buffladı ve Altın alevler ile kapladıktan sonra birkaç yetenek daha kullanıp saldırdı.

Boom

Büyük bir patlama oluştu.Tiran daha fazla kılıcı tutamadı ve ortadan ikiye bölündü fakat kılıçtada daha fazla güç kalmadı ve dağıldı.

Alevlerden oluşmuş Tiran dağılına bütün alevler Qiana hücum etmeye başladı.

Aynı zamanda Yeraltı Yılanı ve Leviathan birbirine dolanmış bir şekilde,birbiri ile savaşıyordu.

Erthyo saldırıya devam etti.Yerden sıçradı ve üstüne gelen çeşitli altından silahları atlatıp havadan bir kesiş yaptı.

Qian bütün hazırlıklarını bitirmişti ve oda saldırıya geçti.

Bu ikisi içinde son saldırıydı.

Shing!

Vhoşşşş!!

Hava kesildi ve etraf altın alevler ile kaplandı.

BOOOMMM!

Devasa bir patlam oldu ve etrafı bir toz bulutu ve altın,siyah-kırmızı alevler hüküm sürdü.

O sırada herkezin şaşırdığı birşey oldu.

Altın alevler bir kadının şeklini aldı.Parlak sarı gözleri ve parlak sarı saçları vardı ve görenleri büyüleyecek bir görüntüsü vardı.

Koyu-Kırmızı alevler yakışıklı bir adamı şeklini aldı.Siyah saçları ve derin,kırmızı gözleri vardı.Görenleri katliam  getirmiş gibi bir havası vardı.

İkisi birbirine uçtu ve birbirine girdi.Sonra bunların ikiside birleşip bir yerde hortum şeklinde inmeye başladı.

Bu indiği yerde ise Erthyo yerde yatıyordu.

Qian ise daha kötüydü.Duvara yapışmıştı ve bilincini kaybetmişti.Ne kadar güçlü olursa olsun,Amy onun bedeninin dayanıklılığını Usta-Üst seviyede düşürmüştü.Zihnide aynı seviyedeydi.

Erthyo'nun saldırısı yüzünden ise bilincini kaybetmişti.Eğer Bedenin dayanıklılığı ve Zihinsel dayanıklılığı düşmemiş olsaydı.Erthyo'nun saldırısını parmakları ile durdurabilirdi.

Erthyo yerden kalktı ve ayakta durdu.

Toz bulutu dağıldı ve ortam gözüktü.

''Qian kaybetti !!''

''İnanılmaz!Cidden Qianı yendi.Tanrıçaların Kocası eğer gelişirse herkesten güçlü olacak ''

''Biz sadece onlarla iyi geçinmeliyiz.'

Qianın babası geldi ve durumuna baktı

''Kendini tuttuğun için teşekkürler.''Erthyo'ya döndü ve teşekkür etti.Eğer o saldırı düzgün tutsaydı.Qian 2'ye ayrılabilirdi.

''Birşey değil.Umarım bu kapışma aramızda sorunlara yol açmaz.''

''Oğlum böyle olmasa daha iyi bile olabilirdi aramız fakat Amy/Mia ve Beyaz hanımları  takıntı haline getirdi.Şimdiden gelecekte yapacakları için özür diliyorum.''Dedikten sonra oğlunu hayalkırıklığına uğramış bir ifade ile alıp gitti

 Erthyo daha fazla kendini tutmadı ve yere yığılıp kaldı.Göğsünden bacağına kadar inen devasa bir yaradan kanlar fışkırmaya başladı.Yaranın içinden kemikler bile gözüküyordu.