Paul parşömenin başından başlayarak içinden okumaya başladı.

"Telan Krallığı, Kraliyet Ailesi. Genç Prenses'in grubunun korumalığı.

Telan Krallığı'nın İlk Prensesi Shiwuan Telan (13) Krallığın içinde bulunan vahşi ormana tecrübe kazanmak için gidecek. Bu sırada onun ve birlikte gelen arkadaşlarının korunması gerekiyor. Görevi yapan kişi ormanın içinde bulduğu hazineleri veya eşyaları almakta serbest.

Görevin yaklaşık süresi 1 aydır.

Görevin ödülü, A seviyeli bir canavarın kanıyla yapılmış Kan Çekirdeği İksiri'dir. Direkt olarak Telan Kraliyet Ailesi'nden teslim alınacaktır."

Paul görevi okuduktan sonra derin bir nefes verdi. Birkaç kişiyi ormanda korumak onun için sıkıntı değildi. Hem bir aylık süre de fazla uzun sayılmazdı. Yani görev oldukça kolay sayılırdı.

Hem, ormanın içinde bulduğu eşyaları alması serbestti. Yani bir süre avlanıp kendisi için çekirdek toplayabilirdi. Çekirdeklerin içindeki enerji o kadar da fazla olmasa da bazı ilaçların yapımı için bu enerjileri kullanması gerekiyordu.

Hem, ormanın içindeyken materyallerde toplayabilirdi. Yani görevi hiç zorlanmadan yapıp üstüne fazladan kazançlı çıkabilirdi.

Ayrıca, görevin ödülü olan Kan Çekirdeği İksiri de oldukça değerli bir ilaçtı ve oldukça fazla mana içeriyordu. Yani gelişimine oldukça yardım edebilirdi.

O anda oldukça fazla gelişim kaynağı olsa da fazla mal göz çıkarmazdı.

Parşömeni kapatıp boyutuna attıktan sonra sandalyeden kalktı ve odadan dışarı çıktı. Dışarıya çıktığı anda, birden kemiklerine işleyen soğuğu hissetti.

Vücudunun içinde alev manası gezdirmeye başladıktan sonra biraz daha rahatladı. Ayrıca, Yaşlı Klaus ve diğer kıdemlilerin dağdan ayrılma nedenlerini de desteklemeye başladı.

Daha kışa yeni girmiş olmalarına rağmen dağ o kadar soğuktu ki onun habisvücudunu geçip kemiklerini donduruyordu.

Bu sırada, birden omzuna ufak, siyah bir kedi atladı. Kırmızı gözleriyle Paul'e bakarken miyavlayan bu kedi elbette Grim'di.

Paul yavaşça gülümsedikten sonra Grim'in kafasını okşadı. Garip bir biçimde, bu ufak yavru kedi hiç üşümemiş gibi görünüyordu.

Grim'in kafasını okşamayı bıraktıktan sonra hızlı adımlarla dağdan inmeye başladı. Bu soğukta dağın tepesinde dikilmeyi hiç de istemiyordu.

Bir süre indikten sonra toplanmış bir aura hissetti. Büyük ihtimalle toplantıda olan kıdemlilerdi.

Paul onlara karışmayı düşünmedi. Zaten Yaşlı Klaus ona yapması gereken şeyi söylemişti. Görevini çoktan aldığında göre, anında ayrılıp gidebilirdi.

Ki, Altın Güneş Şehri'ndeki duruma bir baktıktan sonra hemen ayrılacaktı. Gelişimi için yapması gereken bir şey varsa o da kapalı kapı gelişimiydi. Sonuçta, büyü seviyesini geliştirmek için oldukça fazla kaynağı vardı ve tek ihtiyacı sessiz ve sakin bir ortamdı.

Bir süre daha indiktan sonra bir aura topluluğu daha hissetti. Öğrencilere aitmiş gibi görünen bu aura topluluğu kıdemlilerinkinden daha zayıftı.

Paul toplanmış öğrencileri görebiliyordu. Her biri devasa, tahta bir panoya ilerliyor ve üzerindeki bronz, gümüş veya altın renkli tabletlerden birini alıyor ve kırmızı renkli bir binaya ilerliyordu.

Kırmızı renkli binanın içindeki kadına tabletleri verditen sonra öğrenciler bir parşömen alarak ayrılıyordu. Paul onların görev aldıklarını tahmin etmişti.

Bu sırada, birkaç öğrenci onu fark ettiler ve hızla eğildiler. Bu öğrencileri gören birkaçı da onu gördükten sonra eğildi ve diğerleri de onu fark etmeye başladı. Yaklaşık bir veya iki dakika sonra tüm öğrenciler eğilmiş bir şekilde duruyordu.

Paul yavaşça başını kaşırken gülümsedi. Ona bu şekilde saygı duyulması hoş hissettirse de biraz garip geliyordu.

