Çevirmen : Clumsy-nim

El Nath Dağları.

Weed, gece vakti 120 Ork savaşçısıyla birlikte ulaşmış ve görev için çalışmalara başlamıştı.

Kkang! Kkang! Kkang!

“Artık adamakıllı işe koyulsam mı?”

Taştan kuş ve yumurta heykelleri yapacaktı. Weed için çocuk oyuncağı denilebilecek bir işti.

“Gerçek bir sanat icra etmem gerekiyor.”

Aslına bakarsanız Weed’in uzmanlığının sahtecilik olduğu söylenebilirdi. Oymacılığa düşük bir yetkinlikle başladığı için her türlü kaliteli işi görmüştü. Bununla birlikte yumurtaları sabaha dek yerleştirmesi gerektiği ve zaman ondan yana olmadığı için hazırlıkları aceleye getirmesi icap ediyordu.

Chronodonlar, gece görüşleri zayıf olduğu için akşamları ya da şafakta değil de güneş gökteyken avlanmaya çıkarlardı.

Kısıtlı vakitte abartılı düzeyde işle boğuşmak Kore Cumhuriyetindeki her işçinin deneyimleyip usandığı bir şeydi. İlkokulda yığılan onca ödevle alıştığı bu şeyi başarmak Weed için imkânsız değildi.

“Öyleyse yumurtaların sahte olduğu uzaktan anlaşılmasın diye aydınlıktansa karanlık, gölge bir yer bulmalıyım. Ve üzerimize çullanmalarının zor olacağı gizli saklı bir nokta seçmeliyim.”

Bu süreçte ortaya çıkacak birkaç Chronodon temkinli olmak adına görmezden gelinecekti.

Weed’in taş heykellerine harikulade demek abartı olmazdı. Yuvarlak, beyaz taş heykellerle ilgilenirken ağaç dallarını doğal bir şekilde yerleştirerek bir de kuş yuvası yapıyordu.

Orklar 8 iri taş hazırlamıştı!

Weed’in büyük kuş yumurtaları yapması gerektiği için Orkların getirdiği taşlar da kucaklanamayacak kadar büyüktü.

Savaşa hazırlanan Orklar ağır silahlıydı ve onca tertibatın verdiği yorgunluk yüzünden yanlarında o ağır taşlardan çok sayıda getirememişlerdi.

“İhtiyacım olandan daha fazla yumurta yapsam iyi olur sanırım. Dikkatlerini dağıtmak gizlenip kamufle olmamızı kolaylaştırır.”

Taş eksikliği çeken Weed, kalan yumurtaları toprağı pişirip sırlayarak yapmaya karar verdi.

Seramik yapmak incelik ve sanat gerektirirdi ama o, eserlerini sadece benzer bir forma sahip olacak şekilde yapıyordu.

Sabaha yumurtaları yerleştireceği muazzam bir kuş yuvası hazırlamıştı.

Bu tuzak işe yararsa gelecek kuşları yemek de hiç fena olmazdı!

Oymacılığı kullanmak için yepyeni bir yol bulmuştu!

Romuna, taşları okşayarak hayranlığını belirtti.

“Vaaay, harika bir iş. Bu koca yuvarlak şey gerçekten de bir kuş yumurtasına benziyor.”

Bellot da herhangi bir kusur arayarak heykellerin etrafında dolansa da tek görebildiği iştah açıcı kuş yumurtalarıydı.

“Böyle bir tarzda heykel yapmanın mümkün olacağı hayatta aklıma gelmezdi. Heykellerden pek anlamasam da oymacılıkta gerçekten sınır yokmuş anlaşılan.”

Güneş doğar doğmaz Chronodonlar sürü halinde harekete geçecekti. Ve Weed’in arkadaşları şimdiden olacaklar için fazlasıyla heyecanlanmış durumdaydı.

Derken El Nath Dağlarının üzerinde bir Chronodon göründü.

Weed, yoldaşları ve Orklar tamamen kamufle olmuş, çalılıkların arasındaki koca bir çukura gizlenmiş durumdaydı.

Weed, Orkların emirlerine daha çok itaat etmesini isteyerek Karichwi’ye dönüşmüş ve Chronodon’un bedeni gökyüzünde açıkça seçilirken grup, yaprakların arasında gizlenmişti.  

‘Hadi in bakalım.’

Onlar gergince oturup beklerken Chronodon’un bağırışları yankılanıyordu.

Chronodon kendine kahvaltı arıyordu ve nihayet vadinin altına yerleştirilmiş olan kuş yumurtalarını fark etti. Sonra da aşağıda yemek için kendisine rakip olabilecek başka bir Chronodon ya da düşman bir canavar olup olmadığına baktı.

“Hücum!”

“Bitirin işini.”

Chronodon yere iner inmez gizlenmekte olan Orklar atağa kalktı.

Çelik tuzak aktive edilirken Chronodon’un üzerine yine çelikten bir ağ atıldı.

Chronodon ateşler salsa da daha tecrübeli olan Ork savaşçıları dikkatlice ateşten kaçınarak tuzağa düşmüş olan Chronodon’a saldırdı.

Ve böylece Orklar Chronodon avını başarıyla tamamladı.

- Görev için kalan sayı: 34

- Bir Chronodon derisi elde ettiniz.

“İyi bir başlangıçtı!”

Bir müddet sonra yeni Chronodonlar geldi ve Orklar avlanmaya başladı.

Tuzakların mükemmel konumu ve Orkların savaş becerisi sayesinde av süreci zannedilenden daha kolaydı.

Böylelikle öğlene dek toplam 7 Chronodon yakalandı!

Weed’in de bir Ork olarak savaşması sayesinde avlanma hızları bir hayli fazlaydı. Orkların Chronodonlara saldırması için en iyi fırsatsa yumurtaları parçalayıp yutmak için gagalarını açtıkları andı.

Weed ve Orklar kurutulmuş etleri mideye indirirken güneş zirveye ulaşmış şekilde süzülüyordu. Şimdilik Orklar hiçbir hasar almamıştı ve görev güvenle ilerlemekteydi.

Öğlenin geride kalışıyla Chronodonlar 2li ya da 3lü gruplar halinde belirmeye başladı.

‘Ork ordusuna gelecek hasarı önlemek adına biraz dinlenmeliyiz.’

Chronodonlar, 2li ya da 3lü gruplar halinde gelseler de Orklar tarafından hiç tereddütsüz yere seriliyorlardı.

Weed’in Karizmasının etkisiyle hızla üzerlerine ağ atıyor, bu sayede mızraklarıyla onları dürterek yakın dövüşe girişiyorlardı.

Kabilenin en iyi Ork savaşçılarının varlığı sayesinde av işi kolay ilerliyordu. Weed’in de seviyesi yüksekti ve haliyle ağlara takılıp devrilen Chronodonlar bir tehdit teşkil etmekten çıkıyordu.

Ancak görevin tamamlanmasına yalnızca 21 Chronodon kalmışken işin rengi değişmeye başladı.

Gökyüzünde tek seferde tam 5 Chronodonluk bir sürü belirdi.

Ve Weed etrafı kolaçan ederken 3’ü yere iniş yaptı.

Bir gözlemci olarak onlara katılıp arkada bekleyen Pale yutkundu.

‘Bu kez yakalanabilirler.’

Weed’in tüm arkadaşları gergindi.

3 Chronodon yumurtaların sahte olduğunu fark ederse sorun çıkacaktı. Ve Orkların saldırıya geçişinden sonra gökyüzündeki diğer Chronodonlar onlara katılırsa çıkan sorun daha da büyük olacaktı.

Weed, görevi bütün olarak zor bulmasa da Orklar alevlere kapılıp paçayı sıyıramazsa sorun çıkabileceği kanısındaydı.

‘Artık yemeye başlayacaklardır, değil mi? Yumurtaların sahte olduğunu anlayacaklar.’

‘Hemen şu 3 Chronodon’u avlayıp başka bir fırsat yakalamak için geri çekilmeliler……’

Orkların riske girdiğini gören Romuna ve Surka ikilisi gergindi.

Orklarsa Weed onlara açığa çıkmaları sinyalini vermediği için şimdilik gizlenme yerlerinden ayrılmamışlardı.

Chronodonlar yumurtaları yemeye adım adım yaklaşıyordu.

Boş boş beklemektense bu fırsatı değerlendirmek daha akıllıca olurdu.

Derken Chronodonlar gagalarıyla kuş yumurtalarını kaptı.

Sahte yumurtaların kabukları kırıldığı andaysa ortalığa et kokusu yayılmaya başladı!

Ve Chronodonlar, parçalanan yumurtaları bütün halde mideye indirdi.

– Eukekeke (Leziz)

-Ukkyakkya, ukkyalu (Tadı güzelmiş. Daha iyisi olamazdı. Sağa sola uçtuğum şu ömrümde hiç bu kadar lezzetli bir yumurta yememiştim.)

-Kiyalululu (Yumurtaları bu yüzden kırmıyoruz işte).

Gökte daireler çizen diğer iki Chronodon da yumurta yemek için inişe geçti.

Ve yumurtalara üzerlerine basmadan olabildiğince yaklaşabilecekleri bir noktaya ulaştılar.

Weed’in eseri olan yumurtaların kabuğu fırınlanmış topraktan oluşurken içlerinde gerçek deve kuşu yumurtaları vardı.

- Chronodonlar yedikleri yemeğin lezizliği için sizi methediyor. Aşçılık Yeteneği yetkinliğiniz gelişti.

Evet, Weed Aşçılıktaki yeteneğini kullanarak canavarları atlatmayı başarmıştı.

Ama canavarların karşılığında hiçbir bedel ödemeden yumurtaları mideye indirmesi hiç hoş değildi!

Weed, beleşçilere tolerans gösteremezdi!

‘Hiçbirinize kaçış yok.’

Weed, sinsice yaklaşmaları için Orklara el etti.

Orklar da Chronodonların yakalanıp bombardımana tutulabilmeleri için ağlarına sarıldılar.

O sırada yumurtaları mideye indirmekle meşgul olan Chronodonların akılları doluydu ve etraflarında olup bitenlerden haberleri yoktu.

“Saldırııınn!”

Weed, Orklarla birlikte toplu halde hücuma geçti.

Kanat ve bacaklarına tuzaklar takılan canavarların üzerleri ağlarla kaplandı.

Bu da onlara yemeğin orta yerinde mükemmel bir sürpriz oldu!

Ardından Weed, yeteneğini kullandı.

“Oyma Bıçağı!”

Yıkıcı güçte, basit ama etkili bir yetenekti!

Aslında Ay Işığı Oyma Bıçağını da kullanabilirdi ama bir Ork olarak manası düşüktü.

Chronodonlar ağların ve tuzakların arasından ateş püskürmeye başladı. Ama kuş yumurtalarının yerleştirildiği noktadaki taşların üzerine önceden sular gizlenmişti.

Weed, işler planlandığı gibi gitmezse diye Chronodonlara karşı bol bol tuzak kurmuş, önlemini almıştı.  

Bu önlemlerden biri de kilden, koca koca yumurtaların kabuğunu kırıp içlerinden atılarak Chronodonları şaşırtan Orklardı.

- Olağanüstü komuta beceriniz neticesinde Liderlik 1 arttı.

5’inin böylece tek seferde avlanışıyla birlikte görevi tamamlamak için geriye 16 Chronodon kaldı. Hazırlanan kuş yumurtalarının sayısı bir miktar azalmış olsa da öldürülmesi hedeflenen canavarların yarıdan fazlası tamamdı.

“Karichwi, gerçekten bir Ork Lordunun niteliklerine sahipsin. Chwiichwiig!”

“Ork numaralarının çoğundan kurnazlık akıyor. Chwis.”

Weed, Orklardan pek çok övgü alıyordu.

“Bugün, yıldızlar gökte belirmeden önce, chwichiwchwis. Bu işi hızlıca tamamlayabiliriz, chwichwichwiig.”

“Bu tipler kaçarsa, chwichwig. Ve hısımlarını getirirlerse. Hepimiz biteriz. chwischwis!”

“Karichwi Orkların gururudur, chwiiig. Karichwi, seni temin ederim ki buradan ayrılıp çok uzaklarda seninle birlikte yaşasak da kardeşliğimiz baki kalacak, chwiiiiik!”

Orklar kendi aralarında konuşurken Weed göğü gözlüyor, zahmetsizce Chronodonların belirmesini bekliyordu.

Ancak Orkların söyledikleri kulaklarına ulaştığı anda tüyleri diken diken oldu.

Ve duydukları ona az önce gördüğü 5 Chronodon’dan da büyük bir şaşkınlık yaşattı.

“Buradan ayrılıp seninle birlikte yaşasak da derken, chwiik?”

“Morata, chwik.”

“Morata’da Karichwi’yle buluşacağız ya. Aptal, chwiiichwichichig.”

“Şunu bana bir anlatsanıza, chiichwii. Beni mutlu edersiniz.”

“Karichwi Bursilia kardeşleriyle birlikte yaşayacak. Kıtanın kuzeyinde, bir kısmımızın Karichwi’nin evini bulmaya gittiği yerde. Chwichichwiig.”

Bunu duyan Weed’in beti benzi attı.

“Bir kısmınızın gittiği mi? Chwichwis.”

“Sadece 150,000 kadarımız, chwig. Hoşuna gitmedi mi? Chwiik!”

“Karicwhi mutlu olunca, chwichichwis, yüzünden anlaşılıyor, çok belli oluyor.”

“Tebrikler, Karichwi. Chwichichichwis.”

Demek gözü gibi bakıp geliştirdiği Morata en nihayetinde bir sürü Ork tarafından ziyaret edilecekti!

Orkların yaşantısını bizzat deneyimlemiş olan Weed’in onlara yönelik ekstrem bir önyargısı yoktu.

Morata’nın kültür ve mimarisiyle gurur duyuyordu, Orklara karşı herhangi bir ayrımcılık içerisinde de değildi.

Ork ırkı başlı başına yeterince çekiciydi. Ama doğaları gereği herhangi bir şehir veya krallıkta vergi ödemezlerdi.

‘Orkların vergi ödemeye zorlanınca isyan çıkardıklarını duymuştum…..’

Yani Weed’in topraklarında yaşayıp vergi ödemeyeceklerdi. Daha da kötüsü Orklar çılgın bir hızla üreyecekti ve sonrasında olacakları hayal etmek bile acı vericiydi!

‘Yo, o kadar kuzeye hayatta sağ salim ulaşamazlar zaten. Orkların yön duygusu gerçekten rezil durumda. O rezillikle karşılarına tehlikeli canavarlar da çıkarsa ölür giderler. Bana herhangi bir haber de gelmedi, bunlar bu şekilde kuzeye nasıl ulaşsınlar ki?’

Denizde yön bulmayı da bilmiyorlarsa işler daha da tehlikeli olurdu. Evet, orada ikamet eden o 150,000 Ork muazzam bir güç teşkil ediyordu ama uzun mesafeli bir göç söz konusuyken işler pek sorunsuz ilerlemezdi.

‘En iyi ihtimalle kütükten birer sal yapıp atlar giderler. Belki yanlış bir yere ulaşırlar ve okyanus akıntıları onları iyice uzaklaştırır. Sonra derme çatma sallarının ipleri çözülür, savrulurlar ve kendilerine çarpan dalgaların arasında yüzme şansları bile olmaz. Hiç olmadı bir girdap ya da fırtınaya falan kapılırlar……’

Evet, Weed’in umutları Orkların yok olmasından yanaydı.

***

Becky Nin’in 3 Çılgın Köpekbalığı.

Weed, Jigolaths yolculuğunda o 3 köpekbalığıyla tanışmış ve gemideki korsanların arkadaşlığından çoğunlukla keyif almıştı. Ardından hayalet gemi yelken açmış, ikinci kaptanlar ve kürekçiler denizlerde uzun uzadıya yolculuk ederek rastgele yerlerde ticaret yapmaya başlamıştı.

“Yelkenler toplansın. Haydi yağmayaaa!”

Denizin sunduğu özgürlükten keyif alan insanlardı!

Korsan Kralı Griffith ve Drinfield'ın filolarının verdiği karşılıklı hasar büyük ölçüde artmıştı.

Griffith önceleri görgü kurallarına uyar ve hatalarını az çok kabul ederken şimdiye emrindeki korsan gemileri arzularını büyütecek kadar çoğalmıştı. Şans eseri edindiği hazine haritasını kullanarak gömülü korsan hazinelerini ele geçirebiliyor, korsan bayrağını çektiği her fırsatta bir krakene komuta edebiliyordu.

Bu sırada korsan dünyasının tanrıları halini alan Becky Nin’in 3 çılgın köpekbalığının kellelerine bir ödül konulmuştu.

Yalnızca korsan filosundaki gemilerin sayısı bile 30’u aşmıştı.

“Bunlar da ne?”

“Orka benziyorlar, Kaptan!”

Bir noktada karşılarına kıyıda ağaç kesen bir Ork grubu çıktı. Genciyle yaşlısıyla çok sayıda Ork, onları karşıya taşıyacak birer sal yapmaya çalışıyordu.

Ork Lordu Seechwi!

O ve Geomchi2 de onca Orkla birlikte bu kuzey yolculuğuna katılmıştı.

Seechwi’ye Orklara öncülük etme görevi verilmiş ve o da topladığı çılgınca odunla özenli bir hazırlığa girişmişti.

Getirdikleri yemekler, Orkların kuzeye ulaşabilmesi için yetersizdi. Yolculuk esnasında avlanma fırsatları olmamış ve diğer krallıklar sınır kapılarını Orklara açmamıştı.

Orklar da kaçınılmaz olarak okyanusu seçmek zorunda kalmıştı.

Yine de birçoğu Morata’ya gidecek kadar şanslıyız diye seviniyordu.

“Orklar sürekli bir şeyler yaparak tecrübe kazanır ve saldırganlardır. Ayrıca ganimetleri var mıdır bilemiyorum.”

Becky Nin’in 3 Çılgın Köpekbalığı, denize açılmak üzere olan binlerce Orku izliyor, seviyelerini yükseltebilecek olan reisleri gözlüyordu.

Orkların sallarına ateş ettikleri takdirde kolaylıkla tecrübe puanı kazanabilirlerdi.

Ancak Seechwi onları fark ederek kibarca ricada bulundu.

“Morata’ya gideceğiz, chwichwichis. Lütfen bizi rahatsız etmeyin, chwiim!”

Maalesef Becky Nin’in 3 Çılgın Köpekbalığı dişi Orklardan hiç hazzetmezdi. Yine de Orkların Morata’ya gitme sebebi fazlasıyla merak uyandırmıştı.

“Ne alaka?”

“Ork Karichwi, chwis! Yo, Weed-nim, onunla yaşamak için Morata’ya göç ediyoruz. Chwichwichwiig!”

Hye, Fractal ve Board Mir üçlüsü her içki masasında Weed’i anardı.

“Aslına bakarsanız bizi eğiten kişi de Savaş Tanrısı Weed’in ta kendisi. Ondan pek çok kötülük öğrendik. Her halükarda onunla zıtlaşamayız.”

Şöyle bir dönüp bakınca kaderin karşılarına Weed’i çıkardığı her seferde başlarına bir kötülük gelmişti. Ondan öğrendikleri sayesinde hakkıyla kötülük yapabilir, meşhur olabilirlerdi.

Gerçi Weed’e yaptıkları kötülüklere rağmen hala hayattaydılar, dolayısıyla tüm bunların pek önemi yoktu. Ve maalesef(?) özlerinde çok da kötü insanlar değillerdi. Korsanlar arasında ünlenen Drinfelt ve Griffith ikilisi, zayıf bir nokta oluşturarak denizlerde hakimiyet kurmalarına imkan tanıyan Weed’e gerçekten borçlu olduklarını düşünüyordu.

“Gemimize binmelerine izin verelim bence.”

“Sayıları çok fazla değil mi?”

“Denizcilerin ve mürettebatın arasında gemi yapmayı bilen birkaç kişi tanıyorum.”

“Çoğumuz az çok biliyoruz aslında.”

Bir gemide yeterince vakit geçiren herkesin Gemi Yapımı yeteneği doğal bir şekilde Başlangıç Düzeyi 3. Seviyeye yükselirdi.

“Öyleyse hepiniz gidip Orkların gemi yapmasına yardımcı olun. Basit bir sal yapmak bile Gemi Yapımı yeteneğinizi arttıracaktır hem. “

“Bu iyi bir plan mı acaba?”

Böylece Hye, Fractal ve Board Mir üçlüsü bu işi üstlenerek Orkların göç etmesine yardımcı oldu. Salların yapımına harcanan süre büyük ölçüde azaldı ve Orklar, deniz yolculuğuyla ilgili bir eğitim aldı.

#Orklarla birlikte görev yaparken kendisine katılmak isteyen 150,000 Ork için çeşit çeşit ölüm senaryosu yazıp onlara felaketler dileyen koca yürekli Weed be! Maalesef Orkların aksine Weed’in hayalleri suya düşecekmiş gibi görünüyor. Morata’ya ulaştıkları zaman neler olacak, bizimki bu süreci nasıl yönetecek çok merak ediyorum doğrusu. Hadi bir sonraki bölümde görüşmek üzere!