470.Bölüm - Birleşik Ordu

avatar
5340 23

Kara Büyücü - 470.Bölüm - Birleşik Ordu


470.Bölüm – Birleşik Ordu

 

Formasyonun enerjisi kesildikten ve ekranlar kapandıktan sonra Paul tahta iyice yaslanmış ve düşünmeye başlamıştı. Büyük ailelerin kurduğu formasyonları takip edip olduğu platformu bulması en az bir hafta almalıydı. Ve onunla dövüşmek istiyorlarsa düzgün bir ordu da kurmaları gerekecekti ve bu en hızlı şekilde bile 1 hafta alırdı. Yani en az 2 haftası olması gerekiyordu.

 

“Benim de hazırlıklara başlamam gerekiyor.”

 

Araf’ta onlarca Yükselen vardı ve bazılarının seviyesi Paul’den çok yüksek seviyedeydi. Allatra ve Shane’in anılarıyla ölümlülük sınırlarını aşan bilgileri bilen Paul bu yeni gelişim seviyelerini de öğrenmişti.

 

Yükselen seviyesi, ölümlülüğü aştıktan sonra gelen ilk seviyeydi ve 7 Semaya ayrılırdı. Her gelişimde Cennetsel Felaket ve Habis Kıyamet’in birleşimi olan Öz Enerji Felaketi ile karşılaşılırdı ve gelişim başarılı olursa Ruh Kalbi bir sonraki aşamaya yükselirdi.

 

Eğer başarısız olunursa o zaman sahip yaralanmadan kurtulabilirdi ancak en kötü durumda ruhunun yok olması bile mümkündü. Bu nedenle Yükselenler için seviye atlamak oldukça ciddi ve hazırlanılması gereken bir karardı.

 

Ve 7.Semadaki bir Yükselen’in sonraki adımı Tanrıların Alemine bir adımdı. Küçük Dünya Lordu, Yükselen Aleminden sonra gelen ilk seviye olsa da bir Küçük Dünya Lordu yüzlerce Yükselenden daha güçlü ve daha değerliydi. Elbette, bu iyi eğitilmiş bir tanesi söz konusu olduğunda geçerliydi.

 

Spadia’nın seviyesi Küçük Dünya Lordu’ydu ve Habis Lordlar arasında gelişim bakımından en zayıf olanlardan birisiydi. Ancak Habis Lordların çoğu onunla ters düşmekten kaçınırlardı. En yüksek savaş gücüne sahip sanatlardan biri olan Kılıç Sanatlarında ustalaşan Spadia’nın savaş gücü gelişimini kolayca aşmıştı.

 

Küçük Dünya Lordu seviyesinden sonra Küçük Dünya İmparatoru seviyesi gelirdi. Ve bu seviyeden sonra kişi bir Küçük Dünya Tanrısı olurdu. Küçük Dünya Tanrısı seviyesi Yükselen seviyesinden sonraki ilk darboğazdı.

 

Bir kişi Küçük Dünya Lordu olduktan sonra zaman ve enerjiyle Küçük Dünya Tanrısı seviyesine kadar yükselirdi. Çünkü yapması gereken tek şey Yükselen seviyesini aşarken kapasitesi artan Ruh Kalbini daha da güçlendirmekti. Bu alemdeki varlıklar darboğaz seviyeleri dışında felaketler yaşamazlardı.

 

Ama Küçük Dünya Tanrısı olduktan sonra sıra bir Büyük Dünya Lordu olmaya geliyordu. Ruh Kalbinin bir kez daha evrim geçirdiği bu evrede hayatta kalmak için ruh kalbinin dengesi korunmalıydı ve bunu başaramayan binlerce Küçük Dünya Tanrısı hayatını kaybetmişti.

 

Bu darboğazı geçenler ise zamanlarını kullanıp yavaşça bir Büyük Dünya Tanrısı olmuş ve bazıları güçlerinin keyiflerini sürerken cesur olanlar bir kez daha gelişmeye cüret etmişlerdi.

 

Üstün Dünya Lordu, gerçek bir Tanrı olmanın ilk adımıydı. Uzayın Tanrıçası 9.Silleverde ve şimdiki, Paul’ün tanıdığı 10.Silleverde Üstün Dünya Lordu seviyesindelerdi. Aynı zamanda Paul’ün düşmanı olan Konseydeki Tanrıların da bazıları Üstün Dünya Lordu seviyesindeydi.

 

Ve en büyük düşman, Baş Tanrı, Üstün Dünya Tanrısı seviyesindeki bir varlıktı. Daha önceden Habis Tanrı Cain ve Varlık Hükümdarı Shane bu seviyeye ulaşmış olsalar da Baş Tanrı onlardan çok daha uzun süre yaşamış ve çok daha fazla şeyi tecrübe etmişti. Kavradığı Ruh Özü sayısı o kadar fazlaydı ki gerçek bir Tanrı olduğu bile söylenirdi.

 

O anda Paul yalnızca bir İmparator’du ve Yükselen seviyesine aşmaması gerekiyordu. Neden olduğunu bilmiyordu ama Altı Element Kutsal Vücudunu ele geçirmeden bu seviyeye aşmamalıydı. Bunun ona bir şeyler vereceğini düşünüyordu.

 

“Gelişimimin gücümü daha fazla geliştiremem ama bu kendimi güçlendiremeyeceğim anlamına gelmiyor. Vücudumu geliştirebilir veya dövüş teknikleri oluşturabilirim. Ama bunların yeteceğinden emin değilim…”

 

Araf’ta 7.Sema Yükselen seviyesinde varlıklar vardı ve dağın patlaması onları da kızdırmış olmalıydı. Eğer bu varlıklardan biriyle karşılaşırsa o zaman ne kadar teknik bulursa bulsun bu yeterli olmazdı. Eğer birkaç tanesiyle karşılaşırsa… o zaman işler iyice çığırından çıkardı.

 

“Yaşlı adam burada olsaydı her şey daha kolay olurdu… Hah… Her neyse.”

 

Başını iki yana sallayarak kafasını dağıtan Paul sonrasında yeniden düşüncelere dalmıştı. 7.Sema bir Yükselen hafife alınacak bir varlık değildi. Eğer onlardan birisiyle dövüşmek istiyorsa o zaman gerçekten ciddi olması gerekiyordu.

 

“Ah, buldum!”

 

O sırada, gelişebileceği bir yol daha olduğunu hatırlamıştı.

 

 

“Yani ne olursa olsun yöneten kişi bir şeytan olduğu sürece silah desteğini yapmayacaksınız öyle mi?”

 

Büyük, beyaz renkli mermerden yapılmış bir masanın çevresinde 9 kişi toplanmıştı. Bu kişiler Araf’taki 8 büyük şeytan klanının liderleri ve şaşırtıcı bir şekilde onlarla sürekli olarak savaşan Asi Kuvvetlerinin Lideriydi!

 

“Sizinle uzun zamandır savaşıyoruz ve elbette, sizlere silahlarımızı direkt olarak vermeye niyetimiz yok. Ortak hedefimiz öldürülene kadar bu desteği yapmaya gönüllüyüz ancak birleşik ordu bir insan tarafından yönetilmeli.”

 

Asi Kuvvetleri’nin Lideri o anda üst ele sahipti. Çünkü konu silah yapımına geldiğinde Asi Kuvvetleri diğerlerinden daha yüksek bir pozisyondaydı. En iyi demircileri Cora ölmüş olsa da hâlâ başka demircileri vardı ve güçlü silahlar sağlayabilirlerdi.

 

Ama asla bir şeytanın emirlerini dinlemezlerdi ve Lider’in geri çekilmediği tek konu bu sayılırdı. Ne kadar silah verilirse verilsin ordunun komutanı bir insan olmalıydı!

 

“Ordudaki insan asker sayısı zaten azınlıkta. Her Aileden 100.000 Asker toplandı ancak Asi Kuvvetleri yalnızca 10.000 asker gönderdi. Toplamda 810.000 asker olsa da Düşmüş Tanrı Alevi Dağını patlatabilecek bir varlığın karşısında olduğumuzu hatırlatmama izin verin. Aziz ve Büyük Aziz seviyelerinde olan bu askerler onun karşısında sadece birkaç saniyede yok edileceklerdir.”

 

“İnsan bir komutan başa geçirilirse ordudaki azınlık kısım için yanlış kararlar verebilir. Rastgele birinin kararı yüzünden bütün orduyu kaybedemeyiz. Bir şeytanın komutayı ele alması daha normal olacaktır.”

 

Konuşan kişi oldukça mantıklı olsa da Asi Kuvvetlerinin Lideri onların yalnızca bir insanın emrine uymak istemediklerini anlıyordu. İnsanları yüzyıllar boyunca köleler olarak kullanmışlardı ve şimdi onlardan birinin komutası altına girmek istemiyorlardı.

 

“O halde kendi silah gücünüzle o varlığı öldürmeye çalışabilirsiniz. Ama şunu söylemeliyim ki seviyelerinizle bunu yapamayacaksınız. 3’ünüz 6.Sema Yükselen. 3’ünüz 5.Sema ve kalan iki yalnızca 4.Semada. Bu güç seviyesiyle onu ezebileceğiniz konusunda şüpheliyim.”

 

O odadaki herkes Kara Büyücü’yü en azından 7.Sema bir Yükselen olarak görüyordu ve bu yüzden silahlara bu kadar ihtiyaçları vardı. Yükselenler arasındaki güç seviyeleri oldukça farklıydı ve 7.Semadaki bir Yükselen 6.Semadan onlarca Yükseleni öldürebilirdi. Normalde bu kural asla aşılamazdı ve ölümlüyken Yükselenleri öldürebilen Paul’ün durumu tamamen anormaldi.

 

“Bu kadar çatışmaya gerek yok.”

 

Asi Kuvvetlerinin Lideri ve diğer adam birbirleriyle bakışırken gözlerinde öfke ifadesinin belirdiğini fark eden bir başkası anında söze girmişti. Gözler ona döndüğünde herkes bu adamın Aridia Klanının Lideri olduğunu fark etmişti.

 

“Bir insanın orduyu yönetmesi ile ilgili bir sorunum yok. Ama görünüşe göre diğerlerinin var ve biz kısa sürede harekete geçmeliyiz. Şuna ne dersiniz? Ordunun komutanı bir insan olacak. Ama bu direkt siz, Asi Kuvvetlerinin Lideri olmak zorundasınız. Biz de kendi ailelerimizin askerlerini savaşa birlikte süreceğiz ve o varlığa beraber saldıracağız. Eğer bir kişi savaştan kaçmaya çalışırsa o zaman o kişi diğerleri tarafından avlanacak. Ordunuzun tümünü yok edecek bir tehlike olmadığı sürece Komutanın emirlerinden ayrılmak yasak olacak ve komutan da ordusunun tamamı yok olmadığı sürece savaştan çekilemez.”

 

Aridia Klanının Lideri 3 6.Sema Yükselenden birisiydi ve diğerlerinden daha yaşlı olduğundan sözleri diğer şeytanlar tarafından dinlenirdi. Sonuçta o tecrübeli birisiydi.

 

“Ama Yaşlı Aridia! Eğer bu insan komutaya geçerse o zaman biz-”

 

“Onun emrinde olmakta bir sorun görmüyorum.”

 

Yaşlı Aridia ona doğru bağıran lidere sakin bir sesle cevap vermiş ve sonrasında gözlerini Asi Kuvvetlerinin Liderine geri çevirmişti.

 

“7.Semadaki bir Yükselen… Araf’taki diğer 7.Sema Yükselenlerin çoğu Karmaşa Alanını gezmeye giderler ve bir daha onlardan haber alınamaz. Şu anda bizim tarafımızda savaşabilecek tek 7.Sema Yükselenin emrinde olmak o kadar kötü değil.”

 

Bu sözler toplantı alanındaki Asi Kuvvetleri Lideri dışında herkesin zihninde bir yıldırım çakmasına neden olmuştu.

 

Asi Kuvvetleri’nin Lideri aslında 7.Semadaki bir Yükselendi!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr