Bilgilendirme : Hayvanlar ve Canavarların seviyelerini bir kez daha hatırlatmak istedim 

Bronz (1 - 10 seviye )  Gümüş (1 - 10 seviye ) Altın ( 1 - 10 seviye ) Yeryüzü ( 1 - 10 seviye )

Gökyüzü (1 - 10 seviye ) Sahte Elemental ( 1 - 10 seviye ) Elemental ( 1 - 10 seviye ) 

JinYin öldükten hemen sonra Feng Wei’nin ikinci tur için salona gitmesi gerekiyordu. Fakat onun öyle bir derdi yoktu.Öyleki kimse nerede olduğunu bile bilmiyordu.

QinXiang ve YinXia onu aramakla meşguldüler. Fakat nereye bakarlarsa baksınlar Feng Wei’yi bulamıyorlardı.

"Nereye gitmiş olabilir ki?Yin tarikatı hariç hiçbir yerde olamaz." Düşündüklerini söylerken aklına bu tarikat hariç başka bir yerde olabileceği tek yer olan ormanda değilse.

"Sanırım ormana gitti ama onu aramaya şimdi gitsek bile onu ararken geç kalırız." 

QinXiang ise öyle düşünmüyordu "Onu bulmak kolay ormana gidelim yeter." 

QinXiang ve YinXia,Yin tarikatından çıktıktan hemen sonra ormana gittiler.

YinXia başta Feng Wei’yi nasıl bulacaklarını merak ediyordu. Fakat ormanın girişine geldiklerinde bile çok baskın bir anka sesini duydular.

"Bu Feng Wei’nin kılıcının sesi. O ne yapıyor?" YinXia endişe içinde sordu.

"Öğrenmenin tek bir yolu var." Böylece ikiside ormanın içine girdi ve Feng Wei’nin yeryüzü seviye bir canavarla boğuştuğunu gördüler.

YinXia bir korkuyla "Nasıl olurda bu kadar güçlü bir canavar burada bulunabilir ?" dedi.

"Sadece yeryüzü aleminde değil üstelik 5.seviye." QinXiang normalde Feng Wei için endişelenme gereği duymazdı. Fakat bu manzarada Feng Wei çok hırpalanmış görünüyordu.

"Neden kılıcının o muazzam gücünü tekrar kullanmıyor." YinXia’nın kafasında şüpheler vardı.

"Bu dediğin kolay bir şey değil. Feng Wei daha kılıcıyla ustalaşmadı. Anka kılıcını kullanmak muazzam bir fiziksel enerji tüketimi yapıyor. Bu yüzden onu istediği gibi kullanamaz." 

Feng Wei kılıcını kaldırdı ve canavarın başına doğru bir hamle yaptı. Fakat canavarın yeryüzü aleminde olan gücü ve duyuları hafife alınacak gibi değildi. Öyleki Güç aleminde olan biri için bile bunları öldürmek kolay değildi.

Canavar elinin tersiyle ona doğru zıplayarak saldırmayı amaçlayan Feng Wei’ye resmen tokat attı ve onu 10 metre ileriye fırlattı bu sayede tam beş tane ağaç Feng Wei’nin sırtında parçalandı 

"Ona yardım etmeliyiz." YinXia bu sözlerden sonra harekete geçmek amacıyla hareketlendi ama QinXiang onu durdurdu.

"Eğer onu durdurursan işler daha kötü bir hal alır. İyilik değil kötülük yapmış olursun.Bu onun savaşı bırak o bitirsin." 

YinXia’nın her ne kadar bu sözler içine sinmesede kabul etmek zorundaydı. Bu onun dövüşüydü ve şuanki psikolojisiylede böyle bir şey yapmaya çalışsa bile Feng Wei izin vermezdi.

Feng Wei düştüğü yerden ağır ağır kalktı. Sol kolundaki kıyafeti  tamamen parçalanmıştı ve oluk oluk kan akıyordu. Yinede diğer elindeki kılıcını sıkı sıkı tutmaya devam etti.

Yavaş yavaş canavarın karşısına geçti ve sakince kılıcını kınına geri koydu. Bir kaç büyülü söz okumaya başladı 10 saniye süren büyü okumadan sonra elinde bir yıldırım topu oluştu.

"Yıldırım Tanrısının Şimşeği İlk Hareket: Yıldırım Topunun Patlaması!" Feng Wei büyüsünü tamamladıktan sonra elindeki yıldırım topunu tüm gücüyle fırlattı. Top canavarın bedenine göre çok küçük duruyordu. Fakat elektrik canavarın bedenine çarptığı an inanılmaz bir şimşek çarpması gibi binlerce volt gücündeki elektrik canavarın büyük bedeninin içinden geçti.

Canavarın bütün iç organları yanmıştı adeta fakat Feng Wei’nin buna alışmış gibi bir hali vardı.

"Ranga bunu da diğerleri gibi yiyebilirsin. Kendinden çok daha güçlü birilerini yemek seni büyünce çok güçlü bir ejder yapacak. Sadece 4 ay sonra cinsiyetini ve ırkını öğreneceğiz. Her ne kadar alev ejderi olduğunu bilsek de." Feng Wei,Ranga’yı seviyordu ve onunla konuşuyordu. Biraz uzakta onu izleyen QinXiang ve YinXia’yı fark etmemişti.

"Onun bir ejderhası mı var? " Hem YinXia hem de QinxXiang ağızları açık bir şekilde Feng Wei’nin yanında ki 5 metrelik devasa hayvanı izliyordu.

"Ejderhalar 1 yaşını doldurmadan önce 6 metre kadar büyürler. Anlaşılan Feng Wei ona çok iyi bakmış şimdiden 5 metre." QinXiang övgüyle konuştu.

"Şimdi düşündüğün şey bu mu gerçekten? Ejderha diyorum ejderha! Sinirlenirse şu arkanda gördüğün tarikatı 2 yaşında bile yok edebilir! Hayatında kaç tane ejderha gördün!?" YinXia sinirli ve endişeli bir şekilde konuştu.

Fakat QinXiang, YinXia’nın sorusuna cevap vermeden Feng Wei’nin yanına doğru yürüdü.

Feng Wei ona doğru yaklaşan bir şey olduğunu hissetti ve hemen elini kılıcına doğru götürmek için hamle yaptı ama sağ eli sol eli kadar yaralı olmasada iki kolunda da güç kalmamıştı.

"Bir ejderha yanında çok büyük belalar getirir. Biliyorsun değil mi?" Fakat Feng Wei bu sesi kolayca tanımıştı.

"Elbette biliyorum. Bu konuyu kapatalım." Feng WeiRanga’nın canavarın içindeki çekirdeği yemesine izin verdikten sonra onu ruh yüzüğüne koydu. Ruh yüzüğüne bakınca aklına istemesede ona bunu veren ZahoBi gelmişti.

"Feng Wei ne yaptığını sanıyorsun? Bu halin ne böyle!? Sanki 10 tane yeryüzü alemindeki canavarla karşılaşmış gibisin!" YinXia sinirli bir şekilde konuşuyordu. Fakat içinde Feng Wei için oldukça endişeli bir hal vardı.

"10 değil. 3 tane ama devam edebilirim." Feng Wei’nin umursamaz cevabı hem YinXia’yı hemde QinXiang’ı şok etmişti.

"3 tane mi? Sen dalga mı geçiyorsun benimle dalga mı geçiyorsun göründüğünden daha kötü yaraların olduğuna eminim. Göster şunları!" QinXiang bir hışımla neredeyse yarısı parçalanmış kıyafeti çıkardı.

"Bu da ne?" QinXiang ve YinXia hiçte beklemedikleri şeyle karşılaşmıştı. Feng Wei’nin vücudunda yaralar olduğu kesindi. Fakat hepsi neredeyse tamamen iyileşmişti.

Feng Wei orman ruhu kalbini %30 kavrayınca vücudunda bazı değişiklikler keşfetmişti. Artık vücudu normalden 3 kat daha hızlı iyileşiyordu.

Bu başta onu da çok şaşırtmıştı. Fakat bunun orman ruhu kalbinin gücünün sadece %30’u olduğunu hatırlayınca heyecanlanmıştı.

"Feng Wei kolun!" YinXia bir heyecanla konuştu. Feng Wei’nin kolu az önceki halinden çok daha iyi görünüyordu.

"Peki enerjin ve manan bu şekilde yenileniyor mu?" QinXiang heyecanla sordu.

"Hayır. Böyle bir gücüm henüz yok. Fakat JinYin’in bana verdiği teknik mana bazlı bir teknik olduğu için onu kullanamıyordum. Biraz çalıştım ve manamın değerini 20  manadan 50 manaya yükselttim. Bu sayede ilk hareketi kavramak için bu ormana geldim. Az önce gördüğünüz gibi ilk hareketi kullanabildim. Fakat enerjim ve manam hiç kalmadı." 

"Peki bu kadar uğraşmanın sonucunda gücünde bir artış yaşadın mı?" QinXiang merakla sordu.

"Evet. 2. alemden 3. aleme geçtim." Feng Wei’nin bu cevabı YinXia’yı çok şaşırtmıştı.

"Feng Wei sen bir canavarsın. Benim güç aleminde bir seviye kat etmem 3 ayımı almasına rağmen bana canavar diyorlardı. Sen 1 ayda başardın." 

Feng Wei’nin Tanrının Meridyenlerine ve orman ruhu kalbine sahip olması buna yarıyordu. Normalden 4 kat daha hızlı gelişim yapıyordu. İnsanların 4 ayda geçtiği yeri o 1 ayda geçebiliyordu.

"Feng Wei buradan gitmeliyiz. Yakında ikinci tur için toplantı yapılacak. Orada olmalısın yoksa katılamazsın." 

YinXia’nın bu sözlerine karşı Feng Wei sessiz kaldı. Ona göre bu şeyler artık değersizdi. Feng tarikatına katılmak artık ikinci plandı. Şimdi yapmasını istediği tek şey JinYin’i öldüren o piç kurusunu öldürdükten sonra ona bu emri veren YinKang’ı da öldürmekti.

"Pekala. Hadi gidelim." Feng Wei kısa bir cümleden sonra tekrar ayağa kalktı. Burada canavarları avlamak ona biraz iyi gelmişti.

Yin Tarikatına döndükten sonra salona gitti. O salona girer girmez bütün dikkatler onun üzerinde toplandı. Feng Wei son anda yetişmiş gibi görünüyordu.

Artık ikinci tura kalan 12 klan kalmıştı ve hepside hafife alınamayacak kadar güçlüydü.

Normalde ilk 12 tarikat hep belliydi. Fakat hiç kimsenin beklemediği bir şey olmuştu.Yin klanı ilk turdan elenmişti.

Kısa süre sonra turnuvanın hakemi ikinci turu açıklamak için kürsüye çıktı.

"Her turnuvada olduğu gibi bu turnuvada da ikinci ve üçüncü tur değişiklik gösterecek. Sizlere ikinci turu açıklamadan hemen önce geçen yıl şampiyon oldukları için ikinci tura direkt katılma hakkı kazanan Feng klanını takdim edeyim." 

Hakemin sözleriyle Feng tarikatı üyeleri yavaş yavaş salona girdi. Geçen yıl birinci oldukları için hepsinde fazlasıyla gurur ifadesi vardı.

En önde kaptanları genç ve yakışıklı biriydi Feng Wei onlara bir göz attı ve tekrar bakışlarını aynı yere sabitledi Xie klanına.

Orada görmek istediği kişi belliydi. XieHuo’nun yüzü artık beyninden çıkmayacaktı. Fakat onu ne kadar ararsa arasın göremiyordu.

"Artık bütün klanlar burada olduğuna göre ikinci tur için kura çekme zamanı geldi." 

Bir kutunun içinde onlarca top vardı ve her topun içinde bir oyun yazıyordu. Hakem elini kutunun içine daldırdı ve bir top çekti.

"İkinci tur canavar avı seçilmiştir!"