Kumo 38: Örümcek vs. Yaban Arısı (1)

avatar
3440 1

Kumo Desu ga, Nani ka? - Kumo 38: Örümcek vs. Yaban Arısı (1)


 

Çeviri: Kharsmi

 

 

İlk gün, yapılabilecek en basit evi yaptım ve uyudum. Ağrıyan arkam yüzünden pekte iyi uyuyabildiğimi söyleyemeyeceğim. Ama asıl önemli olan şey bütün gece hiç saldırıya uğramamış olmam, bu baya rahatlamamı sağladı. Daha da iyisi, geceleyin yaralarım yüzünden ölmedim! Uyandığımda derin bir rahatlama nefesi aldım. Hemen HP’mi kontrol ettim, görünüşe göre değişen bir şey yok; hala 8 Hp’m var. Kendi kendine dolmadığı için biraz hayal kırıklığına uğradım, ama yine de daha fazla düşmediği için mutluyum, Ne diyebilirim daha iyisi de olabilirdi daha kötüsü de.

 

İkinci gün, bütün günümü evimi genişletip güçlendirmeye adadım. Arkam hala acıyor, ama ben onunla savaşıp amacıma odaklandım. Bir sürü yaban arısı etrafımda vızıldıyor, ne zaman yakınıma gelseler, çalışmayı bırakıp dikkatle onları izlemeye başlıyorum. Bu şartlar altında çalışmaya alışkın değilim; çalışırken sürekli tetikte olmak çok sinir bozucu.

\\ Arkadaşlar arkam dediği yerlerde “my back” ifadesi kullanılıyor. Bir insan için kullanılsa “sırtım” olarak çevirirdim ama sırt kelimesini bir örümcek için kullanmak bence pek doğru değil. Bu yüzden arkam diye çeviriyorum.

 

Staminamın düşmesine izin vermemek için çalışmadığım kısa anları dün yakaladığım yaban arısını kemirerek geçiriyorum. Şuanki durumda, eğer staminamın bitmesine izin verirsem, terazide kesinlikle ölme ihtimalim daha ağır basacak. Staminama aşırı derecede bağımlıyım. Hem vücut hareketlerimde hemde iplik üretimimde onu kullanıyorum. Üstelik, her zaman en az bir savaşlık staminam olması gerek. Bu yaban arısı bittikten sonra güvenli, kolay bir şekilde nasıl yiyecek bulurum bilemiyorum, bu yüzden geliştirilmiş evim bitene kadar stamina harcamama ekstra dikkat etmem gerek.

 

Ayrıca ikinci gün, Acı Direncimin seviyesinin çok yükseldiğini fark ettim. Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, son seferinde seviye 2’ye yükselmişti. Ama evim üzerinde çalışırken “Cennetin Sesi” başka bir şey söyledi,

 

“Uzmanlık gereksinimi sağlandı. Yeteneğin, [Acı Direnci (SV 6)] seviye 7’ye yükseldi.”

 

Yani, direkt seviye 7’ye zıpladı. Buna seviyesinin ben uyurken yükselmesi dışında hiçbir açıklama bulamıyorum. Eğer bu yeteneğe karşı uzmanlığım acı içindeyken yükseliyorsa, ben uyurken seviyesi baya yükselmiş olabilir. Bu her şeyi açıklar. Geceyi düşünüyorumda sanki birisinin bir şeyler dediğini hatırlar gibiyim.

 

Pekala, artık seviye 7 olduğunu biliyorum. Şurası açıkça anlaşılıyor ki bu Acı Direnci aslında çekilen acıyı hafifleten bir yetenek değil; eğer öyle olsaydı, seviye 7 olmasına rağmen hala bu kadar acı hissetmem gerçekten garip olurdu. Bir tahminde bulunmam gerekseydi, muhtemelen bu yeteneğin… benim acıya karşı olan dayanıklılığımı arttırdığını hatta onun sayesinde bu kadar acıya rağmen hareket edebildiğimi söylerdim. Dürüst olmam gerekirse, daha iyisi de olabilirdi, daha kötüsü de. Hala çok acıyor, ve her ne kadar acıya karşı dayanıklılığı artırsa da bu yarayla yapabileceğim hareketlerin hala bir sınırı var. Bu yeteneği ilk kazandığımda sanki acı hissim derhal azalmıştı ama galiba bu sadece benim hayal gücüm.

\\ Bende hatırlıyorum.

 

Gün bitmeden önce, Acı Direncim seviye 8’e yükseldi.

 

Üçüncü gün. Birkaç gün önce yakaladığım arıyı tamamen bitirdim. Evimi bu şartlar altında elimden gelen en iyi hale getirdim, dolayısıyla artık ikinci aşamaya geçmenin zamanı geldi: diğer bir deyişle, seviyen yükselene kadar avlan!

 

Gerçi bir problem var… Nasıl bir şeyler yakalayacağım? Bu yaban arıları benim burada olduğumu bildiklerinden sürekli bu civarlara geliyorlar, ama hiçbiri bana saldırmaya çalışmıyor. Tereddütsüz üstüme atlarlar diye beklemiştim, ama sanırım o kadarda şanslı değilim.

 

Şimdilik, gözlerimi yaban arılarının üstünde tutup saldırmak için iyi bir şans bekleyeceğim. Yaklaşanlardan bazılarını çekmek için için kendimi gösterdim, ama hiçbiri tuzağıma düşmedi.

 

Gözlemlerim sayesinde bu yaban arıları hakkında birkaç şey öğrendim. Genellikle birbirinden bağımsız beş ya da altı arılık gruplar halinde geziyorlar. Her grubun bir lideri var:

 

|Üstün Finjegoat — SV 1 — (istatistikleri değerlendirme başarısız)

 

Bir “Üstün” Finjegoat, hah. Adı bir tür gelişmişliği gösteriyor, belki de bunlar normal yaban arılarının evrimleşmesiyle ortaya çıkıyorlardır. Seviye 1’ler dolayısıyla bu oldukça yüksek bir ihtimal. Etrafta uçan seviye 8 ve seviye 9 yaban arıları gördüm, evrimden sadece bir adım uzaktalar; muhtemelen evrim geçirdiklerinde onlarda lider olacak.

\\ Bizimki zamanında ezikti ya onun tam tersi.

 

Lider yaban arıları diğerlerinden birazcık daha koyu renkliler. Aralarındaki tek fark bu; görünüşleri ve boyutları aynı. Değerlendirmenin gücü başka canavarların statlarını görmeme izin vermiyor, ama sıradan yaban arılarından daha güçlü olduklarına eminim.

 

Bu elemanların bile benim evimden kurtulabileceklerini sanmıyorum. Bence onlarda bunu biliyorlar, bu kadar kışkırtmama rağmen bana saldırmamalarının sebebi bu olabilir. Adamım, eğer sebebi buysa, bu elemanlar baya akıllı demektir.

 

Sıklıkla, tüm bir grup çukurun dibindeki bir dehlizde kayboluyor; bir süre sonraysa taze kuvvetler dışarı çıkıyorlar. Adamım, bu birlikler çok etkili gözüküyor. Onlar gerçekten zeki! Gerçi, aralarında amaçsızca etrafta gezinenlerde yok değil.

 

Bu çok güzel bir haber!!! Bu yaban arıları uçurumun dibinde avlanabiliyor. Demek ki burada Toprak Ejderhası gibi yaratıklar olsa da burası yaşanabilir bir yer. Ahhh! Sonunda biraz rahatlayabildim.

 

Yine de çok rahatlamamam lazım, bazı gruplar asla geri dönmüyor. Bir yaban arısı grubunun geri dönmemesinin tek sebebi yenilmesi olabilir. Bazı gruplarsa, yoldaşlarının cesetleriyle geri dönüyor. Buranın ne kadar tehlikeli bir yer olduğunu asla aklımdan çıkartmamalıyım.

 

Pekala, yaban arılarını gözlemlemeye devam edelim.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44332 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr