228.Bölüm - Ellen'in Anıları (2)

avatar
6835 29

Kara Büyücü - 228.Bölüm - Ellen'in Anıları (2)


Ellen’in büyükannesinin ölümü, Paul’ün beklediğinden çok daha büyük şeylere yol açmıştı.

 

Yaşlı kadının gömüldüğü gün, mezarının önünde binlerce kişi birikmişti. Ellen ile birlikte bu durumu izleyen Paul diğer asil ailelerin, farklı ülkeler ve güçlerden kişilerin ve hatta ülkenin kralının bile bizzat katıldığını görebilmişti.

 

Ancak bu grubun içinde en fazla dikkat çeken en arkada kalan tamamen beyazlara bürünmüş gruptu. Sayıları yüzlere varan ve her birinin yaşları birbirinden farklı görünen gruptaki her bir kişi etrafına üstün bir aura yayıyorlardı.

 

Etraflarına yaydıkları aura başkalarını boğabilecek bir üzüntüye boyanmıştı. Her birinin yüzlerinde üzgün ifadeler vardı ve bazıları ağlamaya başlamışlardı. Bazıları mezara bakarken garip bir şekilde kararlı görünüyor ve yumruklarını sıkıyorlardı.

 

Kalabalığın en önünde anne ve babasının yanında bekleyen Ellen ise ağlamayı bir an bile kesmemişti. İki zayıf koluyla büyükannesinin ona verdiği kitaba sarılırken şiddetlice titriyordu. Yaşlı kadının ölümünün küçük kıza büyük bir darbe indirdiği belliydi.

 

Paul duygusal bozuklukların bir ruhsal gelişimci için oldukça büyük sıkıntılar doğurabileceğini biliyordu. Yalnızca anlık ruhsal gelişimi engellemekle kalmayıp bir travma geçirmesine sebep olarak gelecekteki gelişimini de engelleyebilirdi.

 

Ancak o günden sonra Ellen’in ruh gelişimi şaşırtıcı bir şekilde hızlanmıştı. Ruh mantrasındaki ilerlemesi önceki zamanları kolayca katlarken karakteri de değişmeye başlamıştı.

 

Birçok kişi aniden gelen üzüntü duygusunu kaldıramayıp karakterini karanlığa boğabilirdi. Bu o kadar yaygındı ki artık normal bir şey olarak düşünülebilirdi.

 

Ellen ise anormal olanı yapmış ve bu üzüntüyle zihnindeki tüm kötü düşünceleri atmaya başlamıştı. Birçok gelişimcinin yollarının başında hazır oldukları ölüm ile dolu olan yolu anında aklından çıkarmıştı.

 

Kendisinin gelişim yolunun kolay olmayacağını bilse de istediği şekilde güçlenmek istiyordu. Eğer bunu yapmazsa kendisinin kendisi olarak kalmayacağını düşünüyordu.

 

Ellen’in on yaşına kadar ruh mantrasını sonuna kadar çalışmasını izleyen Paul bir yandan mantrayı zihnine kazırken bir yandan da o sıralarda Ellen’in evinde olan şeyleri inceliyordu.

 

On yaşına giren Ellen sonunda ruhsal gelişime başlayacağından ailedeki en güçlü ruh gelişimcisi olan babasından sık sık dersler alıyordu. Bu dersleri Spadia’nın aracılığıyla dinleyen Paul onların kendisine bir yararı olmadığını fark etmişti. Ellen’in babası kendisi gibi bir büyükusta seviye ruh gelişimcisi olsa da Ellen’e aktardığı seviye yalnızca usta seviyesinin zirvesine kadardı.

 

Babasından aldığı dersten sonra odasına çekilip bir yandan ezberlediği ruh mantrasını mırıldanırken bir yandan da etrafa ufak bir ruhsal baskı yayan bir taşın önünde ruhunu geliştirmeye çalışan Ellen sağlam temeli sayesinde ilk seviyelerde herhangi bir sorun çekmiyordu.

 

On bir yaşına kadar her gün gelişime devam eden Ellen Ruh gücünü normal seviyeye çıkarmıştı. Paul bir yıllık bir zamanda bunun oldukça az olduğunu düşünse de Spadia bunun normal olduğunu söylemişti.

 

Normalde ruh gücünü geliştirmek diğer iki yoldan daha yavaş olurdu. Ne de olsa kaynağa sahip olunduğu sürece mana çekirdeği büüykusta seviyesine kadar yetiştirilebilirdi ve bir savaşçı düzenli bir çalışma ile vücudunu kat kat güçlendirebilirdi.

 

Ancak ruhun gelişiminde duygular veya düşünceler gibi oldukça değişken olan faktörler araya giriyordu. Yolunda ilerlemek hakkında en ufak bir şüpheye sahip olan bir kişi ruhunu geliştirme gücünü anında kaybedebilirdi.

 

Bir yılda böyle bir gelişim yapmak Ellen’in ne kadar kararlı olduğunu gösteriyordu. O anda bir ruh gelişimcisi olarak saldırı gücü olmasa bile seviyesi ve yeteneği diğerlerinin övgülerini üzerine çekiyordu.

 

Ellen on iki yaşına kadar düzgün bir eğitim hızıyla ilerledikten sonra yüksek seviyeye ulaşmıştı. Onun yüksek seviyeye ulaştığı gün ise ailesinin evine bir ziyaretçi gelmişti.

 

Daha önceden Ellen’in büyükannesini ziyaret etmiş olan kel, uzun sakallı adam bir süre Ellen’in anne ve babası ile konuştuktan sonra Ellen’in yanına gitmiş ve ona bir parşömen uzatmıştı.

 

Ellen parşömeni yaşlı adamın ellerinden alırken Paul yaşlı adamın mırıldanışını duyabiliyordu.

 

“İlk rahibe yapamadı… Ve ikinci de… Hepsi sırrı çözemeden öldü ve toprağa karıştı. Umarım, bu sefer başarılı oluruz ve geçmişi örten perdeyi kaldırırız…”

 

Ellen bu sözlere pek anlam veremediği için bir cevap vermemişti. Yaşlı adam Ellen’in anne ve babasıyla bir süre daha konuştuktan sonra oradan ayrılmıştı.

 

Odasına giden Ellen parşömeni açtığında Paul de içine bir bakış atmış ve gözlerini şaşkın bir şekilde açmıştı. Parşömene yazılan yazıları Ellen okuyamıyor olsa da o okuyabiliyordu. Bu yazılar Antik Ejder Dilinde yazılmıştı!

 

Antik Ejder Dili normal gelişimciler arasında yaygın olmasa da güçlü kişilerin çoğu tarafından bilinen bir dildi. Hatta birçok kişi arkalarında bir miras bırakırken yalnızca belirli bir seviyeye ulaşmış olanların alabilmesi için bunu Antik Ejder Dilinde bırakırlardı.

 

Ellen’in elindeki parşömende yazan yazılar şunlardı:

 

“Öfkem; yerleri yaksın, gökleri dağlasın…”

“Tanrının kılıçları birer birer kırılsın, parçalansın…”

“Kılıcım on binlerce ‘kutsal olanı’ biçsin, kessin…”

“Vücudum parçalansın, ruhum dağılsın, tüm izlerim silinsin…”

“Ancak gazabım ulaşsın, belki bir sonraki nesilde, belki ondan sonrakinde…”

 

Paul parşömendeki yazıları yavaş yavaş okurken kalp atışının istemsizce hızlandığını ve savaşma arzusunun kabardığını hissedebiliyordu. Bu yazılara herhangi bir yasa enerjisi işlenmemiş olsa bile yazan kişinin öfkesi ve savaşma isteği kolayca hissedilebiliyordu.

 

Paul bunu yapabilecek kişinin nasıl birisi olduğunu düşünürken bir anda parşömenin en alt köşesine kan ile yazılmış bir ismi fark etti ve gözleri sonuna kadar açıldı.

 

“Karva Claire.”

 

Bu parşömen, Paul’ün kaderinde olan kılıç tekniğinin sahibinin yazdığı bir şeydi ve yazanlara göre büyük ihtimalle onun mirasıyla ilgili konuşuyordu.

 

Kalp atışı gittikçe hızlanan Paul miras hakkında öğrendiği şeyler yüzünden adadan ayrıldıktan sonra Ellen’in ailesine bir ziyarette bulunması gerekeceğini biliyordu. En ufak bir ipucunu bile kaçırmak istemiyordu.

 

Yazanları iyice ezberledikten sonra Ellen’in anılarını incelemeye devam eden Paul ileride daha fazla şaşırtıcı olayların bulunmadığını fark etmişti. O anda Ellen 18 yaşındaydı ve Karva’nın yazdığı parşömeni aldıktan sonra yaşlı, kel adam da bir daha gelmemişti.

 

Arada katıldığı yarışmalar, tanıştığı kişiler ve öğrendiği teknikler de vardı. Paul onun öğrendiği tekniklere birer bakış atıp ezberledikten sonra derin bir nefes aldı ve hafızanın son kısımlarına ulaştı.

 

Adaya girdikten sonraki kısma geldiğinde sembolün gücünü yavaşça artırdı. Birkaç değişiklik yapma zamanı gelmişti.

 

--

 

Paul Ellen’in anılarını tamamen düzenlemeyi bitirdiğinde onun ruhuna biraz daha zarar vererek daha uzun bir süre baygın kalmasını sağlamıştı.

 

Yarım saat boyunca yaptığı değişikliklerde genel olarak Gram ve kendisi ile ilgili olan kısımları değiştirmişti. Gram’ın adada yaptığı şeyleri biraz düzenleyerek Ellen’i rahatsız edebilecek birkaç şey eklemişti.

 

İnfirmi’nin odası ile ilgili olan kısmı neredeyse tamamen kaldırmış ve tekrardan yazmıştı. Oda genel olarak değişmemişti ancak bu sefer Ellen anında bayılmamıştı. Aksine, Paul ile o odada buluşmuşlardı ve Paul ile birlikte lavdan fırlayan farklı canavarlarla dövüşmüşlerdi.

 

Uzun bir süre savaştıktan sonra bir kaçış yolu belirdiğinde Gram onları bırakmış ve anında kaçmaya yeltenmişti. Ancak kaçış yolunun ortasında daha da güçlü bir canavar çıkmış ve onu avlamıştı.

 

Bunun ardından ise Ellen’in bayıldığı kısım geliyordu. Paul Ellen uyandığında basit bir açıklamayla bir başka kaçış yolunun çıktığını ve onu taşıyarak oradan çıkmış olduklarını söyleyip onun güvenini kazanabileceğini düşünüyordu.

 

Karva’nın bıraktığı parşömen işin içine girdiğinde şüpheleri silmek yeterli olmamıştı. Bir şekilde Ellen’in güvenini kazanıp parşömeni kendisi görmeliydi.

 

Paltosunu çıkarıp Ellen’in çıplak sırtını kapatan Paul adada daha fazla gezinse bile bir şey bulabileceğinden emin değildi. Bunun yerine artık Zara’nın dilini öğrenmek istiyordu.

 

Hem bu dili öğrendiğinde Ellen’in anılarından aldığı teknikleri de çalışabilecek olduğundan bu oldukça yararlıydı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44341 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr