Bölüm 2: Sky Regnum Yetkilisi

avatar
622 9

Karanlığın Ölümsüzü - Bölüm 2: Sky Regnum Yetkilisi


Gelen cüppeli kişiler köyden ayrılırken göğsünün sol tarafı delinmiş olan Aki'nin bedeninden bazı sesler geliyordu. Bu ses öfkeli bir kurdun hırlayışını anımsatıyordu ama büyük bir fark vardı.

Aki'nin sesi içinde çok daha fazla öldürme niyeti barındırıyordu. Aki'nin parçalanan kalbinin olduğu bölgede siyah bir duman toplanmaya başlarken Aki hala baygın bir biçimde hırlıyordu.

Siyah duman yerde örümcek ağı gibi yayılırken Aki'nin göğsünde bulunan boşluk yavaşça iyileşiyordu.

Siyah dumanın yoğunluğu çok daha artarken sonunda Aki'nin göğsündeki boşluk tamamen ortadan kaybolmuştu, artık orada normal teniyle aynı renkte bir ten vardı ama kalbi eskisinden daha farklıydı. Orada bulunan şey tamamen siyah bir kalpti ve damarlarında akan kırmızı kanın rengini siyah hale getiriyordu.

Aki bedeni tekrar iyileştiği esnada hırlamayı bırakmıştı ve uyumaya başlamıştı ya da bayılmıştı bu konuda net bir yorum yapmak mümkün değildi. 

İki türlüde oldukça sakin görünüyordu bulunduğu yerin aksine. İçindeki herkesin katledildiği bir köyde, evinin girişinde berbat durumda iki cesetle ve içeride bir kan gölünün üzerinde hareketsiz bir biçimde sabit duruyordu.

Bedeninin içi ise tamamen bir karmaşa durumundaydı, eskisinin yerine gelen yeni kalbi kan yerine başka bir sıvı pompalarken diğer organları da kalbi gibi değişim geçiriyordu. Bir kaç hafta içinde tüm organları siyaha dönerken ağzından siyah bir sıvı dışarıya dökülmeye başlamıştı ama buna rağmen uyanmamıştı.

Organları eskisinden daha da sağlam hale gelirken kemikleri de bundan nasibini alıyordu. Eskiden beyaz olan kemiklerin rengi solarak gri bir ton alırken, eski hallerine kıyasla oldukça sertleşmişlerdi.

Omuzlarına gelen zift siyahı saçlarının rengi daha açık bir ton alırken beline kadar gelecek şekilde uzamışlardı. Eskiden sarı olan o gözleri ise mor ve kızıl olarak mutlak bir uyumla renk değiştiriyorlardı. Bu esnada boyu da bir kaç santim uzamıştı.

Ne kadar olduğunu bilmediği bir sürenin sonunda bedeninin sarsılması sonucunda uyanmıştı. Onu uyandıran kişiye soğuk gözlerle bakarken elini ilk olarak göğsünün sol yanına atmıştı. Kalbinin orada olduğunu ve atmaya devam ettiğini görünce bir anlığına sevinmiş ama kapının önünde bulunan iki cesedi görünce gözünden bir damla yaş akmıştı.

Karşısındaki kişiye bakarken beyaz bir cüppe giydiğini, tuhaf mavi saçlara sahip olduğunu ve en önemlisi göğsünün sağ tarafında kırmızı ve mavi olmak üzere iki renk barındıran bir bulut simgesi gördüğü anda karşısındaki kişiyi boğmak istemişti ama tek yapabileceği şey öfkesini sözleriyle dile getirmekti.

''Sky Regnum neden şimdi geldiniz? Neden onlar ölmeden önce değil de şimdi? Neden!?'' diye bağırarak sorular sormaya başlamıştı.

Mavi saçlı Sky Regnum yetkilisi çocuğun saçlarını okşamak için elini uzattığı esnada Aki yetkilinin elini hızlı bir şekilde itmişti.

Yetkili elini ovuştururken 'Nasıl bu kadar güçlü olabilir?' diye düşünmüştü ama bu soruyu kendisine saklamaya karar verip ''Aslında buraya onların ölümü için değil, seni akademi sınavlarına katılmaya davet etmek için gelmiştim.'' dedi.

Aki karşısındaki kişiyi umursamadan ayağa kalkmış ve odasına gidip dolabından kendi üzerine uyan bir kıyafet giymişti. Görevli görmezden gelip annesinin göğsüne saplı olan kılıcı çekerken ''Reddediyorum.'' diyerek evden uzaklaşmaya başlamıştı.

Mavi saçlı yetkili ise bir ''Toprak Odası'' adlı bir büyü kullanarak yerden dört duvar çıkmasını sağlamıştı. Aki'yle birlikte duvarın içerisinde kaldıklarında Aki elindeki eskiden parlak gümüş renginde olan ama şimdi üzerindeki kandan dolayı paslanmış ve bazı yerlerinde çatlaklar bulunan kılıcı karşısındaki adama doğru tutup ''Bunun anlamı da ne?'' diye sormuştu.

Yetkili ise ona bakarak ''Onlar öleli ne kadar oluyor bilmiyoruz ama son bir aydır burada toplanan yoğun ve çok miktarda büyü gücü tespit ettik. Burada yaşayan tek kişi sen olduğuna göre o büyü gücünü toplayan kişi de sen olmalısın değil mi?'' diye yaptığı çıkarımı doğrulamak amacıyla sordu.

''Ne zamandır baygınım bilmiyorum, yani buradan geçen bir gezgin de olabilir.''

Aki bu cümleyi kurarken düşünüyordu 'Ne zamandır baygınım? O cüppelilere ne oldu? O gördüğüm kişiler kimlerdi? Hayatını yaşadığım kişiler kimlerdi? O kişilerin hepsi birer rüya mıydı? Neden ölmedim? Kalbim yok edilmemiş miydi?' gibi sorular içerisinde boğuşuyordu.

Baygın olduğu süre boyunca oldukça uzun rüyalar görmüştü. Bu rüyaların bazıları bir krala, bazıları bir hırsıza, bazıları bir gobline, bazıları bir  ejdere, bazıları bir gezgine, bazıları bir  tanrıya ve nice türdeki kişi ve kişiliklerin yaşamlarına aitti ama hepsinin tek bir ortak noktası olduğunu anlamıştı. Bu kişilerin hepsi bazen uzun bazen kısa olan uğraşlar sonucunda öldürülmüştü. Aki bu rüyalar sayesinde yaşıtlarından daha olgun bir şekilde düşünebilmeye de başlamıştı fakat bedel olarak eski saf çocuksu kişiliğini kaybetmişti.

Sky Regnum akademisi yetkilisi o esnada bu çocuğu nasıl ikna edebileceğini düşünüyordu, normalde çoktan vazgeçerdi ama bizzat akademinin kurucusu ona bu çocuğu okula almasını emretmişti yani vazgeçmek gibi bir şansı bulunmuyordu.

Mavi saçlı görevli bir çıkar yol bulamayınca ''Peki akademiye katılırsan istediğin bir şeyi yapacağını söylersem teklifimi kabul eder misin?'' diye sordu bıkkın bir biçimde.

O esnada Aki'nin yüzünde bir gülümseme belirmişti. Kızıl ve mor rengin uyumla bir arada bulunduğu gözleri karşısındaki mavi gözlere dikerek ''İki isteğim olacak ama meraklanma ikisi de kolay sayılır.'' dedi cümlenin sonunu vurgulayarak.

Mavi saçlı yönetici boğazında beliren kuru tükürüğünü yutarken ''Dinliyorum.'' demekle yetinmişti, zaten en başından beri bu çocuğun tek bir istekle yetinmeyeceğine emindi.

Aki elini açıp ''İlk isteğim işe yarayacak bir kara büyü kitabı, diğeri ise biraz daha zor olan bir şey. Kaotik uzay cevherinden yapılma mızrak ve yay dışında herhangi bir silah.'' demişti.

Görevli ikinci maddeyi duyduğu anda itiraz etmek istese bile karşısındaki çocuğun adil davrandığını fark ederek teklifi kabul etmişti. Sonuçta kara büyü kitapları nadirde olsa bulmak zor değildi ve Sky Regnum akademisinin bir yetkilisi için cidden kolay bir istekti, bu sebeple bu bir istek bile sayılmazdı.

Kaotik uzay cevheri esasında oldukça nadir bir materyaldi, bir gramı bile binlerce altın değerindeyken karşısındaki çocuk tamamen kaotik uzay cevherinden bir silah istiyordu. Bu cevherden yapılan bir silah bazı durumlarda lanetleme veya çürütme etkisine sahip olurken rakibin savunmasını tamamen görmezden gelebilirdi. Bu cevheri bilen insan sayısı bile oldukça azdı, normal insanların %0.01'i bilirken Sky Regnum akademisinde bilen kişiler ise %1'i geçmezdi ve karşısındaki bu çocukta biliyordu.

Aki mutlu bir biçimde görevlinin yanına ilerlerken ''Bana kitabı verdiğinde sınava girmeyi kabul edeceğim. Silah için kitabı aldıktan sonra sadece bir hafta bekleyeceğim ve eğer hala almamış olursam akademiden ayrılacağım.'' demişti.

Mavi saçlı bıkkın bir şekilde cüppesinin içinden bir boyutsal torba çıkarıp içinden iki süpürge çıkarmıştı. Aki'ye bakıp ''Hadi şuna bin, ilk kitabını almaya gideceğiz ve sonrasında seni akademiye bırakıp silahı bulacağım.'' demiş ve kendi süpürgesine atlayarak uzaklaşmaya başlamıştı.

Aki süpürgenin üzerine çıkıp bir kaykay gibi sürmeye başlarken ondan önce uzaklaşmaya başlayan mavi saçlıya bakıp ''Galiba adını sormalıydım...'' diye mırıldanmış ve hızla mavi saçlının arkasından ilerlemeye başlamıştı. 

---------------------------
Bu da ikinci bölümümüz umarım beğenmişsinizdir. Desteklerinizi bekliyorum. Nasılsınız bu arada, herhangi bir öneri ve eleştiriye açığım.





Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46884 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr