Lms 24.5 - 2/2 : Ölümsüze Dönüştürme

avatar
1966 13

Legendary Moonlight Sculptor - Lms 24.5 - 2/2 : Ölümsüze Dönüştürme



Çevirmen: Lodos 


“Ha?”

 

“Bir heykelin etkisi…”

 

Weed'in tuttuğu meşale sayesinde, kullanıcıların yetenekleri çarpıcı bir şekilde yükselmiş ve inançları, zekâları ve bilgelikleri de kalıcı olarak 10 artmıştı.

 

“Geçen sefer yaptığı heykel…”

 

“Bir heykel gerçekten bu kadar şey yapabilir mi? Heykeltıraşlık gerçekten harika bir meslek!”

 

Oyunculardan saygı gören Weed planını anlattı.

 

“Balkan'ın olduğu yere doğru ilerlemeye devam edeceğiz. İç kaledeki canavarlar toplanmaya devam edecek... Burada kutsal büyüleri sakınmadan kullanmalısınız.”

 

Yalnızca Geomchiler savaşırsa Vandal şövalyelerinden gelecek kayıplar çok büyük olurdu. Ölümsüzler ile dolu Vargo Kalesi’ni aşıp geçmek için ellerinden gelenin en iyisini yapmaları gerekiyordu.

 

“Ölümsüzler her taraftan gelecek. Ne yapmalıyız?” diye sordu şövalyelerden biri.

 

Şu anda, sekiz gelişmiş rahibin tüm manalarını tüketerek oluşturdukları mükemmel mühürlü bir bariyerin içindelerdi. İç kaleye giden bir sokakta kısa bir mola veriyorlardı. Ancak bu bariyer sadece 3-4 dakika dayanabilirdi. Dış kaleden giren canavarlar bir sorundu, ancak kalenin içine saldıran güçlü canavarlar da bir sorundu.

 

“Devam edersek bodrum katına giden bir merdiven var. Balkan da onun altında. Merdivenin kontrolünü elimize aldıktan sonra bir koruma çemberi oluşturacağız.”

 

Yeraltına giden tek merdivende, o dar yolda Ölümsüzlerle savaşacaklardı. Paladinler ve rahipler orada mola verebileceklerdi. Ama daha sonra arkalarında bazı savunucu güçler bırakarak Balkan’a karşı hayatları için kumar oynayacakları bir savaşa girmeleri gerekecekti.

 

Çok basit ve temel bir plandı. Ancak hepsi nihai varış noktasına minimum hasarla ulaşmaya bağlıydı. Vargo Kalesi’nin içini çok iyi bilen Weed, yolu bulmakta zorluk çekmemiş ve düzgünce önderlik edebilmişti.

 

“Vay...”

 

Oyuncular yaşadıkları kaygıdan dolayı derin derin nefesler alıyorlardı. Efsanevi canavar Balkan ile yüzleşmek üzereydiler. Kazanırlarsa bir kurtuluş vardı önlerinde. Ama başaramazlarsa ve geri çekilirlerse iç kaleden bile çıkamadan imha edilirlerdi.

 

Rahipler başlarını salladılar.

 

“Hadi gidelim.”

 

“Buraya kadar geldik, sonunu görsek iyi olur.”

 

Canlılıklarını geri kazanmak için bir ara verdikten sonra yollarına devam ettiler. Sonsuz sayıda Ölümsüz üzerlerine atlıyor olsa da paladinler ve rahiplerden gelen büyüler patlamalarına neden olmuştu. Tavandan, duvarlardan ve zeminlerden üzerlerine kötü ruhlar geliyor ve bazen de Vandal şövalyeleri ortaya çıkıyordu.

 

Weed meşale ile ilerliyor; Geomchiler, Pale'in grubu, rahipler, paladinler ve ruh çağıranlar da onu yakından takip ediyorlardı.

 

“Ölümsüzler gelmeye devam ediyorlar. Sence başarabilir miyiz?”

 

“Bilmiyorum. Ama bizi yöneten kişi Weed, bu yüzden başarabileceğimizden oldukça eminim.”

 

“Ama ya yenilen olursak…”

 

Sadece karamsar ve sinirli bir ruh haliyle yola devam edebiliyorlardı.

 

Eski tablolardan bile canavarlar çıkıyordu. Vargo Kalesi zindanlarının tehlike seviyesi imkânsız seviyelerdeydi.

 

“Duvar!”

 

“Duvardan hayaletler çıkıyor! Onlardan kaçının!”

 

“Tavandaki canavarlara dikkat edin!”

 

Paladin ve rahiplerin sayısı çok olsa da Ölümsüzlerin pusuları nedeniyle verilen kayıplar artıyordu. Eğer biraz sağlığı kalan olmuşsa birçok iyileştirme büyüsü kullanılarak kurtarılabilirlerdi. Ancak inanılmaz seviyelere sahip Ölümsüzler bir saniye gibi kısa bir sürede yaklaşık altı Geomchi ve paladin öldürmüştü.

 

En büyük öncelik olan rahipler her türlü tehlikeden korunuyorlardı. Ancak buna rağmen onların aralarında da çok sayıda kayıp vardı. Aynı anda saldırıya uğradıkları tehlikeli bir durum vardı ortada. Ama sonunda varış noktaları olan şarap mahzenine varabilmişlerdi.

 

Kapıyı açtıkları anda Balkan onları bekliyor olacaktı.

 

_________________________________________________

 

“Ah! İşte şimdi Balkan’a karşı verecekleri savaş bekliyor önlerinde. Hepimizin uzun zamandır beklediği an geldi.”

 

“Weed için muazzam riskleri olan bir savaş.”

 

Weed’in oyunculara Vargo Kalesi'ni istila etmeleri konusunda liderlik ettiği sahneler birçok istasyonda canlı yayınlanıyordu. Önceden haberler verilmiş, normal programlar iptal edilerek özel programlar başlamıştı.

 

Üstelik birçok oyuncu Kraliyet Yolu mesaj panolarına bunun büyük bir şenliğe dönüştüğünü yazıyordu. Tek cümleyle ifade etmek gerekirse bu olayı ‘mutluluktan çıldırtan bir olay’ olarak tanımlıyorlardı.

 

İzleyicilerin tepkileri, yayın istasyonlarının beklentilerinin ötesindeydi. Bunun sebebinin Weed'in asla hayal kırıklığına uğratmayan maceraları olduğunu söylemek mümkündü.

 

Ancak izleyicilerin beğenmesinin ötesinde başka bir neden daha vardı.

 

- Çok pervasız hareket ediyor.

 

- Bağırsakları şişmiş onun. Nasıl 1 porsiyon sosis sipariş edip sadece eti isteyebilir?

 

- Bunun üstündeki kişi tatsız bir şaka yapıyor olmalı. Weed-nim'in 5 kişilik bir porsiyon yediği bilinir.

 

- Vargo Kalesi! Böyle bir yerde nasıl ava gidebilir?

 

Weed, tahmin edilemez biriydi.

 

Diğer kullanıcıların tereddüt etmeden asla yapamayacağı tehlikeli şeyleri o yapardı.

 

Ve bu tür anlarda da genel olarak açığa bir gerginlik ve stres hissi çıkardı!

 

Birçok istasyon aynı anda yayın yapıyordu ama sunan kişiye bağlı olarak hepsi farklı şeyler söylüyordu.

 

“Ho Gung, analizlere göre avın yüksek bir başarısız olma ihtimali varmış. Doğru mu?”

 

“Evet, doğru. Onların bilinen askeri güçlerini tamamen analiz ettik ve bana kalırsa… Ben bir kazanma şansı görmüyorum.”

 

“Rahipler ve paladinler gibi Ölümsüzlerin doğal düşmanlarının da savaşta olmasına rağmen mi?”

 

“Balkan'ın büyülerini öylece göz ardı edemeyiz. Ruh çağıranlardan korkulmasının en büyük nedeni nedir? Sürekli olarak cesetlerden kendilerine müttefikler yaratırlar. Ve bu kadar adam içeri girerse bu sadece büyük bir dezavantaj olur. En kötü durumda herkes Ölümsüz olacaktır yani.”

 

“Öyleyse Balkan’ı nasıl yenebilirler?”

 

“Küçük, çok üst düzey bir grup oluştursunlar derim ben. Şu anda Balkan'ı avlayacak seviyede oyuncuları yok. Bu yüzden onu avlanması imkânsız bir canavar olarak görmeliler. Ve dürüst olmak gerekirse… Ne tür bir savaş yaşanacağı konusunda biraz endişeliyim.”

 

İzleyiciler bu tür olumsuz yayın yapan istasyonlardan uzaklaşmaya başlamıştı. Öyle ki; o istasyonların mesaj panoları bomboş kalmıştı.

 

“Weed'in savaşlarını göz önünde bulundurursak; ben onun birçok stratejiyle haşır neşir olduğuna ve bu nedenle de iyi savaşacağına eminim. Weed'in tek tek ortaya koyduğu taktikleri izlemek ve öğrenmek, birçoğunuzun keyif alacağı bir şey olacak. Elbette tüm bu taktikler işe yaramayabilir.”

