Bölüm 705: Saygıdeğer Anne

Yaşlı adam sinirlenmiş olsa da Qiushui Fuyan'ın gücü karşısında yapabilecek bir şeyi yoktu.

Hayatının geri kalanını tek kol ve bacakla geçirmenin utanç verici bir şey olacağını biliyordu. İnsanlar ona bacak ve koluna ne olduğunu ve neden onları iyileştirmediğini sorduğunda daha da utanacağını da biliyordu.

Ama o eski deyişin de dediği gibi: "Ölü olmaktansa yaşamak iyidir." Birini suçlayacaksa da sadece Chu Feng'e saldırmak istediği için kendini suçlayabilirdi. Eğer açgözlülük etmeseydi böyle bir durumda olmazdı. Yine başka bir deyişin de dediği gibi: "Kişi kendi suçlarının sonuçlarından kaçamaz." Cezasını hak etmişti.

"Öylece gidecek mi yani? Öldürülmesi lazım öldürülmesi ve sonra da Kaynak enerjisi arıtmam için bana verilmeli." Dedi Antik Işınlanma Alanına giren yaşlı adamı izleyen Eggy.

"Herhalde insanlar bunu öğrensin diye bıraktı onu. Ne de olsa Qiushui'nin ilk başta bana gitmemi söylemesinin sebebi de yılanı deliğinden çıkartmak içindi. Böylece onlara gücünü gösterecek ve bana zarar vermek isteyenler de görecekti bunu. Onlara bana, Chu Feng'e, dokunurlarsa neler olacağını göstermek istedi." dedi Chu Feng yüzünde bir gülümsemeyle.

"Gücünü göstermek istiyor olabilir, öldürsün adamı sonra da Piaomiao Hanım salsın haberleri. Bu daha iyi olmaz mıydı? Ne de olsa diğerlerini öldürdü yani. Gizlemek istediği bir şey yok herhalde, değil mi?" Diye sordu Eggy.

"Önemli değil. Eminim o da hak ettiği dersi aldı. Öyle yaşamaya devam etmek sıradan birinin başarabileceği bir şey değil. Ne de olsa bunu duyan hiçbir tarikat onu tutmaz, değil mi?" Chu Feng gülümsedi, sanki daha demin giden adamın ailesi ve arkadaşları tarafından ihanete uğrayışını, bütün dünyanın onu küçük görmesini görebiliyordu şimdiden.

"Wuqing, sende kalsın bu." Birden Qiushui Fuyan elini salladı ve elindeki Evren Kesesini Chu Feng'e doğru attı.

"Teşekkür ederim Sayın Qiushui." Chu Feng kalbinde yükselen sevinci hissetti, Evren Kesesinin içinde birçok hazine vardı. Sayısız Dövüş Sanatı İlacı ve Elit Silahlar vardı, düşük kaliteli mallar ve bununla birlikte birkaç yüz tane düşük kalite Dövüş Sanatı İlacı ve orta kalite Dövüş Sanatı İlacı vardı.

Birkaç tane yüksek kalite Dövüş Sanatı İlacı bile vardı. Ölümsüz Mantardan kalite bakımından çok aşağıda olsalar da yine de yüksek kalite Dövüş Sanatı İlacıydı bunlar. Paha biçilemez şeylerdi. Sadece bu Evren Kesesinin içindekiler bile Chu Feng'e küçük bir servet kazandırabilirdi.

"Bu üçünü de al." O sırada Piaomiao Hanımın elinden dört ışık çıktı ve hemen Chu Feng'in avucuna girdi.

"Piaomiao Hanım teşekkür ederim." Chu Feng daha da sevindi çünkü bu dört ışık hazineler içeren Evren Keseleriydi ve aralarında Sisli Rozeti de vardı.

Dövüş İşareti Ölümsüz Alemi sona erdikten sonra Sisli Rozeti olanların bunları iade etmesi gerekirdi. Chu Feng de dahildi bu kurala.

Piaomiao Hanım Chu Feng'e Sisli Rozeti verdiğinde bu Chu Feng'e önem verdiğini gösteriyordu, kendisine istediği zaman Sisli Tepeye girme hakkını vermişti.

"Fuyan'dan işinin olduğunu duydum, daha fazla tutmayayım seni burada. Ama eğer ileride vaktin olursa her zaman Sisli Tepeye bekleriz seni." dedi Piaomiao Hanım. Yüzünde nadir görülen bir gülümseme vardı.

"Efendiler o zaman Chu Feng'in yola düşme vaktidir." Chu Feng bu defa gerçek ismini kullanmıştı.

"Chu Feng" ismini duyan Piaomiao Hanım oldukça sakindi, sanki çoktan Wuqing'in sahte bir isim olduğunu ve Chu Feng'in gerçek olduğunu biliyordu.

Chu Feng gittikten sonra Qiushui Fuyan duvağını çıkardı ve yüzünü açığa çıkardı. Ne güzel bir yüzdü bu. Yaşı kırka yaklaşmış olsa da cildi genç kızlarınki gibiydi, zaman onun yüzüne bir leke bile kondurmamıştı.

Doğu Deniz Bölgesinin eski güzelinin şu anki hâlinin de Qiu Zhu ve Ya Fei'den aşağı kalır bir yanı yoktu. Qiushui Fuyan o kadar güzeldi ki sıradan bir görünüşü olan Piaomiao Hanım çirkin kalıyordu yanında,

"Saygıdeğer Anne, görünen o ki Chu Feng'i pek bir seviyorsunuz. Daha önce genç nesilden birine Sisli Rozeti verdiğinizi görmemiştim hiç. Murong Xun ve Huangfu Haoyue bile böyle bir muamele görmemişti." Qiushui Fuyan şok edici bir sırrı ortaya çıkarmıştı, o kadar önemli bir statüye sahip olan Piaomiao Hanım aslında onun annesiydi.

"Murong Xun Ölümsüz İnfaz Takımadasından, nasıl ona Sisli Rozetini verebilirdim? Huangfu Haoyue ise sıra dışı biriydi evet ancak o da hak etmiyordu rozeti."

"Ama Chu Feng onlardan farklı. Dövüş İşareti Ölümsüz Aleminde ölmekten kurtulması ve altı bin Dövüş İşareti toplaması basit tesadüfler değil. Gördüğüm kadarıyla kesinlikle Dövüş İşareti Ölümsüz Alemindeki o gizemli varlığın onayını almış olmalı." dedi Piaomiao Hanım.

"Onayı mı? Saygıdeğer Anne, bu gizemli varlık Sisli Tepeye mühürlenmiş olan şeytan mı yoksa Sisli Tepenin efendisi mi?" Diye merakla sordu Qiushui Fuyan.

"Ben burayı bin yıla yakın bir süredir koruyorum. Tek bildiğim Dövüş İşareti Ölümsüz Aleminin Sisli Tepenin çekirdeği olduğu ve orada gizemli bir varlığın olduğu. O gizemli varlık bir raddeye kadar Sisli Tepeyi kontrol eder."

"Aramızdaki bağlantıyı arttırmayı çok denedik ancak hepsi boşa. Ona ulaşamıyorum değil ancak o beni umursamıyor."

"Burayı koruyarak çok şey kazanmış olsam da muhafız ismi boş bir unvandan başka bir şey değil."

"Ölümsüz İnfaz Takımadası her geçen gün daha da büyüyor. Gözlerini Sisli Tepeye dikmiş durumdalar ve eğer bir gün Ölümsüz İnfaz Takımadası işgale gelirse ve Dövüş İşareti Ölümsüz Alemindeki o gizemli varlık bana yardım etmek istemezse kesinlikle Sisli Tepeyi kaybederim."

"Ama bu Chu Feng denen çocuk... Gizemli varlığın onayını almış ve belki de zamanı geldiğinde bize yardımı dokunabilir." dedi Piaomiao Hanım ifadesiz bir suratla. Ama gözlerinde bir sinsi bir ifade vardı.

"O zaman Saygıdeğer Annenin bizzat gelip Chu Feng'i koruyor olmasına şaşmamak gerek. Meğer bu kadar önemli biri, onu gizliden gizliye korumamı ister misiniz?" Dedi Qiushui Fuyan.

"Gerek yok. Eğer gerçekten de gizemli varlığın onayını almışsa eminim o korumamızı istemiyordur. Kendi kendine gelişmesine izin vermemizi isterdi ki hüneri daha da sağlam temellere otursun."

Piaomiao Hanım kafasını salladı ve Qiushui Fuyan'a sordu, "Fuyan... Ne dersin bu sefer gitmesen de kalsan? Ne de olsa er ya da geç Sisli Tepe senin olacak."

"Kalamam Saygıdeğer Anne. Aşıklar Terası bana daha uygun bir yer. Ayrıca sende Dört Mevsim ve Yan Ruyu, beş müridin yani, yok mu? Bence Sisli Tepeyi onlara bıraksan daha iyi olur." Qiushui Fuyan kafasını salladı.

Bunu duyan Piaomiao Hanım bir iç çekmekten kendini alamadı, "Yanan Cennet Kilisesindeki Cennet Yoluna girmeni yasakladığım için suçlamıyorsun değil mi beni hâlâ?"

Qiushui Fuyan'in vücudu istemeden biraz titredi. Yüzünde bir şeyler değişti durdu ancak en sonunda hafifçe gülümsedi ve "Nasıl suçlayabilirim ki? Eğer Saygıdeğer Annem beni durdurmasa belki de ölü olurdum şu an." dedi.