265.Bölüm - Kılıç Tekniği ve Ayrılmak

avatar
7356 36

Kara Büyücü - 265.Bölüm - Kılıç Tekniği ve Ayrılmak


[YN]: 300 beğeni cansınız <3

 

--

 

Altı farklı renge sahip olan sis bulutları Paul’ün bulunduğu kılıçlarla dolu odayı tamamen doldurmuş ve boş herhangi bir yer bırakmamıştı. Yasa enerjisiyle dolup taşan bu sisi tüm vücuduyla hisseden Paul ise o anda kavrayışında oldukça kritik bir noktadaydı.

 

Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordu ama bu o anda önemli değildi. Karva’nın kılıç enerjisini incelediği süreçte, kılıç tekniğinin bu enerjinin kendisine kazındığını fark etmişti. O kılıç enerjisini kavradıkça tekniğin özünü anlamaya başlıyor ve Karva’nın kılıç tekniğinin neden istediğini anlayabiliyordu.

 

Karva’nın kılıç tekniği oldukça özeldi. Daha doğrusu, bu kılıç tekniğinin geliştirdiği kılıç enerjisi tamamen özeldi.

 

[Sonsuzevren Kılıç Tekniği], Karva’nın anlatışıyla evrendeki her bir yasa enerjisinin gücünü kullanabilecek bir kılıç enerjisi yetiştirmek için kullanılan bir teknikti. Çalışılan yasa enerjisine göre kılıç enerjisi değişiyordu ve bir kez ustalaştıktan sonra isteğe göre bile değiştirilebiliyordu.

 

Sonsuzevren Kılıç Enerjisi Paul’ün oldukça ilgisini çekmişti. Karva’nın bıraktığı birkaç özel kılıç saldırısı dışında teknik tamamen geliştirilebilirdi. Karva’nın yetiştirmediği yasa enerjisi türleri milyonları aşıyordu ve bu yasa enerjilerinin nasıl bir etkiye sahip olacakları belirsizdi.

 

Bu nedenle Paul bu kılıç enerjisinin gelişebilir olduğunu anlamış ve tekniği ele geçirebilmek için elinden geleni yapmaya başlamıştı. Kılıç enerjisini kavrayabildiği kadar kavrıyor ve bir yandan da aklına gelen tekniği tamamen hatırlayabildiğinden emin oluyordu.

 

Ancak o kadar sürenin sonunda artık bir darboğaza gelmişti. Nedenini bilmiyordu ama kılıç enerjisini daha fazla kavrayamıyordu. Kılıç enerjisinin ne olduğunu anlasa da üzerinde herhangi bir kontrolü yoktu ve bu epey sinir bozucu bir durumdu.

 

O anda Paul bir kez daha kılıç tekniğinin özünü kavramaya çalışmıştı. Kılıç tekniğinin ve oluşturduğu kılıç enerjisinin sürekli olarak değişken olan bir yapıya sahip olduğunu bilen Paul bu değişkenlik için yasa enerjilerinin gerektiğini biliyordu.

 

Bir saniye… O sırada tüm enerjilerin temeli olan altı elementin bu tekniğin özü ile bir ilgisi olabileceğini anlayan Paul etrafındaki yasa bulutlarının aslında ona yardım edebileceğini düşünmüştü. Eğer altı ana elementin yasalarında küçük anlayışa ulaşabilirse belki kılıç enerjisini tamamen kavrayabilirdi.

 

Işığın Yasaları üzerinde zaten yeterli bir kavrayışa sahip olan Paul ilk olarak Karanlığın Yasalarına çalışmaya başlamıştı. Etrafındaki karanlığın yasa enerjisini vücuduna yakınlaştırırken bir yandan da onu kavramaya başlamıştı.

 

Paul Karanlığın Yasaları üzerine bir süredir çalışıyordu ve zaten kavramanın bir adım ötesindeydi. Tek eksiği karanlığın yasa enerjisiyle dolup taşan bir bölgeydi ve o anda etrafını saran kara sis yeterliden de fazlaydı.

 

Vücudunun içine akın eden karanlık yasa enerjisinin ona zarar vermeye çalıştığını hisseden Paul dişlerini sıkarken anka kanını son gücüne kadar kullanmaya başlamıştı.

 

Normalde karanlık yasa enerjisinin vücuduna dayanılmaz bir acı verdiğini hisseden Paul o anda birden karanlık yasa enerjisinin vücuduyla tamamen uyumlu olduğunu hissetmiş ve şaşırmıştı. Daha önce de anka kanı uyanıkken çalışmıştı ve bu acı normalde dinmiyordu. Yani acıyı geçiren şey bu olmamalıydı.

 

O sırada, Paul nedeni anlamıştı. Asıl neden kendi yarı dönüşmüş vücuduydu. Yarım Karanlığın Kutsal Fiziği yasa enerjisi üzerindeki kavrayışını çoktan oldukça büyük bir şekilde artırmıştı. Yalnızca birkaç dakikadır çalışan Paul karanlığın yasaları üzerindeki anlayışının Küçük Kavrayışa ulaştığını çoktan hissedebilmişti.

 

Karanlığın Yasasından sonra alevin yasalarına çalışan Paul yeniden büyük bir sürprizle karşılaşmıştı. Daha önceden alevin yasa enerjisi üzerine hiç çalışmayı denemediği için tam olarak nasıl bir tepki olacağını bilmeyen Paul anka kanının ve alevden ruhunun sayesinde yarım saat gibi bir süre içerisinde alev yasalarında da küçük kavrayışa ulaştığında gerçekten de şaşırmıştı.

 

Ancak Paul en zor üçlünün sona kaldığını biliyordu. Rüzgar elementi üzerine çalışmış olsa da ruhu onun özelliğini taşımıyordu ve daha önce çalışmayı da denememişti. Su ve toprak elementleri konusunda ise herhangi bir şey bilmiyordu.

 

Elbette, herhangi bir şey onu bu kılıç tekniğini ele geçirmekten alıkoyamazdı. Bu nedenle sabırlı bir şekilde çalışmaya başlamıştı.

 

Rüzgarın yasalarını kavraması toplam on gün boyunca aralıksız olarak çalışmasını gerektirmişti. Su yasaları ve toprak ise daha da çok zaman gerektirecekti. Ancak Paul sabırlı olduğu sürece ikisinde de başarılı olabileceğini biliyordu.

 

--

 

İki ay, Paul toprağın ve suyun yasalarını kavramak için tamı tamına iki ay harcamıştı. Ancak aldığı sonuç gerçekten de muhteşemdi.

 

Çünkü altı yasa üzerindeki kavrayışı en üst seviyeye ulaştığında kılıç tekniğini kavramış ve anında kılıç enerjisini oluşturmaya başlamıştı. Yasa enerjisini sürekli olarak sağladığı sürece kılıç enerjisi oluşturulabilir olduğundan o sırada istediği sürece kılıç enerjisini oluşturabiliyordu ve kılıç enerjisi artık saydam değildi.

 

Sürekli olarak kırmızı, mavi, sarı, yeşil, beyaz ve siyah renkleri arasında değişen kılıç enerjisi iyice dinlendiğinde etrafa hafif bir flüt sesi yayıyordu. Bunun müzik yasalarının etkisi olduğunu bilen Paul Müzik Yasaları üzerindeki tam anlayışıyla bunu istediği zaman geri çekebiliyor ve kılıç enerjisini yalnızca renkli bir enerjiye dönüştürebiliyordu.

 

Derin bir nefes alırken olduğu yerden ayaklanan Paul’ün gözleri hâlâ kapalıydı. Etrafındaki yasa enerjisi bulutları çoktan dağılmış olsalar da etrafta hâlâ güçlü bir kılıç enerjisi vardı ve Paul bunun Karva’nın kılıcı olan Keln’den yayıldığını biliyordu.

 

Artık kılıç enerjisini kavramış olan Paul için kılıç enerjisini takip etmek o kadar da zor değildi. Bir süre boyunca odanın içerisinde ilerledikten sonra en sonunda yere saplanmış bir kılıcın önünde durmuştu.

 

Kabzası ve balçağı dahil tamamen gümüş bir renge bürünmüş olan bir kılıcın kılıç enerjisini yaydığını fark eden Paul kılıcın boyutlarının Bin Şeytan Kılıcına benzer olduğunu fark etmişti. Derin bir nefes aldıktan sonra sağ elini yavaşça ileriye uzatmış ve kılıcın kabzasını sıkıca kavrayıp çekmişti.

 

O kılıcı odanın zemininden çektiği anda oda bir anda sarsılmaya başlamıştı. Bunu açıkça hissedebilen Paul o sırada odadaki yasa enerjisinin bir kez daha yükselmeye başladığını hissedebiliyordu.

 

Bir süre sonra, odadaki yasa enerjisi çıkabileceği en yüksek seviyeye çıkmış ve Paul’ün gözlerinin önünde birden yoğunlaşmaya başlamıştı. Dakikalar sonra yarı saydam beyaz renkli orta yaşlı bir adamın figürü şeklinde yoğunlaşan yasa enerjisi bir kez daha düzene girmişti.

 

Bu adamın figürüne bakan Paul adamın yüzü sisli bir halde olsa da onun Karva olduğunu biliyordu. Onun enerjisi figürün içinde geziniyordu ve etrafındaki kılıç enerjisi de bu figürle tamamen uyum içerisindeydi. Elindeki gümüş rengini kaybedip beyaz bir renge bürünmüş Keln’in de figüre tepki verdiğini hissedebiliyordu.

 

Karva’nın yüzü belli olmadığından nasıl bir yüz ifadesi olduğu belli olmasa da o konuşmaya başladığında ciddi sesi odayı doldurduğundan Paul onun ciddi bir yüz ifadesine sahip olduğunu düşünmüştü.

 

“Yaklaşık üç ay… Yalnızca bu kadar sürede beş farklı yasa enerjisi üzerine çalıştın ve kılıç enerjisini oluşturmayı bile başardın. Genç adam, gerçekten de yeteneklisin!”

 

Karva’nın övgüsünü duyan Paul bir şey demeden yalnızca başını eğdi. O anda Karva’nın karşısında durabilecek bir güce sahip değildi ve onun oluşturduğu tekniğe çalışacak olduğundan ona karşı biraz minnettarlık hissediyordu.

 

“Güzel, güzel… Yetenekli birinin bu kılıç tekniğine çalışması ve tekniğin adını devam ettirmesi en büyük isteklerimden biriydi. Pekâlâ, genç adam. Buraya bıraktığım güç parçası bir süre sonra dağılacak. Ancak o zamana kadar sana birkaç kez daha yardım edebilirim. İstediğin bir şey var mı?”

 

Paul o sırada düşüncelere daldı. Karva’nın ona hangi konularda yardım edebileceğini bilmese de en azından bu dünyada bitirmediği işlerini onun için halledebileceğini düşünüyordu.

 

Derin bir nefes aldıktan sonra Karva’nın sisli yüzüne bakan Paul konuştu.

 

“Unutulmama yardım edebileceğini düşünüyorum, Kıdemli.”

 

Unutulmak, Paul’ün gerçekten de istediği bir şeydi. Bu dünyaya gelecekte bir daha gelmeyecekti ve bu dünyada hatırlanmak istemiyordu. Eğer hatırlanırsa Ellen, Veuria prensesi ve onunla yolları kesişmiş olan birkaç kişiyle aralarında bir bağ oluşacaktı ve bunu istemiyordu.

 

Onun garip isteğini duyan Karva bir anlığına şaşırsa da sonrasında başını sertçe salladı. Sonrasında ise Paul bir isteğini daha söyledi.

 

“Kıdemli, bu küçük aslında bu dünyada doğmadı. Ben bir başka dünyada doğdum ve yaşadım. Mümkünse oraya gidebilmem için bana yardım edebilir misiniz?”

 

Paul’ün konuşmasını duyan Karva bir kez daha şaşırsa da bu sefer hafifçe güldü ve sonrasında odanın bir duvarını gösterdi. Aynı anda duvarda bir kapı oluştu.

 

“Zaten bu miras alanında uzun bir süre önce uzaylar arası bir kırık oluştu. Onu kullanabilirsin. Ama Uzay Tanrıçasının sana nasıl davranacağını bilemem.”

 

Paul başını salladıktan sonra hafifçe eğildi ve konuştu.

 

“Teşekkür ederim, Kıdemli!”

 

Ardından bir kez daha dikleşen Paul anında kapıya ilerledi ve bir anlığına durduktan sonra kapıyı açtı. Kapının arkasında boş bir alan ve bu alanın hemen ortasında havada garip, beyaz bir kırık bulunuyordu.

 

Elini beyaz kırığa uzatan Paul eli kırığa temas ettiği anda bir anda ortadan kaybolmuştu. Onun arkasından bakan Karva ise derince iç çekerken bir yandan da kıkırdamıştı.

 

“Ahh… Bıraktığım gücün bir yüze sahip olmaması güzel. Gülümseyen bir yüzle o kadar ciddi konuştuğumu görse biraz şaşırırdı. Her neyse, istediği şeyleri bir yapayım bari.”

 

Ellerini kaldırarak gücünü ve bıraktığı ruh enerjisini tüm dünyaya yayan Karva bir anda Paul hakkındaki her anıyı silmiş ve değiştirmişti.

 

--

 

O anda, Ellen, prenses ve daha birçok kişi daha akıllarında bir şeyin eksikliğini hissetmişlerdi. Ellen kalbini ağrıtan garip bir hissi yaşarken Paul’ün evinde çalışan hizmetçiler kafa karışıklığı içerisindelerdi.

 

O gün, Paul Zara’dan ayrılmıştı.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr