'' Eğer burada olduğumu birileri öğrenirse, beni avlamak için geleceklerdir. Ya beni köleleri yapmak için ya da gelecekteki düşmanlıkları önlemek için öldürmeye çalışacaklardır. Üst Dünyadan insanlar bile buraya gelebilme ihtimali var. '' Lide nazik bir şekilde gülümsedi. Böyle kötü bir kederi olmasına rağmen kocası onun için tüm evrene göğüs germişti ve kaderini zorla değiştirmişti. Bu yüzden rahata bir hayat yaşayabiliyordu.
'' Genelde evreni gezdiğinizden bahsettiniz. Başkaları senin bir ölümlü olduğunu bulamaz mı? '' Erthyo kendi hislerinin biraz anormal olduğunu kabul ediyordu. Sonuçta [Antik Hükümdar YokEdilemez Bedeni ve Bilinci], [Yeraltı Dünyası Yılanı Ruh Geliştirme Tekniği], [On Sekiz Kuyruklu Göksel Tilki'nin Element Kontrolü] gibi zirve tekniklere sahipti. Bunlarda ilerledikçe evrendeki enerjilere daha duyarlı hale gelmişti. Bu da algısını giderek arttırmıştı.
Bunun sayesinde Lide'nin bir Ölümlü olduğunu ve içinde, diğer insanların onun iç özelliklerini kontrol etmesini önlemek için bir mühür olduğunu fark edebilmişti. Ancak tek olduğunu düşünmüyordu.
Sonuçta evren milyonlarca yıldan daha fazla süredir vardı. Kaç ırk yaşamış, kaç hayat solmuş ve kaç dahi ortaya çıkmış sayılamazdı. Bu dahilerin hangisi farklı bir alanda ünlü değildi? Kimi enerji manipülasyonunda, kimi element kontrolünde, kimi mühür üretiminde sayılamayacak kadar çok dahi ortaya çıkmış ve ölmüştü. Ayrıca bunların %10'u yükselmiş ve büyük ustalara dönüşmüşlerdi. %1'inden azı daha üst bir seviyeye yükselerek bu evreni terk etmişlerdi.
Arkalarında bir miras bırakmaları çok muhtemeldi. Ve uzun yıllar sonunda birileri bu miraslarla karşılaşmış ve onların halefleri olmuş olabilirdi. Belki de tüm miraslarını almış olabilirlerdi. Yani Erthyo, Lide'nin mührünü ve özelliklerini görebilen tek kişi olduğuna inanmıyordu.
'' Sen ilk değilsin. Başkaları da önceden fark etti fakat hepsi şu anda ölü. Ancak sen şu anda yaşıyorsun. Yani bu seni ilk yapar.'' Mantıksız bir mantıkla Aven kafasını salladı.
Erthyo biraz düşününce bunun çok mantıksız fakat aynı anda mantıklı olduğunu düşündü. Sonuçta diğerleri biliyor fakat ölüyse bu bilgi ne işlerine yarardı, ancak kendisi bilmesine rağmen yaşıyordu ve bu onu ilk kişi yapabilirdi.
Lide iki erkeğin mantıksız bir mantığa kafalarını sallayarak ciddi suratlarla onayladığını görünce kıkırdadı.
'' Peki bunu nasıl hallediyorsunuz? '' Erthyo Aven'e bakarak konuştu. Parmağı omuzları istemsizce titreyen ve dudakları beyazlaşmış Lide'yi gösteriyordu. Bakılınca, Erthyo ile savaşında kullandığı ruh gücü bedenine olumsuz etki göstermişti.
Lide aslında konuşmadan zevk aldığından dolayı bu olayı fark etmemişti. Kırmızı bir sıvı bulunan bir iksir şişesi çıkardı ve kafasına dikti.
Erthyo bu iksirin içinde yarılmış bir ay görmüştü. Sonsuz gece gibi görünen yıldızların ortasında, orantılı bir şekilde ikiye yarılmış bir ay vardı. Küçük bir sarı renk üstünde parlıyor ve iksiri daha güzel gösteriyordu.
Aslında bu iksir, Üçüncü seviye Yarılan Ay seviyeli bir iksirdi!
Erthyo bir İksirist olmasa da, iksirler hakkında bir şeyler biliyordu. İksirler, haplara dönüştürülemeyecek malzemeleri sıvı şekline işlenmesi ile oluşurdu. Kendine göre seviyeleri vardı ve Erthyo'nun bildiği ilk üç seviye şöyleydi.
Seviye 1 İksir: Yıldızlı İksir.
Seviye 2 İksir. Oluşan Ay İksiri.
Seviye 3 İksir. Yarılan Ay Seviyeli İksir.
Ve bu önündeki iksir 3. Seviye bir iksirdi.
'' Bu kan kokusu mu? '' Erthyo derin bir nefes aldığında, yoğun kan kokusunun İksirden geldiğini gördü. Çeşitli destekleyiciler ve malzemelerin kokusunu alsa da kan kokusu en baskın olandı. Ve bu kan kokusundaki aura, Aven ile aynı auraya sahipti.
'' Fazla düşünmene gerek yok. Bu Aven'ın kanı. '' Lide dudağında kalan son kanı yalayarak temizledi. Ardından açıkladı.
'' Bir ölümlü, normal yollarla manaya ulaşamaz. Sizin zahmetsizce manayı hissetmeniz ve atmosferden manayı emmenizin aksine, biz ölümlüler için bu imkansız gibi bir şeydir. Hatta acılı bir süreçtir. Her manayı hissetmeye çalıştığımızda bedenimizin için küçük iğneler tarafından parçalanıyor gibi hissederiz. En yoğun ve saf mana ortamlarında bile bu geçerlidir. Hiçbir istisna yoktur. '' Lide ikinci şişeyi kafasına dikti. Dudaklarındaki beyazlık yok oldu ve yerine pembe ton geri geldi. Titreyen omuzları durdu.
'' Bunu kan içerek mi karşılıyorsunuz? '' Erthyo kafası karışmış bir haldeydi. Manayı hissedemiyor ve özümseyemiyordu fakat kan içerek manayı karşılayabiliyordu. Bu çok saçma değil miydi?
'' Ölümlüler bir nevi bir Vampir olarak sayılabilir. Sadece kader ortakları, ruh eşlerinin kanlarını içerek bedenlerindeki manayı karşılayabilirler. Diğer tüm kanlar, mana özümseme işlemi gibi acılıdır fakat ruh eşlerinin kanları, ister hap olsun ister iksir, onlar için dünyadaki en güzel içecek ve mana kaynağıdır. '' Lide tecrübe ettiği tüm şeyleri düzgünce açıkladı. Sonuçta Erthyo iyi bir dostunun öğrencisiydi. Onun bu tür konularda cahil kalmasını ve diğerlerinin alaylarına katlanmasını istemiyordu.
'' Manayı hissedersen gücünün çarpıcı bir şekilde artacağını söyledin. Manayı nasıl hissedeceksin? Yani bizim için çok kolay fakat size nasıl zor olabiliyor? Hissetmeniz için ne gerekiyor? '' Erthyo manayı ilk hissettiği zamanı düşündü. Sanki bedeni buna açmış gibi tüm manayı küresine doldurmuştu. Ancak bir Ölümlü bunu nasıl hissedemezdi?
'' Normal biri manayı hissetmek için küreyi kullanır, küre mana ile aynı frekansta titreşir ve manayı kendine çeker, sonra manayı özümser ve bu manayı daha fazla mana çekmek için kullanır. Bir süre sonra meridyenler bu işlemi yapmadan mana özümseyebilecek hale gelir. Bu her insan için böyledir. Ancak Ölümlüler böyle değildir. Biz doğduğumuzda bedenimizde küre bulunmaz. Meridyenlerimiz kurudur. Mana bedenimize girmekte zorlanır ve girerse bile acı çekeriz. ''
'' Ancak meridyenlerimiz kuru olmasına rağmen kullanışsız değildir. Her Ölümlünün hedefi gerçekleştiğinde özel bir ruhsal duruma girer. Bu ruhsal durum, ankaların '' Nirvana '' Formu gibidir, küllerinden yeniden doğup ve daha iyi bir varoluşa evriliriz. '' Lide bir süre düşündü. '' Benim amacım Karanlık Elementi kontrolümü zirveye ulaştırmaktır. ''
'' Peki başka bir Ölümlü ile tanıştın mı? Onun amacı ne? '' Erthyo Ölümlülere olan ilgisi artmıştı. Bu kişilerle karşılaşma veya düşman olma durumda onlar hakkında daha iyi bilgi her zaman işine yarayabilirdi.
'' Evet tanıştım. O kişinin amacı Fiziksel Güçte ve Beden gücünde zirveye ulaşmak. Yani '' Savaş İmparatoru Bedeni '' 'ne ulaşmak. ''
'' Fiziksel Güçte bile seviyeler mi var? '' Erthyo bu konuşmayı giderek daha sevmeye başladı. Bilmediği bir sürü bilgiyi bugün öğrenmişti ve dahası da gelmeye devam ediyordu.
'' Bu kısmı ben açıklarım sonuçta böyle bir ailede yetiştim. '' Aven gururlu bir tonda konuştu, sesinde hafif bir kibirde vardı.
'' Fiziksel Güç, beden gücünün yükselmesinden oluşur. Beden ne kadar kaliteli, güçlü ve dayanıklı ise o kadar Fiziksel güç ortaya çıkar. Bunu da sıralamak için bir sistem vardır. Bu sistem ise 7 seviyeye ayrılır;
'' 1. Seviye: Üstün İnsan: Bu seviyede kişi ölümlü aleminin ulaşabileceği en büyük gücü bedeninde bulundurur. Düşük alemlerdeki ateşli silahlar bu bedene zar zor işler. Bir adım sonrası normal ölümlülüğü terk etmek demektir. Kendi içinde de birkaç seviyeye ayrılır, İki insan, Ordu, Kıta vb gibi bir sürü seviyesi vardır. ''
''2. Seviye: Metal Beden: Bu seviyede kişinin bedeni artık bir ölümlü olmaz ve mana ile uyumlu hale gelir. Bedeni bir metal kadar güçlenir ve metali yoğurabilecek hale gelir. Demir, Altın, Elmas, Mithril, En son seviyesi ise Tırnak Dünya Metali seviyesidir. Bu seviyede kişinin bedeni bir tırnak boyutunda dünya metali kadar güçlü olacaktır.''.
'' 3. Seviye: Fiziksel Enerji: Kişi bu seviyede gücünü geliştirmez, artık fiziksel gücünü bir enerji formuna çevirir. Kişi bunu dönüştürdüğünde kontrol etmelidir. Eğer yeterli kontrole ulaşırsa rahatlıkla seviye atlar ve 4.seviyeye geçer. ''
'' 4. Seviye: Yoğunlaştırma: Kişi bedeninden ki fiziksel enerjiyi sürekli sıkıştırarak, yoğunlaştırır. Sonunda kişi kendi fiziksel enerji kristalini elde eder, sert-keskin, dayanıklı-güçlü... Bu kristal ve özelliği tamamen kişiye özeldir. Ve bunu bedeni ile kaynaştırarak bedenini güçlendirir. Bu çok uzun bir zaman sürer fakat sonunda kişinin bedeni Evren Metalinin %1'i kadar güçlü olur. Sonunda kristal yok olur. ''
'' 5. Seviye: Dış Destek: Bu seviye artık bir kişinin kendi uğraşlarıyla ulaşabileceği en yüksek seviyedir, hatta kişi istese bil bu seviyeye kendi uğraşları ile giremez. Bu seviyeye girebilmek için özel hap, iksir veya bitki gerekir. Bu seviyede artık kişi kendi başına seviye atlayamaz. Sürekli savaşması, sürekli bedenini geliştirmesi ve sürekli dış destek alması gerekir. Ancak bu seviyenin sonuna ulaşabilen kişi '' Doğa Meridyeni '' Olarak adlandırılan özel bir meridyen evrimi geçirir. Bu meridyen evriminin sonunda kişi hap, iksir ya da farklı şeylerden ekstra %300 etki elde eder. ''
'' 6. Seviye: Ölümsüz Beden: Bu seviyede kişi artık ölümsüzdür. Yaşlanma ve zamanın geçişi bu kişiye etki etmez. Bedeni Evren Metalinden daha güçlüdür. Yaşlılık onlar için bir ölüm şekli değildir. Özel meridyenleri ve bedenlerinde bulunan tıbbi özellikler sayesinde çoğu zehir ve kötü mana bu kişileri etkilemez. Bu seviyenin bir özelliği de kişi gençlik görüntüsüne geri dönebilir. Kişi yaklaşık 18 yaşında ya da daha genç görünecektir. Özel tekniklerle 15 ve altı gibi gözükebilir bile. Seviyeyi ilerletebilmek neredeyse imkânsız hale gelecektir. Kişinin ilerlemesi çok büyük talih ve fırsatlarla karşılaşması sayesinde olacaktır. ''
'' Son ve Nihai seviye, yani 7. Seviye: Savaş İmparatoru Bedeni: Bu Fiziksel Beden Aleminin sınırıdır. En azından bizim bildiğimiz. Bu beden seviyesinde kişi manaya sahip olmasa bile evrendeki en güçlü canlı olacaktır. Tek hareketi ile evreni yarabilir, tek hareketi ile yok olan bir evreni durdurabileceği söylenir. Ayrıca sadece varoluşu bile evrene baskı yapmak için yeterli olurmuş. ''
'' Kişi 5. Seviyeden sonra, sadece bedeni ile gökyüzünü tutabilir, yeryüzünü yok edebilir. Okyanusları tek bir el sallaması ile kurutabilir. Tabii ki her seviye yükseldiğinde, seviye ilerlemek, manada seviye ilerlemekten daha zor hale gelir. Eğer kişi azimli olursa 2. Seviyenin birkaç seviyesiyle beraber 1 yılda geçebilir fakat devamı çok yavaş ilerler. ''
Aven nefes almadan çok uzun bir şekilde konuşmuştu. 2. Seviye hakkında konuşurken, Şatoda bulunan kızlar ve Liderler zaten buraya gelmişlerdi ve bu konuşmaya şahit olmuşlardı. Mira diğerlerinin oturmasını ve bu engin bilgilerden yararlanmalarını söyledikleri için herkes hemen yere oturup dikkatlice Aven'ı dinlemeye koyulmuştu.
Son sözlerinden sonra ortamda bulunan herkes derin bir nefes almıştı. Evrene bile baskı yapan bir beden, burada bulunan kimsenin ulaşamayacağı fakat derin bir arzu duyacağı bir alemdi.
Ayrıca çoğu kişi biliyordu ki, bu hızlı ilerleme genç yaşlar için geçerliydi. Onların potansiyelleri vardı ve yaşam alevlerinin en gür yandığı zamandı. Onlar 1 senede bu kadar ilerleyebilirlerdi fakat yaşça büyük olanlar için bu artık mümkün değildi. Ortamda bulunan herkes Aven'nın bunu onların isteklerini dizginlemesi ve yollarından sapmamalarını işaret etmek için yaptığını biliyordu.
Erthyo 5.seviyeye başladıktan sonra Aven'ın gözlerindeki tutku alevlerinin derin bir şekilde yandığını görebiliyordu. Demek ki o bile 5.seviyeye yaklaşamamıştı daha. Bu da ilerlemenin ne kadar zor olduğunu gösteriyordu.
Erthyo biraz düşündükten sonra 4.seviyenin yaklaşık olarak Kahraman seviyesi ile aynı derecede güçlü olduğuna karar verdi. Erthyo Aven'ın güçlü olduğunu fakat Mira/Amy ve Küçük Beyazın yanına bile yaklaşamayacağını hissetmişti. Ancak onların seviyesi ile karşılaştırırsa Kahraman Seviyesinin sınırında olduğunu hissetmişti.
Aynı zamanda zihninde büyük bir bilgi seli hareketlendi. Sanki derin bir uykudan uyuyan devasa balina ağzını hafifçe açmış ve içindeki suları dışarı çıkarmış, sonunda da tekrar uykuya dalmış gibiydi.
Ancak bu Bilgi akını bile Erthyo'nun başını döndürmeye yetmişti. Yeni bilgileri gözden geçirdikten sonra tamamen şok içinde kalmış, birkaç saniye kendine gelememişti.
Ancak hızlıca kendini toparlayıp saygılı bir şekilde konuştu.
''Bizi bilgilendirdiğiniz için teşekkürler Kardeş-Usta Aven. '' Erthyo batan güneşe baktı ve devam etti. '' Güneş batmak üzere, güzel konuşma biz bilmeden saatlerce sürmüş, yarın önemli bir olay var ve benim bugün dinlenmem gerekiyor. Bu yüzden şimdilik size veda ediyorum. ''
Erthyo bu ikiliyi yarınki olaya davet etmek gibi bir arzusu yoktu. Sonuçta onları kontrol edemiyordu ve mizaçlarını bilmiyordu, Eğer doğruluk insanları oldukları ortaya çıkar ve yarın yaptığı entrikalar ve adi hareketlere karşı çıkarsa çok büyük bir sıkıntının altına girerdi.
Yerdeki kızları kaldırdı ve oradan ayrıldı.
Ancak yol boyunca derin düşüncelere dalmıştı. Kızların Ermy ve Mira'nın onu etkilemek için yaptığı cilveli hareketleri, Mira'nın onun huzursuz ruh halini dağıtmak için yaptığı espriler ve diğer kızların konuşmalarını duymadı. Tek yaptığı derin düşüncelere dalmaktı.
Yeni Bilgi akını özellikle Antik Hükümdar'ın Yokedilemez Bedeni ve Bilinci tekniğinin beden eğitme metodundaki seviyeler ile alakalıydı.
Eğer normal bir teknik olsaydı Erthyo buna fazla kafaya takmaz ve süslü kelimeler der geçerdi. Ancak bu bilgiler Yokedilemez beden ile ilgiliydi. Çok detaylı ve çoğu açığa çıkmamış olsa bile sadece görebildiği şeyler bile onu şaşırtmaya yetecek kadar büyüktü.
Bu Yokedilemez Bedenini Seviyelerinin ismi ile alakalıydı.
Erthyo Yokedilemez Beden'in sadece 3 seviyesini öğrenebilmişti. Ve bu üç seviyenin ismi şu şekildeydi.
İlk Seviye: Mükemmel Bedeni
Özel Seviye: Yasa Uyum Bedeni
5.Seviye: Savaş İmparatoru Kıskandıran Beden
İşte bu bilgiler Erthyo'nun kafasında bir yıldırım etkisi yaratmıştı. Sadece isimlerine bakarak bir sürü şey zihninden geçmiş ve onu şaşırtmıştı.
İlk seviyenin isminden, bu seviyenin bedeni en mükemmel hale getirdiğini anlamıştı. Ki bu sadece görünüş olarak değildi. Kemik yapısı, kas dokusu ve yapısı, meridyen şekli, hizası, kemik iliği dayanıklılığı, ten esnekliği. Yani her bir parça mükemmel bir hale gelecekti ve bunu sonunda büyük bir güç artışı kazanacaktı.
Bilinmeliydi ki, şu anda Mana Kullanıcıları, kemik yapısındaki tek bir iyi dokunuş için kan gölü dökmeye razıydı. Çünkü tek bir kemik yapısındaki iyi değişim güç artışında büyük bir etkiye sahip olurdu. Ayrıca kaslardaki tek doğru hareket onların daha büyük bir güç ortaya çıkarmalarına vesile olabilirdi.
Eğer bu tekniğin sadece birinci seviyesi ortaya çıkarsa kemik ve etten dağlar oluşacaktı.
Diğer şok sebebi '' Özel Seviye '' Kelimesiydi. Erthyo nasıl bir şey olduğunu bilmiyordu fakat isminden anlayabildiği kadarıyla sadece özel koşullar ve şartlarda bu seviyeyi elde edebilirdi. Ayrıca Erthyo bunun Yokedilemez Bedende bulunan tek Özel Seviye olmadığına dair bir hissi vardı. Daha fazla gizem ve seviye bu teknikte bulunabileceğini düşünüyordu.
Ayrıca 5. Seviye'nin ismi vardı.. '' Savaş İmparatoru Kıskandıran Beden ''. Adından da anlaşılacağı üzere '' Savaş İmparatoru Bedeni '' 'nden kesinlikle güçlüydü. Erthyo Antik Hükümdar gibi kibirli ve saygın bir kişinin sadece diğerlerini rahatsız etmek için böyle bir isim koymayacağını biliyordu. Eğer bu isim böyle ise kesinlikle Zirve Seviye '' Savaş İmparatoru Bedeni '' seviyesinden güçlü olacaktı.
Son şok ise yine bu isimden kaynaklanıyordu. Erthyo'nun gördüğü kadarıyla bu seviye, '' YokEdilemez Beden '' 'in son seviyesi değildi. Kesinlikle daha yüksek seviyeleri vardı.
Erthyo gece boyunca acaba 6. seviyeye ulaşırsa nasıl bir güç seviyesine ulaşacağını merak ediyordu.
Sadece nefes vermesi ile dağlar toz haline mi gelirdi? Elinin hafif itimi ile kitleleri imha edebilir miydi? Ya da tek yumruğu ile zaman ve mekân kavramını yırtıp, evren duvarlarında yarık açabilir miydi?
Erthyo tüm gece boyunca bu ve bunun gibi hayaller kurmakla meşgul olduğu için gözünü bile kırpmadı.
Sabah kalktığında hâlâ hayal kurmaya devam ediyordu. Yüzünde yeni âşık olmuş bir gencin ifadesi vardı. Mest olmuştu!
Ancak bu olamazdı. Eğer böyle devam ederse gireceği toplantıda dezavantajlı duruma düşerdi.
Bu yüzden hayallerini yıkıp gerçekliğe dönmeye karar verdi.
'' Nasıl bu kadar kolay bir şekilde o seviyeye ulaşabilirim. Bu tekniği bir yıldır kullanıyorum ve anca 1. seviyenin orta aşamasının sınırındayım. Bu bile bir senemi aldı ve giderek zorlaşacaktır. 5. Seviyeye ulaşasıya kadar ne kadar uğraşmam gerekir kim bilir. Belki de hayatım boyunca hiç ulaşamayacağım. Kendine gel!! Pat! Pat! '' Erthyo yanaklarına tok attı ve kendini gerçekliğe geri döndürdü.
'' Tamam, Hazırım. Şimdi birkaç Ülke Soyalım! ''
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..