Gümbür!!!

Gümbür!!!

Turuncu bir Yıldırım Ruhlar Diyarında durmadan gürlüyordu.Erthyo hiç durmadı ve yoluna devam etti.

1 Gün

2 Gün

10 Gün

20 Gün

28.Günde uzaktaki şehri görebiliyordu.Yüzünde bir beklentiyle hızını arttırdı.

30.gün olduğunda şehir surlarına geldi.

Korumalar onu durdurmak istedi fakat Erthyo uzaktan  kimliğini attı.

Koruma kimliği kontrol ettiğinde başını salladı.Erthyo yanından geçecerken kimliği aldı ve devam etmeye başladı.

Olduğu yerden devasa Alev Esintisi Kuşunu görebiliyordu.Oraya doğru koşmaya başladı.

Evin önünde 7 kişi duruyordu.

Erthyo koşuşunu durdurdu.Gözünü kırpmadan ilerideki adama bakmaya başladı

Öldürme Niyeti hiç bu kadar büyük olmamıştı.

Wore ve Uity yan yanaydı ve  eve doğru bakıyorlardı.Birşeyler konuşuyorlar ve gülüyorlar.

Yanlarında ise 2 kadın 2 erkek vardı.Hepsi Usta seviyesinin sınırlarındaydı.

Erthyo'yu en çok sinir eden ise labaratuvar önlüklü ve gözlüklü kadının eline neşter almış,Alev Esintisi Kuşuna kesiş hareketleri yapıyordu.

''Ona parçalayabileceğin bir et muamelesi mi yapıyorsun ? Kesinlikle acılı öleceksin.''(Erthyo)

Erthyo kendini tuttu ve ileri yürümeye başladı.Ayak seslerini gizlemedi.

7 Kişi Erthyo'ya döndü.Onu yoldan geçen birisi zannettikleri içi fazla takmadılar.

Erthyo 7'linin önüne geldiğinde durdu ve eve dönüp yürümeye başladı.

''Demek ölmek istiyorsun .Bunu bende yapabilirdim''(Uity)

''Oraya gitmesi doğru mu ? Sonuçta orası bizim deney alanımız '' Gözlüklü kadın konuştu.

''Zaten yok olacak.Bırakalım gitsin.''(Wore)

Alev Esintisi Kuşu Erthyo'ya baktı ve kızgınca bağırdı.

''Git buradan.Hepiniz gidin.Yaratıcı hariç kimse buraya giremez.''Sesi kederliydi ve yakından bakıldığında gözlerinın altı şişmişti.Ağladığı belliydi.

''Nankör soy.Beni tanımadın mı  ?''Erthyo aurasını sadece Soyun hissedebileceği şekilde yaydı.

''Yaratıcı.Yaratıcı sensin.!!''Esinti kuşu havada döndü ve  Erthyo'nun yanına indi.

''İçeride konuşalım mı ? ''(Erthyo)

''Tamam.''Hızlıca içeri girdi.

''Bu da ne ? O kişi kimdiki herkese karşı asi olan kuş ona karşı çok itaatkardı.''(Wore)

''Acaba Jenny'nin ustası olabilir mi ? '(Uity)

''Belkide  bir akrabasıdır.''

''Neyse çıkınca öğreniriz.''(Wore)

Erthyo hala maske taktığı ve varlığını gizlediği için kimse onu tanıyamamıştı.

Erthyo içeri girdi.İçeri lav kadar sıcaktı fakat bu sıcak Erthyo'yu etkilemiyordu.

''Jeeny'i koruduğun için teşekkürler.''Erthyo Esinti Kuşunun kafasını okşadı.

''Hehe.Görevim .''Esinti kuşu kafasını eğdi ve okşayışın tadını çıkardı.

Erthyo koridorun sonundaki odaya girdi.Odada bir hizmetçi Jenny'i soğuk suyla yıkıyordu fakat su bedenine dediği anda buharlaşıyordu.

Hizmetçi sıcaktan bayılmak üzere gibi görünüyordu fakat işine devam etmek için elinden geleni yapıyordu.

''Çıkabilirsin.Yardım getirdim.''Esinti kuşu hizmetçiye söyledi.

Hizmetçi bir kurtuluş bulmuş gibi eğildi ve hızlıca dışarı çıktı.

Erthyo,kıza baktı.Kızın çıplak olması kafasını hiç bulandırmamıştı.Tüm odağı göğsündeki yaradaydı.

Erthyo ilerledi ve kızın yanına oturdu.

Jenny boş gözlerle etrafa bakıyordu.Erthyo'yu görmesine rağmen tepki bile vermedi.

Erthyo'nun kalbine birşey saplanmış gibi hissetti.Bu göğsündeki acıyı tanımlayamazdı fakat Jenny'i böyle görmek istemiyordu.

Kızın üstünü giydirdi ve arkasına geçip sarıldı.

''Jenny.Ben geldim.''Kulağına fısıldamaya başladı.

''E......''Jenny ağzından bir kelime çıkardı.

''Benim.Erthyo.Senin için geldim.''(Erthyo)

''E...rth...yooo...''(Jenny)

''Evet.Benim Erthyo,hadi bana doğru gel.Tam burada sana sarılıyorum.''(Erthyo)

''Erthyo...Sen ...misin ? ''Jenny'nin odağı geri gelmeye başladı.

''Beni tanımadın mı ? ''(Erthyo)

''Sensin ....Hik.....seni çok özledim...Hik....Öldüğünü zannettim.''Jenny Erthyo'nun orada olduğunu anlayınca ağlamaya başladı.

''Sıkıntı yok.Ağlayabilirsin.Ben burada sana bir dayanak olacağım.''(Erthyo)

Waaaaa

Jenny yürek burkan bir şekilde ağlamaya başladı.Döndü ve Erthyo'ya sarıldı.Onun gitmesine izin vermeyecek bir şekilde sarıldı.

20 Dakika sonra Jenny kendine geldi fakat sarılışını gevşetmedi.

''Birdaha beni bırakmayacaksın dimi ? ''(Jenny)

''Tabikide bırakmayacağım.''

''Güzel''(Jenny)

''Şimdi sen dinlenmeye bak.Ben birilerini güzelce eğitip geleceğim''Jenny'nin göğsündeki yara tekrar anlaşma yaptıklarında düzelebilirdi.Erthyo soyunun yaratıcısı olduğu için onla anlaşmasını bozmak, düzeltilemeyecek bir yaraya neden olmuştu.

Erthyo kızı bıraktı ve soyun burada kalmasını söyleyip dışarı çıktı.

Screeee

Screee

Dışarı çıktığı an bir Anka,Okyanus Kartalı ,Fırtına Bülbülü,Hız serçesi gördü.Hepside 4 kişinin tepesindeydi.

''Hey sen! Çekil oradan.Yolumuza çıkma''(Wore)

''Jenny'e ne kadar yakın olduğun umrumda değil.Bana yalvarsan bile o kızı bugün ele geçireceğim.Çekil yoldan.''(Uity)

''Aslında istersen çekilme.Seninde içini açabilirim.Dalak,böbrek,mana ruhu bu şeyleri incelemeye bayılıyorum fufufufu.'Bilim insanı kadın deli gibi gülmeye başladı.

Screee!!Screeee!!

Soylar tekrar kükredi.

''Bu küçük soylarla mı  ? Acınasısınız.''(Erthyo)

Soylar bu kelimeleri duymuştu ve hiddetlendi.

''Bizim soylarımız,senin gibi küçük soyların asla ulaşamayacağı noktada.Haddini bil''Anka soyu bağırdı.

''Küçük Fare soyunla gelip bize  laf mı atıyorsun ? Ben olsam o soyunla bizle böyle konuşmazdım.Saygımı eksik etmezdim.'' Okyanus kartalı küçümseyerek konuştu.

Şuan herkes Erthyo'yu buradan bir insan zannediyordu.Soyuna ve aurasına hiç dikkat etmemişlerdi.

Erthyo'nun Ordu boyutu sallanmaya başladı.

Vip Alandaki 3 Büyük soy hiddetlendi.

Erthyo Woreye baktı ve konuştu.

''Abine bir hediye göndermem gerekiyor.Ne göndermemi tavsiye edersin ? ''(Erthyo)

''Abime hediye mi ? ''Wore ne olduğunu anlayamadı fakat olayın abisine ve hediyeye dönünce karşısındaki kişinin kendine saygılarını sunmaya çalıştığını zannetti.Havalara girmeye başladı ve kibirli bir tonda konuştu.

''Ne istersen gönderebilirsin.Abim seçiçi değildir.Gelen hediye ne olursa olsun geri yollamaz.''(Wore)

''Ah,Öyle mi ? Rahatladım.Göndereceğim hediyeyi beğenmeyecek diye çok korkmuştum.''Erthyo rahatlamış gibi göğsünü ovdu.

Wore daha konuşacaktı ancak bir anda bir yıldırım çaktı ve Erthyo önünde belirdi.

Gümbürr!!

Bamm

Erthyo Woreyi boğazından yakaladı ve yere yapıştırdı.

''Sen....''Erthyo'nun bir anda saldıracağını düşünmemişti.Bu yüzden gardını inik bırakmıştı.

''Abine bir hediye yollamalıyım.Peki neden bu senin cesedin olmuyor ? ''Erthyo öldürme niyeti ile soğuk bir tonda konuştu.

Uity bir anda olanlardan dolayı şaşırmıştı fakat hızlıca saldırdı.Işık elementi ile kendini hızlandırdı ve toprak elementi ile vuruşlarını güçlendirdi.

''Sende geliyorsun.''Erthyo Uityi boğazından yakaladı ve yere çaldı.

''Sana onu bırakmanı tavsiye ediyorum.Yoksa hiç nazik davranmayacağım.''Anka kibirli bir tonda konuştu ve eline alevlerini topladı.

''Yeterince kendinizi  tuttunuz.Siz saldırın.Ben onları hallederim.''Erthyo soylarına doğru konuştu.Diğer soyların aşağılaması bu kibirli soyları hiddetlendirmişti.En üstte bulunan soylar, küçük  soylar tarafından aşağılanmıştı,sakin Göksel Tilki bile hiddetlenmişti.

Tssss

Auuu

Göksel Tilki uludu,Yeraltı Dünyası Yılanı tısladı.Antik İblis dik duruşla dışarı çıktı.

''Bu soylarda ne ? Bu küçük adamın böyle soyları olması imkansız!!'

''Bir ilizyon olmalı.Ruhsal Dünyada bizim soylarımızdan daha iyisi olmamalı.''

''Ne yaptığını bilmiyorum fakat ölmelisin.''

Anka,Okyanus Kartalı ,Fırtına Bülbülü ve Hız serçesi saldırıya geçti.Ancak saldırdıkları kişi Erthyo'ydu.Onun üstündeki soyları takmıyor ve onları bir ilizyon zannediyorlardı.

3 Soy dahada hiddetlendi ve ileri hücum etti.

''Çekil seni ilizyon.''Okyanus Kartalı kanadını umursamazca salladı fakat bir pençe gibi Antik İblisin eli kanadını yakaladı.

''Eh ? Geri çekemiyorum .''Kartal Antik İblise baktı.Antik İblis kanadını ilgisizce tutuyordu.Orada öylece dikiliyor ve bir dağ edasıyla hareketsizce bekliyordu.

''Bırak!!'Kartal bağırdı.Arkasında bir tapınak belirdi ve saldırıya geçti.

Şap

Bir tokat sesi havayı dolurdu.Antik İblis Kartalın suratını tokatlamıştı.

''Sen.. nasıl cürret edersin.''

Şap

''Ne yapı-''

Şap

''Hey''

Şap

Konuşmasına izin vermeden tokatlamaya devam ediyordu.

Erthyo ise Wore ve Uityi Göksel Tilkiye attı.Göksel Tilki onları havada yakladı ve kuyruklarında tutmaya başladı.

Erthyo gerindi ve önündeki kişilere bakmaya başladı.Sonra bilim insanı kadına baktı.

''Önce sen.''

Gümbür!!

Ding!Ding!Ding!

Yıldırıma dönüştü ve ileri atıldı.Dalga Kıran ile vurmaya başladı.Kadın ellerindeki neşterleri hızlıca kullanarak saldırıları atlattı.

Kadın geri sıçardı ve duruşunu aldı.Ses hızı yeteneği ile Erthyo'ya atıldı ve Orantılı Kesiş ile neşterlerini savurdu.

Erthyo hızlıca bunları atlattı.Bir açık bulduğunda ise Ateşin Hiddetini kullandı.

BOMMM

Yumruğu attığı yerde bir patlama gerçekleşti ve kadını geri yolladı.

Kadın kendini durdurdu fakat kan kusmaya başladı.Yumruğun atıldığı yerde izi çıkmıştı ve derisi soyulmuştu.

''Sen benim cildime dokunmaya cürret ettin.Ölmekten daha beter edeceğim seni.''Kadın bağırdı ve ileri atıldı.

Organ Ayırma

Bütün saldırıları organlara yapmaya başladı.Saldırılar isabet ederse organlar dışarı fışkıracak ve karşısındaki adam ölecekti.Ancak bilmiyorduki Erthyo o kadar kolay ölmezdi.

Saldırılardan kaçındı ve ellerine doğru gelen saldırıya karşılık verdi.

Yeryüzünün Yarılması,Volkanın Fışkırması

Ellerini birleştirdi ve neşterlerle beraber ellerine vurdu.

Bom

Crack!Fışşşş

Ellerinde bir şok dalgası yayıldı.Kadının kolları tamamen uyuşmuştu.

Yer yarıldı ve lavlar çıkmaya başladı.

Kadın geri atladı ve üstünde bir defansif yetenek kullandı.

Deri Kalkan 

Yaratık,insan ve bilinmeyen derilerden oluşmuş bir kalkan önünde belirdi.Bu kat kat yapılmış bir kalkandı.

Lavlar etrafta döndü ve kalkana hücum etti.

Tsss

Kalkan erimeye başladı .

Erthyo elini bıçak haline getirdi.Kılıç Niyeti ile elini kapladı.Bütün odağını elinin ucunda biriktirdi ve Alevler ile kapladı.

Gümbür!

Yıldırıma dönüştü ve ileri atıldı.

Kalkanın dibine geldiğinde elini uzattı ve kalkanı deldi.

Pat

Puçi!!

Erthyo'nun eli kalkanla kalmadı ve kadının boynunu deldi.

''Guuu..Nasılll''Kadın nasıl yenildiğini bile anlamamıştı.Ancak şuan ölüyordu.

''Yalnız gitmeyeceksin.Onlarda sana katılacak.''Erthyo elini salladı ve kadının boynunu bedeninden ayırdı.

Lavlar kadının cesedini kapladı ve ondan geriye hiçbir şey kalmayıncaya kadar yaktı.

Kadının soyu,Fırtına Bülbülü ise kadının ölümü ile kan kustu.

Yeraltı Dünyası Yılanı oyundan sıkılmaya başlamıştı.Bu kuş sadece kaçmaya odaklanıyordu.Onla bir süre oynamayı planlıyordu ancak artık yaralanmıştı.Bu oyunun zevki kalmamıştı.

Ağzını açtı ve Fırtına Bülbülünü tam halde yuttu ve dudaklarını yaladı.

''Lezzetliydi.Ölüm aurasını sana yollarım.Ben yatmaya gidiyorum.''Soy söyledi ve bedene geri girdi.