Erthyo uyandığında bir yatakta yatıyordu.Oda boştu fakat güzel döşenmişti.Beyazlarla kaplı odada bir boy aynası,bir makyaj masası ve bir dolap vardı.

Odanın kapısı açıldı ve elinde yemekler tabaklarıyla dolu bir tepsi olan Nie girdi.

Erthyo'yu görünce gülümsedi ve yanına gitti .

''Uyanmışsınız.''(Nie)

''Evet.İlginiz için teşekkürler.''

''Ne demek.Ustamızın erkeğine böyle davranmayacaksak kime davranacağız.''(Nie)

Erthyo üstünü değiştirtirirken Nie'ye sordu.

''Ne kadardır baygınım.''(Erthyo)

''Yaklaşık 7 saattir.''Nie Erthyo'nun üstünü çıkarmasına yardım etti ve yeni kıyafetlerini verdi.

Erthyo bu ilgiyi pek kafaya takmadı ve yeni kıyafetlerini giydi.Reenkarnasyoncunun Kapuşonlusunuda boyutsal yüzüğe koymuştu.

Erthyo'nun üstünü değiştirdikten sonra Nie'ye sordu.

''Küçük Beyaz nerde ? ''(Erthyo)

''Usta şuan yemek odasında Bayan Amy ile bir savaşın ortasında.''(Nie)

''Savaş mı ? ''(Erthyo)

''Evet.Aşağı inince anlarsınız.''(Nie)

Erthyo meraklandı ve dışarı çıktı.Aşağı indikçe sesleri duyabilir hale geldi.

''Hep senin odandamı uyuyacak.Birazda benim odama götürelim.Onun kokusu sadece sana ait değil .''Amy'nin bağırışı duyuluyordu.

''Hah,Taş-Kağıt-Makası ben kazandım.Boşa konuşmayı bırak''

Erthyo ağlasamı gülsemi bilemedi.Tanrı gibi güçlü iki kız kendisi için taş-kağıt-makas oynamıştı.

''Fakat bu adil değil.Bizde onu özlüyoruz.Değil mi Hioricim ? ''Mia'nın sesi itiraz ile doluydu.

''Um,Şey,Evet fakat .''

''Gördün mü ? Hioride kabul ediyor.''

''Hiori bunu nasıl yaparsın ? Seni müttefikim sanmıştım.''Küçük Beyaz hayal kırıklığına uğramış bir ses ile konuştu.

''Hayır..Ben.''

''Gördün mü ? Hayır dedi.''

''Hiori beni arkamdan bıçakladın.''(Mia)

''Ben..Ben..''Hiori zor zamanlar yaşıyor gibiydi.

Ayy

Ayy

O anda iki küçük çığlık odayı doldurdu.Erthyo gelmişti ve kızların yanaklarından çekmeye başlamıştı.

''Kıza bulaşmayın.''

''Ertğğo..Üzğünüm..Bığak Lütfen .''(Mia)

''Sahip Özüğ Dileğim.Yanağım ağıyo ''(Küçük Beyaz)

Erthyo iki kızın yanaklarını bıraktı ve Hiorinin yanına oturdu .

''Yemeğinizi yiyin.''Erthyo önündeki eti keserken konuştu.

Kızlar daha fazla ağız dalaşına girmediler ve önündeki yemeği yemeye başladılar.

Erthyo yemeğini bitirince ağzını sildi .

''Güzel yemekmiş.Antrenman yapmam gerekiyor.Bir Şelale var mı ? ''(Erthyo)

''Zie git ve Sahipe yardım et.Nie sende git havlu tut.''

Beyaz parlamalar oluştu.Zie ve Nie,Küçük Beyazın arkasında orta çıktılar.

''Tamam Usta ''

Erthyo yemek odasından kalktı ve eğitim sahasına gitti.

Zie eğitim sahasına gelince uçtu ve bir şelale oluşturmak için Su salmaya başladı.

Nie ise aşağıda taştan bir alan yarattı ve suyun etrafa yayılmasını önledi.

Erthyo elini suyun altına soktu.Akış hızının yeterli olduğunu anladığınada üstünü çıkardı ve altına girdi.

Qian ile savaşırken birkaç şey anlamıştı ve 5.Yumruğa geçebileceğini düşünüyordu.

3.Yumruk Dalga Kıran

Boom

Yumruğu yukarı doğru attı ve şelalede 2 metrelik bir yarık oluştu.

4.Yumruk:Dalga Sürdüren 

Erthyo ard arda 4 tane Dalga Kıran Yumruk attı.

Şelalede 4 yarık oluştuktan sonra Erthyo 5. yumruğa geçmeye hazırlandı.

5.Yumruk:Poseidonun Hükmü.

Erthyo'nun arkasında bir adamın simyası belirdi fakat hemen yok oldu.

Puuu

Erthyo bir ağız dolusu kan tükürdü.

''Efendi iyi misiniz ? ''Nie hızlıca yanına gitti ve elini beline koyup yaralarını iyileştirmeye çalıştı.Fakat bu kadar ciddi yaralanacağını beklemiyordu.

Tek bir simya göstermek bile Erthyo'nun organlarının %75'ini yok etmişti.

''İyiyim.''Erthyo Yokedilemez bedene girdi ve yaralarını iyileştirdi.

Bu yumruğu atarken.Bütün kasları sanki bir kapı gibi açılmış ve organlarını baskıya maruz bırakmıştı.Ancak kapatmadan bir saniye önce birşey görmüştü.

Eğer bu baskıya dayanırsa,kapı kapanacak ve kasların dalgalanması yumruklarına devasa bir güç sağlayacaktı.

Erthyo 5.Yumruğu tekrar çalışmadı ve 4.Yumruğun üstünde durdu.

Akşama doğru eğitimini bitirdi.

''İkinizede teşekkür ederim.Çok yardımcı oldunuz.''Erthyo Nie'den havluyu aldı ve üstünü sildi.Sonra kıyafetlerini giydi.

''Önemli değil.Ustamızın isteğini yerine getirdik.''(Nie)

''Size yararımız olduysa bu bizi mutlu eder.''(Zie)

Erthyo kızlara yaklaştı.Kafasını aşağı eğdi

''Ne...ne''

''Şey...''

Erthyo elini uzattı ve kızların saçındaki yaprakları aldı.

''Şuradan yaprak düşmüştüde.Onları aldım.''Dedikten sonra  eve gitmeye başladıl

Nie ve Zie ise yüzleri kızarık ve ağır nefes alır bir şekilde kalmıştı.

Erthyo içeri girdikten sonra yemeğini yedi ve yatağa geçti.

Sadece 2 günleri kalmıştı.Yarın buradan gitmesi gerekiyordu.

Erthyo bunları düşünürken kapı açıldı.Erthyo kapıya bakınca Küçük Beyazın beyaz bir gecelikle içeri girdiğini gördü.

''Sahip gelebilir miyim ? ''(Küçük Beyaz)

''Evet.Gel ''Erthyo kollarını açtı.

Küçük Beyaz büyük bir gülümsemeyle yatağa yattı ve Erthyo'nun göğsüne yaslandı.

Erthyo Küçük Beyazdan şarap kokusu almaya başladı.Egzotik meyvelerden yapılmış şarabın kokusu bile güzeldi.

''Küçük Beyaz niye içtin ? ''(Erthyo)

''Söyleyemem.''(Küçük Beyaz)

''Neden  ?''(Erthyo)

''O zaman benden nefret edersin.''(Küçük Beyaz)

''Eğer söylemek istemiyorsan söyleme fakat senden asla nefret etmem.''(Erthyo)

''Gerçekten mi ? ''Küçük Beyaz kafasını kaldırdı ve sulanmış gözleri ile Erthyo'ya baktı.

''Eğer senden nefret edersem beni öldürmene müsade ediyorum''(Erthyo)

''Söz verdin.''Küçük Beyaz yatakta ayaklandı ve Erthyo'nun önüne oturdu.

Erthyo'da onun önüne oturdu.

''Aslında ben kardeşimi öldürdüm.''Küçük Beyaz kafasını indirdi ve konuştu.

''Neden ? ''

''Çocuk iken annem ve babam ben ve kardeşimi eşit şekilde seviyordu.Ancak ben bunu kıskandım ve bütün sevgiyi kendime istedim.Onunla ormanda oynarken,büyüyü bilerek üstünde kullandım ve onu yaşamını emdim.'' 'pıt' 'pıt' yatağa göz yaşları damlamaya başladı.

''Ve..''

''Bana nedenini sorduğunda gerçeği söyledim ve bana gülümsedi.Tek dediği şey ''umarım seni gerçekten çok severler''di.Ondan sonra ise küle döndü.''

''Ancak birkaç yüzyıl önce geri döndü.Buz gibi soğuktu ve benden nefret ediyordu.Bana,beni asla affetmeyeceğini söyledi.Şuan Yeraltı Dünyasında 1.sırada bir Ölüm Perisi.''

Kafasını kaldırmaya cürret edemedi.Erthyo'nun onu  kınayacağını ve ondan uzak duracağını düşünüyordu.

''Demek buydu.Sanırım geçmişe dönüp olayları düzeltmek istiyorsun .''(Erthyo)

''Evet.''(Küçük Beyaz)

Erthyo elini Küçük Beyazın yüzüne koydu ve okşamaya başladı.Göz yaşlarını sildi ve konuştu

''Bunu anlattığın için teşekkür ederim.''(Erthyo)

Küçük Beyaz kafasını kaldırdığında Erthyo'nun yüzünde sıcak bir gülümseme vardı.

''Senden nefret etmeyeceğimi söyledim fakat senden birşey istiyorum.''(Erthyo)

''Nedir ? Herşeyi yaparım.''(Küçük Beyaz)

''Artık senin sahibin olmak istemiyorum.''(Erthyo)

''Ne..Neden ? Beni bırakma.Lütfen.''Kendisi bırakmayı düşünüyordu.Ancak Küçük Beyaz bunu istemiyordu.

''Yanlış anladın.Artık senin sahibin olmayacağım.Artık senin sevgilin olacağım.''(Erthyo)

''Ne ? ''

''İnsanlar senin bana sesleniş şeklini duyunca senin,benim kölem olduğunu zannediyor fakat ben senin sahibin olmak istemiyorum.Ben senin sevgilin olmak ya da kocan olmak istiyorum.Yani bundan sonra bana sahip diye seslenmeni istemiyorum.''(Erthyo)

''O zaman bu benden nefret etmediğin anlamına geliyor değil mi  ? ''(Küçük Beyaz)

''Tabiki .'

'O zaman sevgilim nasıl ? ''(Erthyo)

''Bu daha uygun.''

Erthyo Küçük Beyazı kendine çekti ve yatağa yattı.

''Uyuyalım.Yorgunum''(Erthyo)

''Tamam.Sevgilim.''

Erthyo hızlıca uykuya daldı fakat Küçük Beyaz gece boyunca onun yüzünü izlemeye devam etti.

Ertesi günde Erthyo Poseidonun Hükmünü çalıştı ve biraz ilerleme kat etti fakat bunu gerçek savaş deneyimi ile pekiştirmesi gerekiyordu.

Akşam olduğunda ise bu sefer yatağına Amy geldi fakat hiçbir şey söylemeden sarıldı ve yatmaya başladı.

5.Günün sabahında Erthyo antrenman yerine gitti fakat bu sefer antrenman yapmayacaktı.Çünkü önünde bir portal vardı.

Portalın üstünde ise Pylos Dünyası vardı.

''Kızlar.Size bakmayacağım ya da sarılmayacağım.Yoksa sizi bırakamam.O yüzden görüşürüz.Sizi bekliyorum.''Erthyo başka birşey söylemeden portaldan girdi.

Arkasında ise gözü yaşlı Küçük Beyaz ve Amy/Mia' yı bıraktı.

Önündeki ortam değişti.Yıkılmış  dağların arasındaki yerindeydi fakat bir değişken vardı.

Yanında birkaç kafa olan Lucifer önünde duruyordu.

''Efendim.Görevimi tamamladım.''

''Bunlar kimler ? ''

Kafaları işaret ederek sordu.

''Bunlar zehirleyerek öldürdüğüm kişiler.Hepsi Ay Ülkesinin kahramanının dostu.Gücüm yetersiz olduğu için fazla birilerini öldüremedim.''Üzgün bir surat ifadesi ile konuştu.Erthyo'nun verdiği görevi yapamamaktan dolayı hayal kırıklığına uğramış gibiydi.

Erthyo kafasını salladı ve Luciferın saçını okşadı.

''İyi iş becermişsin.2 Ayda Çırak-Düşük seviyesi ve bu kadar kişi öldürmek .Çok beceriklisin.''

''Övgünüzü almak beni onurlandırdı.''

''Savaşa gireceğim.Sende katılmak istersen gel.''(Erthyo)

''Tamam efendim''

Erthyo  şatoya doğru yürümeye başladı.