Bölüm 10: Korku

avatar
249 1

Kai Lane - Bölüm 10: Korku



Kai Lane

Kai ve arkadaşları sarıldı. Kai onların başına korkunç şeyler gelmesinden korktu. Bu yeni dünyanın insanlarının arkadaşlarına acı çektirmesinden korkuyordu. Ya onlar da bir gün onun gibi saldırıya uğrarlarsa? Güçleri olmadan hayatta kalabilirler miydi?

Bunun verdiği korku bedenini sardı. Tüyleri diken diken oldu. Ve uyandı. İrkildi. Geri çekildi. O his bir kez daha bedenine doluyordu. Gözlerinin renginin değiştiğini hissetti.

Kafası karışmış olan Jack ve Kevın Kai'ın yüzündeki korku dolu ifadenin nedenini bununla beraber anladı. Onlar da bir kaç adım geri çekildi. Bunun sonuçlarını yakından görmek isteyeceklerinden şüpheliyim.

"Kai, gözlerin!"

"Biliyorum! Biliyorum! Ama durduramıyorum! Geri çekilin!"

Keskin bir enerji bedenine dolup taştı. Kevın ve Jack geri çekildi fakat geriye endişelenecek fazla bir şey kalmamıştı. Kai sakinleşti. Onun sakinleşmesi ile beraber kırmızı gözler de kayboldu. Vücudunu saran enerji onu terk etmişti.

" Bu korkuydu. "

Şüphesiz Kai bu gücün neyden kaynaklandığını anlamıştı.

"Nasıl bir histi?"

Kevın aceleyle sordu fakat Kai'dan önce cevap veren kişi derin düşüncelere dalmış Jack'ti.

"Sanki 20 tane enerji içeceği içmişsin gibi mi?"diye sordu Jack. Kai ise şaşkın şaşkın Nasıl anladığını bilmeden Jack'e baktı.

"Nasıl bildin?"Jack'in yüzü bir anda asıldı. Ne olduğunu anlamayan arkadaşları Jack'i izlemeye devam ettiler.

"Ben... Geçmişte babamla çok büyük bir kavga ettim. O bana çok sert bir tokat atmıştı. Tokadın etkisiyle kafamı duvara vurdum. Hayatım boyunca hiç bu kadar korkmamıştım.
Bir anda içime bir enerji doldu. Kafamdaki acıyı hissedemeye başladım. O anlık enerjiyle ayağa kalktım ve dışarı çıktım. Siz anlamadınız ama ben sizin yanınızda geldiğimde hala deli gibi korkuyordum. O yüzden o his hiç gitmedi. Siz bir şey anlamayın diye çok dikkatli davrandım. Sonuç olarak daha yeni öğreniyorsunuz. Sizden ayrıldıktan sonra hastane de başıma baktırdım. Doktor hala nasıl ayakta olduğuma çok şaşırmıştı ama ben hiç bir şey hissetmiyordum ve iliklerime kadar titriyordum. Hemen başımı sardılar. Eve geldiğimde babam halimi görünce benden özür diledi ve yarama baktı. Babam benden özür dileyince içimdeki korku geçti. Korkunun geçmesiyle acıyı hissetmeye başladım. Acıya dayanamayıp yere düşerken babam beni tuttu ve yatağa yatırdı. Dediğim gibi o an bütün acıyı hissettim ama ondan önce hiçbir şey hissetmemiştim. "

Kai elini çenesine atıp düşünmeye başladı. O Seth'i dövdüğünde öfkeliydi. Sevdiği birine zarar vermeye çalışması Kai'ı çıldırtmıştı. Aynı zamanda Emma ile ilk karşılaşmasında aşık olduğuna tüm kalbiyle inanmıştı ve şimdi de arkadaşlarına bir zarar gelmesinden delicesine korktu. Şüpheleri son bulmuş gibiydi. Bu güç duygulara göre hareket ediyordu.

Kai onlara bundan bahsetti. Arkadaşlar toplandı ve okula doğru yol aldı. Cevapları orada bulmayı planlıyorlardı. Birini orada bulmayı planlıyorlardı.

***


Gençler otobüse bindikleri de 3'ü de sessiz kalmayı tercih etmişti ama bu sessizlik kısa bir süre sonra Jack tarafından bozuldu.

"Merak ettiğim bir şey daha var. O adam seni niye bu kadar yakalamak istedi. Eğer gücün içinse bu bende de var fakat beni öldürmeyi çalışmayı geç yüzünü bile göstermedi."

Kai biraz düşündükten sonra aklındaki şeyleri direkt onlara aktardı.

" Evet, haklısın fakat hatalı olduğun bir kaç nokta var. İlki benim sana göre farklı derecede bildiğimiz bütün duygulara sahip olmam. İkincisi ise benim Seth ile yaptığım kavga. O kavgada benim bir öfkeyi kontrol eden olduğumu düşünmüş olabilir. Tabi ki bu kural beni o gün görmüşse geçerli sadece. "

" Peki Kai bir şeyde ben soracağım. Malum sen bu konularda bizden daha bilgilisin. Benim bu duygulardan birine sahip olma ihtimalim kaç? " Kai Kevın'ın sorusuyla biraz düşündü. O bu konulardan kesinlikle anlamıyordu. Ona bu konu hakkında bir şey sormak tamamen anlamsızdı. Kai sonucu bilemezdi.

"Beni ne sanıyorsun gerçekten? Sizinle aynı anda cevapları öğreniyorum. Gerçekten senin bir duyguya sahip olup olamayacağını bilemem. Jace'i bulduktan sonra cevabı öğrenebiliriz."

Kai ve diğerleri okula vardı. Jack etraftaki insanlara Jace'i sorarken Kevın etraftaki evlere bakmaya başladı. Kai da okulun arka taraflarına doğru ilerledi. Bunları yaparken ise tek bir amaçları vardı,

Cevaplar

Emma Foster

" Lanet olsun! Nasıl otobüsü kaçırdım ya!? Nereden bilebilirdim ki otobüsün 2 saatte bir geldiğini!" Emma çok sinirlenmişti. Kimse ona okul otobüsünün 2 saatte bir geldiğini söylememişti.  Şimdi ise beklemek zorundaydı.

'Umarım içimdeki hisler rüyalarım gibi gerçek olmuyordur.'

Kalbindeki derin korkunun bilinmezlikten kaynaklandığını tahmin etmemişti.

Kai Lane

"Emma'yı nereden tanıyorum? Ahah, nereden? Nereden? Dur bir dakika... Yoksa...." Kai arka sokaklarda yürürken bir saat olmuştu. Onun aklı ise Emma'yı nereden tanıdığındaydı. Elbette onu gördüğü gibi bu aklına gelmemişti fakat onu düşündükçe onu bir yerden tanıdığına emin olmuştu.

Ve tanıyordu da tıpkı Emma gibi onu rüyasında görmüştü. Anıları netti. Rüya gibi değildi. O yüzü şimdi çok net bir şekilde hatırlıyordu.

'Eğer gerçekten o ise bunun da anormal bir yetenek olduğu ortaya çıkmış olur. Peki duygusu ne? Rüya görürken bir duygu hissetmediğimden eminim. Cevabı sadece Jace'i bularak mı öğrenebilirim?'

'Hmmm, bu da ne?'

Yerde bir kolye duruyordu. Kai başını eğdi ve merakla kolyeye baktı. Elini uzattı ve onu eline aldı. Yolda böyle bir şey gördüğünde dokunmaması gerekirdi fakat şu anda birini aradıkları için her detay kıymetliydi ve bu kolye de daha önce gördüğü herhangi bir şeye benzemiyordu.

" Ne kadar da garip bir kolye.... " kolye 6 diken şeklinde ayrılmıştı. 6 uçlu bir yıldıza benziyordu.

Kai onu cebine koydu. İleride bunu sahibine ulaştırabilirdi. Değerli bir şeye benziyordu.

Kai bir süre daha etrafta dolaştı fakat 1 saat sonra hiçbir ipucu yoktu. Ayak izi falan aramıyorlardı. Sadece onun buradan geçtiğine dair bir kanıt ya da daha iyisi onu görmüş olabilecek birisi fakat hiçbir şey yoktu. Geri döndüğünde Jack ve Kevın'ın da aynı asık suratlara sahip olduğunu gördü.

" Üzgünüz Kai ama her yere baktık herkese sordum ama kimse böyle birini ne görmüş ne de duymuş. Kevın'ın baktığı terk edilmiş yada kiralanmış evlerde böyle biri yokmuş hatta satılan evlerde bile yokmuş. Sanki hiç böyle biri olmamış gibi."

Kai başını salladı düşünüyordu. Onu bulmak için ne yapmaları gerektiğini düşünüyordu fakat düşünecek fazla bir şey yoktu. Kevın ve Jack çoktan sonuca varmıştı.

" O istemediği sürece onu bulamayız. Vazgeçelim. "dedi Kevın. Bu tek sonuçtu. Onlar sadece 14 yaşında küçük çocuklardı. Bu kadar büyük şeylere karışmaları onlar için iyi olmayacaktı.

Kevın arkasına döndü. Kai şaşkın şaşkın bakarken Jack onun elini tuttu. Başını iki yana salladı. Yüzünde hüzünlü bir ifade olsa da o da cevabı kendi başlarına bulabileceklerinden şüphe duymuştu.

Jack Kai'ı çekiştirdi ve geldikleri yoldan geri dönmeye başladılar fakat bir sonraki anda Kai durdu. Jack başını çevirdi ve bu ciddi surata baktı. Kai kıpırdamıyordu. Yüzünde donuk ve karanlık bir ifade vardı. Bu sıcak günlerde aniden Jack'in tüylerini ürperten bir his bedenini sardı. Kevın da durdu. Sanki birisi boynuna bıçak dayamış gibi soğuk terler dökmeye başladı.

Kai'a baktılar. O mavi gözler önlerinde değişti. Kırmızıya döndü. Korku, öfke, aşk ve şimdi de heyecan. Kırmızı gözlerin içinde şimdi 4. bir sarı iz ortaya çıktı.

Kai arkasına döndü. Başını iyice etrafa çevirdi ve göz gezdirdi. Ardından bağırdı.

"Burada olup olmaman umurumda değil! Eğer şimdi ortaya çıkmazsan dünya benim gibi insanlar hakkındaki gerçeği öğrenecek!"

"Hala saklanmaya devam edebilecek misin?"

"Haha, gerçekten korkutucusun, Kai." 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46894 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr