Kumo Desu ga, Nani ka? - Büyük Elro Labirenti Anormallik Araştırma Ekibi ③

---

Büyük Elro Labirenti Anormallik Araştırma Ekibi ③

 

Yazar Notu: Orta yaşlı adamın bakış açısı

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

Labirente girdikten 13 gün sonra.

Baştan beri amaçladığımız yere ulaştık ve şu anda araştırma yapıyor, canavarları avlıyorlar.

Ama benim kafam karıştı.

 

「Hiç canavar yok.

 

「Umu. Canavarların sayısı raporda garip bir şekilde arttı yazsa da burada öyle bir şey yok.

 

「Ah. Yolda gelirken daha çok vardı.

 

Yoldayken cidden daha çok canavar vardı.

Genelde dövüşten mümkün olduğunca kaçmış olsak da canavarları avlamak bu sefer önemli.

Ne zaman bir canavar bulsak şovalyeler savaşıyor.

Bu nedenden dolayı planlanan 10 günlük yolculuk 12 güne uzadı.

Dönüşü düşünürsek elimizden geldiğince hızlı ilerlemeliyiz.

 

「Şey, daha araştırmanın ilk günündeyiz. Aceleye gerek yok. Ayrıca, canavarların yok olması nispeten güzel. Anormallik yatıştı ve olay kapandı.

 

「Umarım öyledir.

 

Kaptana yavaşça öyle desem de kendim bu sözlere inanıyor değilim.

Bunun nedeni labirente girdikten sonra içimdeki kötü hissin daha büyümüş olması.

Böyle hislerim olduğundan genelde iyi şeyler olmaz.

Dikkatli olmak en iyisi.

 

15. gün.

 

「Hala canavar yok. Şu ısrarla kaçındığımız büyük geçitlere bakmamız gerekmiyor mu?

 

「Hmm. Büyük geçit, ha?

 

Araştırmadan sonuç çıkmıyor.

Çıkmaması normal çünkü burada olduğu söylenen canavarlar burada değil.

Kaptanın önerisi üzerine tereddüt ediyorum.

Şans eseri karşımıza bir Kraliçe çıkacağını düşünmek zor fakat normal geçitlerin aksine farklı seviyeleri olan canavarlar da var.

Özellikle güçlü fiziksel kabiliyeti olan Toprak Ejderi.

Eğer mümkünse, büyük geçide ayak basmak istemem ama bu seferki amacı düşününce gitmekten başka şansım yok.

 

「Yapacak bir şey yok. Kaptan-san, eğer tehlikeli olduğu kararına varırsan hemen geri çekil.

 

「Aynen. Millet, dinleyin! Bundan sonra büyük geçide doğru gidiyoruz! Eğer tehlikeli olduğu kararına varırsanız hemen geri çekilin! Bunu aklınızda bulundurun!

 

Birlik kaptanın emriyle ilerliyor.

 

「İşte burası.

 

「Umu. Bundan sonra dikkatli ilerleyelim.

 

Büyük geçide doğru ilerliyoruz.

Dikkatlice etrafa bakıyorum.

Hiçbir canavardan iz yok.

 

「Burada da hiç canavar yok.

 

「Umu. Duyduğuma göre bu büyük geçitte çok canavar olmalı, değil mi?

 

「Ah. Bu kadar sessiz büyük bir geçit benim için de bir ilk. Bu tüylerimi ürpertiyor.

 

「Dikkatli ilerlersek daha iyi olur.

 

Hissettiğim kötü his daha da büyüyor.

İçgüdülerim bana daha fazla ilerlemenin tehlikeli olduğunu söylüyor.

 

「Bunu sevmiyorum. İçimdeki kötü his dinmek bilmiyor.

 

「Ben de aynı durumdayım.」

 

Kaptan soğuk terler döküyor.

Benzer şekilde ter yanağımdan aşağı akıyor.

Yavaşça ilerliyorum.

 

İleride bir şey gözüme takıldı.

 

「Bu örümcek ağı mı?

 

「Taratekt canavarının mı?

 

Devasa bir örümcek ağı.

Sadece bir yuva ve sahibi ortalıkta yok.

Bu boyut, eminim ki yuvanın sahibi yetişkinliğe ulaşmış.

 

「Yuvanın sahibi anormalliğin nedeni mi?

 

「Olabilir. Şuna bak.

 

İşaret ettiğim yerde yuvada yakalanmış, yarısı yenmiş bir Toprak Ejderi cesedi var.

 

「Toprak Ejderi bile bu halde. Yuvanın sahibi Büyük sınıfa evrimleşmiş olabilir.

 

Taratekt türleri evrimlerine göre güçleri korkunç derecede artan türler.

En yüksek sınıf olan Kraliçe Efsane sınıfında.

Yeni doğmuş örümcekler ise en düşüğü F sınıfında.

Evrimle gerçekleşen değişikliğin ne kadar büyük olduğunu söylemeye gerek yok.

 

Büyük Taratekt çok nadir bir evrim.

Gücü A sınfına yaklaşan B'de.

Yendiği Toprak Ejderi'ni düşününce A sınıfına ulaşmış olması bile garip kaçmaz.

 

「A sınıfı bir canavarla savaşabilir miyiz?

 

「İmkansız. Yok olma pahasına savaşırsan zapt etmesi mümkün olabilir fakat böyle bir şey yapılamaz.

 

「Haklısın. Dönsek iyi olur. Bu kadarı bizim için fazla.

 

「Katılıyorum. En kısa sürede kaçmamız daha iyi olur.

 

Kaptanın fikri benimkiyle uyuşuyor.

İkimiz de başımızı sallıyor ve oradan ayrılmaya başlıyoruz.

 

Aniden üstüme bir ürperti çöküyor.

 

Nefes alıyorum.

Sanırım ürperti arkamı döndüğüm örümcek ağından geldi.

Orada bir şey belirdi.

Yanımdaki kaptanla bakıştım.

Başımı salladım ve yavaşça arkamı döndüm.

 

Ve gözlerimiz karşılaştı.

 

Bir örümcek.

Taratekt türü gibi görünse de hafiften farklı.

Orak gibi uzuvları olan küçük siyah bir örümcek.

 

O anda farkına varıyorum.

Bu tehlike demek.

Aniden nereden ortaya çıktığını bilmiyor olmasam da tehlikeli.

Vücudum korkudan kaskatı kesiliyor.

 

Büyük Taratekt?

Bu seviyede olmaz.

Bu herif kötü haber.

 

「Geri çekilin!

 

Kaptanın bağırışıyla kendime geliyorum.

Tam hızda kaçıyorum.

Sınıfı artık önemli değil.

Sadece umutsuzca kaçmak için bacaklarımı hareket ettiriyorum.

 

Ne kadar kaçtığımızı düşünürken büyük geçitten çıkıyoruz.

Arkama baksam da örümcek bizi kovalamadı.

 

Herkes rahat bir nefes alıyor.

Kaptan derin bir iç çekiyor ve hemen sayım yapıyor.

Eksik hiç kimse yok.

 

「Hadi hemen labirentten çıkalım.

 

「Ah. Ülkemle iletişime geçmeliyim. Böyle bir canavar karşı bir şey yapamayız.

 

Onunla dövüşmediler.

Ama ilk bakışta anlaşılıyor.

Şoke edici bir canavar.

Buraya gelirken çok fazla canavar olmasının nedeni bu canavar tarafından kovulmuş, yaşam alanlarını kaybetmiş ve dış taraflara itilmiş olmaları.

Buralarda hiç canavar olmamasının nedeni ise hepsinin kaçmış olması.

 

Nasıl düşünürsem düşüneyim o A sınıfını kolayca aşan bir canavar.

Hatta S sınıf bile olabilir.

Sadece her ülkenin Kahraman-sama ve elitleri bir araya gelirse böyle bir şeyle savaşabilir.

Bu bizim gibi sıradan insanların bir şey yapamayacağı bir varlık.

 

「Zoa Ere.

 

Birisi mırldandı.

 

「O ne?

 

「O canavar. Sinsiliği simgeleyen örümcek canavarı. Ama öyle bir canavar olmamalı.

 

O canavarın Zoa Ere denen türdeki bir canavar olduğu belli.

Ancak, Büyük Labirentte doğmuş öyle bir canavar duymadım.

Hiç yoktan Taratekt türünden mi mutasyona uğradı?

Normal Zoa Ere'den farklı olduğu belli, bu yüzden mutasyon olduğuna eminim.

Ne olursa olsun bundan fazla bir şey yapamayız.

 

Yapabileceğimiz tek şey bu labirentten hemen şimdi kaçmak.