İki figür karşı karşıya gelmişti bir tarafta Feng Wei diğer tarafta Feng Yong vardı ikisininde en başından beri elektriklerinin tutmadığı belliydi.

Feng Wei kimseyle düşman olmak istemezdi fakat Feng Yong ona düşman olmak için düpedüz davet çıkarmıştı 

Feng Wei nin mizacı böyle şeyleri görmezden asla gelmezdi üstelik şimdi , düpedüz onun karşısına geçen bu kişiyle ölümüne bile olsa dövüşücekti.

" Burada ne arıyorsun ? " Feng Yong pis bir dille konuştu.

" Ne mi yapıyorum , tabiki Feng Tai ' yi izliyorum " Feng Wei  iğneleyeci bir şekilde konuştu.

" Seni pislik " Feng Yong  fazla dayanamadı ve gürbüzünü sallayarak Feng Wei ile olan 100 metrelik mesafesini hızla indirmeye başladı.

Buna karşılık Feng Wei sakince anka kılıcına davrandı.

" Durun ! " ikiside tam çarpışacağı sırada tuhaf bir güç tarafından geri çekildi.

Şüphesiz onları ayırmaya gelen kişi Feng Tai idi.

Islak sarı saçları mavi desenli zırhı yeşil gözleri ve kıvrak vücuduyla harika görünüyordu.

Feng Tai doğrudan Feng Wei ye baktı.

" Burada ne arıyorsun ? " Feng Wei Feng Yonga verdiği cevap gibi ' Seni izliyorum ' diyemezdi.

" Eee , şey ben buralarda büyük bir patlama sesi duyduğum için geldim " 

Feng Tai nin yüzü dahada çirkin bir hale geldi.

 " Patlama demek ,  her yerde aynı şekilde savaşlar oluyor ve yine bir patlama duymak çok kolay sen her duyduğun patlamaya koşuyor musun ? " 

Feng Wei nin hiçbir şekilde cevabı yoktu Feng Tai ye buraya gelme sebebinin kılıcının parlaması olduğunu söylemezdi.

" Cevap yok demek yoksa sen bizi izleyen bir casus musun " Feng Tai sorgulayacı bir ifadeyle konuştu.

" Hayır ben casus değilim , öyle ki hemen şimdi gidiyorum " Feng Wei daha fazla sıkışmak istemedi.

" Bizi izleyip öyle kolay bir şekilde kaçabileceğini mi sandın ? " Feng Tai elini ağzına götürdü ve bir  ıslık çaldı.

Feng Wei nin karşısında Feng Yong vardı ve hemen arkasında ise Feng Tain vardı.

Fakat , Feng Tarikatından üç kişi yeterli olmamış Feng Tai nin ıslığıyla birlikte diğer Feng klanı üyeleri eş zamanlı olarak ağaçların ve çimenlerin arasından belirdi.

8 kişi Feng Wei nin etrafını tamamıyla sardı.

" Ne yaparsan yap buradan çıkamazsın " Feng Tai konuştu.

' Gerçekten beni küçümsüyor ' Feng Wei bu sözlere karşı alaycı bir şekilde güldü ve tüm gücüyle yükseldi.

Patt ! zıpladığı an sanki koca bir el tarafından tutunuyormuş gibi yere yapıştı.

Feng Wei nin bu halini gören Feng klanında olan neredeyse herkes alaycı bir şekilde güldü.

" Sana kılıcımın yeryüzünde eşsiz olduğunu söylemiştim " 

' Demek kılıcınla alakalı bir şey '  Feng Wei bir şeyler anlamıştı.

" Şimdi seni nehir alıyorum  " Feng Tai konuştuktan sonra kılıcıyla bir hareket yaptı.

Gözle görüldüğü kadarıyla Feng Tai nin yaptığı şey hiçbir şeye yaramamıştı bir hareketlenme bile olmamıştı.

Fakat Feng Wei olanı ruhsal duyusu sayesinde hissedebiliyordu onun etrafındaki hava değişmişti sanki görünmez bir kutuya sıkışmıştı.

Feng Wei düşüncesini doğrulamak için elini ileriye doğru uzattı fakat eliri görünmez bir güç tarafından tutuldu ve ileriye gidemedi.

" Tekniğim hapsi beğendin mi ? Feng Tai övünerek konuştu.

' Hapis mi ? ' Feng Wei kendi hapis tekniğini Xie Huo ya karşı kullanmıştı ve tekniği kullandıktan sonra bu teknik zihninden silinmişti.

Feng Wei buna anlam verememişti bu konu üstünde durma fırsatı da olmamıştı

Şimdi ise Feng Tai gelmiş onun tekniğini kadar güçlü olmasa da aynı isimde  bir teknik kullanmıştı bu sadece bir tesadüf olabilir miydi.

" Şaşkınlıktan dilini yutmuş gibisin baştan uyarıyım daha önce hiç kimse bu hapisten kurtulamadı eğer kendi isteğimle  bırakmazsam buradan asla çıkamazsın " 

Feng Wei durumun ciddiyetini kavrayalı çok olmuştu bu kız göründüğünden çok daha fazlasıydı.

