Bölüm 1: Midas'ın Altın Eli

avatar
290 4

Kazanma Sanatı - Bölüm 1: Midas'ın Altın Eli



Genç adam giderek artan iş temposundan iyice bunalmıştı. Vakit gece yarısına varıyordu ama o evde sıcak çikolatasını içip düşen karları izleyebilecekken şimdi büyük bir baskı altında hem kariyerini hem de şirketin akıbetini belirleyecek bir antlaşma imzalamak için Hong Kong’a varmıştı.

 

Evine ne zaman gidebileceği belli değildi. Evet, çok yüksek paralar kazanıyor ve kimsenin hayal bile edemeyeceği paraları yönetiyordu ama en son ne zaman kendine zaman ayırabildiğini hatırlamıyordu.

 

Dışarıdan bakanlar bu genç ve başarılı adama imreniyordu ama o yaşadığı hayattan hiç keyif almıyordu.

 

Yanında getirdiği ekiple beraber Hong Kong’un en iyi otellerinden birisinde kral süitinde ağırlandılar. Anlaşma yapacakları şirket Asya’nın en büyük teknoloji şirketlerinden biriydi. Eğer her şey çok iyi giderse hem çalıştığı şirket Asya’da sağlam bir konum elde edip güçlü bir destekçi elde edebilecek, hem de kendisi bölge şube müdürü olarak terfi ettirilecekti.

 

Ertesi gün çok çabuk geldi, ekip programı takip etti ve kahvaltının ardından şirketin Hong Kong ana şubesine yol aldı.

 

Zenginlerin şehri Hong Kong. Sadece güçlü ve parası olanların hayatta kalabileceği bir yerdi. Genç adam burada bir ev alabilecek paraya sahipti ama burasının çok kirli bir yer olduğunu biliyordu. Sadece yirmi dört yaşındaydı ve bu kadar büyük sulara girmek için henüz çok küçüktü.

 

Şubeye geldikten sonra kapıda onları karşılayan delegeler saygılı bir şekilde onlara rehberlik ettiler. Öncelikle kısa bir tanıtım yaptılar ve iki şirket içinde önemli olan bu anlaşmanın yapılması gerektiğini vurguladılar.

 

Şartlar henüz kesin değildi ama duruma bakılırsa anlaşma iki taraf içinde iyi sonuçlanacaktı. Hua Mei pazarlama konusunda pek iyi değildi. Bu yüzden bir pazarlama şirketi olan S&A Grup ile anlaşma yapmalıydılar.

 

S&A Grup başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere İngiltere ve Almanya da büyük yerlere sahip bir şirketti. Hua Mei’nin teknolojisini pazarlayacak reklam kanallarına sahiplerdi. Ayrıca yan kuruluşlarından biri olan S&A Kimya, Hua Mei için büyük öneme sahip kadmiyumu tedarik edebilirdi.

 

Zaman geçtikçe genç adamın üzerindeki baskı giderek arttı. Yanında getirdiği delegelerde aynı şekilde gerilmişti. Bu anlaşma iki şirket içinde önemli olsa da asıl tehlikede olan S&A Grup’tu. Hua Mei bölgede başka tedarik ve pazarlama kanalı bulabilirdi.

 

“Şanınız sizden önce geliyor Bay Marcus. Hong Kong’a hoş geldiniz.”

 

“Sizi görmekte güzel Bay Long.”

 

“Ahahaha! Lütfen bana Kardeş Long diye seslenin.”

 

Yuvarlak yüzlü bir Çinli toplantı odasında Marcus ve takım arkadaşlarını karşıladı. Marcus çantasını masaya koyduktan sonra sunumu yapacak olan takım lideri arkadaşına flashbelleğini uzattı.

 

Beyaz dişlerini ortaya çıkaracak dostane bir gülümseme ile Bay Long’a odaklandı.

 

“Nasılsınız Kardeş Long?”

 

Long Wei, Hua Mei’deki en tecrübeli pazarlamacısı olarak biliniyordu. Hua Mei, Asya da böyle bir konuma yükselmişse bunda Long Wei’nin katkısı çoktu. Hua Mei Teknoloji ve Ticaret Anonim Şirketi’nde satış ve pazarlamadan sorumlu genel müdürdü.  

 

Konumu çok sayıda insanın özendiği bir konumdu.

 

“Sizi gördüm daha iyi oldum Kardeş Marcus. S&A’nın Almanya ve İngiltere pazarında zor zamanlar yaşadığını duydum.”

 

“Her şirketin böyle zamanları olur Kardeş Long.”

 

“Haklısın evet, çoluk çocuk var mı? Kaç yaşındasın? Oldukça genç gözüküyorsun.”

 

Long Wei ellisine merdiven dayamış bir veterandı. Karşısında ise ergenlik dönemini yeni atlatmış bir çocuğa benzeyen temiz yüzlü Marcus bulunuyordu. Marcus’un fiziği fit, teni sağlıklı, gözleri parlaktı. Duruşu bir asker gibi dimdik ve özgüvenliydi.

 

Bacaklarını birbirinin üzerine atmış ve koltuğuna yaslanmıştı. Gözleri etrafındaki hiçbir şeyi değil de sadece Long Wei’yi görüyormuşçasına odaklıydı.

 

Long Wei ilk başta bu çocuğu küçümsese de hissettiği baskı yüzünden küçümsemeyi bir kenara bıraktı. Böyle anlaşmalarda iki taraf birbirine şartlar sunar, olabildiğince az zararla maksimum kârı elde etmeye çabalardı.

 

S&A Grup gibi bir şirket grubunun böyle genç bir çocuğu göndermesinin bir nedeni olmalıydı.

 

“Okulumu yeni bitirdim Kardeş Long. Sağlam bir kariyer yapana kadar evlenmeyi de düşünmüyorum.”

 

Bunu duyan Long Wei gözlerini kırpıştırdı. Biraz sonra imzalayacakları anlaşma yüzlerce milyon dolarlık bir anlaşmaydı ve sadece anlaşmayı imzalayan ikisi bile yüzbinlerce dolar para kazanacaktı. Daha ne kadar kariyer yapabilirdi ki?

 

“Beni güldürüyorsun Kardeş Marcus.”

 

İkisi de birbirine samimiyet tuzağı atmış ama iki tarafta başarılı olamamıştı. Karşılarında daha sıradan biri olsaydı samimiyet tuzağına düşer ve içindekileri dökerdi.

 

Ancak ikisi de birbirini aynalıyordu.

 

Sessiz bir savaş içerisindeydiler.

 

Derken Marcus’un ekibi hazırlıkları tamamladı. Duvara asılmış iki metre büyüklüğündeki tablet ile başlayan sunum, orta yaşlı bir yönetici ile başladı. Marcus’un ekibinde dört kişi vardı. Birisi imzadan sorumlu, biri sunum becerilerinde ustayken diğeri de çevirmendi.

 

Sunum başladıktan kısa bir süre sonra Long Wei kıpkırmızı bir suratla ayağa kalktı.  

 

“S&A Grup’un pazarlama stratejisi bu mu gerçekten? Hayal kırıklığı! Cidden ne büyük bir hayal kırıklığı. Bu işi çocuk oyuncağı mı sanıyorsunuz? Kaçan kovalanır taktiği mi? Sizden çok daha iyi bir şey beklerdim.”

 

“Kardeş Long bitmesini bekle.”

 

Marcus ifadesizce bunları söyledi. Long Wei öfkeyle burnundan soludu. Aşağılanmış hissediyordu, burada yüz milyonların döndüğü bir harekat vardı ama saçma sapan taktiklerden bahsediyorlardı. Bunu iki aşık arasındaki oyuna mı benzetiyorlardı?

 

Ancak Marcus’un özgüvenli duruşu Long Wei’nin aklına şüphe tohumları ekti. En sonunda Long Wei sakince koltuğuna oturdu ve bitmesini bekledi.

 

Sunucu gergin bir şekilde sunumu bitirdi. Pek çok hata yaptığını bildiği için göz ucuyla Marcus’a baktı. Marcus onaylar biçimde kafasını sallayana kadar nefes alamamıştı.

 

Bir şirketin başarılı olabilmesi için müşterilerine değer yaratabilmesi gerekirdi. Yani müşterilerin önemli gördükleri bir işi çözmekte yardımcı olmaları gerekirdi.

 

S&A Grup’un buradaki değeri müşterisi olan Hua Mei’nin ürünlerini Avrupa ve Amerika kıtalarında satmak ve gerekli kanalları onlara sağlamaktı. Bu işin onlara maddi getirisi o kadar yüksek değildi ama arkalarına Hua Mei gibi bir teknoloji devini alacakları için bu görmezden gelinebilirdi.

 

“Sormak istediğiniz bir soru var mı?”

 

Marcus sakin bakışlarla Long Wei’yi süzdü. O anda odada sadece ikisi varmış gibi hissetmişti Long Wei. Bakışlarında garip bir sihir var gibiydi. Öyle dikkatli bakıyordu ki bir anlığına dünyadaki en saygıdeğer kişi olduğunu sanmıştı.

 

İrkilerek kendine geldi.

 

“Bu ürünün en ucuz modeli 300 Euro’dan başlıyor. Bunu gerçekten böyle pazarlamayı mı düşünüyorsunuz? Şirketimiz bir dev olsa da bu sadece Asya için geçerli. Bizi gerçekten Avrupa ve Amerika’da istediğimiz konuma getirebilecek misiniz?”

 

Marcus arkasına yaslandı ve kendinden emin bir tavırla konuştu.

 

“Şimdi bir ürün hayal etmenizi istiyorum. Bu ürünün en ucuz modeli 1.000 Euro’dan başlıyor ve mağazasında aynı anda bulunabilecek müşteriler için bir sayı sınırlaması mevcut. İçerideki müşterilerin rahat alış veriş yapabilmesi için uygulanan bu yöntem nedeniyle oldukça zengin olan müşterilerini kış günü mağaza kapısının önünde beklemeye zorluyor.”

 

Long Wei’nin kaşları çatıldı.

 

“Dahası kuyrukta bekleyen bu müşteriler söz konusu üründen en fazla iki tane satın alabilecekler. Daha fazlasını mağaza satmayacak. Bu nedenle kuyrukta beklerken başka bir müşterinin yanınıza gelerek tek bir ürün satın alacaksanız kalan kontenjanınızı onun için kullanmanız için para vermeye kalkışması hiç de nadir görülen bir şey değil.”

 

“Böyle pazarlama mı olur dediğinizi duyar gibiyim.”

 

“Ancak bu ürünler Black & White’ın ve bahsettiğim mağaza Londra’daki mağazası. Herhangi bir zaman gittiğinizde kuyrukta bekleyen Rus ve Japon asıllı müşterileri görebilirsiniz.”

 

Burada asıl önemli olan şey ürünü nasıl pazarladığıydı. Asya da o kadar popüler olmasa da popülizm Avrupa ve Amerika da oldukça yaygın bir şeydi. Artık üründen daha bir şey vardı ki o da ürünün yarattığı değerdi.

 

S&A, Hua Mei’ye bunu yaratma imkanı sunuyordu.

 

Onların değeri de buydu.

 

Long Wei duydukları karşısında mest olmuş bir şekilde dinledi onu. S&A Grup’un Hua Mei’ye sağlayacağı faydaları şimdiden görebiliyordu.

 

2000’li yılların başında böyle bir stratejiyi akıl edebilecek çok az insan vardı.

 

“S&A’nın size çok faydası dokunacaktır. Ürünleriniz Avrupa ve Amerika piyasasında bir çığ etkisi yaratacak.”

 

Bu sözlerin ardından Long Wei gülümseyerek anlaşmayı imzalamaları gerektiğini söyledi. Marcus süreci ustalıkla yönetti ve Long Wei’nin sunduğu birkaç şartı değiştirerek yeni bir anlaşma önerdi. Yaşlı kurt ona ödül gibi gözüken tuzaklar hazırlamıştı.

 

“Geleceğiniz çok parlak Kardeş Marcus. Hua Mei’ye katılmaya ne dersiniz? Sizi Satış ve Pazarlama Departmanı Genel Müdür Yardımcısı yapabilirim.”

 

Çok az kişi tarafından reddedilebilecek güçlü bir pozisyon.  

 

 Ama Marcus’un amacı para ya da güç değildi. En yakında zaman da bu işten ayrılmak ve kendi işinin sahibi olmak istiyordu. Hua Mei’ye giderse ayrılması mümkün olmazdı.

 

Grubun delegesi anlaşmaya imza atarken Marcus, Long Wei’nin uzattığı eli sıktı.

 

“Teşekkür ederim ama reddetmek zorundayım.”

 

“Yapacak bir şey yok.”

 

Long Wei dosyaları çantasına koyduktan sonra odadan çıkan Marcus’u uğurladı. Marcus toplantı salonundan çıktıktan sonra alnındaki terleri sildi ve derin bir nefes aldı.

 

“Demek Midas’ın Eli böyle birisi… Karşısında nefes almak bile zor.”

 

---

 

İyi haberleri verdikten sonra Marcus oteldeki odasına çekildi ve kendini yatağına attı. Bugün hissettiği baskıyı daha önce hiçbir zaman hissedemeyecekti belki de. Karşısında hayatını bu işe adamış yaşlı bir kurt vardı. Yapacağı bir hata, gözden kaçırdığı bir madde ölümü olurdu.

 

“Ne zaman kendi işimi kurabileceğim acaba?”

 

Hayatı kolay geçmemişti. Küçük yaşta ailesini kaybedip büyükbabası tarafından büyütülmüş bir yetimdi. Anne ve baba sevgisi ne demek bilmiyordu.

 

Büyükbabası bir esnaf olduğu için satışa ve pazarlamaya ilgisi küçüklükten başlamıştı. Yıllarını ortalama bir lise de geçirdikten sonra direkt satış dünyasına atılmıştı.

 

“Sadece ilk yıl 100,000,000 Euro ciro beklentileri var. Bu işleri o kadar kolay mı sanıyorlar? Ah, sanırım bu işleri bırakmalıyım.”

 

Gözlerini kapattı ve derin bir uykuya dalması saniyelerini aldı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44790 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr