Ben istenmeyen çocuk muydum acaba ? Bir yadigar kadar değerim yok muydu ?
Ben onların çocuklarıydım.Ben onların tek çocuklarıydım ve onlar beni bir yadigar için terk ettiler.
Yadigar çocuklarından daha önemli miydi ? Anlayamıyordum.
Eğer benim bir çocuğum olsa yadigar ya da ata hediyesi isterse Tanrı silahı olsun.Umrumda olmazdı , çocuğum yanımda olduğu müddetçe hiçbir sıkıntım olmazdı.
Ancak onlar beni daha 2 yaşındayken terk ettiler.
Beni kaçıranlar bana bakamayacakları için 7 yaşıma kadar beni bir kiliseye verdiler ve orada büyüdüm.Hiçbir tanrıya inanmıyordum.Bu yüzden sadece etrafta arkadaş edinmek istemiştim.
7 yaşıma gelene kadar kimseyle arkadaş olmadım.Ancak bir ablam oldu.
Bu ablam bir melekti.Kişilik olarak değil,gerçek bir melekti.
Sırf bu soyu yüzünden papa onu Köle tüccarlarından almak istemişti ancak fiyatı çok yüksekti.
Bu ablayla çok iyi geçiniyordum ancak nedense ondan rahatsız bir hava hissediyordum.
O da böyle hissediyor olacak ki bana statlarımı sordu.
Bende ona cehennem elementine yatkınlığımı söylediğimde olayı anlamıştı.
Kendisi ise Cennet Elementine yatkındı.Bu aramızda bir sorun olacağını işaret veriyordu fakat bunu sorduğumda Şeytan olmadığım sürece iyi geçinebileceğimizi söylemişti.
Bir gün siyahlı bir kadın gelip bizi aldı.Ancak özellikle beni el üstünde tuttu.
Ancak bu kelime yanlış anlaşılmasın.El üstünde tutması , benim her istediğimi yerine getirmesi değildi.Bana çok dikkat etti ve hiçbir yerime zarar gelmemesini sağladı.
İlk başta bunu ailemin beni almaya gelmesi olarak değerlendirmiştim ve mutlu olmuştum.Beni geri istiyorlardı.O aptal yadigardan daha değerliydim.
Ancak hiç bu kadar hayal kırıklığına uğramamıştım.
İlerleyen zamanlarda öğrendimki kadın Köle tüccarlarının süikastçi timinin başıymış ve benim gibi süikastçiliğe yatkın türleri kendi astı yapıyormuş
Ben bunu bilmeden mutlu mesut günler geçirdim.
Bir sürü arkadaşım oldu ve bir sürü dost elde ettim.
Ta ki o güne kadar .
''Öldür ''
''Ne ? ''
''Öldür''
Birgün kadın tekrar geldi ve hepimizi topladı.Herkese birer hançer dağıttı ve tek dediği şey öldür idi.
Bütün herkes şaşırmıştı.Herkes birbiriyle dosttu ve kimse dostunu öldürmek istemezdi.Üstüne birde bu dostlar Köle tüccarlarının elindeyse daha yakınlardı.
Herkes reddetti ve bıçakları yere attı.
Kadın grubun kararlılığını izledikten sonra eline bir hançer aldı ve bir kızın kafasını gözünü kırpmadan uçurdu.
''Öldürmediğiniz her dakika aranızdan birisi ölecek.Öldürün ya da ölün.''
Bütün çocuklar korktu ve aralarına belirli bir mesafe açtı ancak hala öldürmeyi reddediyorlardı.
Kadın onlara soğuk gözlerle baktı ve bir dakikanın dolmasını bekledi.
Puçi!
Başka bir kafa daha uçmuştu.
Bu çocukların güvenini kırdı, herkes eline bıçakları aldı.Bende dahil ancak yinede öldürmeyi reddediyorduk.
Kadın tekrar bir dakikanın dolmasını bekledi.Sonra birisini daha öldürdü.
Bu kırılma noktası oldu.
Yanımdaki kız benden özür diledi ve saldırdı.
Ben saldırıyı atlattım ve geri çekildim.Ancak kız beni kovalamaya devam ediyordu.
''Üzgünüm.üzgünüm.üzgünüm''
Üzgünsen saldırmayı bırak diyemedim.Saldırmaya sürekli devam ediyordu.
Bir süre onu atlattıktan sonra kız aniden yere düştü.
''Öldü.Hayatta kaldım.''Arkasındaki açık tenli bir oğlan onu bıçaklamıştı , ismi Emon idi.
Emon yere baktıktan sonra bana döndü.Yeni avını seçen bir kurt gibiydi.
''Ben sana zarar vermek istemiyorum.Uzak dur.''Bıçağımı kendimi korumak için kaldırdım.Ancak Emon beni dinlemedi ve saldırdı.
Sürekli bıçaklarını atlattım ancak bir süre sonra birşey oldu.Önüme sistem penceresi çıktı.
[Kalpsiz Katil kişiyi korumak için zorla devreye giriyor]
Duygularım bir anda gitmişti.Sadece buz gibi bir öldürme isteği vardı.
Rakibimi tek vuruşla öldürmek çok kolaymış gibi geliyordu.
Emon bir saplama hareketi ile bana saldırdı.
Zıpladım ve saldırıdan kaçındım.Aşağı düşerken ise bıçağımı hizaladım.
Puçi!
Bıçağım Emonun boynuna saplandı ve diğer tarafından çıktı.
Emonun gözleri inanamamazlık ile doluydu ve birkaç saniye sonra gözlerindeki yaşam parıltısıda söndü.
Bu savaş biteseye kadar 7 kişi öldürmüştüm.Tek bir acıma olmadan , tek vuruşta.
''Ben katil oldum.Ben arkadaşlarımı öldürdüm.''Elimdeki bıçağı yere attım ve ağlamaya başladım.
Benimle gülen arkadaşlarımın yüzleri gözümün önüne geliyordu.Bir saniye sonra ise kanla kaplanmış,kafaları kopmuş , boğazları kesilmiş , kan içindeki halleri geliyordu.
Kadın geldi ve enseme vurdu.Gözlerim karardı ve bilincimi kaybettim.
Uyandığımda Alex abla yanımda yatıyordu ve saçlarımı okşuyordu.
''Oh,Uynamışsın.''Alex abla bir gülümsemeyle bana konuştu .
Ancak gülümsemesi bir saniye sonra buz gibi oldu .
''Artık seninle yan yana bile durmak istemiyorum.Arkadaşlarını öldüren iğrenç bir katille.''
''Hayırr!!!!''
Anında yataktan kalktım.Etrafıma baktığımda Alex abla bir su kabıyla ve bezle geliyordu ve ben bağırınca şaşırıp yanıma geldi.
Anında ona sarıldım.
''Beni bırakma.''
''Ne ? ''
''Lütfen beni bırakma.''
Alex ablanın elini kafamda hissettim.
''Seni bırakmayacağım.''
Bundan sonraki günlerde aynı şeyi yaptılar ancak ben Kalpsiz Katili devreye soktuğumda kolaylıkla onları öldürebiliyordum.
Alex abla bu zamanlarda benim en büyük dayanağım oldu.Beni delirmekten ve travmalardan korudu.
Bir melek olduğu için insanın zihnini rahatlatan , onu huzurlu kılan büyüler biliyordu.
Sürekli bunları kullanarak ve bana psikolojik destek sağlayarak beni desteklemiştişti.
Şimdi düşünüyorumda o olmasa delirmiş ya da o kadın gibi önüne geleni öldüren duygusuz bir katliam makinesine dönüşebilirdim.
***
Birgün bir bilgi geldi.
Bir fırsat.
''Bunlar 14 yıldır bizle.Kim istiyor bu köleleri ? ''Kadın , şişman ,pahalı kıyafetler giymiş bir adamın yanına geldi ve sordu.
''İsmini bende bilmiyorum.Ancak eğitimi için bu iki köleye özellikle ihtiyacı olduğunu söyledi.Biliyorsun Çılgınlık Zamanı yaklaşıyor.''
Şaşırmıştım.Çünkü normalde duygusuz olan kadın şuan tir tir titriyordu.
''Tamamdır.Onlarla beraber gideceğim.''
''Olmaz.Tüccar Ülkesinin gözleri bizim üstümüzde , herhangi bir yüksek seviyeli birisini yollayamayız.''
''O zaman ne yapacağız.''
''Pylos Yükseliş Akademisinden 2 kişinin acil paraya ihtiyacı varmış.Onları ve birkaç adamı daha yollarsak , bir eğitim gezisi gibi birşey zannedeceklerdi.Herhangi bir yüksek seviye adamı yollayamayız.''
''Yarın yola çıkacaklar''
Bu bizim kaçabilmemiz için bir fırsattı.
**
Ertesi gün bizi arabaya bindirdiler .Araç bir ormana doğru gitmeye başladı ancak arabadiler bu ormana girdikten sonra pür dikkat olmaya başladılar.
Yaklaşık 4 saatlik yolun sonunda dışarıdan bağırışlar gelmeye başladı.
Ne olduğunu merak ederken bir anda birşey araca çarptı ve bizim kafesimizi yok etti.
Onu görmüştüm.Mavi derili,boynuzsun bir ejderha,2 ayağı vardı ve kanatlarını el olarak kullanıyordu.
Ancak fazla dikkat etmedim ve Alex ablanın yanına gittim.
Fakat o çoktan birileri tarafından tutulmuştu.
''Kaç Hiori, kaçabildiğin kadar hızlı kaç .''
Dişlerimi sıktım ve kaçtım.Biliyordum ki onları 1'e 1 de yenemem .Ama unutulmamalıydı ki ben bir süikastçiyim.
Ormana girdiğimde arkamdan insanlar gelmeye devam etti.Sarı cübbeli ve yelpazeli bir adamda peşlerindeydi.
Ormanın içine kaçtım ve elimden geldiğince saldırdım fakat herkes birbirine yakın duruyordu.
Sarılı adama karşı hiçbir şansım olmadığı için diğerlerine karşı savaşıyorum.
Bir fırsatını yakaladığımda bir adamın işini bitirdim ancak başk bir yerden balyoz darbesi yemiştim.Göğsümde delici bir acı hissettim , gözlerim yaşardı ve kan kustum.
Sarılı adam önüme geldi.
''Cidden bizden kaçabileceğini mi sandın ? Üstelik kaçtıktan sonra arkadaşını kurtarmaya çalıştın.Cidden senin gibi köleler nasıl buna cürret edebilir bilmiyorum. ''
Elini bana doğru uzattı ve beni tutmaya çalıştı.Bu benim sonumdu.
Ancak o sırada bir patlama oluştu.
BOMMMM!!!!
Ben bir ağacın arkasında olduğum için patlamadan etkilenmedim ancak diğerleri geriye uçmaya başladı.
Umut!!
Dişlerimi sıktım ve ayağa kalktım.Arkaya doğru koşabildiğim kadar hızlı koştum.
Son çalıdan düşünce onu gördüm.
Kıpkırmızı saçları beline kadar uzanıyordu.Gözleride garip bir şekilde kırmızıydı.Kasları düzenli ve güzel gözüküyordu ve parlıyordu.Yakışıklı bir yüzü vardı.Erkeklik aurası etrafa yayılıyordu.
En garibide üstünden dumanlar çıkıyordu.
Adam yanıma geldi ve üstünü giydi.Beni kucağına aldı ve bir alevle beni ısıttı.
''Sıcak''O kadar rahattıki içim geçti ve bayıldım.
Bundan sonrası dahada garipti.
Gözlerimi açtığımda adam herkesi yenmişti.Kollarını kestiği sarılı adamın önünde duruyor ve birşeyler konuşuyordu.
Ondan yardım istemeliydim.
Ona yalvardım.Bundan sonra bana ne olacağını önemsemedim.Bunca zamandır dayanağım olan ablamın öleceğini bilmektense , onla beraber bir köle olarak yaşardım.
Bir gün.Sadece bir günde ablamı ve beni kurtardı.
Ablama aramızdaki anlaşmayı söylediğimde karşı çıktı .Kılıcını aldı ve Erthyo'nun Abinin önüde durdu
Onu durdurmalıydım.Erthyo abi bize yardım etmişti.Ona saldırmasına izin veremezdim.
Ancak Erthyo abi bir fiske ile Alex ablanın elindeki kılıcı düşürdü.
''''Abi,Ablamda bizimle gelebilir mi ? ''
Ablamdan ayrı düşmek istemiyordum.
''''Olabilir fakat bana ne verebilirsin ? '' Soruyu sorarken şeytani bir gülümsemesi vardı.
Ne mi verebilirim ? Eğer ablam bizimle gelecekse ona herşeyimi verebilirdim.
Ancak bunları düşünürken yüzüm kızardı.Parmak uçlarımda kalktım ve kulağına birşeyler fısıldadım.
''Senin kadının olacağım.''Erthyo abi bunu duyunca anında kabul etti.Ne şehvetli.
Ben gene köle olacağımızı düşünürken hiç düşünmediğim birşey yaşandı.
Bize hiç köle gibi davranmadı.İstediğimiz yememize, giymemize ve istediğimiz gibi yaşamamıza izin verdi.Hatta üzerimizdeki köle damgalarını parçaladı ve bize eğitim imkanı bile verdi.
**
Bir sürü olay oldu.
Erthyo abi bizi bir süreliğine terk etti.Ancak geri geleceğini mektup ile bildirmişti.
Geri geldiğinde ise kırmızı bir küreydi.Bu onun kan özlerinin toplandığı bir yerdi.Şaşırmıştım.
Saklamam gerektiğini düşündüm.Ancak zihnimde anılar oynadı.
Müthiş bir öldürme niyeti Erthyo abinin zihnini doldurmuştu.Elindeki herşeyi alıyorlardı,ona işkence ediyorlardı ve onu canlı canlı yakıyorlardı.
Bu acıya dayanamamıştım ve bayıldım.
Sabah kalktığımda ise Alex abla Küreyi tutuyordu.Elini sıksa küreyi kırabilecek gibiydi.
Onu durdurmaya çalıştım fakat başarısız oldum.Öleceğini düşünürken Erthyo abi ortaya çıktı ve Alex ablanın boğazına yapıştı.
Ona yalvardığımda ise bıraktı.Bu yüzden ona müteşekkirdim.
Bir buçuk ay boyunca inzivaya çekildi .Tekrar ortaya çıktığında ise eski görkemiyle orada duruyordu.
Bana bir yolculuğa çıkmayı teklif etti.
***
Gözlerimi açtım.Erthyo abi yanımda bana sarılmış yatıyordu.
Onun bu uykulu yüzünü sonsuza kadar izlemek istiyordum.Erthyo abi uyanasaya kadar yüzüne baktım
''Günaydın.''Erthyo abi uyandı ve yüzüme baktı.
''Günaydın.''Elimi yüzüne götürdüm ve yanağını okşadım.
İşte onunla böyle tanıştım.Hayatımın adamıyla.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..