Erthyo binaya girdi ve Jenny'nin odasına girdi.Jenny hala ateşler içindeydi fakat Erthyo'yu gördüğünde yüzünde parlak bir gülümseme vardı.Tam konuşmak için ağzını açtığında Wore ve Uityi gördü ve bakışları soğudu .

''Anlaşmayı yaptıktan sonra bunlara istediğini yapabilirsin.''Erthyo ikiliyi kenara attı fırlattı ve Hioriye onlara bakması için uyardı.

Yatağa  geldi ve Jenny'i kucaklayıp yere oturdu.

Wore'nin boyutsal yüzüğünden aldığı kan özünü ortaya koydu ve bir anlaşma çemberi çizdi.

Çemberin içine ise Ateş Esintisi Kuşu girdi.

Erthyo kan özünü eline aldı,maskesini çıkardı.

Maskesi çıkınca Jenny yüzündeki yarayı gördü ve Woreye daha soğuk gözlerle bakmaya başladı.

Erthyo kan özünü kaşlarının arasına yerleştirdi.

[[ⱤɄⱧ ØⱤ₮₳₲ł yeteneği hasar görmüş.Aynı ortakla anlaşma yapmadığınız sürece düzelmeyecektir]

[[ⱤɄⱧ ØⱤ₮₳₲ł: Jenny ile anlaşma yapıyorsunuz.Yetenek düzeliyor]

[Ruh Ortağı yeteneğiniz şuan hasarlı.Tamamen düzelmesi için Ruh Özüne ihtiyacınız var.]

[Şuanki haliyle Jenny 5 saat dışarıda durabilir]

[Jenny Ordu boyutunda istediği yere gidebilir.Burada bir zaman sınırlaması yoktur.]

Erthyo Jenny' şefkatle baktı ve konuştu.

''Hoşgeldin Jenny.''

''Hoşbuldum.''Jenny bir saniyeliğine bu bakıştan dolayı utandı ancak ileri atıldı ve Erthyo'ya sarıldı.

Erthyo ortamı bozmadı ve saçlarını okşamaya başladı.Ateş Esintisi Kuşu ikiliye baktıktan sonra havalandı ve Jenny'nin içine girdi.

Jenny'nin içine girdiği anda Jenny'nin kızıl saçlarına ve kızıl gözlerine can geldi.Göğsündeki büyük yara küçüldü ve gözlerden yok oldu.Cansız teni parlamaya paşladı.

Jenny'nin etrafında bir saniyelik bir alev yandı fakat bu alev gözüktüğü anda odadaki tahtalar kömüre döndü.

Jenny Erthyo'yu bıraktı ve diğer ikiliye döndü.

''Bunlara istediğini yap fakat öldürme.Abisine hediye etmek istiyorum.''

Erthyo başka birşey söylemeden Hioriyi aldı ve dışarı çıktı. 

''Ordu boyutuna gidelim.Burada işimiz kalmadı.''Erthyo boşluğa adım attı ve ortadan yok oldu.Hioride onun arkasından gitti.

İkili yok olduktan sonra binadan feryat sesleri gelmeye başladı.

***

Erthyo ordu boyutuna girdiğinde bir şehirle karşılaştı.Tam bir İsekai şehriydi.Taştan ve tahtadan evler,daha lüks mekanlarda daha iyi yapılar vardı.

İlerledikçe etrafta korumalar ve şovalyeler gezinmeye başladı.Daha ilerledikçe restoranlar,barlar,hanlar ve bir maceracılar loncası bile vardı.

''Lucifer,Ateş''

''Emredin.''

Erthyo emir verdiği gibi iki kız yanında belirdi.

''Bu maceracılar loncasının çalışma prensibini anlatın.''(Erthyo)

''Maceracılar loncası,Ordu boyutundaki ihtiyaçları karşılamak için yapılmış bir yer.Tarım,İthalat,İhracat,değerli bitkiler,hayvanlar gibi konulara ayrılıyor,yanında ise tüccar loncası kurmayı planlıyoruz ve Maceracılar loncasını tamamen bir maceracı loncası yapmayı düşünüyoruz.''(Ateş)

''Açıkla''(Erthyo)

''Şuan ordu boyutu dışarıdaki dünyaya muhtaç,Tarım görevlerinde bitki,sebze,meyve ve daha başka türlerin tohumlarını getiriyorlar,İthalat ve İhracatta ise denilenleri yapıyorlar.Dışarıya eşya satıp,dışarıdan eşya alıyorlar.''(Lucifer)

''Burası ordu boyutu olabilir fakat burası bir boyut değil bir dünya.''(Lucifer)

''Dünya ? ''(Erthyo)

''Evet.Bir boyutu bu kadar genişletemezsin.Sonsuz genişleyen bir boyut yoktur ve bir boyut özel şartlar olmadıkça bir ülkeden daha büyük olamaz.Ancak biz burayı araştırdık,güneşin batışı,güneşin hareketleri,çifte ay fenomenler,siz yokken biz bunları araştırdık ve buranın bir dünya olduğuna karar verdik ve burayada özel ürünler üretiliyor.Elmasdan daha sağlam ve güçlü fakat Mithrilin bir tık altında olan bir cevher çıkıyor burada,ayrıca çevrede yetişen şeylerde var.Devamını içeridekiler anlatsın.''(Lucifer)

O sırada Üçlü şatonun önüne gelmişlerdi.

Muhafızlar Erthyo'yu görünce en saygılı hallerinde selam verdiler.

Erthyo kafasını salladıktan sonra içeri girdi.

İçeride bir toplantı yapılıyordu.Bu yeni dünya ile ilgili.Erthyoda toplantının ortasında gelmişti.

İçeri girdiğinde topltantıdaki bütün kişiler,işlerini bıraktı ve selam verdiler.

Erthyo elini salladı ve onları oturttu.Ancak kendisi Alevin oturduğu yere oturmuştu bile.İkizler ise Erthyo'nun bir kenarına geçerek oturdu.

Ateş onların kulaklarına birşeyler söyledi ve onlar kafasını salladıktan sonra geri çekildi.

Bir konuşmaya başladı.

''Dediği gibi buraya özel şeyler çıkıyor.Yeryüzü bitkisinden (Ormanda bulduğu,Mana iksiri üretmeye yarıyan bitki) daha iyi bir bitki burada yetişiyor.Ayrıca dünyamızın daha araştırmadığımız yerleri ve hazineleride var.Bunları dışarıdaki dünyalarla alışveriş yaparak değerlendirmek istiyoruz.''

''Hm,O zaman bize her türden şeytan gerekecek.Hepinize tam yetki veriyorum.Bana iyi kişiler bulun ve getirin,yetiştirebilirsinizde,Ayrıca araştırma ekibi için üyeleri Loncaya görev olarak verin ve insanları teşvik edin.''(Erthyo)

''Anlaşıldı''(Bir)

''Bizde böyle düşünmüştük fakat sizin izninizi istemek için gelecektik. ''(İki)

''Lucifer.Kutsama ne durumda ? ''(Erthyo)

''Kutsamayı kazanmanın sınırındayım.''Lucifer Erthyo'nun kendisi ile ilgilendiğini görünce Ateşe bir bakış attı ve konuştu.

''Athena Zeka ve strateji Tanrıçasıdır.Kutsamasını aldığı an oda size yardım edecek.Ateş sen ne konularda iyisin.''

''Ben ticarette iyiyim.''Ateş göğsünü kabarttı ve gururla konuştu.

''O zaman İhracatlar senin elinde.Eğer Ticaret ile ilgili bir kutsama alırsan Tüccar loncasının başına bile geçebilirsin.''Kutsamayı hangi tanrı veriyorsa,karakterine göre yetenek kazanırdın.Zeus verirse yıldırımlar,Orochi verirse yılanlara karşı yatkınlık ,Ghoul Tanrısı verirse ruhlara yatkınlık kazanabilirdin.

''Siz ne düşünüyorsunuz.''Erthyo bir ve ikiye sordu.

''Bencede mantıklı.Eğer kendisi bir kutsama kazanırsa,mesela Tüccar tanrısı Opheirden.O zaman başına geçmesinde bir sıkıntı yok.''(Bir)

Alev kızının bir konuma kazanacağını görünce sevindi fakat o sırada bir söz onu böldü.

''Lordum benim oğlum o tanrıdan kutsama almıştı.''

Tüm herkes sesin geldiği yere döndü.Kara Alevler saçları olan bir adam orada duruyordu.Yüzünde kibirli bir ifade vardı fakat Erthyo'ya bakarken gözlerinde saygı ve hayranlık akıyordu.

Erthyo'nun Yeraltı Kralı ile yaptığı savaşı izlemişti ve o savaşta Erthyo'nun haşmetini görmüştü.Çok etkilenmişti ve kendini bu dünyadaki orduyu geliştirmek için adamıştı.

''Kara  ne yapıyorsun  ? ''Kara onun sağ koluydu ve kendi kızının pozisyonunu almaya çalışmasına hoş bakmıyordu.

''Ne mi yapıyorum ? Artık sen başta değilsin.Sende bizim gibi yardımcı lider konumuna düştün.Bu yüzden istediğimi yapabilirim ve sana sormama gerek yok ''Daha fazla ona bakmadı ve Erthyo'ya umut dolu gözlerle bakmaya başladı.

Alev adamın haklı olduğunu bildiği için birşey söyleyemedi ve dişlerini sıkarak Erthyo'ya döndü.

''Böyle parlak bir genci heba etmek kötü olur.İkizlere gönder ve onu test etsinler.Ondan sonra onu bir tüccar olarak teste başlayacağız.Bu testte iyi şeyler başarırsa yavaşça yükselsin ve kendi adımlarını atsın.Eğer Liderliği hak ediyorsa,ona karar verip geçireceğiz.Ateş sende aynısın.Kim kazanırsa diğerinede onu heba etmeyecek ve parlamasını sağlayacak bir yer vereeceğim.''(Erthyo)

''Anlaşıldı.''

''Çok teşekkür ederim''Kara kendine bir şans verildiği için çok mutlu olmuştu ve Erthyo'nun adilliğindende etkilenmişti.

''Ancak torpil ya da yardım kesinlikle yok.Eğer böyle birşey görürsem veya duyarsam,hiçbirinizi affetmem.''İkiliye baktı.

''Anlaşıldı.''Soysal baskı ve hiyerarşisel baskı,ayriyetten Erthyo'nun soğuk tonu yüzünden titrediler ve onayladılar.

''Peki etraftaki canavar ya da yerli halk''(Erthyo)

''Yakınlarda yerel halk bulamadık .Şuan yeşillik bir arazideyiz ve etraftaki canavarlarda evrensel canavarlar (Tek boynuzlu tavşan,troll,goblin gibi her dünyada bulunabilecek canavarlar).Ancak daha fazla ilerlediğimizde daha iyilerini bulacağız.''(İki)

''Efendim sizden bir departman kurmak için izin istiyoruz.''(Bir)

''Nasıl bir departman.''

''Bu yeni dünyadaki,gelenekleri,insanları,bitkileri,zindanları,geleneksel büyüleri vb gibi şeyleri araştıracak ve yazacak bir departman.''(Bir)

''İzin verildi.''Erthyo bu fikre sıcak bakmaya başladı.Tamamen ayrı bir dünyada ne gibi şeyler olacağını merak ediyordu.

Bir izni alınca hızlıca havaya bir not aldı ve toplantıya devam etti.

''Suç oranları nedir ? ''(Erthyo)

''Bizde sizle bunu konuşmak istiyorduk.''Ateş öne çıktı .

''Nedir problem.''(Erthyo)

''Buranın bir dünya olduğunu anladıklarında  2  çete ortaya çıktı.Bunlardan bir tanesi Lav Şeytanı ve Babam gibi bir Ateş İnsanı fakat onun 2 alt soyundan.Diğeri Bitki Şeytanı.Bizim için önemli bir tür çünkü bu türler doğa ve kötülüğün karışımından oluşan canlılar ve bir Dyrad kadar doğa ile bütündür.Ancak kendisi bağımsız olmaya karar vermiş.Halktan haraç alıyor,şovalyelere saldırıp öldürüyorlar.Hatta zorla kadın kaçırma bile yaşandı.''(Ateş)

''İki sorum var .Birinci siz bana boyun eğmedinizmi Nasıl bağımsız olabiliyorsunuz ? İkincisi ise bu fikri neden aldı  ?''(Erthyo)

''Şey size boyun eğdik fakat eğer bir şeytan size karşı saygı bulundurmaz ise bu bağlılıktan çıkabiliyor.İkinci soru için ise .Sizi savaşırken görmemiş ve sizi güçsüz zannediyor.Şeytanlar Ejderhalar gibi gücü seven canlılardır .Bu yüzden altınızdan çıkmış.İzin verin ikisinde kaldıralım.''(Ateş)

''Olmaz.En az birisini kaldırın.Lav şeytanını kaldırabilirsiniz.''(Erthyo)

''Doğru.''(Bir)

''Katılıyorum''(İki)

''Ne-Neden ? ''Ateş anlamamıştı.Erthyo'nun kendisine karşı çıkan birisini saldığını ilk görüşüydü.

''Hahh''Bir iç çekti ve konuya girdi.''Burada Lordumuzun demek istediği şey Düzen.''

''Düzen ? ''(Ateş)

''Şöyle.Eğer bir şehir tamamen güvende ise kimse şovalye olmak istemez.Çünkü güvensizlik onları kendilerini güvene almaya iter ancak tamamen güvendeleres kim şovalye olup,hayatını tehlikeye atmak ister ki ya da kim şovalyelere ihtiyaç duyar ki ?  .Bu yüzden çetelerden birisinin kökünü kazıyıp,diğerini baskılarsak,insanlar şovalyelere ihtiyaç olduğunu düşünüp,şovalye olacaklar ve şehrin güvenliğini sağlayacaklar.Doğa şeytanını kendimize bağlarsak ve onu baskılarsak,mesela öldürmeye izin verirsek ancak bazı şeyleri kaldırırsak bu diğerlerini teşfik eder ve düzen için şovalye olmak isterler.Bu kendi içinde bir Düzen yaratır.''(Bir)

''Ah anladım.''Ateş bir anda anlamıştı.Böyle birşeyi düşünemediği için bir anda kendine kızmıştı ve Erthyo'dan daha fazla etkilenmişti.

