King of Gods - Bölüm 624: Bir Kralın Kuvveti

---

 

Bölüm 624: Bir Kralın Kuvveti

 

Zhao Feng, Altın Pullu Ejderha Gemi'sine geri dönmüş ve oturmuştu. Sonrasında Altın Dağ Tarikat'ındaki üç yarım adım Boş Tanrı Alemi'nin Ölüm Muhafızlarını kovalamasını izlemeye başlamıştı.

 

Zaferi zor bir mücadeleyle elde etmiş olsa da bu bir Ölüm Muhafızına karşı son savaşından daha kolaydı.

 

Geçenki sefer Zhao Feng, küçük hırsız kedi, Gerçek Yuan'ının tamamı ve göz soyu gücünün tamamı dahil olmak üzere olası her yöntemi kullanmışken bu sefer göz soyu gücünün büyük bir kısmını kullanmış olsa da Gerçek Yuan'ının yarısından daha fazlası duruyordu.

 

Bo!

 

Zhao Feng'in etrafında bir su dalgası parlamaya başlamış ve Ölüm Tırpan'ının açtığı yaraları iyileştirmeye başlamıştı.

 

Ölüm Muhafızlarının saldırıları yaşayan varlıklar için büyük bir tehdit olan Ölüm aurası içeriyordu.

 

Varoluş hali Büyük Çekirdek Köken Aleminin sınırında olmasının yanı sıra Kadim Rüya Aleminden tonlarca aura özümsemeseydi Ölüm Tırpanı onu öldürürdü.

 

Şüphesiz başka bazı Büyük Çekirdek Köken Alemleri bu saldırı tarafından öldürülürdü.

 

Zaman geçtikçe Zhao Feng'in yaralarının çoğu iyileşmişti. O iyileşirken diğer dahiler Zhao Feng'e derin bir saygıyla bakıyordu. Fakat birkaç dahinin yüzlerini kin kaplamıştı.

 

"Bu velet Ölüm Hedefi! Altın Dağ Tarikatına felaket getirdi...!"

 

Birkaç Hükümdar dişlerini gıcırdatıyordu.

 

Az önce aralarında onu Hükümdar olmak üzere düzinelerce insan ölmüştü.

 

Tütsü yakılacak vaktin yarısı geçtikten sonra:

 

Whoosh! Whoosh! Whoosh~~~~

 

Üç yarım adım Boş Tanrı Alemi, Altın Pullu Ejderha Gemi'sine geri dönmüştü.

 

Onlara yakından bakınca üç yarım adım Boş Tanrı Aleminin suratlarının tatsız olduğu ve hırpalanmış oldukları görülebiliyordu. Az önceki takiplerinden herhangi bir şey çıkaramadıkları apaçık ortadaydı.

 

Hatta bir tanesi kolunun tekini kaybetmişti. Yüz ifadesi karanlıktı.

 

"Zhao Feng."

 

Zhao Feng'e derin bir bakış atan İhtiyar Li'nin yüz ifadesi biraz çirkinleşmiş bir haldeydi.

 

Zhao Feng ayağa kalkıp üç yarım adım Boş Tanrı Alemini takip etmişti.

 

Altın Pullu Ejderha Gemi'sinde zarif bir odanın içerisinde:

 

"Zhao Feng, neler oluyor? Gerçekten Ölüm Takibinin hedefi misin?"

 

İhtiyar Li konuştu. Diğer yarım adım Boş Tanrı Alemi, Zhao Feng'e parlak gözlerle bakarken tek kollu yarım adım Boş Tanrı Aleminin yüzünde soğuk bir ifade vardı.

 

O an üç yarım adım Boş Tanrı Alemi'nin zihinsel enerjisi Zhao Feng'in üstüne baskı yapıp bedenini katılaştırmıştı.

 

Ancak bu Zhao Feng'in ilk defa böyle yoğun bir durumda oluşu değildi. Hızlıca sakinleşmiş ve sakin bir tonla cevap vermişti, "Bu küçüğünüz gerçekten de Ölüm Takibinin hedefidir. Fakat onların ben Gerçek Dövüş Kutsal Topraklara girmeden önce bana yetişeceklerini beklememiştim..."

 

Zhao Feng hiçbir şeyi saklamamıştı. Gerçekten de Ölüm İmparator'unun astları tarafından takip edilen bir kurbandı.

 

Bir anda üç Ölüm Muhafızın ortaya çıkmasını beklememişti.

 

Sonrasında üç yarım adım Boş Tanrı Alemi birkaç soru daha sormuş, Zhao Feng de açıklamalarını yapmıştı.

 

Ancak belirli bir süre geçtikten sonra üç yarım adım Boş Tanrı Alemlerin suratlarındaki düşmanlık biraz solmuştu.

 

Üçlü sonrasında birbirleriyle bakışmış ve Ruhani Duyularıyla iletişime geçmeye başlamışlardı.

 

Bir süre sonra:

 

Tek kollu yarım adım Boş Tanrı Alemi derin bir tonda, "Zhao Feng, bu senin suçun olmasa da kısmen sorumlusun. Kutsal Topraklara geldiğimizde bunu tarikatın üst kademelerine söylememiz gerek." demişti.

 

Zhao Feng duraksadı. Altın Dağ Tarikatı onu cezalandıracak mıydı?

 

İhtiyar Li gülümseyip, "Küçük Kardeş Zhao, aklınız karışmasın. Tarikat zarar gördü, bundan dolayı bunun sebebini üst kademelere rapor etmeliyiz. Sen sadece Kutsal Topraklara girdiğimizde iş birliği yapıp bizi takip etmelisin." demişti.

 

İhtiyar Li "Rahatla."

 

Zhao Feng durumu anlamıştı. İhtiyar Li seyahatlerinin yarısında onun kaçacağından korkuyordu. Eğer bu olursa üç yarım adım Boş Tanrı Alemi üst kademelere raporlarını iletemezdi.

 

"Üstelik Gerçek Dövüş Kutsal Topraklara girdiğinde güvende olacaksın. Ölüm İmparatoru bile sana burada saldırmaya cüret edemez."

 

İhtiyar Li teselli etti.

 

Zhao Feng başını salladı. Bundan şüphe duymuyordu; Ölüm İmparatoru güçlüydü ama Gerçek Dövüş Kutsal Toprakların İmparatoru değildi.

 

Ayrıca üç yıldızlı bir güç olarak kabul edilmek için bir gereksinim olduğu için Gerçek Dövüş Kutsal Topraklardaki üç yıldızlı güçler kesinlikle Mistik Işık Alemi Kutsal Lordlara sahipti.

 

Altın odanın içerisindeki üç yarım adım Boş Tanrı Alemi, Zhao Feng'i gözleriyle yollamışlardı.

 

"İhtiyar Li, bu veletin Duanmu Qing ile herhangi bir şekilde bağlantısı olduğuna emin misin?"

 

Tek kollu yarım adım Boş Tanrı Aleminin gözleri parıldıyordu. Ölüm Muhafızlarını takip ederken kollarından birini kaybettiği için Zhao Feng'e karşı pek iyi hisleri yoktu.

K.N: Yeniden çıkar ya. Dert etme :D

 

Eğer Zhao Feng kuvvetli bir arkaya sahip olmasaydı yarım adım Boş Tanrı Alemi çoktan bir ders vermiş olurdu.

 

İhtiyar Li bir süre sonra, "Doğru olmalı. Bu veletin göz soyu inanılmaz bir özgünlüğe sahip. Yani kesinlikle arkasında kuvvetli birisi var. Üstelik, Duanmu Qing, Kutsal Topraklarda sık sık inzivaya çekilir, yani normal insanlar onun ismini bile bilmiyor." demişti.

 

"Aynen öyle, Duanmu Qing'in gücü dipsiz bir kuyu gibi ve duyduklarıma göre Mistik Işık Alemine ulaşmaya çalışıyor."

 

Üç yarım adım Boş Tanrı Alemi, Duanmu Qing'e karşı saygıyla doluydu.

 

Yuan Qi'nin fırtınalar oluşturup her yeri alt üst ettiği Ruhani Denizdeki Altın Pullu Ejderha Gemisi normale dönmüş ve Kutsal Topraklara doğru yaklaşıyordu.

 

Birkaç saat sonra Zhao Feng'in yaralarının tamamı iyileşmişti.

 

O sıralar Ruhani Denizdeki Gök ve Yeryüzü Yuan Qi'si sakinleşmişti.

 

"Ne kadar ağır bir Gök ve Yeryüzü Yuan Qi! Mor Aziz Harabeleriyle karşılaştırılabilir bir seviyede."

 

Zhao Feng küçük dilini yutmuş gibiydi. Dış dünyaya girdiğinden beri sınırsız okyanusun yaydığı his çorak ve yetersizdi. Buradaki Yuan Qi hiçbir şekilde karasal Yuan Qi kadar yoğun değildi ama Ruhani Denizin merkezi mantığa meydan okuyordu.

 

Yakından inceleyince Zhao Feng, Ruhani Denizin, sınırsız okyanusun içindeki bir Gök ve Yeryüzü Yuan Qi'si girdabının merkezi gibi olduğunu fark etmişti.

 

"Varmak üzereyiz."

 

Altın Pullu Ejderha Gemi'sindeki birkaç Büyük Çekirdek Köken Alemi Hükümdar Lord uzaklara doğru bakıyordu. Zhao Feng de Tanrının Ruhani Gözüyle uzağa bakmaya başlamıştı.

 

Birkaç yüz mil ötede Ruhani Denizin üstünde tıpkı bir güneş gibi süzülen yüz metre genişliğinde bir ışık çemberi vardı.

 

Çemberin içerisinde rengarenk ışıklar ve bulanık görüntüler görülebiliyordu.

 

"Demek giriş burası?"

 

Birçok kişi Altın Pullu Ejderha Gemi'sinin güvertesine çıkmış ve çemberi izlemeye başlamıştı.

 

Girişin yakınında bir sürü uzman vardı. Bu uzmanların her biri Büyük Çekirdek Köken Alemindeydi.

 

Parlak mavi bir ışık, Kutsal Toprakların üstündeki havada tıpkı bir tanrı gibi süzülüyordu. Bu ışıktan yayılan kuvvet Gök ve Yeryüzünü donduruyor gibiydi.

 

"Selamlar, Büyük Elder."

 

"Selamlar, Kral."

 

Altın Pullu Ejderha Gemi'sindeki sayısız silüet saygıyla eğilmişti.

 

Boş Tanrı Alemi Kral?

 

Parlayan, mavi tanrımsı figüre bakan Zhao Feng'in göz kapakları seğirmişti.

 

O bile ışığın içerisindeki figürü açık bir şekilde göremiyordu. Zhao Feng, Tanrının Ruhani Gözünü veya Ruhani Duyusunu kullanmaya cesaret edemiyordu.

 

Onun gücünün önünde, tüm sezme yetenekleri ile Gök ve Yeryüzü Yuan Qi'sinin tamamı bastırılmış bir haldeydi.

 

Kralın gücünün hükmü yüceydi.

 

İmparatorla karşılaşan bir çiftçi gibiydiler; imparatora doğrudan bakmaya cüret bile etmiyorlardı.

 

"Büyük Elder."

 

İhtiyar Li ve diğer iki yarım adım Boş Tanrı Alemi, Boş Tanrı Alemi'nin yanına doğru uçmuştu.

 

"Kutsal Topraklardan yardım istemenize sebep olacak ne oldu?"

 

Mavi ışığın içerisindeki bir erkeğin silüeti netleşmeye başlamıştı. Duygusuz sesi uzaklardan geliyor gibiydi.

 

Bulundukları bölgenin tamamı onun görkemli kuvveti tarafından baskı altındaydı. Altın Pullu Ejderha Gemi'sinin üzerindeki Çekirdek Köken Alemi uzmanların zihni yavaşlamış, titriyordu.

 

"Lord Kral, işte bunlar oldu..."

 

İhtiyar Li'nin alnından soğuk terler akmaya başlamıştı.

 

Sonrasında üç yarım adım Boş Tanrı Alemi neler olduğunu raporlamıştı.

 

Bu süreç devam ederken bir anda Zhao Feng mavi cübbeli adamın bakışını hissetmişti. O an ruhu sarsılmış gibi olmuştu. Düşünceleri kısıtlanmıştı.

 

Zhao Feng derin bir nefes aldı. Karşı koymaya cüret etmemişti. Ama neyse ki gücü sadece bir anlığına ortaya çıkıp yeniden kaybolmuş, bedenine gerçekten girmemişti. Yoksa... Bir Boş Tanrı Aleminden gelen tek bir düşünce normal bir Hükümdar Lord'un ruhunu parçalayabilirdi.

 

"Demek bir Boş Tanrı Aleminin gücü bu. Ruhları inanılmaz bir kuvvete ulaşmış. Kişinin fiziksel vücudu ne kadar güçlü olursa olsun, düşünceleri ve ruhları kısıtlı olduğu sürece tek bir düşünce ile öldürülebilirler."

 

Zhao Feng'in nutku tutulmuştu. Az önce fark ettiği şey ruhlarının arasındaki muazzam uçurumdu.

 

Görünüşe göre bir Boş Tanrı Aleminin İlahi Duyusu fiziksel vücutlarından ayrılıp uçabiliyordu ve genel olarak akıl ermez bir kuvvete sahipti.

 

"Ölüm İmparatoru mu?"

 

Mavi cübbeli adamın sesinden şaşkınlık yükseliyordu.

 

Yeniden Zhao Feng'in ruhunun üzerine muhteşem bir güç inmiş, bedenini ve zihnini sarsmıştı.

 

Normal Çekirdek Köken Alemleri çoktan yere diz çökmüş olurdu ama Zhao Feng, Kadim Rüya Aleminde bulunmuş birisiydi ve oradaki aura inanılmaz bir güce sahipti.

 

"Ne cüretle Ölüm Takibini Altın Dağ Tarikat'ına getirirsin? Bu bir felaket..."

 

Mavi cübbeli adamın sesi tedirgindi.

 

İhtiyar Li ve diğerlerinin nutku tutulmuştu. Onlar da huzursuz olmuşlardı. Ölüm İmparator'unu bilseler de durumun tehlikesini hafife almışlar gibi gözüküyorlardı.

 

Bir Boş Tanrı Alemi Kralı olan mavi cübbeli adam, Ölüm İmparator'una karşı Boş Tanrı Aleminin altında olanlardan daha ihtiyatlıydı.

 

Mavi cübbeli adam gerilmiş bir şekilde "Ölüm İmparatoru, Ölüm Gözüne sahip, İmparatorlar arasında elit bir kişidir. Geçmişte, benimle aynı güçte olan bir Altın Dağ Tarikatı uzmanı neredeyse Ölüm İmparator'u tarafından öldürülmüş, hayatta kalmak için son anda Ölüm Takibinin hedefini ona vermişti..." dedi.

 

Üç yarım adım Boş Tanrı Alemi hariç sadece Zhao Feng ruh boyutunda geçen iletişimin küçük bir kısmını anlayabiliyordu.

 

Aniden Zhao Feng'in ruhu yerinden oynamıştı. Bu Altın Dağ Tarikatı Kralı, Ölüm İmparator'undan korkuyor ve onu rahatsız etmeye cüret etmiyor gibi gözüküyordu.

 

"Büyük Elder, bu genç..."

 

İhtiyar Li durumu açıklamaya çalışıyordu.

 

Tam o an:

 

Peng! Peng! Peng! Peng!

 

Altın Pullu Ejderha Gemi'sinin üstündeki Zhao Feng'in ruhu bir anda önceden hiç hissetmediği bir tehlike hissi ile dolmuştu.

 

"Kim var orada?"

 

Maviler içerisindeki adamın Boş Tanrı Alemi arzusu sınırsız okyanusu delip geçmiş, Gök ve Yeryüzü'nün rengini değiştirmişti.

 

Aynı anda, dört Ölüm Muhafızı ile Gök ve Yeryüzü Yuan Qi'sini Ölüm ile dolduran uzun bir silüet buraya doğru yol alıyordu.