Çeviri: AFMbey-nim                                                                                                                  Düzenleyen: Gandalf

Weed ve geomchiler, Weed liderliğinde azimle Kahramanlar kulesine tırmanıyordu.

“Siz insanlar izin almadan buraya gelmeye nasıl cüret edersiniz!”

Vücutlarının sadece belli bölgelerini kapatan ve ilkel giyimli Heraim halkı söz dalaşına girdi.

“İnsanlar, bu mekan kadim dövüş sanatlarını bilmeyenler için uygun bir yer değil. Geri dönün yoksa canınızdan olursunuz.”

Heraim halkının insanları canavar tipli insanlara benziyordu.

Tüm vücutları kıllarla kaplıydı ve geniş gözenekliydi. Ayrıca elleri, ayakları ve başları çok büyüktü.

Kaslı vücutları şişkinlikten adeta patlayacak gibiydi ve böyle kaslı vücutlara sahip bu ırk adeta savaşmak için yaratılmıştı.

Weed ,olay çıkarmak üzere olan Geomchilerin önlerine geçerek:

“Buraya teste girmek için geldik.”

Heraim insanları hemen tepki verdi:

“Bu testin adı ne?”

“Bu test zayıf insanlar arasındaki bir mevzu, eğer başlangıç eğitim merkezini geçmişsek içeri girebilir miyiz?”

İlk katta bulunan Heraimliler mırıldandılar.

Weed hemen lafa girdi:

“Başlangıç eğitim merkezini geçtikten sonra gücümüzü denemek için kahramanlar kulesine geldik.”

Sonra, yaşlı bir Heraimli:

“Dışarıda bir sürü yarasa var, buraya kadar gelmeyi başarmak için onları mağlup etmenizi beklemiyordum.”

“…..”

Weed, görev yapmak ve karşılığında para kazanmak için vampirlerle işbirliği yaptığından bahsetmedi.

Weed, Kısa bir sürede, heraim halkının karakteristik özelliklerini anladı.

‘Demek eğitim merkezi eğitmenlerinin olayı bu ha. Güçlüye saygı ve zoru sevmek.’

Neyseki yaşlı Heraimli vampirler hakkında bir şey sormadı.

“Siz insanların gayretlerini görebiliyorum. Zayıf insanlar başlangıç seviye eğitimi geçemezdi. Ama burası farklı. Eğer teste girmek istiyorsanız her şeyinizle hazır olmalısınız. Buna hayatınız da dahil.”

“Güç kazanmak için ödememiz gereken bedel bu, biliyoruz. Zulüm altında olan insanları kurtarmak ve daha adil bir dünya kurmak için hazırız.”

Meşhur Weed, şövalyelerin yiğitliği ile doluydu.

Yaşlı Heraimli kafa salladı.

“Eğer bu kadar kararlıysanız sorun yok. İlk katta, sabırlı olmayı öğrenmeniz gerek. İkinci katta, bir yolda ilerlemeniz gerek, başaramazsanız üçüncü kata ulaşamazsınız. Üçüncü kata ulaşabilirseniz, kahramanlar kulesi görevinde başarılı olursunuz.”

Weed tatmin olmamıştı. Eğer üçüncü kata ulaşabilirse kuleden aşağı inmezdi.

“Peki ya dördüncü kat ve üstü?”

“Dördüncü katta sınırlarınızı zorlamanız gerekiyor. Beşinci katta, bir efsaneyi görebileceksiniz. Bakalım saldırgan canavar sürülerine karşı ne kadar yukarı tırmanabileceksiniz?”

Weed’in heraimlilerle işi bitmişti.

Amacı sadece yeterince bilgi toplamaktı.

***

Pale, Hwaryeong, Zephyr ve diğerleri kahramanlar kulesine tırmanmak için yeterince iyi değillerdi.

Ama kuleye tırmanmayı izleme fırsatını kaçırmak istemiyorlardı.

Kmc medya kanalının binasında toplanma kararı aldılar. Bu sayede Weed’i naklen izleyebileceklerdi.

Shin Hyemin ekibi aldı ve izleme odasına götürdü.

“Kahramanlar kulesi… versailles kıtasında bu kulelerden 12 tane var ve hepsi heraim halkı tarafından inşa edildi. Kişi bu kulelere ulaşmak istiyorsa kuleleri birer birer geçmelidir.”

Kim In Young(ırene)’ın gözleri merak içinde parlıyordu.

“Nereden biliyorsun?”

“Aslında kahramanlar kulesi sadece gizli bir rivayet.”

Kahramanlar kulesi ile alakalı bilgi çok önemliydi.

Kişi kulenin yerini bilse de, başkasına söylemek yerine bu bilgiyi kendine saklardı.

Bilgi nakittir!

Kanal bile bu bilgiye zar zor ulaşmıştı.

“Rivayet şöyle; eğer bir kuleyi (başarıyla) geçersen gerçek bir savaşçı olarak tanınırsın. Kahramanlar kulesi lafını duyunca ben de acayip heyecanlandım.”

İzleme salonuna ulaştılar.

Salona ulaştıklarında, kahramanlar kulesindeki olayların çoktan başladığını gördüler.

***

Karanlık zindan..

Weed ve Geomchiler geçitte binlerce taş golem’e karşı savaşıyordu.

Kılıçlarını sallıyorlardı ve kıvılcımlar çıkıyordu. Ama golemlerde hiçbir kesik oluşmuyordu.

Ayrıca weed ve geomchiler geri dönemezdi. Giriş kapanmıştı.

“Demek dayanıklılık aşaması burası ha.”

Weed bitkin haldeydi.

Golemleri geçmek zorundalardı ve karmaşık labirenti aşmalılardı.

Daha ağır ve büyük golemler yukardan düşmeye devam ediyordu.

Ayrıca gizli tuzaklar ve kazıklar da ortaya çıkmıştı.

Weed ve Geomchiler sayısız golemi mağlup ederek adım adım ilerlediler.

Golemler Weed ve Geomchilere aman vermiyordu.

Geçidin her yerinden, Düşen(ölen) golemlerin yerine daha fazlası geliyordu.

Labirentteki savaş 7 saat sürdü..

Artık savaşmaktan gına gelmişti ama diğer yandan zevk de alıyorlardı.

‘EXP artıyor ve golemlerden düşen itemler de fena değil.’

Ne kadar tehlikeli olursa olsun, para kazanma şansı varsa Weed bir şekilde ayağa kalkar ve yoluna devam ederdi.

Weed’i Weed yapan buydu.

“Ajajajajajaja!”

Zevk alma bağırışları!

“Durmak yok.”

“Hepsini gebertelim.”

Geomchiler de gözü dönmüşçesine savaşıyordu.

Ölmekten korkmuyorlardı. Fakat burda ölmek utanç verici bir başarısızlık olurdu. Bu yüzden ölmemek için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlardı.

Birbirlerinin güvenliğini gözeterek düşmanları alt etmenin ardından, ikinci kata çıkan merdivenleri buldular.

Golemlerle olan savaş toplam 14 saat sürmüştü.

***

İzleme odası..

Weed’in kahramanlar kulesine çıkmaya çalışması haberi yayılınca kanal çalışanları hemen toplandı.

Program ‘weed’in reytingleri oldukça düşüktü.

İzleyiciye daha düzgün bir Seirun yayını sunmaya çalışıyorlardı. Dolayısıyla reyting düşüklüğü kaçınılmazdı.

Daha öncesinden de, Weed’in seyirciyle buluştuğu sahneler pek de iyi sahneler değildi.

Yemek pişirmek, kılıç bileme, ütü yapma, tedavi etme… Weed tüm bu angarya işleri yapan kişiydi.

Kanal çalışanları savaş bölümlerini henüz düzenlememişti. Ama tüm bu angarya işler bile Weed’in saldırı öncesi sergilediği yeteneklerdi.

Sadece Bunlar bile başlı başına harikaydı, ama kanal çalışanları her ne zaman Jeonshin Weed’i görseler şok edici olaylar ile karşı karşıya kalmışlardı ve Weedin karizması kısa sürede yarı yarıya düşmüştü.

Sadece bu da değil, Geomchiler de tiksinti hissi uyandırıyordu.

‘Bu sefer farklı olacak.’

Kanal çalışanları kendi kendilerini gaza getirdiler.

Onlar da izleme odasına geldiler ve yaklaşık bir saat boyunca görüntüleri izlediler, sıkılmışlardı.

‘Dövüşen golemlerden başka bir şey yok’

‘Of sıkıldım.’

3 saat geçmişti ve hala savaşıyorlardı.

Royal Road daki zaman akışı gerçek hayata göre 4 kat hızlıydı.

Sonu gelmeyen savaş ve bitmeyen canavarlar…

İzleyicilerin gördüğü tek şey en ufak bir pes etme belirtisi olmaksızın kılıç sallamaktı.

Bu lanet olası savaşın ardından sonunda ikinci kata çıkan merdivenler bulunmuştu.

İzleyicilerin adeta boğazı düğümlenmişti.

Eğer sıra zindan görevine gelmişse, oyuncuların çoğu daha dikkatli ve akıllı ilerlerdi.

İlk önce, ihtiyaç duyulan tüm sınıflardan oyuncular bir araya toplanır ve ekipmanlar hazırlanır.

Zindana girdikten sonra keşif yapılır ve tuzaklar imha edilir.

Büyücüler saldırır ve okçular baskı altına alır.

Sanılanın aksine, bu tuzaklar daha etkili bir savaş olması için vardır.

Bir çok sayıda büyük riskler vardır, rahiplerin tedavisi de buna dahil.

Çoğu loncanın uyguladığı yöntem buydu.

‘Bir görevi tamamlamak için böylesine dövüşen vücutlar görmeyeli uzun zaman oldu.’

‘Dayanışma ve iman eksikliği demek bu görevin başarıyla tamamlanamaması dem…’

‘Bu günlerde böylesi bir görev izlemek çok nadir.’

***

Weed ve Geomchiler ikinci kata ulaşmışlardı ve parşömeni gördüler.

Altın yetenek kitabı!

Weed kitabı okudu.

Direkt olarak vücudu korumaya yarayan bir yetenek!

Savaşçı sınıfından olan oyuncular geçici olarak moral puanını artırarak savunmalarını yükseltebilirlerdi. Ama Bu yetenek için durum biraz daha farklıydı.

Çok fazla Mana puanı tükettiği için dezavantaj sağlıyordu. Ayrıca hasar gücünü çok fazla artırmak yerine çeviklik düşüyordu.

Ama Weed bu yeteneği avantaja çevirmenin yolunu buldu.

‘Etrafımı canavarlar çevirdiğinde en yakınımdaki canavarları keserim, ardından bu yeteneği kullanabilirim.’

Diğer yetenek ise Savaşçılar içindi ve gerekli şartları sağlayamayan savaşçılar kullanamazdı.

O halde Taş vücut yeteneği gözleri sıkıca kapatma yeteneği ile aynı gibiydi.

Taş vücut yeteneği havadan gelen saldırılar için veya karşı saldırı yapmak için pek kullanışlı değildi, ama savunmaya kattığı fayda çok büyüktü.

Yoğun saldırılara karşı kullanılan başka savunma yetenekleri de mevcuttu.

“Yeteneği al!”

Bu yeteneği edindikten sonra bir sonraki aşamaya doğru ilerlediler.

İlk kattakinin tersine, bu kat hiç de karanlık değildi. İkinci kat Gün gibi aydınlıktı.

Zemin kızgın bir ateş şeklindeydi ve alevler çok yüksekti.

Tavan çok alçak olduğu için alevlerden kaçınmanın yolu yoktu.

“Demek ilerlemeniz gereken yol derken bunu kastediyorlarmış ha. Taş vücut!”

Weed yeni kazandığı yeteneği etkinleştirdi ve ateşin içine doğru yürüdü.

Bu yoldan yürümenin en hızlı şekli buydu ve bu aşamaya gelmişken geri dönmek olmazdı.

Eğer görev bunu yapmayı gerektiriyorsa, hile ve kurnazlık kullanmak yerine risk aldı ve alevlere doğru adım attı.

Weed’in attığı her adımda yeteneğin yeterliliği %1 oranında düşüyordu.

Yetenek henüz başlangıç seviyesinde olmasına rağmen Weed’in hızı gayet yüksekti. Lakin hissedilen acı azalmıyordu.

Akla gelebilecek en kötü şey…

Weed’in tüm vücudu alevlerle kaplıydı. Elleri ve ayakları neredeyse buharlaşmak üzereydi.

Alevler yüzünden cayır cayır yanmadan önce Weed çıkış kapısını gördü.

“Hadi yürüyün.! Üçüncü kat daha ilginç olacak gibime geliyor.”

Weed kendinden emin bir şekilde yürüdü.

Geomchiler de Weed’i takip etti.

Hissettikleri acı çok büyüktü.

Acı çekmekten haz alan Hasta ruhlu birinin seveceği bir şey…

“33 yıldır bekarım.”

“Aklıma kızlar geldiğinde ellerim ve kollarım aynen böyle titriyor.”

“Aptal bir engel yüzünden zayıf ve güçsüz duruma düşmemeliyiz.”

Geomchilerin hızları ve çeviklikleri düşmüştü, ayrıca attıkları her adımın ardından yorgunlukları kat kat artıyordu.

Ama taş vücut yeteneği sayesinde bu engele dayanabiliyorlardı.

Taş vücut yeteneğinin gelişimi gayet tatmin ediciydi.

“Keuheuheuheuheu.”

Weed hissettiği acılardan zevk alıyordu.

Yetenek fiziksel olarak bedeni zorluyor olsa da, yeteneğin gelişimi duygusal anlamda çok iyi hissettiriyordu.

Weed dışındakilerin hissedilen acı yüzünden bu alevli yolda yürümek istememesi normaldi, ama taş vücut yeteneği sayesinde bu endişeye gerek kalmıyordu.

Weed ve geomchiler üçüncü kata giden merdivenleri buldular ve merdivenlere tırmanmadan önce iyice dinlendiler.

Sağlık ve mana puanları tekrar yükseldi. Ardından alevlerde yürümeye devam ettiler.

“Büyüme yeteneği, büyü!”

Taş vücut yeteneğini kullanarak alevlerin içine daldılar!

Böyle mantıklı bir hareket ancak Weed’in aklına gelebilirdi.

Bu aşamada, ortam adeta cehennem gibi sıcaktı.

Yeteneği kullanmak için gerekli olan mana puanının azalmasının ardından ortamdaki gerginlik biraz azalmıştı.

Geomchinin alnı spor yapıyormuşçasına terliyordu.

“Oh bu çok iyi geldi.”

Geomchi3 de adeta yenilenmiş gibi hissetti.

“Usta, bu kadar terlemek sizce de çok iyi değil mi?”

Geomchiler sanki saunadaymış gibi oturup gevşediler!

İkinci katta yaklaşık iki gün durdular.

Taş vücut yeteneğinde ustalaşmak için Alevlerin verdiği acıdan zevk almaya bakıyorlardı.

Bunun ardından taş vücut yeteneğinde ustalaştılar ve üçüncü kata çıktılar.

***

İzleme odasındakilerin izledikleri görüntüler karşısında ağzı açık kaldı.

“Bunlar insan mı?”

“Belki de göründüğü kadar sıcak değildir?”

Hepsi açıkça şüphe içindeydi.

Fakat şüphe edecek bir şey yoktu, ortalık adeta cehennem gibiydi.

Weed ve geomchiler giydikleri kıyafetleri çıkarmak zorunda kalmıştı.

Kelimelerle anlatılamayacak kadar müthiş derecede bir acı çekiyorlardı.

Weed kırılan zırhları sürekli olarak tamir etmek zorunda kalıyordu, ama daha sonra cehennemi sıcaklıktan zevk almaya başladı.

Ateş içinde yüzen Geomchi10…

Közde patates yapıp yiyen Geomchi17…

Kızarmış balık yiyen Geomchi38…

Weed’e ve Geomchilere aşina olan Oh Dongman (Pale) bile iki elini kalbine götürerek:

‘Normal bir insan olduğum için şükrediyorum.’

Oh Dongman’ın Weed ve Geomchileri tanımaktan pek de gurur duymadığı bir ândı bu.

Park Heeyeon (Romuna) da sinirliydi;

“Profesyonel bir alev büyücüsü olma yolunda ciddi şekilde ilerliyorum,ama böylesi bir durumda onlar gibi asla vurdumduymaz olmam…”

Park Heeyeon izleme salonuna alev büyüsü serileri ile katıldı.

Büyülü alev çok ciddi derecede acı veren bir şeydi.

Gerçekten de yanıyormuş gibi hissettirir ama tabii ki gerçek değildir.

Yanma hissini yok etmek için yanan kısımları kaynak suyuyla veya benzeri birşeyle yıkamak gerekir ki bunlar da çok pahalıdır.

Ama mevcut durumda Weed ve Geomchiler alevlerden etkilenmiyormuş gibi görünüyordu.

Uzun süre alevlerin içinde kaldılar ve yine de alevler onlar için şiddetli değildi.

Daha düşük bir direnç olsa hissedilen acı çok daha fazla olurdu.

Hissettikleri acı belki de en yüksek seviyedeydi. Ama buna rağmen hala zevk alıyorlardı.

“Yaşlı bunak sapıklar!”

Diğer kata ulaştıklarında daha fazla stat elde ettiler.

**ttring!**

Taş vücut yeteneği ile savunma gücü neredeyse 2 katına çıkmıştı.

Weed ve Geomchiler yüksek savunma itemleri elde etmişlerdi.

Diğer kahramanlar kuleleri diğer oyunculara da taş vücut yeteneğini sunuyordu ama hiçbir oyuncu Weed ve Geomchilerin bu yetenekte ulaştığı seviyeye ulaşamazdı.

Bu yetenek, zayıf savunması olan birçok geomchi için mükemmel bir fırsattı.

Fakat üçüncü katın zorluk derecesi çok daha fazlaydı.

Hırsızlar ve suikastçiler pusuya yatmıştı.

Zehirli hançerler ve oklar havada uçuşuyordu.

“Şiddetli gök gürültüsü!”

“Ateş patlaması!”

“Aqua oku!”

Yoğun büyülü saldırılara maruz kalmışlardı.

Üçüncü aşama hayatta kalma aşamasıydı.

Suikastçiler ve hırsızlar büyülü saldırılarla Geomchilere yöneldiler.

Geomchiler, hırsızlardan veya suikastçilerden kurtulabilseler bile büyülü saldırılara yakalanabilirlerdi.

Eğer büyülü saldırılardan eğilerek veya gizlenerek kaçınmaya çalışırlarsa bu sefer de gizlenmiş suikastçilere yakalanabilirlerdi.

“Keuuuu.”

“Kahretsin, resmen sıçtık..”

Geomchi54 ve Geomchi77 öldü.

Bu ölen geomchiler orta düzey eğitim merkezini geçmeyi başaramadılar.

Oyuna Versailles kıtasında kaldıkları yerden devam edecekler.

Weed Kükreme yeteneğini kullandı:

“DAĞILMAYIN!”

Kükreme tüm kargaşayı dindirdi.

Geomchi2 hemen sordu:

“Weed, bir çözümün var mı?”

Geomchi ve diğer eğitmenler güvendeydi. Bu kişiler kaos halinde bile başlarının çaresine bakabilen kişilerdi.

Ama şartlar bir anda değişmişti ve bu şartlar altında herhangi bir çözümleri yoktu.

“Benim de aklıma bir çözüm yolu gelmedi.”

“Yapma bee.”

“Sihirbazlar normalde toplandığımız yere saldırırlar çünkü hepimiz bir aradayız. Ama belli ki dağılmamızı istiyorlar, sebebini ben de bilmiyorum. Dağılmamızı istemediklerine göre seri şeklinde yaptıkları saldırılar daha hasar verici olmalı. Hep birlikte savaşmalıyız.”

“O zaman senin de dediğin gibi toplandığımız yere saldırmazlar mı?”

“Olsun. Yine de bir arada kalmalıyız. Dağılmak zorunda kalırsak 3’erli gruplar halinde dağılırız”

Weed bu cevabı içgüdüsel olarak vermişti.

Geomchi2 weed’in kararına güvendi.

Eğer akılsızca davranıp ortak bir karara göre hareket etmezlerse düşmanların gazabına uğrarlardı.

Geomchi2 Dojang’daki en disiplinli kişiydi ve karar vermek genelde ona kalırdı.

Geomchi2 diğer eğitmenlere ve pratisyenlere her zaman göz kulak olurdu.

Fakat bu sefer Geomchi2’nin karar vermesine gerek yoktu.

‘Ben sözüne sadık biriyim. Weed’in kararı buysa o zaman bu karara uyarım.’

Geomchiler bir araya toplandı.

Büyülü saldırılar onlara yöneltildi, hırsızlar ve suikastçiler de ellerinde hançerle onlara hücum ettiler.

Weed bağırdı:

“Taş vücut!”

Weed, Yeni öğrendiği yetenekten faydalandı.

“Taş vücut!”

“Taş vücut!”

Geomchiler de yeteneği hemen kullandı.

Derileri kaya gibi sertleşti ve büyü tüm vücutlarını kapladı.

Kwaaahahang!

Binbir çeşit büyü saldırısı Weed’in ve Geomchiler’in üzerinde patladı.

Taş vücut yeteneğinin gücü sayesinde kaybedilen sağlık puanı fazla değildi.

Sağlık puanı kaybının az olmasının en önemli nedeni taş vücut yeteneğinde ustalaşmalarıydı.

‘Taş vücut yeteneği büyü saldırılarına  karşı koyuyor.’

Geomchiler büyü saldırılarından pek korkmuyordu.

Büyü kullanmadıkları için büyüyle pek alakaları yoktu.

Kendilerine gelmekte olan bir büyü gördüklerinde büyüden kaçınabilirlerdi.

Ama sadece geomchiler değil, kim olsa aynısını yapardı.

Büyünün yıkım gücü ilk saldırı ile sınırlı değildi. Bazı buz ve ateş büyüleri, tek saldırıda 2 veya 3 aşama barındırıyordu.

Bu büyüler büyüyü yapan kişi haricindeki herkese zarar verir. Ayrıca diğer büyü saldırılarının birçoğu çok geniş bir alanda etki eder ve farklı farklı hasarlar verir.

Büyücülerin en iyi savunma sınıfı oyuncuları olarak kabul edilmesinin sebebi de budur.

Büyülerden tamamen kaçınmak çok zordur ve geniş bir alanın büyüyle etkilenmesi büyüden kaçınmayı daha da zorlaştırır.

Weed ve Geomchiler, taş vücut yeteneği sayesinde en azından doğrudan gelen büyü saldırılarından kaçınabildiler. Yerden gelen 2 veya 3 aşamalı büyü saldırıları taş vücut yeteneği ile saptırıldı.

Geomchiler ,Ağaçları bile yerinden sökebilecek kadar güçlü büyülü fırtınayı atlattılar.

“Hayattayım.”

“Ölmemişim.”

Bu esnada suikastçiler ve hırsızlar şoke olmuştu.

Geomchilerin durumu, hasar almalarına rağmen çok kötü değildi.

Chaaaeng!

Geomchiler kılıçlarını ustalıkla bilediler ve hemen suikastçilere ve hırsızlara hücum ettiler.

Ölümcül saldırılar!

Suikastçiler ve hırsızlar savunmalarını hazırlamamıştı bu yüzden dayak yiyorlardı.

“Saldırın.”

“Gebertin şunları.”

Geomchiler kendilerinden sayıca üstün olan bu düşmanlardan daha önce de korkmamıştı.

Kılıçlarını düşmanlarına yönelten Geomchiler hep birlikte aynı adım atarak adeta savaş düzeninde olduğu gibi düşmanlarına yöneldiler ve saldırıları püskürttüler.

Büyü saldırıları bazen Geomchilere isabet ediyordu, bazı suikastçiler ve hırsızlar harakiri yapar gibi saldırdılar.

Üçüncü katta ölüm kalım savaşı yapılıyordu.

Azıcık bir konsantrasyon dağınıklığı bile büyük sıkıntılara sebep olurdu.

Suikastçilerin gizlilik yeteneği inanılmaz derecede iyiydi,  o kadar iyiydi ki ancak birkaç metre yakındayken farkedilebiliyorlardı.

Ama buna rağmen ölümcül karşı saldırılara maruz kaldılar.

Weed ve Geomchiler tüm suikastçilerin ve hırsızların icabına baktı.

Daha sonra da büyüleri hallettiler.

Aldıkları ölümcül hasar ve büyü saldırılarının ardından geriye sadece 37 geomchi kalmıştı.

Weed ve geomchiler dördüncü kata yöneldiler.

Dördüncü kata ulaşmanın ödülü kadim bir kılıç yeteneğiydi.

Yeteneğin sadece kılıçla sınırlı olması… eşsiz bir kılıç yeteneği olması… veya gücünün nerelere kadar ulaştığı…bunların hepsi muammaydı.

Weed ve geomchiler bu yeteneği öğrendikten hemen sonra düşmanlar uyandı ve kalabalıklaşmaya başladı.

Weed bir anda çok ciddi derecede umutsuzluk hissine kapıldı.

“Bu insanlar bizi uyandırdı.”

“Canlı insanlar… öldürüün!”

“Artık uykud…”

Lanetli hayalet şövalyeler…

Şövalyeler eski kılıç ve zırhları kuşanmışlardı.

Bu şövalyeler hayattayken davalarına ihanet etmişlerdi ve yoldan çıkmışlardı. Bu yüzden bunun cezasını ızdırap içinde yaşayarak ödemek zorunda kalmışlardı.

Şövalyelerin ve hayalet askerlerin toplam sayısı yüzü aşmıştı. Ama hala yerden dirilmeye de devam ediyorlardı.

Weed kılıcını çekti:

“Ezip geçelim şunları.”

Weed hayalet askerlere ve şövalyelere hücum etme niyetindeydi.

Weed ve geomchiler aynı yöne doğru ilerlediler.

“Yeteneği etkinleştir. Heraim kılıcı yeteneği!”

Kılıç darbeleri düşmanların başlarına ve midelerine isabet ediyordu.

Yeteneğin kullanımı gereği, kılıç hareketleri başarıyla uygulanınca, Weed ve Geomchiler kılıcı daha da hızlı sallıyordu.

Birinci kombo(birinci aşama) ile birlikte kılıç daha da hızlanmıştı.

Üçüncü kombodan sonra kılıcın muhteşem gücü ile hayalet şövalyeler diz çökmüşlerdi.

Kılıç durmuyordu. Hayalet şövalyelerin zırhlarının en zayıf olduğu noktalara sürekli darbeler indiriyordu.

Kılıcın beş aşaması ile düşmanların tüm saldırıları bertaraf edilmişti.

Hayalet şövalyeler mağlup edilmişti.

Yeteneğin ilk beş aşamasının başarıyla uygulanması için denge hissi, keskin görme yetisi ve kılıç ustalığında etkililik şarttı.

Yeteneği kullanan kişi bir yandan kılıcın hareketlerini durdurmamalı, diğer yandan düşmanların hareketlerine hemen karşılık vermelidir.

Weed ve geomchiler kılıç ustalığında zaten ustalaşmıştı. Bunun yanında heraim kılıç yeteneğini hızlıca kaptılar.

Heraim kılıç yeteneği, gücünü üzerine gelmekte olan düşmanla savaşırken onları ezip geçerek göstermişti.

Fakat düşmanların en az 80 tanesini yenmiş olmalarına rağmen düşmanların sayısı bunun yaklaşık iki katıydı.

“Lanet olsun.”

“Kolay olmayacak.”

Geomchiler ve eğitmenler vakur bir duruş sergiliyordu.

Kılıç ustalığı sanatında yetenekli olsanız bile bu yetenek Royal Road oyununda sınırlıdır.

Ne kadar fazla düşmanla dövüşürseniz, sağlık puanı, dayanıklılık ve mana o oranda azalır.

“Gebertelim şunları!”

“Hadii!”

Sadece Weed ve geomchilerin sesi yankılanıyordu.

“Heraim kılıcı yeteneği!”

Weed ve geomchiler yeteneği her kullanışında hayalet şövalyeler ve hayalet askerler tarumar ediliyordu.

Ama buna rağmen weed ve geomchilerin etrafı düşmanla doluydu, adım atsalar düşmana denk geliyorlardı.

Geomchilerin gözleri beyaza döndü.

Saldırılar, sadece hassas bölgelere yapılırsa başarılı olur.

Geomchiler azimle mücadele ediyorlardı.

Ancak bu mücadele, bu savaş ortamında onlara pek yaramıyordu.

İlk defa, sadece bir yöne doğru ilerlemek zorunda kalmışlardı.

Yerden çok fazla düşman fışkırıyordu. Bu yüzden arkalarını kollamaları gerekiyordu.

En sonunda etrafları düşmanla çevrildi ve daha fazla ilerleyemediler.

Dördüncü kata ulaşanların çoğu ölmüştü.

“Keook!”

“Burada ölmek… gerçekten de..çok kötü.”

Pişmanlık duymadan savaştılar.

Aslında bir hata yapmamışlardı ama Dayanıklılıkları ve güçleri çok azalmıştı.

Bazı geomchiler öldü.

Geriye kalanlar da yorgunluktan tükenmek üzereydi.

Ardından tüm Geomchiler öldü.

Birkaç dakika içinde geriye sadece Weed kalmıştı.

“Oyma bıçağı!”

Weed’in başlıca kılıç yeteneği.

Aynı anda birden fazla rakiple savaşmayı sağlayan ve daha az mana tüketen bir kılıç yeteneği…

Weed yaralanmıştı ama hayalet şövalyeler ve askerlerle korkusuzca savaşmaya devam ediyordu.

Hücum. Hücum. Hücum.

Hayalet şövalyeler ölüyordu ve askerler düşüyordu.

Ama weed daha fazla ilerleyemiyordu.

Düşmanlarından gelen her saldırıda weed’in yaraları derinleşiyordu.

‘Lanet olsun.’

Eğer Weed savaşçı sınıfının dayanıklılığına ve fiziki direncine sahip olmasaydı bu savaşta çoktan ölmüştü.

Gözleri sımsıkı kapatma yeteneğini de kullanamıyordu.

Etrafı düşmanla çevrili olduğu için artık vücudunu tam olarak kontrol edemiyordu.

Weed düşman sürüsüyle tek başına 10 dakika boyunca cesurca savaştı.

Dayanıklılık %5 in altına düşmüştü, manası çoktan tükenmişti ve sağlık puanı %23 ün altına düştü. Vaziyet içinden çıkılamayacak bir hale dönüşmüştü. Bu savaşı kazanamazdı.

Azalan gücü nedeniyle, kılıç tutan eli iyice ağırlaşmıştı.

Vücudu artık eskisi gibi kıvrak hareket edemiyordu.

“Şu aptalların bir tanesini daha öldürebilirim.”

Weed Düşmanların saldırılarını engellemekten vazgeçti.

Kılıç kullanarak yaptığı her saldırı ciddi miktarda güç ve dayanıklılık gerektiriyordu.

Düşmanlarıyla arasındaki mesafeyi azaltmaya karar verdi.

Kendini savunmaktan tamamen vazgeçen Weed’in yaraları giderek hızla artıyordu.

Mesafeyi azaltarak, kılıcı şövalyelerden birinin miğferine saplayabildi.

“Of, yeter artık.”

Weed düşmanların saldırılarından kaçınmaktan vazgeçti.

Fakat item toplamaktan vazgeçmedi.

Aynı alanda uzun süre savaşıldığı için bu savaş alanı adeta item ve ganimet madenine dönmüştü.

Hayalet şövalyelerden düşen çok fazla sayıda hurda gibi itemler vardı.

Ama bu hurda itemler eritme sürecinden geçirilirse ve geri dönüşüme tâbi tutulursa tekrar kullanılabilirdi.

Bu ganimet madeninde bazen altın ve mücevher bile elde etmişti.

Eğer weed hayalet şövalyelerden ve askerlerden kurtulabilirse itemleri toplayabilirdi.

Hwiriririk!

Weed yerde yuvarlandı.

Etrafındaki itemleri toplamaya odaklandı.

Önce en pahalı olan itemlere odaklandı, daha sonra en ucuz ganimetlere yöneldi.

Sonra Weed bir hayalet şövalyenin kılıç darbesiyle öldü.

Kanının son damlasına kadar savaşan Weed…

Hayaletler geldikleri yere geri döndüler;

“Kkiriririrk. Bize meydan okuyanların hepsi öldü.”

“Lanetimizi ortadan kaldıramamaları çok kötü oldu.”

“Şimdi tekrar ölüm uykusuna dönmem gerek.”

Hayaletler kahkahalar attı ve kendilerine meydan okuyanları aşağıladı.

İnandıkları her şey sona ermişti.

Weed’in öldüğü noktada bir kemik yığını belirdi.

Elinde kılıç tutan çirkin bir iskelet…

Necromancer’dan elde edilen bir güç olan ölümü reddetme gücü sayesinde İskelet şövalye dirilmişti.

***

Weed ve Geomchiler kahramanlar kulesine ulaşmaya çalıştıkları için operasyon müdürü dahil herkes izleme salonuna gelmişti.

Yönetici Kang ve tüm çalışanlar weed ve geomchilerin kahramanlar kulesi macerasının görüntülerini izliyordu.

“Ne kadar da muhteşem hareketler.”

“Herhangi bir oyuncunun böylesi mükemmel hareketler yaptığını gören oldu mu hiç?”

“Vay be, suikastçilerden ve hırsızlardan darbe alıyorlar ama yine de panik yapmıyorlar.”

“Kaç tane insan birbirini kollayarak bu şekilde savaşabilir ki?”

Savaşı izleyen herkes hayranlık içindeydi.

Ayrıca Taş vücut yeteneğinde ustalaşmak için Weed ve Geomchiler adeta alevlerle terbiye edilmişti.

Weed ve Geomchilerin savaş görüntülerini izleyenler ekrana kilitlenmişti.

Bundan daha fazla hayranlık veren bir şey olamaz…

“Kaçıncı kattalar?”

“Dört.”

Kahramanlar kulesini geçmeye yönelik bu ilk teşebbüs Kanalda bulunan kişiler arasında hızla yayılmıştı.

Birinci veya ikinci katta yaşananların verdiği heyecan dördüncü kattaki heyecanın yanında devede kulak kalırdı.

Weed ve Geomchiler dördüncü kata ulaşmıştı ve buna rağmen hala müthiş derecede bir mücadele ruhu sergiliyordu.

Weed ve geomchilerin izleyenlere yaşattığı Savaşa girerken yaşanan gerilim ve heyecan hangi filmde vardır ki…

Sanki Düşmanlarına azap çektiren savaşçılar olarak doğmuşlardı.

İzleyenler o kadar gerilmiş ve heyecanlıydı ki adeta ekranın içine girmek istiyorlardı. Heyecandan Elleri tir tir titriyordu.

İzlenilen savaş tam anlamıyla nefes kesiciydi.

Geri çekilmeksizin, Her bir düşmanın tek tek ortadan kaldırılması gereken müthiş bir savaş alanı…

Ama geomchilerin tamamı ölmüştü.

Müthiş bir direniş gösteren Weed bile ölmüştü.

“Ah be!”

İzleyenler derin bir ah çekti.

Oh Dongman, Shin Hyemin, Kim In Young ve kanal çalışanları… Weed ve Geomchileri tanıyan herkes hüzne boğuldu. Bu hüzünlenme, Weed ve geomchilerin kahramanlar kulesini geçmeleri için hissedilen empati hissiydi aslında.

“Bu kadar mı, bitti mi yani?”

“Bu macera en başından beri zaten onların omuzlarındaki ağır bir yüktü. Ama ortaya koydukları mücadele inanılmazdı. Onların yerinde biz olsaydık o kuleye tırmanmaya dahi cesaret edemezdik.”

Tüm herkes büyük bir çöküş yaşadı ve bitkin haldelerdi. Sanki 2 veya 3 gün hiç uyumamış gibi tükenmiş hissediyorlardı.

Sonra, ekrandaki görüntülerde yer alan değişim izleyenleri şoke etti.

Weed’in öldüğü noktada, Weed’in yerinde bir iskelet vardı.

Bu iskelet bir yerlerden tanıdık geliyordu.

Soğuk gül loncası önderliğinde kardeşliğin Ejderha Kurenberg e karşı yaptığı savaşta ortaya çıkan iskelet…

Bu iskelet necromancer büyüsü kullanarak binlerce zombi üretmişti.

Bir Wyvern’in sırtında uçarak ejderhaya karşı mükemmel bir yakın dövüş mücadelesi sergilemişti.

Hatta buz ejderhayı bile çağırmıştı.

İlk görünümünden biraz daha farklı olsa da iskelet tekrar ortaya çıkmıştı.

Kanal çalışanları mutluluktan ağladı.

“Geri döndü!”

“Jeonshin Weed!”

(DN: 12. Cildin sonuna geldik. Her ne kadar önceki bölüm kadar uzun olmasa da gayet keyif verici bir bölüm olduğunu düşünüyorum. Hatamız varsa affola. Umarım okurken keyif almışsınızdır.)