''Tamam hadi beni Lav Şeytanına götürün.''

Erthyo bundan sonra Lav şeytanının olduğu yere gitti.Gittikleri yer  4 katlı bir handı ve en üstünde ise ışıklar yanıyor ve birkaç silüet gözüküyordu.

Erthyo üst kata çıktı ve kapıyı açtı.İçeride birkaç şeytan aralarında bir toplantı yapıyordu.Erthyo'nun geldiğini gördüklerinde ayağa kalktılar ancak daha birşey diyemeden Lucifer  ve Ateş içeri girdi ve herkesi katletmeye başladı.

Sadece Lav Şeytanı hayatta kaldı ve onu alarak Erthyo'nun önünde diz çöktürdüler.

Lav Şeytanı Erthyo'ya korkusuz bir bakış ile bakıyordu.Sonra hiçkimsenin beklemediği birşey yaptı.

Pui!

Erthyo'nun suratına tükürdü.

''Kadınların arkasına saklanan bir korkak.Sen Lord olmayı hak etmiyorsun.''

Ateş ve Luciferin öldürme niyetleri bir dağ gibi yükseldi ancak Erthyo elini kaldırdı ve ikisini durdurdu.

Sonra sağ tarafına baktı. 4 kadın yerde cansız bedenler ile yatıyordu.Üstlerinde beyaz bir sıvı vardı ve tamamen darp edilmişlerdi.

''Sen mi Lord olmayı hak ediyorsun ?Neyse senle daha fazla konuşmak midemi bulandırıyor .Bunu öldürün.Bu 4 kadını ise tekrardan canlandırın ve  aff için onlara iyi bir konut verin ve soyunu yükseltin.''Halkından birinin öldüğünde,Lordundan Onur kesilerek canlandılabiliyordu.

Erthyo bu kadınların kendi gözetiminde tecavüz edilerek öldürülmesini,kendi hatası olduğunu biliyordu ve bunun için aff dilemesi gerekiyordu.

''Anlaşıldı.''Lucifer başka birşey söylemeden adamı aldı ve götürdü.

Ateş yere eğildi ve kadınların alnına dokundu.

Kadınlar beyaz ışıkla parladı.

Işık dağıldığında  4 kadın tertemiz bir halde ayaktaydı.Bakirelikleri bile geri gelmişti.Ancak hepsi aynı anda ağlamaya başladı.

Erthyo Ateşi geri çekti ve 4 kızın önünde durdu.

''Ben sizin yeni Lordunuz Erthyo.Sizi gözetmem gerekirken böyle şeyler yaşadığınız için özür dilerim.Bana vurmak isterseniz vurabilirsiniz.Ya da istediğiniz yapabilirsiniz.Ancak sıkıntınızı karşılayacağım.Hepinizin bekareti geri geldi,ayrıca size bu sorunları karşılamak için birkaç şeyde verilecek.''Erthyo 4 kızın önünde eğildi.

4 Kız şaşkınca Erthyo'ya baktı.Yeni lordlarının bu kadar gönlü bol ve iyi biri olduğunu bilmiyorlardı.Böyle bir hareket kendilerini etkilemişti ve 4'lü ileri adım atarak Erthyo'yu düzelttiler.

''Verdiğiniz şeyler ve bu affınız bile bize yeter.Lütfen kendinizi böyle alçaltmayın.''

''Evet.Hayata dönmemiz ve bekaretimizi kazanmamız bile bize büyük bir nimet.''

''Lütfen başınızı kaldırın.'

Erthyo kafasını kaldırdı ve 4'lüden tekrar özür diledi.4 kız Erthyo'ya teşekkür ettikten sonra odayı terk etti.

''Eğer böyle birşey tekrar olursa bu yolu takip edın.Ancak bizi sömürmek isteyenlerde olacaktır.Bunun için birkaç kişi ayarlayın ve kadınların anılarına baksınlar,eğer cidden böyle şeyler yaşamışsalar iyi bir karşılık verin..Eğer bizi kandırmaya uğraşırlarsa gerekli şeyleri yapın..''Bu kadınlar olayı yayacaktı ve bundan yararlanmak isteyenler olacaktı ve bunları engellemek zorundaydılar.

''Pekala.''(Ateş)

''Şimdi Şu Doğa Şeytanına gidelim.''(Erthyo)