Etrafta biraz araştırma yaptıktan sonra Feng Wei orman ruhu kalbini kavramak ve yaralarını stabilize etmek amacıyla kendine adanın yükseliklerinde bir mağara buldu.

İki günlük meditasyonda normal savaş yaralarını stabilize etti fakat orman ruhu kalbini kavramakta başarısız oldu dahası Xie Huo nun verdiği zehiri vücudundan atamamıştı zehir çok yavaş bir şekilde büyüsede ilerlemeye devam ediyordu.

Feng Wei günün yavaş yavaş aydınlanmasıyla birlikte meditasyonu bıraktı ve gözlerini açtı.

4.Gün ; 

' Şuanda sahip olduğum puanla bir üst tura rahatça çıkarım daha eğlenceli bir şey yok mu ? ' 

Feng Wei mağaradan ağır adımlarla çıktı aşağıya baktı ve 20 metreden atladı gözüne bir canavar kestirmişti.

Niiii ! Yere büyük bir gürültüyle indikten sonra etraftaki küçük canavarları kaçırdı.

' Hımph ! gümüş seviye mi cidden mi ? ' Feng Wei nin ilgisini hiçbir şey çekmemişti.

" Ranga dışarı çık burası serbest gözüküyor " fakat Ranga Feng Wei nin seslenmesine rağmen dışarı çıkmamıştı bu ilk defa olan bir şeydi.

Feng Wei endişelendi ve  Rangaya bakmak amacıyla ruhsal duyusunu ruh yüzüğünün içine aktardı.İçeri baktığında Ranga 'nın ruhsuz bir şekilde yattığını gördü.

' Bu çok garip onu daha önce hiç böyle görmemiştim rahat bıraksam iyi olur '

Feng Wei ruhsal duyusunu çekti tekrar adaya döndü.

Bamm ! biranda büyük bir patlama sesiyle yer sarsıldı.

Feng Wei hızlıca sesin geldiği yöne baktı ses kuzeyden geliyordu.

Anka kılıcına davrandı ses yakından geliyor gibiydi. 

Anka kılıcını çıkardığı zaman Feng Wei kılıcının parladığını fark etti.

' Bu neden oluyor yine mi iblis kılıcı var ? ' 

Hızlıca kılıcını doğrulttu ve sesin geldiği yöne doğru koşmaya başladı neler olduğunu öğrenmenin tek bir yolu vardı.

Feng Wei sese yaklaştıkça  kılıç daha fazla parlıyordu.

kılıcını kınına koydu ve hızlıca sesin yakınlarında olan bir ağaca tırmandı bir tehlike varsa onu önce görmeyi tercih ederdi.

Ağacın tepesine çıktı ve bir şeyler görmeye çalıştı.

fakat görebildiği tek şey adanın ortasından akan bir nehirdi hiç bir şey gözükmüyordu.

 Bamm ! aniden nehirin içinden 3 metreden daha uzun bir deniz canavarı ve tepesinde ise bir kız vardı.

' Feng Tai ?  ' Feng Wei bu kızı ilk gördüğünden beri onun bir deli olduğunu düşünüyordu durmadan savaşmak istiyordu şimdide her tarafı ıslanmış uzun sarı saçları yüzünü kapatmıştı ama hiçbir şeyi umursamadan yinede canavarın üstünde sallanıyordu.

Daha da önemlisi elinde tuttuğu katana benzeri kılıcıda tıpkı anka kılıcı gibi parlıyordu.

Feng Tai başta kılıcının parladığını fark etmemişti fakat anlaması uzun sürmedi.

Kılıcının bir parıltıya sahip olduğunu farkedince doğrudan Feng Wei nin olduğu tarafa baktıç

 Feng Wei onun bu kadar keskin duyulara sahip olduğunu düşünmemişti fakat pek fazla da şaşırmadı.

Çünkü bu kız hiç durmadan savaşan ve asla durmak bilemeyen bir tipti ve Feng Wei bunu onu görür görmez anlamıştı.

Feng Wei ye bir bakış attıktan sonra canavarın üstüne çıktı ve zıpladı ve yere hızlı bir şekilde inmeye başladı.

Canavar onun bu hamlesini görünce ağzını kocaman bir şekilde açtı ve Feng Tai direkt olarak canavarın ağzının içine girdi.

Feng Wei onun bu hamlesini görünce ağzını tıpkı canavar gibi kocaman bir şekilde açtı.

' O ne yaptığını sanıyor deniz canavarları özellikle kalın derileri ve çok sert pullarıyla bilinir bu kız hiç mi bir şeyi düşünmez  '

"  Ne oldu biraz şaşırmış gibisin "  Feng Wei aniden arkasında bir ses duyduç

Normalde Ruhsal duyusu gelişmişti kendinden çok daha yüksek seviyeli biri olmadıkça kimse ona gizli bir şekilde yaklaşamazdı.

Feng Wei hızlıca arkasını öndü ve daha önce Feng klanıyla birlikte gördüğü birini gördü.

" Sen bana nasıl böyle yaklaştın ? " Feng Wei şaşkınlıkla sordu.

" Orasını boşver neden Feng Tai yi izliyorsun kaptan Yong bunu duyarsa senin için iyi olmaz " 

" Adın ne senin ? " 

" Feng Tain  ama bunun şuan bir önemi yok kaptan Yong  burada ablamı izlediğini görürse senin için iyi olmaz " 

" Ablam mı ? " 

" Şuan benim dediklerimi kendi keyfine göre dinlemeyi bırakman lazım  "

" Neden beni önemsiyorsun " 

" Tipini sevdim sadece ama artık gitmen lazım " 

" Feng Yong , ondan korkmuyorum " 

" Demek sert çocuk oynuyorsun sevdim seni şimdilik ona bir şey söylemiyeceğim fakat buralarda dolanırsan senin peşini bırakmaz " 

Feng Tain bu sözleri bitirmeye kalmadan  ağacın altından bir ses geldi.

" Çok geç ! " 

" Not : Yazı stilini fikirlerinizi almak için biraz değiştirdim ve nasıl olucağı elbette size bağlı oy atın istediğiniz olsun ; https://www.strawpoll.me/20030209