 

“Weed, Balkan’ı avlamaktan vaz geçme lüksüne sahip değil. Çünkü Ölümsüz Lejyonu şu anda Morata’ya saldırıyor. Eğer Weed başarısız olursa Morata'nın varlığı tehlikeye girer.”

 

Objektif ve tarafsız yayınların da reytingleri düşüktü.

 

“En son kontrol ettiğimde iç kaleye girmişlerdi ve şimdi bir baktım Balkan'dan bir adım uzaktalar. Acayip hızlı değiller mi?”

 

“Normalde bunun gibi efsanevi bir canavarın birçok unvanı vardır. Hareketli Kuşatma Silahı veya Ölümsüz İmparatoru vb. gibi. Ama şu anda rakibiyle pek rakip olamayacak gibi. Ne de olsa Weed, Savaş Tanrısı.”

 

“Yani büyülü kıtadan beri Weed'in Savaş Tanrısı olarak adlandırılmasının nedeni şimdi mi anlaşılacak?”

 

“Bu konuda çok söz söylememe gerek yok. Bence sadece ekrana bakabilirsin. Weed'den başka kim tamamen yabancılarla birlikteyken bu kadar verimli ve sistematik bir şekilde savaşabilir ki?”

 

Weed'e iltifat eden ve tezahürat yapan istasyonların reytingleri ise patlıyordu!

 

Bu olaylar birçok istasyon tarafından yayınlandığı için reytingler normalden çok daha hassastı. Yayın yetkilisi kutlama sözlerini söylerken eleştirel olmaktan da geri duramıyordu.

 

Kraliyet Yolu ile ilgili programlara başladıklarından beri yayın görevlileri cinsiyeti ve yaşı ne olursa olsun bu kadar popüler olan bir oyuncu görmemişti. Çoğu oyuncu otoritesi, gücü veya diğerlerinden daha yüksek olan seviyesi sayesinde çok tanınıyordu ancak hiçbiri popülerlik açısından Weed ile boy ölçüşemezdi.

 

Objektif bir şekilde bakılırsa; Bardray ve hatta herhangi bir lonca başkanı Weed'den çok daha fazla nüfuza ve otoriteye sahipti. Tüm bunlara rağmen insanlar Weed için tezahürat yapıyorlardı çünkü o heykeller yapmış, birçok beceri sergilemiş ve heyecan verici bir maceraya çıkmıştı.

 

Yozlaşmış bir güç oluşumundan ziyade herkesin hayalini kurduğu bir maceraydı çıktığı…

 

Kendilerinin asla sahip olamayacakları bir macera…

 

Geniş Versay Kıtası’nda bir heykeltıraşı bu aşamada oynayan birinden kimse nefret edemezdi.

 

“İnsanlar bu kadar seviyorsa...”

 

“Sanırım Weed'i içeren bir program hazırlamayı düşünmeliyiz?”

 

“Weed'in yaptığı heykeller veya tercih ettiği avlanma bölgeleri hakkında bilgi vermek uygun olabilir bence…”

 

“Birkaç kez televizyona çıktı ve her zaman yüksek reytingler aldı.”

 

Yayın yetkilileri sadece Weed'in popülaritesini nasıl kullanacaklarını görmüşlerdi. Ama son yayını izliyorken git gide daha fazlası Weed’in tarafını tutar olmuştu.

 

Hepsi de Versay Kıtası’nı gezmiş dolaşmış oyunculardı.

 

__________________________________________

 

“Ben kapıyı açacağım. Savaşa hazır olun ve hemen hücuma geçin.”

 

Weed kapıyı açar açmaz Balkan Demoph’un büyük bir sandalyede oturduğunu görmüşlerdi.

 

----------------------------------------

 

- Korku durumuna düşüyorsunuz.

 

Vücudunuz geçici olarak sersemletilir.

 

Maksimum sağlık ve mana %20 azaltıldı.

 

Güç %45 azaltıldı.

 

Çeviklik %23 azaltıldı.

 

Bilgelik %40 azaltıldı.

 

Can %28 azaltıldı.

 

Şanssızlaşıyorsunuz.

 

----------------------------------------

 

----------------------------------------

 

- Zihinsel çöküntü yaşıyor, halüsinasyon durumuna düşüyorsunuz.

 

Başınız dönüyor.

 

Beceri veya büyü başarısızlığı şansı arttı.

 

Vizyonlar görüyorsunuz.

 

Can hızla düşüyor.

 

----------------------------------------

 

Dürüst olmak gerekirse Weed bu durumu önceden tahmin etmişti ve içten içe kararlıydı.

 

Ama bu kadar çok etkiye sadece Balkan'a bakmak sebep olmuştu!

 

Weed'in savaşçı ruhu, iradesi ve inancı da eşit derecede yüksekti. Ama Balkan’ın etkisi yine de muazzamdı. Kıyamet Şövalyesi olarak geldiği sırada Balkan ile aynı taraftaydı ve bu yüzden sorun yoktu. Ama şimdi tamamen bir düşman olduğu için Balkan'ın büyük gücüyle yüzleşmek zorunda kalmıştı.

 

“Arrh!”

 

“Bunu yapma. Yaklaşma bana!”

 

Rahip bile büyük fiziksel bir hasara sahipti ve gördüğü vizyonlar tarafından tehdit ediliyordu. İnsanları bir saniyede kaosa sürükleyen efsanevi bir canavardı Balkan.

 

Geomchiler sadece hafif zararlar görmüşlerdi.

 

Birçok pervasız mücadelede iradeleri ve mücadele ruhları son derece yükselmişti. Ve sınıfları da savaş sanatçılığı olduğu için tüm güçlerini kullanarak güçlü düşmanlarla savaşmışlardı.

 

TARARARA!

 

Marey enstrümanını çıkardı ve performansına başladı. Müzik, korkuyu yenmek için yararlı bir yöntemdi.

 

“Size neden kıtadaki en iyi ozan olduğumu göstermeme izin verin.”

 

Birçok istasyonda canlı yayınlanıyorlardı. Bu da onun beklediği bir fırsattı. Ozanlara göre, savaş başlamadan önce Weed'in şarkı söylediği an kıskançlık yaratacak kadar inanılmaz bir andı.

 

Bir saray salonu, Balkan’ın avlandığı sahneye kıyasla hiçbir şeydi.

 

“Savaş Tanrısı’nın ayak bastığı yer…

 

Donmuş topraklar, lejyonlar…”

 

O sevdiği bestelenmiş şarkıyı yeniden söylüyordu.

 

Sakin, yatıştırıcı bir melodiyle başlamıştı.

 

Ve sonra şarkının yarısında Marey’in şarkı söylemesinin patlayıcı bir şekilde değiştiği biliniyordu.

 

“Çok güçlü, sert görünümlü Ölümsüzler!”

 

Weed kendi şarkısı için bir Aslan Kükremesi haykırdı.

 

Bir kenara itilmemeye çalışan Marey, enstrümanıyla çalarken şarkıya da uymaya çalışıyordu.

 

“Tarih yazan adımlar…

 

Titremem için yeterince güçlü görünüyorsun.

 

Ama bugün öleceksin.

 

Giydiklerin ne kadar pahalı?

 

JJJJAAAAP,TTTEEEMMM

 

Esen rüzgârın ardından.

 

Kıyafetlerin pahalı…

 

Ya başındaki taç ne kadar?

 

Senin iskelet asan bile benim

 

JJJJAAAAP,TTTEEEMMM”

 

En iyi şarkısını hazırlayan birinin mikrofonu elinden almasından çok daha acımasızdı!

 

Marey’in destansı ve görkemli şarkısı, Weed'in akortsuz bağırışlarıyla derinlere gömülmüştü.

 

Takip etmesi kolay, basit ama bağımlılık yapan bir şarkıydı bu!

 

----------------------------------------

 

 - Müzik dinleyerek korku ve halüsinasyon etkileri %58 oranında azaltıldı.

 

----------------------------------------

 

Marey çaresizlik içinde en azından bir ozan olarak itibarını korumak için enstrümanını umutsuzca çalmaya devam ediyordu. Enstrümanıyla zarif bir şekilde ayak uydurarak Weed’in rastgele şarkı söylemesini ortaya çıkarmıştı.

 

‘Ne zaman bitirecek? Sonunu nasıl besteleyecek?'

 

Önceden herhangi bir konuşmaları olmadığı için Marey endişeyle enstrümanı ile beraber takip ediyordu. Ancak Weed'in şarkısı düzgün bir kapanış bile yapmadan aniden sona ermişti.

 

“Hücum!”

 

Weed'in emirleri duyulduğu anda paladinler planladıkları gibi Balkan'a doğru koştular. Üstlerindeki Ölümsüzlerin de dâhil olduğu Vandal şövalyeleri sürekli olarak aşağı inmeye çalışıyordu. Balkan’ı avlamayı başaramasalar da Ölümsüz Lejyonu’nun aşağı inmesini geciktirseler de; yok edilmeyle karşı karşıya kalacakları bir durumdalardı.

 

Balkan oturduğu yerden kalktı.

 

“Sizi pislikler… Hayatınızı erken bitirmek için buraya gelmekle iyi ettiniz. Sizin değersiz kellelerinize ihtiyacım yok. Hepinizi başsız hortlaklar yapacağım ve hepinizin sonsuza kadar bana itaat etmenizi sağlayacağım.”

 

----------------------------------------

 

 - Ruh Çağıran Deklarasyonu kullanıldı.

 

----------------------------------------

 

Paladinler ileri atılmışlardı ama hepsi farklı yönlere doğru gidiyorlardı.

 

Doğru yöne koştuklarını düşünüyorlardı. Ancak gerçekte Balkan'ın vizyonuna hapsolmuşlardı.

 

“Buz Dalgası!”

 

Balkan parmağını şıklattığı anda dondurucu bir dalga gelmişti.

 

Paladinler parlak kutsal güçle kaplanmış olsalar da donma etkisi onları yavaşlatmış ve vücutlarını sertleştirmişti.

 

“İnsanları öldürün.”

 

Yerden elli Kıyamet Şövalyesi yükselmişti bir olarak. Balkan’ın koruyucu muhafızlarıydılar onlar.

 

“Burada da Ölümsüzler var.”

 

“Onlarla hızlı bir şekilde ilgilenmemiz gerekiyor. Balkan'a başka bir büyü yapması için zaman vermemeliyiz!”

 

Yakınlaşmak için paladinler önce Kıyamet Şövalyeleri ile savaşmak zorundalardı. Savaş böyle devam ederse bir ceset belirir belirmez savaşın dengesi anında Balkan’ın tarafına doğru kayardı. Ancak paladinler şaşırmamışlardı.

 

“Weed bize bu tür bir savaşın yüksek bir ihtimal olduğunu söylemişti.”

 

Paladinlerin koşmaları halinde Balkan’ın saldırılarını onlara odaklayacağını söylemişti Weed. Bir Liç olan Balkan’ın fiziksel yetenekleri o kadar da kötü değildi. Ama bir sihirbaz olduğu için eğer paladinler mesafeyi kapatırlarsa Balkan son derece zor bir durumda kalabilirdi.

 

Tipik bir ruh çağıran olan Balkan, birkaç kritik lanet büyüsü yapacak ve paladinleri kurban olarak kullanarak Ölümsüz yaratacaktı.

 

Ama paladinler sadece yemdi.

 

Eşsiz savunma yetenekleri ve vücut korumaları sayesinde Balkan'ın büyü saldırılarından nispeten daha az hasar alacaklardı. Defansif bir tavırla savaşmaları halinde de Kıyamet Şövalyeleri’nin saldırılarına çok uzun süre dayanabilirlerdi.

 

Gerçek saldırı rahipler tarafından hazırlanmıştı.

 

“Ölümsüz Dönüştürme!”

 

Rahipler hep birlikte Ölümsüz arındırma büyülerini yapmışlardı.

 

Balkan’ın görüşlerinin çoğu ortadan kaybolmuş ve büyük etkiler, karanlık auraların dalgalanmasına neden olmuştu.

 

“Kuaak!”

 

Her ne kadar o, efsanevi canavar Balkan olsa bile; kendisinin tamamen zıttı olan bir saldırıdan zarar görmemesi imkânsızdı.

 

Balkan'ın bedeni ve çevresi kutsal güçle ışıl ışıl parlıyordu.

 

Romuna hızlı bir büyü yapmıştı.

 

“Filizlenen yaşam, bana her şeyi göster. Yaşam Gücünü Görüntüle!”

 

DING!

 

----------------------------------------

 

Liç Balkan Demoph

 

Karanlığın büyücüsü. İnsanın sınırlarını aşan bir Warlock.

 

Ölümsüzleri canlandırarak kıtayı fethetmeye çalıştı.

 

Bir Liç vücudu var. Göğsüne saplanan kutsal kılıç nedeniyle fiziksel aktiviteleri ve büyüsel güçleri kısıtlanmış durumda.

 

Efsanevi bir canavar olarak tüm krallıkların ve kiliselerin ortak düşmanıdır.

 

Sağlık: %87

 

Mana: %99

 

----------------------------------------

 

...

 

Şu Helyum Heykeli yine tam olarak ortaya çıkmadı. Her halde yine en sonda çıkacak, baya heyecanlıyım açıkçası ben. Sabırsızlıkla bekliyorum diyebilirim. Bu arada Marey ne güzel şarkısını söyleyecekti ya, Weed araya girmese olmazdı! Okumaya devam dostlar!

 

Takipte kalın! Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı ve serimizi beğenmeyi de unutmayın lütfen! Görüşmek üzere!

 









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44336 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr