" Kardeş Feng Wei gerçekten neden bu kadar acele ediyorsun " 

Feng Wei turu geçmeyi garantiler garantilemez meditasyon yapıp orman ruhu kalbini anlamayı amaçlıyordu.

" Yin klanını bunu yapan Lei klanını da yener birinciliğin çok avantajları var ne bu acele ? " 

Feng Wei planı kimseye açıklayamazdı.

" Benim avantaja ihtiyacım yok sen unutma  Xie tarikatınla olan maçında anında pes et " 

Feng Wei Xie tarikatında olan ünlü dahi Xie Huo yu görme fırsatı olmuştu ve onun göründüğü kadar basit olmadığını düşünüyordu.

" Bunu yapmaya gerek var mı en azından biraz savaşsaydık " 

" Diğer iki klanı yenersen kolayca gruptan çıkarsın kendini riske atma benim yanımda olduğun için onlarda seni rahat bırakmıyacak gözünü dört aç ! " 

Feng Wei konuşmasını tamamladıktan sonra meditasyın yapmak amacıyla odasına döndü önünde bir hafta vardı ve bunu en iyi şekilde değerlendirmek istiyordu.

........

Feng Wei nin odasının önünde onun çıkmasını bekleyen Qin Xiangın endişeli bir hali vardı.

" O hala meditasyon mu yapıyor yakında ikinci turun nasıl olucağı belli olucak "Yin Xia yavaş yavaş Qin Xiangın yanına geldi.

Feng Wei yi dondurduğu haberi kolayca yayılmıştı ve insanlar çok meraklıydı plan işliyor gibiydi fakat olanlardan sonra Feng Wei nin yardıma ihtiyacı olabilir diye düşünmüştü.

" Birazdan gelir " Qin Xiang soğukça cevapladı Yin Xia onları dondurduğundan beri bu kızdan hiç hoşlanmıyordu fakat Feng Wei ye ona bir şey yapmayacağı konusunda söz vermişti.

" Endişeli görünüyorsun istersen ben söylerim " 

" Hayır ! Sadece onun başına gelen onca şeyden sonra bu kadar kötü bir haber alıcak olması " 

Qin Xiang sözünü bitirmeden hemen önce Feng Wei odasından çıktı Yin Xia ve Qin Xiangı yan yana görünce biraz şaşırdı Yin Xia ya onunla olan bağlarını bir süreliğine kesmesini istemişti neden buradaydı ki ?

Feng Wei için bir hafta çok kısa gelmişti bu süre boyunca bir defa bile gözlerini açmamıştı orman tuhu kalbi sandığından daha karmaşıktı.,

Üstelik yapması gereken karışımın başarılı olmasını istiyorsa orman ruhu kalbini %40 olarak kavraması gerekiyordu fakat onun başardığı sadece %30 du.

" Burada neyi bekliyorsunuz " Feng Wei sorgulayıcı bir ifadeyle konuştu.

" Eee Feng.... Wei " Qin Xiang kelimelerini yutarak konuşmaya çalıştı.

Buna dayanamyan Yin Xia söze karıştı " Feng Wei şifahaneye git Jin Yin ve bütün klanı çok kötü bir durumda " 

" N.N.Ne oldu ? " Feng Wei Yin Xia yı duyunca ayakalrının bağı koğmuş gibi hissetti.

" Jin klanı ve Xie klanı karşılaştı daha önceden Jin Yinin pes ediceğini düşünmüştüm fakat klanındakiler denemek istedi." 

Yin Xia soluklandı ve devam etti.

" Xie Huo denen o çocuk dehşet bir aura ortaya koydu ve çok hızlı bir şekilde saldırdı Jin Yin durumu farketti hızlıca pes ediyorum dedi ve takımının önüne kendini siper etti Xie Huo pes ettikten sonra başkasına saldırmaktan ceza alabilirdi fakat ceza kurumu saldırının durdurulamayıcağı için böyle bir şey uygulamadı ama ben durdurulamayacağını düşünmüyorum sanki bunu bilerek yapmış gibiydi. " 

Feng Wei biraz durdu ve düşündü ve arkasına dönüp yürümeye başladı.

" Feng Wei sakın delice bir şey yapma birazdan ikinci turun ne olduğunu öğreniceğiz biliyorsun her yıl değişiyor " Yin Xia Feng Wei yi durdurmak için her şeyi söyledi ama başaramadı.

Fakat Feng Wei Yin Xia nın dediklerine kulakmı asmadı yoksa söyleyecek bir sözmü bulamadı bilinmez hiçbir şey söylemeden şifahaneye gitti.

Kapıda her zamanki gibi iki tane koruma vardı çok güçlü ve heybetli görünüyorlardı bir koruma olmak için de en az dövüşçü aleminde olmak gerektiği için burada ki hiçbir koruma afife alınamazdı.

" Sen orada dur içeriye giremezsin " Korumalardan biri mızrağıyla birlikte pozisyon aldı.

 " Gerekirse zor kullanma yetkimiz var bir daha uyarmıyacağım buraya giremezsiniz " diğer korumada mızrağıyla posizyon aldı belli ki ikiside çok iyi eğitilmişti.

Feng Wei yaklaşmaya devam ederken ürkütücü bir sesle konuştu " Size bir teklifim var ya siktirip gider önümden çıkarsınız yada ölürsünüz " 

Feng Wei nin sesi bir buz hayır buzdan bile daha soğuktu korumaların yıllarca aldığı eğitim bile bu sözler karşısında afallamış içlerine ufakta olsa bir korku yerleşmesine sebep olmuşlardı.

" Bize başka seçenek bırakmadın " iki korumada mızraklarını aynı anda döndürdü ve Feng Weiye atıldı.

Fakat aradaki kısa mesafeye rağmen Feng Wei yürümeye devam etti.

Elini yavaşça kılıcına götürdü ve bir anda ortadan kayboldu.

Beş Feng Wei de aynı anda farklı yerlerden korumalara son sürat geliyordu.

İki korumada ne yapacağını şaşırmış hangi Feng Wei ye odaklanacaklarını düşünüyordu ama düşünmeye vakit yoktu.

Beş Feng Wei de aynı anda kılcıın savurdu kılıçların karşısında çaresiz kalan korumalar tepki bile veremeyip gözlerini kapattı.

" Ben bir katil değilim ama zorlamaya devam ederseniz ölürsünüz " kılıçlar korumaların boğazında duruyordu ve tek bir hamleyle kolayca kafasız yaşayabilirlerdi.

" Şimdi yaptığınız işe geri dönün ve mümkün olduğu sürece içeriye kimseyi almayın anlaşıldı mı"

Feng Wei nin sözlerine karşılık vermeyen yada veremeyen korumalar tereddüte düştü.

" Size anlaşıldı mı dedim ! " Feng Wei bir kez daha kılıcını ileriye götürdü ve iki korumanında boğazından ufak bir kan çıkmasını sağladı.

Korkuya kapılan korumalar soğuk terler döktü ve zorlada olsa " Eve..evet efendim ! " 

Feng Wei onları bıraktıktan sonra içeriye girdi Jin Yini bulması kolay oldu burada ondan başka kimse yoktu.

Feng Wei onun neredeyse cansız bir şekilde duran bedenine baktı.

" Ona bir doktor bile vermemişler " Feng Wei nin Yin tarikatının hanımını bile etkiliyecek kadar büyük bir tıp bilgisi yoktu fakat orman ruhu kalbinin %30 luk gücü bile hafife alınamazdı.

Feng Wei ruhsal duyusunu açığa çıkardı ve Jin Yinin meridyenlerine baktı ve anında geri çekti.

" Meridyenlerinin hepsi yok olmuş üstelik zehirlenmiş meridyenlerde kalmayan güç nedeniyle zehir vücuda yayılacak " 

Feng Wei biraz daha beklemeyi göze alamadı ve ruhunun derinliklerinden orman ruhu kalbini çıkarıp onu tedavi etmeye başladı.

Uğk ! Feng Wei Jin Yinin vücudundaki zehiri çıkarmaya çalıştığı an vücudu tepki verdi ve bir topak kan ağzına geldi.

" Bu ne çeşit bir zehir "

 Feng Wei bir kez daha arkadaşının hayatını riske atmak istemedi ve orman ruhu kalbini ne kadar zorlanırsa zorlansın kullanmaya devam etti vücudu baştaki gibi direnç gösteriyor bu zehire karşı Feng Wei yi resmen uyarıyordu.

 " Eğer böyle devam ederse Jin Yin yakında ölecek buna ben bile dayanamıyorum " 

Feng Wei yaptığı tedavinin yeteri kadar güçlü olmadığını işe yaramadığını biliyordu ama kalına başka bir şey de gelmiyordu.

Fakat arkadaşını birkaç saat daha yaşatmak için ne olursa olsun vücudu ne kadar kötüleşirse kötüleşsin zehiri tedavi etmeye devam ediyordu zehir o kadar etkiliydi ki başka biri tarafından dokunulup yada uyarıldığı zaman onada bulaşıyordu.

Aradan birkaç saat geçmesine rağmen Feng Wei hiç durmadan Jin Yini tedavi etmeye devam ediyordu Jin Yin biraz rahatlamış görünüyordu fakat Feng Wei nin yüzünde açıkça morarma başlamıştı gözlerine kadar ulaşan mor damarlar onun yüzünün korkunç bir hal almasına sebep olumştu.

Fakat Feng Wei durmak nedir bilmiyordu Jin Yinin bu halde olmasını kendi suçu olarak görüyor onu jurtarmak için elinden geleni yapıyordu.

Çok geçmeden altı saat gibi bir süre geçmişti Jin Yin artık çok daha iyiydi fakat Feng Wei biliyordu ki bu zehir bir kanser gibi hiç durmadan ilerlemek istiyordu bıraktığınız an yaptığınız bütün çaba boşa giderdi.

Feng Wei hiç durmadan bu zehire karşı mücadele edebilirdi Jin Yin buna değerdi fakat vücudu ona el vermiyordu bilinci neredeyse kapanmıştı şuan bildiği ve aklında olan tek şey herne yapıyorsa yapmaya devam etmesiydi

" Kardeş Feng Wei " Jin Yinin sesi kulaklarına gelince Feng Wei korkunç bir rüyadan uyanmış gibi hissetti.

" Jin Yin buradayım " Feng Wei hızlıca ve son bir umutla Jin Yine baktı.

" Jin Yin " Feng Wei bir heyecanla onunla konuşmaya çalıştı fakat Jin Yin onu durdurdu.

" Beni dinle bunu başaramazsın " Jin Yin zar zor iki kelimeyi yan yana getirebiliyordu.

" Ne diyorsun çok çok az kaldı dayan biraz  " Feng Wei sürekli olarak onu ikna etmeye çalışıyordu asla Jin Yinin ölmesine izin veremezdi.

" Feng Wei kendini kandırma beni kurtarmak için kendini öldürmek zorundasın kabul et eşşeklik ettim " 

" Seni kurtaracağım ama önce bana seni zehirleyenin kim olduğunu söylemelisin " Feng Wei zaten ona bunu yapanın Xie Huo olduğunu biliyordu fakat biri Jin Yini zehirlemişti.

" Beni hiç kimse zehirlemedi " Jin Yin kendinden emin bir şekilde konuştu. 

" Saçmalama o kadar hastasın ki sana ne olduğunu bile bilmiyorsun " 

" Hayır beni dinle o Xie Huo denen çocuk bunu onun kılıcı yaptı bundan eminim " 

Bu sözleri duyunca Feng Wei şok oldu bir kılıç nasıl olurda böyle bir şey yapabilirdi ki ?

" Sen şimdi bunları düşünme seni kurtarıcağım " Feng Wei düşücelerinden hızlıca kurtuldu.

" Feng Wei lütfen öldür beni " Fakat aniden Jin Yin acılı bir sesle bir istekte bulundu

" N-Ne demek beni öldür ne diyorsun sen " Feng Wei ona şaşkın gözlerle baktı.

" Beni dinle Feng Wei sen kaynak damarların olmadan yaşayabilir misin bu saatten sonra beni kurtarsan ne olucak ? " 

Jin Yin kendine göre haklıydı bir yetişimci kaynak damarları olmadan bir hiçti bir yetişimci istese bile olamazdı.

" Beni dinle ben tıpkı senin gibi kaynak damarlarımı sakatladım fakat hiç pes etmedim ve şimdi buradayım bana söz ver benim gibi pes etmeyeceğine söz ver seni kurtarıcağım "

Bu sözler üzerine Jin Yin alaycı gözlerle Feng Wei ye baktı " Bunu nasıl yapıcaksın " 

Feng Wei sanki Jin Yinin bunu demesini bekliyormuş gibi hızlıca boynundaki yeşil parıldayan kolyeyi çıkardı ve kolyenin içindeki cini çıkardı.

" Arkadaşımı iyileştir ve ona bu gezegenin en harika kaynak damarlarını ver " Feng Wei kendinden emin bir şekilde kolyeye baktı onun sadece üç dilek hakkı vardı ama bu haklardan birini Jin Yin üzerinde kullanmaktan hiç çekinmedi.

Fakat kolyenin içinde ki cin Feng Wei nin isteğine cevap vermiyordu.

" Lanet orospu çocuğu ! ne oldu pilin mi bitti çalışsana çalış çalış " Feng Wei ardı ardına kolyeye küfürler ediyor kolyeyi sağa sola atıyor üstünde tepiniyordu ama kolyeye hiçbir zarar gelmiyordu.

Feng Wei bütün sinirini boşaltırken aklına cinin ona dedikleri aklına geldi.

' Yeterince güçlü olmadan dilek dileyemezsin ' /2.bölüm /

" Lanet olsun nasıl nasıl yeterince güçlü olamam nasıl ! " 

Onun bu halini gören Jin Yinin yüzünde hiçbir üzüntü belirtisi yoktu aksine huzurlu gibiydi.

" Feng Wei klanım onlara benim için veda et ve bu tekniği al bu benim ' yıldırım tanrısının şimşeği ' " 

Feng Wei eline doğru uçan tekniği istemeyerek de olsa aldı " En azından onlarla görüşmeni sağlıyım"

Jin Yin kafasıyla onayladı ve Feng Wei onu kucağına lıp göz yaşlarını belli etmemeye çalışarak odadan çıktı.

" Ağlama dostum koca bir bebek gibi görünüyorsun " Jin Yinin  sözleri Feng Wei yi ufakta olsa mutlu etmişti.

" Tamam ağlamam kardeşim " Böylelikle Feng Wei Jin Yini klanının yanına getirdi ve Jin Yin pek fazla dayanmadan Feng Wei nin kollarında öldü.

https://www.youtube.com/watch?v=ATxRhKHVX7k