Yavaşça oradan ayrılmaya başladı. Ne diyeceğini bilmiyordu ve öğrencilerin o şekilde kalmasını da istemiyordu. O gittikten sonra öğrenciler hızla dikleşerek görevleri almaya devam etti. Bu sırada, öğrencilerin arasından sarı gözlü ve sarı saçlı bir kız hızla Paul'ün peşinden koşmaya başladı.

Paul peşinden gelen bu kızı fark edip ona döndüğünde kız hafifçe gülümseyerek bir kez daha eğildi. Bu kız Jenne'ydi.

Paul yavaşça gülümsedikten sonra konuştu.

"Eğilmene gerek yok, Jenne. Ne oldu?"

Jenne gülümsemeye devam ederken dik bir pozisyona geçti. Daha sonra ise yavaşça konuştu.

"Sen de bir görev aldın değil mi? Nereye gideceksin?"

"Komşu ülke Telan'a gideceğim."

Jenne'nin yüzü hafifçe düşerken iç çekti.

"O halde hemen ayrılman gerekiyor değil mi? Benim görevim Altın Güneş Şehri'ndeki Altın Şafak Bilgin Birliği'yle. Belki bana biraz yardım edersin diye düşünmüştüm."

Paul yavaşça gülümserken konuştu.

"Önce Altın Güneş Şehri'ne gideceğim. Abim Bilgin Birliği'nin bir kıdemlisi, seni onunla tanıştırırım. Daha sonra ayrılacağım zaten."

Jenne'nin yüzündeki solmuş gülümseme yeniden açtı. Gözleri parlıyordu.

Paul onun bu haline hafifçe kıkırdadı ve ilerlemeye devam etti. Jenne de onun peşinden ilerliyordu.

Bu sırada, Paul onu fark etmemiş olsa da Shijin köşedeydi ve onları dinlemişti. Yeşil gözlerini kısan genç adam hızla görev panosuna doğru ilerlemeye başladı.

Bir süre görev panosunun üzerindeki tabletleri inceledikten sonra altın renkli bir tableti aldı ve hızla kırmızı renkli binaya ilerledi.

Kırmızı renkli binadaki kadın Shijin'in elindeki tableti inceledikten sonra hafifçe kaşlarını çattı ve sordu.

"Bu göre için komşu ülkeye gitmen gerekecek. Emin misin?"

Shijin başını salladığında kadın da fazla üstelemedi ve hafifçe omzunu silkerek bir parşömen çıkardı.

Parşömeni elinde tutan Shijin yavaşça gökyüzüne baktı. Gözleri, kin ve nefretle doluydu.

--------------------

[YN]: Bir bölüm daha gelecek bugün. O yüzden kısa bu sıkıntı yok yani :D

Daha onu duyurdum mu bilmiyorum diğer seri için de not bırakayım. Tanrı Katili'ni bırakmaya karar verdim gençler. Yazmayı seviyordum ama Kara Büyücü'yle birlikte götüremiyorum. Bugün 10.Bölümü ve duyuruyu atıcam. Sonra bir veya iki gün sonra seriyi tamamen silicem. Bitirmek istemesem de yapmak zorundayım. Sorry. Çok çok sorry.

-Bilgilendirme-

Mana Çekirdekleri:

Mana çekirdekleri normal canlılar için üçe ayrılan büyücü çekirdekleridir.

İlki, Büyücü Mana Çekirdeğidir. Büyücü mana çekirdeği saf manayla kendini geliştirebilen ve teknikler için saf manayı üretebilen çekirdektir. Bu saf manaya sıfatlar kazandırılarak element özellikleri verilebilir ve elemente yatkınlığa göre sıfat kazandırmak kolaylaşır.

İkincisi, Aziz Mana Çekirdeğidir. Aziz mana çekirdeği saf mananın yanında element özellikli manayla kendini geliştirebilir ve element özellikli mana üretebilir. Çekirdeğin türüne göre üretilen mana tekniklerde kullanıldığı sürece sıfat kazandırılmış saf manadan daha güçlü olacaktır.

Üçüncüsü, İmparator Mana Çekirdeğidir. İmparator mana çekirdeği saf mana ve element özellikli mananın yanında ışık veya karanlık elementinin alt elementlerinden birini (şifa,ölüm vb.) üretebilir ve kendini gelişitrebilir. İmparator mana çekirdeği çok nadir olmakla birlikte doğuştan ışık veya karanlık manasını kullanabilen bazı soylarda ortaya çıkmamaktadır.

Paul'ün Habistanrı çekirdeği ise 'normal olmayan' türdendir. Özel bir çekirdek olan Habistanrı çekirdeği her bir elementi kullanabilen ve anormal bir sağlamlığa sahip bir çekirdektir. Başka büyücülerin çekirdekleri parçalandıklarında sahipleri bir kez daha çekirdek oluşturamaz ancak Habistanrı çekirdeği parçalanamaz bir çekirdektir. Sahibi hayat gücüne sahip olduğu sürece kırılması imkansızdır.