Ölüm diyarından yin tarikatına döneli henüz  1 ay olmuştu ve yavaş yavaş güneş kendini göstermeye başlamıştı.

" Feng Wei artık buradan gitme vakti geldi sanırım yeterince dinlenmiş olmalısın " Qin Xiang kendi odasından çıkıp onun kaldığı yere gelmişti.

Fakat biraz seslendikten sonra içeride kimse olmadığını fark etti.

Hızla içeri giren Qin Xiang Feng Wei nin çoktan oradan ayrıldığını neredeyse ortadan kaybolan aurasından anlamıştı.

Aniden yaklaşık 1 hafta önce Feng Wei nin ona dediği şey aklına geldi.

" Usta Qin Xiang iyileşmeme az bir zaman kaldı 1 hafta boyunca yeni gücüme alışmak için meditasyon yapacağım kimsenin rahatsız etmediğinden emin olun " 

Feng Wei nin doğrudan artan gücü yüzünden bu bahane oldukça makul gelmişti ama şimdi

" Küçük piç nereye gittin " 

......

Tian şehri ; 

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte tıpkı gökyüzü şehrinde olduğu gibi tian şehrinde de neredeyse 2 saray büyüklüğünde olan tamamen ticaret için kullanılan büyük ticaret alanı günün neredeyse 24 saati zaten açıktı.

Feng Wei buraya gelmeden hemen önce uzun bir yol kat etmişti ve hiç durmadan Yin tarikatından buraya geldi gözünde buradan 10.000 km uzakta olan Kurak Çöl vardı 

Eğer kurak çöle gidebilirse yeni sahip olduğu gücü deneyebilirdi.

Fakat her ne kadar güçlensede kurak çöl bilinen en tehlikeli kaynak canavarlarının bulunduğu yerdi üstelik Feng WEi bu yeni gücüne hala alışık değidli.

Hİç vakit kaybetmeden kaynak canavar taşı ticareti yapan bir yere girdi.

İçeride  100 lü yaşlarında oldukça genç bir adam duruyordu.

" Evlat kalbini kırmak istemem ama çer çöp satın almıyoruz " Adamın bu sözlerine karşı Feng Wei hiçbir şey demedi.

Ölüm diyarında öldürdüğü canavarların taşlarını akıllılık edip topladığı binlerce taşı adamın önüne fırlattı.

" Bunlara ne kadar verirsin ? " Feng Wei hiç beklemeden konuya girdi.

Fakat adam birkaç dakika boyunca hiçbir şekilde cevap veremeden önündeki taş yığınına bakamya devam etti.

" B.bu..bu.bu bu ne sikim ? " Feng Wei birkaç dakika daha bekledikten sonra daha fazla sabredemeden bıçağını çıakrtıp adamın boğazına dayadı.

" SANA DEDİM Kİ BUNLAR NE KADAR EDER ? " Feng Wei nin gözleri anında buz gibi soğuklaşmış bir cellat gibi adamın karşısına dikilmişti.

Az önce şaşkınlıktan ve daha önce böyle bir şey görmediği için konuşamayan adam şimdi de ezici güç baskı ve korku yüüznden nefes bile alamıyordu henüz 17 yaşlarında görünen bu çocuktan yayılan güçte neydi böyle ? 

" Du.dur bei yanlış anlama ama bunları ödeyecek param yok burada bulunan en düşük sevyeli taş neredeyse 10.000 altından fazla eder " 

Sonunda buzlaşmış Feng Wei nin gözleri adamın üzerinden çekildiğinde derin bir nefes alan adam alnında oluşan soğuk boncuk terleri sildi.

" Bunları nerede satabilirim " 

" Efendim büyük Tarikatlardan sonra en güçlü sırada gelen Tian şehrinde bile bunları alabilecek çok fazla kişi yok ama taş ticaretin en büyüğünü yapan cevher tarikatına bunları götürürseniz onlara satabilirsiniz " 

" Nerede bu tarikat " 

" Buradan 1000 km uzakta fakat şu sıralar tarikatta 10 yılda yapılan bir etkinlik var " 

" Ne etkinliği " 

" Tarikat ustası her on yılda bir kez büyük bir turnuca düzenler ve bu turnuvaya şehirden herkes katılabilir ve kazanan tarikat ustasının kızıyla evlenme hakkına sahip olur " 

" Evlenme ? Pff " 

" Efendim öyle demeyin Tian sarayında bulunan asil ve savaşçı prensesten sonra cevher tarikatının prensesi en güzel ve güçlü prenseslerinden kabul edilir " 

" biraz daha anlat " Feng Wei nin ilgisin çekmişti.

" Efendim katılmak için zamanında gitmeliydiniz bu öğleden sonra finaller oynanıcak ve Hou klanının en güçlüsü Tahara Hou bizzat prenses Yukiyle karşılaşacak " 

" Öğleden sonra mı demiştin ? "