" Peki benden ne istiyorsun ? "  Feng Wei itaatkar bir şekilde konuştu.

Feng Tai , Feng Wei nin yanına yavaş yavaş yaklaştı " Hiçbir şey sadece burada kalıcaksın ve bir haftanın sonunda tekrar ışınlanma kapsülüne bindiğimizde orada sen olmayacaksın " 

" Bunu bana gerçekten yapacak mısın ? " Feng Wei , Feng Tai nin dediği şeyleri çok kolay bir şekilde yapabilecek biri olduğunu biliyordu ve ' Buradan daha önce kimse çıkamadı ' sözleri gayet inandırıcıydı.

" Evet böylelikle kimseyi bir daha izleyemezsin " Feng Tai bu sözlerinden sonra arkasını döndü ve diğer grup üyeleriyle birlikte Feng Wei nin yanından ayrılmaya başladı.

' Demek zor bir kızsın ' " Feng Tai bir baksana " Feng Wei , Feng Tai nin tamamıyla uzaklaşmasından önce onu çağırdı.

Feng Tai arkasını döndü " Ne o yalvaracak mısın ? " alaycı bir şekilde konuştu.

" Hayır sadece bir şey demek istedim " Feng Wei yine kibar bir şekilde konuştu.

" Oh ! Neymiş o " Feng Tai meraklanmışa benziyordu.

" Tatlı rüyalar güzelim " Feng Wei bu kelimeleri söyler söylemez gözleri farklı bir renk aldı ve Feng Tai nin gözlerine doğrudan baktı.

Feng Tai , Feng Wei nin gözlerine baktığı anda ruhu donmuş gibi hissetti ve tuhaf bir şekilde az önce ne yaptığını unuttu.

4 Saniye Feng Wei nin bu hapisten kurtulması için çok yeterli bir zamandı.

" Sen bunu nasıl yaptın " Feng Tai hapisten kurtulan Feng Wei yi görünce şaşkınlıktan dilini yuttu

Fakat Feng Wei ona hiçbir cevap vermiyordu.

Feng Tai çok tuhaf bir ruh hali içerisindeydi daha önce hiçbir zaman onun bu tuzağından kurtulan olmamıştı fakat şimdi Feng Wei onun karşısına geçmiş pis pis sırıtıyordu.

Panik yapan Feng Tai hızlıca yanındaki klan arkadaşlarına döndü " Neye bakıyorsunuz saldırsanıza " 

Klan arkadaşları Feng Tai ne kadar seslenirse seslensin ona bir cevap vermiyordu donmuş gibiydiler.

" Sizi ! tamam ben yaparım " Feng Tai hızlıca kılıcını kavradı ve Feng Wei ye  doğru koşmaya başladı.

Artık gözü hiçbir şeyi görmüyordu aşağılanmıştı o herkese övdüğü teknik onu buralara getiren kılıç hepsi bir anda karşısında ki adam yüzünden yok olmuştu.

Kılıcını bütün gücüyle savurdu ve Feng Wei nin vücudu ve kellesini iki farklı yere uçurdu.

" huh ! Neyse ki üç saniye sürdü eğer bir saniye daha oyalansaydın buradan çıkmazdım " 

Aniden Feng Tai nin  zaman ve mekan algısı değişti kendini kılıcıya birlikte havaya saldırırken buldu .

Feng Tai nin etrafındaki herkes ona ne yaptın sen der gibi bakıyordu.

' Eğer tekniğim 4. seviyeye ulaşmasaydı buradan asla çıkamazdım '

Feng Wei nin tatlı rüyalar tekniği 4. seviyeye ulaşmıştı ve bu teknik sayesinde kişiye istediği rüyayı gösterebiliyordu.

Feng Tai kendini kaybetmişti ve kılıcının uyguladığı tekniği Feng Wei ye saldırırken geri çekmek zorunda kalmıştı.

Feng Tai bunu fark ettiği an yere çöktü " Seni öldüreceğim ! " dedi ve bir büyü okumaya başladı.

" Tekniğin çok güçlü fakat bu tekniği uygulamak için kendinden ne veriyorsun ? " 

Feng Wei konuşurken Feng Tai büyüyü okumaya çalışıyordu fakat ne yaparsa yapsın büyüyü tamamlayamıyordu manası tükenmişti.

" Şimdi izninizle ben seni rehin alıyorum " Feng Wei bu sözleri söylediği an Feng klanından herkes Feng Tainin önünde durdu.

Feng Yong konuştu " Hayır hiç kimseyi rehin almıyorsun " 

....................................

Yazar notu : Feng Wei nin , Feng Tai ye tepkisi ektedir :https://www.youtube.com/watch?v=uDeTc8ee8lc

Bu arada serimizde kılıçlar ve silahlar apayrı bir yere ulaştı isterseniz karekterlerin kullandığı silahların fotoğraflarını paylaşabilirim