Ermy gözlerini Drag’a dikti. Ne kadar bakarsa o kadar Erthyo’ya benzetiyordu.
Normalde bunu yapması imkânsızdı. Çünkü Erthyo’nun kılık değiştirmesi kusursuzdu ve ondan güçlü kişiler bile onu fark edememişti.
Ancak Ermy istisnaydı. Çünkü o Erthyo ile 5 yıl geçirmişti, 5 koca yıl boyunca Erthyo’nun yanında büyümüş ve ondan ayrılmamıştı. Bu yüzden eğer onu bir kez keşfederse bir daha kaybetmezdi.
‘’Büyük Kardeş…’’ Kimsenin duyamayacağı bir sesle konuştu. Şu an çok şaşkın durumda olsa da Wiar’ın yakında olduğunu biliyordu. Bu yüzden sesli konuşmaya cüret edemedi.
**
Savaş alanında Erthyo Katur’un saldırılarından durmadan kaçıyordu.
Ancak aynı zamanda artık saldırıda yapıyordu. Sağından gelen kesişi atlattı ve Katur’a yumruğunu savurdu.
Katur baskıyı hissedince kılıcını hızlıca kaldırdı ve gelen saldırıyı engelledi.
Crack!
Kırılma sesi kılıçtan çıkmıştı. Yetenek kullanmadan yaptığı saldırı bile kılıcını kırmaya yetmişti ancak aralarındaki bağ yüzünden kılıçtaki kırık durmadan yenilendi.
‘’Kanını kullanarak bir kılıç oluşturmuşsun ve bunu kanınla destekleyerek Yok edilemez bir kılıç oluşturmuşsun.’’ Erthyo kılıcı iki parmağı ile tuttu.
Ding!
Fiske ile Katur’un dengesini bozdu, bu açıklıktan yararlanarak yumruğunu sıktı.
1.Yumruk: Ateş Ejderhasının Kükremesi.
Arğhhhh
Alev elementi Erthyo’nun yumruğunda birikti. Erthyo’nun yumruğu Katur ile çarpışınca alanı Ejderha kükremesi sardı. Ateşten oluşmuş bir Ejderha yumruğundan fırladı ve Katur’a hücum etti.
Ejderha ile çarpışınca Katur ağız dolusu kan kustu. 4 metre geri gittikten sonra anca durabilmişti. Kılıcını yere sapladı ve ondan destek almaya başladı.
‘’Ancak sürekli kan kaybederken bu kılıcı ne kadar destekleyebileceğini merak ediyorum.’’ Erthyo [3.Adım: Yıldırım Ayak] Tekniğini kullanarak Katura hücum etti.
Katur hızlıca kendini toparladı ve elini açtı. Kanlar şekillenerek elinde bir kan kuşu oluşturmaya başladı.
‘’Kan Kuşunun Cinneti ‘’
Kan Kuşunun gözleri kıpkırmızıydı. Bu kırmızılık bedenini oluşturan kandan daha açık bir kırmızıydı. Gagası ve pençeleri ise siyah kandan oluşuyordu.
Elinde tamamen şekillendiğinde cinnet geçirmişçesine şakıdı ve Erthyo’ya hücum etti.
‘’Kan Katılaşması: Kalkan’’
‘’Kan Katılaşması: Ağız Zırh’’
‘’Alev Elementi: Mayın Tarlası’’
‘’Don Yolu’’
4 Yetenek aynı anda kullanmıştı. Kan bedeninden akmaya devam etti, önünde 2 metre uzunluğunda 1,5 metre genişliğinde, üçgen fakat üst kısmı hafif içe çökük bir kalkan oluştu. Ayrıca kanlar bedeninde hatlar çizerek tüm bedenini kaplayan ağır bir zırh oluşturmuştu.
Alev elementi şekillendi, önündeki araziyi tamamen kırmızı mayınlar ile döşedi, ancak mayınlar alevler yüzünden parlaktı. Katur ise bu sorunu [Don Yolu] Büyüsü ile çözmüştü.
Tüm sahayı bir su arazisi hükmetti, bir saniye geçmeden ise bu su tamamen donarak mavi buz zemine dönüştü ve mayınları sakladı.
Erthyo etrafı inceledi. Bunu yapınca Katuru övmekten kendini alı koyamadı. Çünkü bir saniye içinde avantajı kendi üstüne almıştı, savunma, saldırı, rakibi caydırıcı ölüm tarlası. Hepsini sadece 1 saniyede düşünmüş ve uygulamıştı.
Eğer Erthyo daha güçsüz olsaydı burada pes etmesi ya da saldırırken ölmesi gerekirdi.
Olsaydı…
Erthyo yavaş adımlarla ilerlemeye başladı. Sanki arka bahçesinde yürüyor gibiydi, önüne adım attığı yer eriyor ve zemini ortaya çıkarıyordu.
10 adım sonra ise durdu. Bir adım ötesinde bir mayın vardı. Erthyo yere birkaç saniye baktı ve ileri bir adım attı.
‘’Yapma!!’’
‘’Kyaaa…’’
‘’Hehe..’’
Mayınların yeri değişmediği için mayını gören seyirciler Erthyo’yu uyarmaya başladı. Katur ise soğukça güldü.
Ancak herkesin beklediği kanlı sahne oluşması, Erthyo sanki yoluna hiçbir şey çıkmamış gibi ilerlemeye devam etti.
‘’Nası-‘’ Daha sebebini soramadan Erthyo Katurun önünde belirdi. Elini yavaşça kaldırdı ve [Kan Kalkan]’ına dokundu.
Puff!!
Erthyo’nun dokunduğu yerdeki hava akımı gümbürdedi ve kalkan Katur’a uçmaya başladı.
Katur kendi kalkanının üstüne geldiğini görünce hızlıca Kalkanı dağıtmaya çalıştı. Bunu başardığında ise yüzüne gelen bir yumruk gördü.
Pattt!!
Crack! Pıt!
Yumruk Katurun suratına çarptı. Katur’un burnu yumruğun arkasındaki güce dayanamadı ve kırıldı. Kan bir nehir gibi burnundan akarak yere damlıyordu. Ancak Erthyo durmadı.
Sıçradı ve yumruk atmaya devam etti.
[4.Yumruk: Dalga Sürdüren]
Yumrukları ard arda kıyıya vuran dalgalar gibi şiddetli ve hızlıydı fakat bir ahenkte içeriyordu. Seyirciler her yumrukta dalgaların sesini duyabiliyordu.
Pat! Pat! Pat! Pat
1.ve 2.yumuklar çılgınca savruldu, her yumrukta Katurun bedenindeki ağır zırh daha da kırılıyor ve kendisinin ya da zırhının kanları etrafa saçılıyordu.
Katur bir süre sonra o kadar fazla yumruk yemişti ki ne zırhı ne de kılıcını devam ettirecek kan bedeninde kalmıştı. Altında bir nehir varken bilincini kaybetti.
Erthyo son vuruşu yapacak iken Vip alandan birkaç ses geldi.
‘’Küçük Drag bence yeterince şey yaptın bu kadar yeterli değil mi?’’
Erthyo sesi duyunca öldürme niyetini tekrar salacaktı fakat Kılık Değiştirme Tekniğinden Drag kimliğine geçti ve arkasını döndü.
Konuşan kişi Scarlett idi.
‘’Bayan Scarlett neden böyle düşündüğünü bilmiyorum fakat öldürmenin serbest olduğunu duymuştum.’’
‘’Evet serbest. Her ne kadar o adam ölmeyi hak etse de o bize lazım Küçük Drag bize biraz yüz verebilir değil mi?’’ Scarlett parlak bir gülümseme ile konuştu. Aynı zamanda yana dönerek diğer kızlara baktı.
Diğer 5 kızda kafasını salladı.
‘’Küçük Drag hadi bize biraz yüz ver.’’
‘’Daha ileri gitmek sadece pervasızlıktır.’’
Diğer prensesler ve Kahramanlarda kendi fikirlerini belirtmişti, hepsi Katur’u kendi tarafına çekmeye çalışıyordu. Ancak kimse onun acımasızlığı yüzünden rahatsız değildi. Bu acımasızlıkların hepsi güçlenmenin bir yoluydu.
Erthyo kafasını çevirdi ve Vip alana baktı. Tüm prensesler ona parlak gülümsemeler ile bakıyordu, sanki reddedeceğini düşünmüyor gibilerdi. Kahramanlarda kafalarını onaylarcasına sallıyordu. Sanki yapacağı seçimin doğru olduğunu söylüyordu.
Wiar ise tarafsızdı. Hiçbir tepki vermiyordu.
Erthyo gülümsedi.
‘’Tamam.’’
Scarlett konuşmak için ağzını açtı fakat büyük bir ses ağzını geri kapattı.
Pu çi!
Erthyo konuşmasına izin vermeden yumruğunu kafasına geçirdi, kafatasını bir şeker gibi paramparça etti. Ardından hiç durmadan elini salladı ve kenara geçti.
Prenseslerin gülümsemeleri yüzlerinde asılı kaldır. Kahramanlar ise kana susamışlık yayıyordu. Hiçbiri Dragın bu kadar cesur olup ona yüz vermeyeceğini düşünmüyordu.
‘’Demek öyle.’’Scarlett başka bir şey söylemeden maçı izlemeye devam etti.
Erthyo savaştaki deneyimlerini hazmetmeye başladı. Bu savaşta Usta seviyesinin sınırlarına daha fazla yaklaşmıştı ve yakında seviye atlayabileceğini düşünüyordu.
‘’Klara BüyükUsta seviyesine geçtiğimde tekrar savaşmam gerekiyor mu ?’
[Hayır, Bu seferlik için gerekmiyor. Önceki savaşın 1.si olduğun için sana bir kere pas geçme hakkı tanıdılar.]
‘’Güzel, İşlerim aksamayacak ‘’
Burada seviye atlayamazdı bu yüzden seviyesini baskılamaya başladı. Seviyesini zorla Usta-Üst seviyede tutmaya başladı. Aslında bu herkesin yaptığı bir şeydi. Çoğu usta seviye atlamadan önce bunu yapabildiği kadar yapar, diğer seviyeye geçtiğinde güçlü bir power-up ile geçerlerdi. Bunun pek bir zararı olmadığı için Erthyo’da bu tekniği kullanmaya karar verdi.
Ayrıca diğer rakibini incelemeye başladı fakat pek bir şey kapamadı. Ancak ondan baskıda hissetmiyordu bu yüzden gözlerini kapattı ve beklemeye başladı.
Sırtına 3 çift göz hissetmesine rağmen dönmedi. Şu an dönemezdi, bu gözlerden bir tanesinden yayılan özlem ve üzüntüyü hissedebiliyordu ve dönerse şu anki temposunu koruyamazdı. Dişini sıktı ve dönmemek için elinden geleni yaptı.
‘’Son 3! Şimdi Final savaşı için 3 kişi sahneye çıkacak. Kaybeden 2 kişi ise tekrar savaşıp 2.ncilik için savaşacak. Kalan yarışmacılar sahaya gelsin.’’
Erthyo ayağa kalktı ve ileriye gitmeye başladı. Arkasına dönmedi ve sahaya çıktı.
Ancak sahaya adım attığı gibi farklı bir hava daha hissetti, kendini tehdit eden bir aura hissetti ve bu aura BüyükUsta seviyesinin sınırlarında, kılıç gibi keskin bir auraydı.
Kafasını çevirdi ve auranın olduğu yere bakmaya başladı. Carl onu kenardan izliyordu ayrıca ağzını oynatıp birkaç kelimeyi Erthyo’ya iletmeye başladı.
‘’Eğer onu öldürürsen buradan canlı çıkamazsın.’’
Beni mi tehdit ediyorsun? Gör bak nasıl öldürüyorum.’’ Erthyo’da ağzını açtı ve birkaç şey iletti. Daha fazla Carl’a bakmadı ve ilerledi.
Ancak Auranın öldürme niyetinin arttığını hissedebiliyordu.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..