2. Cilt: Antik Hazine
Bölüm 6
"Yaşın küçük olduğu için şanslısın." dedi Dorian, Mathias'a. "Şehrin içinde çıkan kavgalarda büyü kullanmak yasaktır. Ama sen yetişkin değilsin. Bu nedenle kendini korurken büyüye başvurduğun için seni suçlayamazlar."
"O zaman şehirde sağa sola büyü atamam yani?"
"Tabii ki de hayır. Eğer haklı olmadan büyü kullanırsan ceza alırsın."
"Ceza ne oluyor?" Genç büyücü meraklandı.
"Para cezasından bir süreliğine saldırdığın kişinin hizmetçisi olmaya kadar gidiyor. Bu yüzden büyüye başvurmamak adına dövüş eğitimi almalısın. Yıldırımdan önce belindeki hançere davranman lazım." Şişman büyücü anlatmaya devam ederken loncadaki herkes çoktan yatmıştı. Gecenin geç saatleriydi. Sadece o ve Mathias uyanıktı ve bir süredir sohbet ediyorlardı.
"Hey, şu ikizler var ya, Admon ve Mirabel, oldukça soğuk kişilikleri var. Yanlarında hırkayla dursam sorun ederler mi?" Yıldırım büyücüsü ciddiymiş gibi sordu.
"Onları soğuk olmaya iten şeyler yaşamışlar buraya gelmeden önce."
"Ne gibi?"
"Tüm aileleri öldürülmüş."
"Yapma be..." Bu duyduğundan sonra onlar adına üzülmüştü.
"Admon ve Mirabel, ikisi de nüfuzlu bir ailenin genç efendileriydi. Aileden geriye sadece onlar kaldı. Eleanor onları loncaya aldı ve yeni bir yuva verdi. Tavon ise gelişimlerinde çok önemli bir rol oynadı. Onlara savaşmayı öğretti. Bu yüzden o ikisi sadece Eleanor ve Tavon'u dinlerler. Geri kalan kimsenin lafını önemsemezler."
"Tavon iyi mi dövüşüyor?" Genç büyücü iyice meraklandı çünkü Tavon'un bir İllüzyon Büyücüsü olduğunu sanıyordu.
"Yarınki eğitime sen de katıl. Haftada bir kez Tavon bize eğitim verir. O bir illüzyon ustası. Savaş alanları şekillendiriyor ve dövüş deneyimimizi arttırıyor."
"Vaay, iyiymiş!" Onun da katılma isteği gelmişti. Şimdiye kadar hep canlı yem olunca, gerçek bir savaşta ne yapabileceğini bilmiyordu.
"Öyleyse yarın katılırsın. Sen oturacaksan otur ama ben yorgunluktan ölüyorum. Uyumaya gidiyorum." Dorian masadan kalktı ve odaya geçti. O gittikten sonra Mathias hala kendisinde olan lonca kartını çıkardı. Karta bakarken loncalar arasındaki rekabetin ne kadar ileriye gidebileceğini düşünmüştü.
Handa yarışma teklif edildiği zaman adam kartı koymasını isteyince niyetini anlamıştı. Yine de kazanmasına rağmen onu dövmek pahasına zorla kartı almaya çalışacaklarını düşünmemişti. Yaşı küçük olduğu için şehir polisleri onun davranışını görmezden gelecekti. Fakat sürekli büyü kullanamazdı ve bu loncalar arası rekabet de duracak gibi değildi. En zayıf üye olarak ilk hedef konumundaydı.
"En azından Büyücü Ustası olmak zorundayım." Bu düşüncesi sebebiyle yatmaya gitmedi. Olduğu yerde daha fazla vakit kaybetmeden eğitime başladı. Bir yandan büyü gücünü geliştirecek, bir yandan da Tavon'un eğitimleri sayesinde dövüşmeyi öğrenecekti. Bu şekilde oldukça verimli olacaktı.
----------
"Hey, Mathias." Yine ince bir ses duyuldu. Bu sesi geçen seferden hatırlayan genç, bir anda gözlerini açmıştı.
"Kalktım, kalktım." dedi telaşla.
"Sandalyede uyuyakalmışsın?" dedi Tavon. Diğer lonca üyeleri de yavaş yavaş iniyordu aşağı kata.
"Öyle mi olmuş? Biraz eğitim yapıyordum." Yattığı yere bakınca sandalyenin üzerinde büyü gücünü geliştirdiği şekilde uyuyakaldığını gördü. Karşısındaki masa ve sandalyeler devrilmişti. Büyük ihtimalle elinde tuttuğu Çarpma, o uyuyakalınca fırlamış ve buna sebep olmuştu.
"Eğitmi düşünmen çok güzel ama geceleri uyuyup gündüz boş vakitlerinde yapman daha verimli olacaktır."
"Verimi falan bilmem ama," dedi Mathias, gerinirken. "Bu adam artık 5. Kademe Büyücü Çırağı. Yakında da Büyücü Ustası olacak." diye ekledi gururla. Yardımcı liderin kaşları kalktı.
"Gelişim hızın oldukça etkileyici." dedi şaşırmış bir edayla. Belki de bu kadarını beklememişti. Çünkü bu çocuk daha buraya gelmeden birkaç gün önce 4. Kademeye adım atmıştı. Birkaç gün içerisinde nasıl 5. Kademeye çıkabilirdi ki? "Çalışma yöntemin özel olmalı, değil mi?"
Kendisine sorulan bu soru Mathias'ı bir an duraksattı. "Bir arkadaşım öğretmişti." diye cevap verdi, köyde olanları hatırlamamaya çalışarak.
"Böyle bir arkadaşın olması çok güzel. Bu tür dostlar kıymeti bilinmesi gerekenlerdir." Yardımcı lider bakışlarını merdivene çevirdiği zaman bir kişi hariç herkes inmişti. "Dorian nerede?"
Eva esnerken "Hala uyuyor olmalı." diye yanıtladı. Yanıtı, gri saçlı büyücüyü harekete geçirmişti. Gözlüklerini düzeltti ve normal bir hızda onların odasına çıktı. Sadece birkaç saniye sonra bir çığlık duyulmuştu. Yardımcı lider ve Dorian birlikte aşağı indiler. Şişman büyücü ter içindeydi.
"Eğitim günü geldi millet." diye söze başladı Eleanor. "Bugün geçen seferkine göre daha iyi bir performans sergilemeliyiz ki geliştiğimiz belli olsun."
"Ben de katılmak istiyorum." dedi beyaz saçlı yıldırım büyücüsü. Dorian hariç herkes ona bakmıştı.
"Biraz zorlu olacak senin için. Oldukça da acı verici. Gerçekten gelmek istiyor musun? Tavon'un illüzyonları gerçekten pek ayırt edilemeyecek düzeydedir." Lonca lideri teyit etmek için tekrar sordu.
"Bir denemekten zarar gelmez değil mi?" Kararından emin gibiydi.
"Pekala, o zaman gidelim."
----------
"VAZGEÇTİM! ZARAR GELİYORMUŞ!"
Mathias peşindeki köpek benzeri mahlukatlardan kaçarken bağırıyordu. Herkesin gireceği illüzyon için gücü yetersizdi. Bu sebeple Tavon ona ayrıcalık yaparak ayrı bir illüzyon yaratmıştı. Ama görünüşe göre bu da onun için fazlaydı.
"Gücü daha aşağı çekemiyor musun? Hiçbir şey yapamıyor." Eleanor, yardımcı lidere sordu.
"Bu büyü en aşağı bu güçte yapılabiliyor, Eleanor. Büyücü Ustası seviyesinden daha aşağıya çekemiyorum." Eva'nın onları getirdiği eğitim alanındaki bir tepeden aşağıdaki illüzyonu izliyorlardı. Tek gördükleri saldırı yapma fırsatı bulamayıp her şeyi savuşturmaya çalışan Mathias'tı.
"İyi tarafından bakarsak refleksleri oldukça iyi. Şimdiye kadar hiçbiri ona vuramadı." Yardımcı lider, gözlüğünü düzeltirken konuştu.
"Önceki loncasındayken canlı yem görevindeymiş. Pek savaş tecrübesi yok ama kaçınma konusunda oldukça tecrübe kazanmış. Haklısın, saldırıları hiç yemiyor. Güzel refleksleri var." Eleanor da onunla aynı fikirdeydi.
"Dövüşmeyi de öğrenirse güçlü bir büyücü olabilir."
"Zamanla o da olacaktır." Tüm lonca onu izlemeye devam ederken Garvin söze karıştı.
"Neden onu izlemekle zaman kaybediyoruz? Ben de savaşmak istiyorum. Bizi de illüzyona sokamaz mısın? Aslında izlemesi biraz eğlenceli ama av kadar değil."
"Onun böyle kaçışından zevk mi alıyorsun, Garvin?" Eva ayıplar gibi bir edayla konuştu.
"Evet?" diye pişkin bir cevap alınca afalladı ama. Bu kadar kolay kabul etmesini beklemiyordu.
"Bana sıkıntı yok, hatta biraz daha uzatın da uyuyayım biraz." Kenardaki bir köşeye kıvrılan Dorian onlara sırtını döndü.
"Uyumak yok demiştim." Tavon onu uyardı ama Dorian çoktan uyumuştu bile. Yardımcı lider illüzyonu bozmadan onun yanına kadar geldi ve zor da olsa onu tepeden aşağıya doğru itti. Şişman büyücü son anda uyansa da ne onu ne de kendini durdurabildi ve bağıra bağıra tepenin en dibine kadar yuvarlandı. "Buraya çıkmak için 1 dakikan var, Dorian."
Şişman büyücü tepedeki yardımcı liderin sözlerini duyunca yokuş yukarı çıkmaya başladı. Uyuduğu için lanet ediyordu. Şimdi her yeri acımıştı.
Bir dakika yeni yeni dolmuştu ki tepeye ulaştı. Nefes nefeseyken zorlukla yere oturdu ve bir daha uyumamak için çok direndi. Dünkü yorgunluğunun ardından hem yıldırımla çarpılmış, hem gecenin bir vakti Mathias'ı bulmaya gönderilmiş, hem de geç saatlere kadar onunla sohbet etmişti. Üstüne bir de erken uyanınca uykusunu hiç alamamıştı.
"Pekala, yukarı gel, Mathias!" Tavon'un illüzyonu ortadan kaldırdığı zamana dek Mathias tek darbe bile yememişti. Bu onun canlı yemlik sırasında kazandığı yetenekti. Belki de en büyük yararı buydu. Pek çok kez bazı sıkıntılar olmuştu ve hep kaçınmak zorunda kalınca da artık kaçınma yeteneği gelişmişti.
Yorgun argın yukarı çıkmaya başlayan Mathias'ın nefesi başka bir yerinden çıkıyor gibiydi. Tepeye varması beş dakika sürmüştü. O gelince diğerleri aşağı inmeye başladılar.
"Sonunda biraz savaş." Garvin aralarındaki en mutlu kişiydi. Tüm grup aşağı indiğinde ikizler slahlarını çekmiş, Eleanor zırh eldivenlerini takmış, Eva geçit büyülerini hazırlamış ve Dorian ise yerden bir parça taş almıştı... Ve illüzyon başladı.
Her yerden mahlukatlar onlara karşı saldırıya geçmişti. Tavon en düşük güçten yani Büyücü Ustası gücüne denk gelen 3. Seviyeden başlatmıştı illüzyonu. Bu savaşta kimse zorlanıyora benzemiyordu. Bu nedenle seviye bir anda yükseldi ve Büyücü Büyükustası gücüne denk gelen 4. Seviye mahlukatlar ortaya çıktı.
Mathias, Garvin'e bakarken ağzının açık kaldığını fark etmemişti. "Bu adam savunma sınıfı değil miydi?" diye sordu Tavon'a.
Garvin aşağıda kendine gelen saldırıların bazılarını kendini toprak bir kubbeye alarak engelliyordu. Bazen de bu toprak kubbeyi gereğinden küçük yaparak mahlukatları sıkıştırıyor, iyice de küçülterek onları ikiye ayırıyordu. Kubbeleri çember şeklinde başlayarak yükseliyor ve en tepede her noktadan birleşiyordu. Bu nokta da bir mahlukatın beline gelince onu ikiye ayırması çok kolaydı.
Bazen ise yerden duvar çıkarıyordu. Bu duvarları özellikle mahlukatların altından yükselterek onları havaya savuruyor ve yere düşerek can vermelerini sağlıyordu.
"Garvin savunma büyülerini saldırı için kullanmakta ustalaşmış bir büyücü. Bundan çok zevk alıyor." Tavon durumu açıklamıştı.
Aşağıdaki savaş sırasında toprak büyücüsü, Dorian'a "Dorian! Meteor!" diye bağırdı. O bağırınca şişman büyücü elindeki taşı iyice sıktı ve taşı tuttuğu elinden başlayarak tüm bedeni taşla kaplandı.
"Madde Sınıfı Dönüşüm Büyücüsü derken bunu kast ediyordunuz demek?" diye sordu Mathias. Yardımcı lider de başıyla onayladı.
Garvin duvarlarından birini çapraz bir şekilde şişman büyücünün altından çıkararak onu fırlattı. Dorian'ın düşüşü yerde küçük bir krater oluşturmuştu. Oradakilerin hepsi de ölmüştü. Şişman büyücü hemen ayağa kalkarak taşa dönüşmüş bedenini kullandı ve saldırıya geçti.
"Saldırı Dönüşümü!" diye bağırdığı zaman ellerinden biri, taştan bir dikenli topuza dönüştü. Bu topuzun bir vuruşu ciddi hasara neden oluyordu.
"Vay anasını!" Mathias hayranlıkla izliyordu. "Göbeğin ne çok işlevi varmış lan!"
İkizler ellerindeki silahları kullanarak çok rahat bir şekilde mahlukatlarla ilgileniyorlardı zaten. Hareket becerisi haricinde herhangi bir büyüye ihtiyaç duymuyorlardı.
"Onların silahları nasıl şeyler öyle? Bildiğim kadarıyla 4. Seviye mahlukatları sıradan şeyler indiremiyor." Genç büyücü, Tavon'a sormaya devam etti.
"Onlar içlerine yazıt döşenmiş silahlar. Efsunlu diye de geçerler. Bir demirciyle yazıt ustasının ortak çalışmasıyla yapılabiliyorlar. Oldukça değerlidirler." Yardımcı lider yine de açıkladı.
Genç büyücü savaşı izlemeye devam ederken Eleanor'a da baktı. Kadının her yumruğu bir can alıyordu. "Peki ya Elenaor?"
Tavon derin bir nefes aldı ve Mathias'a baktıktan sonra onu da açıklamaya karar verdi. "Eleanor'un silahları efsunlu silahlara göre daha özel yapım denebilir. Silahın demiri sıradan bir demir değil. Enerjiyi üzerinde barındırıp iletebiliyor. Bu sebeple onun herhangi bir büyü kullanmasına gerek yok. Enerjisini silaha aktarmaya başladıktan sonra her vuruşu Büyücü Kralı'nın gücüne sahip."
"Çok iyiymiş lan! O silahlardan alabiliyor muyuz!?"
"Tabii ki." dedi yardımcı lider. "100 altının varsa neden olmasın?"
"100 altın? O ne? Yeniyor mu?" Mathias'ın tüm hevesi kaçtı. Çünkü daha geçen güç loncanın bir haftalık ihtiyacı 10 altın olarak ölçülmüştü. Loncada da elma suyu hariç her şey olduğuna göre bu oldukça yüksek bir paraydı. Genç büyücü hayatında 1 altın bile görmemişti.
Tavon illüzyonun seviyesini bir kere daha arttırdığı zaman 5. Seviye mahlukatlar belirmeye başlamıştı. Eleanor ve ikizler harici grup zorlanmaya başladı. Özellikle Eva yeterince hızlı geçit açamamaya başlamıştı. Hızla yer değiştirmek zorunda kalan Garvin de bu durumdan kötü etkilenmişti. Çok uzun sürmeden grup fazla yoruldu. Güç seviyesi 6. Seviyeye çıktığında ise ikizler de daha fazla dayanamadılar.
İllüzyon büyüsünü 6. Seviyeye çıkarmak normalde bir Büyücü Üstadı'nın yapamayacağı bir şeydi ama Tavon bu büyü konusunda kendini çok geliştirmişti. Bu nedenle bu gücü kullanabiliyordu. Eleanor harici kimse kalmamışken o da zorlanmaya başlamıştı. Çünkü kendi seviyesindeki onlarca yaratığın arasındaydı ve kısa süre içinde o da tükendi.
Yorulan kişiler darbeleri savuşturamayınca oldukça acı çekiyora benziyorlardı. Bu durum Mathias'ın ilgisini çekti. "Bu sadece illüzyon değil mi? Neden acı çekiyorlar?"
"Bu illüzyon, beş duyuyla da hissedilebilen bir illüzyon, Mathias. Eğer bir yara alırsan bunu gerçek gibi hissedersin. Onların hepsi az önce parçalanma acısını çekti."
Yardımcı liderin sakince söylediği şeyler genç büyücünün daha fazla konuşmamasına neden oldu. Gerçek savaş deneyimi demek buydu. Acı vardı ve bu illüzyondan da öte, ölüm vardı. Onu da hesaba katınca bu eğitim yolu bir lütuf gibiydi. Parçalanma acısını çekseler de en azından gerçekten yaralanmamışlardı ve herkes hayattaydı.
"Geri dönme vakti!" Tavon onlara seslendiği zaman hepsi yerde uzanıyordu.
----------
"Eğitim yönteminiz fenaymış ha!"
"Senin de ayakların kıçına vura vura kaçma yeteneğin fenaymış." Dorian, beyaz saçlı büyücü ile dalga geçti.
"Bunlar hep taktik, ben taktiksel geri çekilme uyguluyordum. Uygun bir zamanda hepsinin işini bitirecektim zaten. Korkak mıyız lan öyle kaçma falan diyorsun!?" Genç büyücünün kendini savunmaya çalışması diğerlerini de güldürmüştü. Barda oturan ikizler hariç. Onlar hala çok soğuktu. "Burası da esiyor sanki ya. Değil mi ,Admon?" Mathias'ın konuşma çabası ilgisiz bakış engeliyle karşılaşınca başarıya ulaşamadı.
"Büyücü Ustası olduğun zaman İllüzyon Sahası senin de gelişmen için iyi bir fırsat olacak. Bir an önce gücünü yükseltmeye bak." Tavon ona tavsiye verdikten sonra Eleanor söze girdi.
"Mirası uyandırmayı denedin mi hiç?"
Loncadaki herkes onun bir mirasa sahip olduğunu biliyordu; ama uyandırma yolunda ne kadar ilerlediğini kimse sormamıştı.
"Dün gece bir şeyler denedim ama pek karşılık alamıyorum." Genç yıldırım büyücüsü anlatmaya devam etti. "Uyandırmak için bir yöntem bilmiyorum, anılarda öyle bir şey yoktu. Tek bildiğim mirasın bir fırtına golemi çağırdığı. Nasıl çağırdığı hakkında bir fikrim yok."
"Bu zamanla aşılabilecek bir şey, dert etme." dedi Eva, güven verici bir sesle. "Hiçbir varis, mirası hemen uyandıramamıştır. Büyük güçlere ulaşmak zordur."
"Kız haklı. Sürekli çalışırsan bir yerde uyanacaktır." Masanın üzerinde oturan Garvin de ona katılmıştı.
"Öyleyse yapman gereken şey belli." Eleanor da onlara katılınca tam olmuştu.
Kısa süre sonra miras mevzusu kapandı ve tüm lonca üyeleri sohbet etmeye başladılar. Mathias'ın sürekli muhabbeti ikizlere getirmesi sebebiyle onlar da ara sıra katılmak zorunda kalıyorlardı. Şimdilik o ikisi hariç herkesle bir bağ kurabilmiş gibiydi. Sohbetleri akşama kadar sürdü. Herkes uyumaya gidene kadar. Dorian zaten yatağa girdiği anda son iki günün acısını çıkarmak istercesine derin bir uykuya dalmıştı.
----------
Mathias aşağıda kahvaltı ediyordu. En erken uyanan kendisiydi. Eğitime devam edip en azından gücünü Büyücü Ustasına çıkarmak için çok çalışmalıydı.
O önündeki yemeğe gömülürken loncanın kapısı sertçe açıldı ve içeriye şık görünümlü bir kadın daldı. Saçları oldukça iyi yapılmıştı. Üzerinde zengin olduğunu haykıran takıları vardı ve kıyafeti belki de loncanın bir aylık masrafına alınmış gibi duruyordu.
"Sen! Yardımınız gerekiyor! Tüm lomca üyelerini topla!"
Kadın oldukça telaşlıydı. Bu sebeple yıldırım büyücüsü onu bekletmek istemedi ve ayağa kalkarak diğerlerini uyandırmaya gitti.
Hikaye İle İlgili Bilgiler #21
Büyücüler büyülerini asıl amaçları dışında pek çok şekilde kullanabilir. Bir savunma sınıfının saldırı yapabilmesi veya bir zihinsel saldırının gelişim için kullanılması buna örnektir. Bunu yapmak hem kişinin büyüleri konusunda daha da ustalaşmasını sağlar hem de kullandıldığı amacı gerçekleştirmeye yarar. Bu çift taraflı kazançtır ve büyücülere, büyülerin sadece tek bir konuda kullanılamayacağını öğretir.
Yazıt Ustaları, antik çağlardan kalma sembollerin güçlerini bilen ve bunları eşyalara geçirerek onlara bazı etkiler kazandırabilen güçlü büyücülerdir. Yeni ve güçlü eşyalar üretseler de simyacı sayılmazlar. Yine de Simyacı Birliği'nin pek çok yazıt ustası vardır. Bir yazıt ustası her yerde hoş karşılanır.
Seviyeler
Acemi Büyücü
Büyücü Çırağı
Büyücü Ustası
Büyücü Büyükustası
Büyücü Üstadı
Büyücü Kralı
Büyücü İmparatoru
Büyücü Atası
Büyücü Azizi
Büyücü Tanrısı
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..