Kumo 37: Çabalamak

avatar
3608 1

Kumo Desu ga, Nani ka? - Kumo 37: Çabalamak


 

Çeviri: Kharsmi

 

 

Toprak Ejderhası ayrıldıktan sonra uzun bir süre bekledim, ve aşırı dikkatli gözlerle çevremi izlemeye devam ettim. Bu kadar beklemiş olmama rağmen biraz bile rahatlamış hissetmiyorum. Bir şeyler yapmadığım sürece sakinleşemeyeceğim galiba.

 

Etkisiz hale getirdiğim yaban arısına doğru döndüm. Manipülasyonu kullanarak ipliğimi ona doğru yolladım. Ah, bu arkamı acıtıyor. Ama görünüşe göre iplik üretmemde bir problem yok. İpliğimi dikkatle yönlendirdim, ve arıyı sardım. Arı hala çırpınıyor, ama bu çokta önemli değil. Asıl önemli olan şey onu başka canavarların dikkatini çekmeden yanıma çekmek. İpliğimi her çekişimde, yaram acıyor. HP’m düşmediğinden dolayı kendime her şeyin iyi olduğunu söylüyorum, ama gerçekten çok acıyor.

 

Sonunda, yaban arısını çekmeyi başardım. Hemen zehirli dişlerimi vücuduna geçirdim ve hareket etmeyi kesinceye kadar ısırmayı sürdürdüm. Ne zaman Zehirli Dişlerimin başka zehir kullanan canavar üzerindeki etkisini görsem içimi bir merak kaplıyor. Acaba Zehir Direncim ve Zehirli Dişlerim diğer canavarlara kıyasla fazla mı güçlü? Eh, ne diyebilirim. İşe yaradığı sürece sıkıntı yok.

 

Asıl problem ileride ne yapacağım. Açıkçası bu yeri keşfetmenin basitçe intihar olduğunu düşünüyorum. Eğer burada Toprak Ejderhası kadar güçlü bir şey daha varsa, hayatta kalmamın hiçbir yolu yok demektir.

 

Bu gerçekten kötü. Geçmişte bir sürü tehlikeli köprüden geçtim, ama hiçbiri böyle değildi.

 

Böyle desem de, aslında savaş becerilerimle gurur duyuyorum. Elbette, zindanı keşfederken mevcut gizli-saldırı stratejilerim oldukça başarılı, ama benim gerçek gücüm ağımı kullanabildiğim zaman ortaya çıkıyor. Ördüğüm basit bir evle bile o yılanlardan birini indirebiliyorum, elbette bunun için tüm gücümle çabalamam gerekiyor. Etrafta bu şekilde yenemeyeceğim bir canavar olduğunu hiç sanmıyorum… Büyük olasılıkla diyelim.

\\ Akıllanma belirtileri bunlar hep :D

 

...gerçi, BU şey ağımdan kurtulmayı başarabilir. Hemde çok kolay bir şekilde. Böylesi bir güce sahip olduğuna eminim.

 

İplik, Zehirli Dişler, Gizli Saldırı, ve hız. Hiçbiri o şeye karşı basit numaralardan fazlası değil, elimdeki her şey onun inanılmaz gücünün karşısında önemsiz kalıyor. Bu kısa örümcek yaşamımda karşılaştığım ikinci yenilemez canavar. Bu arada ilki de annemdi (baba?), dev örümcek.

 

Kazanamamak kesinlikle bir problem, ama bundan çok çok daha kötüsü benden çok daha hızlı olması. Normalde bir şey ağımdan kurtulmayı başarırsa kaçarak elinden kurtulabilirim. Öfkelenirim, üzülürüm, korkarım belki ama hızım sayesinde bir şekilde hayatta kalırım. Bu şeyse beni yakalayabilir.

 

Savaşsam bile kazanamayacağım, ve koşsam bile kaçamayacağım bir canavar... Eğer beni görürse her şey biter.

 

Ne kadarda absürt bir canavar. Eğer böyle bir şeyle karşılaşacağımı bilseydim, yılan bana saldırdığında kaçmak yerine savaşırdım. En azından bir şansım olurdu. Üstelik, burada bunlardan sadece bir tane olduğunun da garantisi yok!

 

Korktum. Ölüme daha önce hiç bu kadar yakın olmamıştım. O kadar korkmuş hissediyorum ki neredeyse buna şaşıracağım. Şu ana kadar bir sürü absürt durumla karşılaştım, ama hiç böyle bir korku ya da tedirginlik hissetmemiştim. Bu hisleri çoktan yendiğimi düşünmüştüm. Artık aradaki farkı biliyorum. Sadece şimdiye kadar karşılaştığım tüm o şeyler beni gerçek anlamda korkutacak kadar tehlikeli değillermiş. Benim korkusuzluğum koca bir yalandan ibaretmiş.

 \\ Korku noveli istiyorum çevirmesi çok zevkli lan :D

 

Ha, ha. Bunu çok geç anlayabildim. Keşke bunu daha önce keşfetmiş olsaydım. Belki o zaman tehlikeli şeylere karşı birazcık daha dikkatli olabilirdim.

 

Tamam, bu kadar pişmanlık yeter. Şimdi nasıl hayatta kalabileceğimi bulalım!

 

İlk adım güvenliğimi sağlamak. Belki Toprak Ejderhasına karşı pek yardımı olmayacak, ama şimdilik bu kayaların arasına bir yuva kurmam gerek. Güncel durumumun, başka bir yere gidecek seviyede olduğunu sanmıyorum. Buradan ayrılmak istemediğimi de söyleyebiliriz. Üç numaralı evimi tam buraya yapıyorum!

 

Evimi bitirdikten sonra yaban arılarını ve diğer güçlü canavarları buraya çekip öldürebilirim. Hedefim seviyemi yükseltip tamamen iyileşmek. Yaban arısının soktuğu arkamı düzeltmeden, fazla bir şey yapamam. Eğer bir canavar, zayıf olan biri bile, bana doğru hapşırsa ölecek durumdayım. Keşke şansım varken Otomatik HP Yenilenmesini seçseydim. Pişmanlığın kimseye bir yararı yok. Tek yapabileceğim hatalarımı kabul edip devam etmek.

 

Şimdi evimi kurmaya odaklanmam lazım. Dürüst olmak gerekirse burası pekte uygun bir yer sayılmaz. Ama elimden de pek bir şey gelmiyor, daha uygun bir yerde beni Toprak Ejderhası gibi canavarlar fark edebilir. Yaralarımı da hesaba katarsak fazla bir seçeneğim olduğunu söylemeyiz. Her şey şansıma bağlı. Kötü şansıma.

 

Tamam, planım seviye yükselmek. Yaramı iyileştirdikten sonra, bu tehlikeli yerden kaçmanın bir yolunu bulurum.

 

Hmm, acaba uçuruma tırmanıp yaban arısı ordusunu mu geçmeye çalışmak mı daha mantıklı yoksa aşağıda kalıp bu inanılmaz derecede tehlikeli  yeri keşfetmek mi? İki türlü de cehennemi yaşayacağım. Adamım, şimdi dibe vurduğuma göre önümde sadece iki seçenek var. Şanslıysam yaşayacağım, şansızsam öleceğim. Gerçi şuan terazide ‘ölme’ ihtimalim çok daha ağır basıyor. Ya böyle olmaya devam edecek, ya da ben hayatta kalma şansımı artıracağım.

 

Terazide yaşama ihtimalimin ağır basması için bir şeyler yapmam lazım. Neyse ki uygun bir ev yapacak kadar staminam kalmış. Bu yaban arısı baya büyük, yani sağlam bir yemek olacak. Yeterli staminam olduğunda burayı müthiş bir eve çevirebilirim. Her şey şansıma ve yeteneklerime kalıyor.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr