5. Cilt: Büyü Hırsızı
Bölüm 4

"Böyle işte. Tokat Makinesi diyorlar şimdi bana." Uzun bir hasret gidermenin ardından yine palavraları sıralamıştı Mathias. Şişman büyücü kaşları çatık bir şekilde konuşmaya çalıştı ama ağzını yemeklerle tıka basa doldurduğu için ne dediğini kimse anlamadı.

Calley samimi bir gülümsemeyle "Kendini oldukça geliştirmişsin, Mathias." dedi. Genç büyücü, onun kendisine verdiği elma suyundan biraz daha içerken eski anılarının canlandığını hissediyordu. Başkente gidene kadar hayatında sadece bu handa satılan elma sularından içmişti. Loncadan arakladıkları da buradan alınmıştı. Bu eski tatla birlikte elma suyu şişeleri sanki hiç dolu olmamışçasına boşaltılıyordu.

"Yine de herkesin çok yardımı oldu." Mathias, boş şişeyi indirdikten sonra konuştu. "İlk gittiğimde çok zayıftım. Beni uzun süre korumaları gerekti. Hele şuradaki dümbük var ya, en çok da onu seviyorum." Dorian'ı işaret ediyordu. O da yemeye birkaç saniye ara verip dolu ağzıyla gülümseyerek ona baktı. Bu görüntü pek hoş olmamıştı. "Tamam, tamam, yemeğine dön sen. Hemen havaya girme." diye ekledi bu yüzden.

"Loncaya gittin mi?" Pembe saçlı kız da taburelerden birine oturduktan sonra sordu. Oldukça meraklıydı.

"Gittik aslında da kimse yoktu. Çok güzel bir giriş yapmıştım hem de. Boşa gitti hepsi." Sonra sesini biraz daha yükseltip "Tabii Brogan baktı ki kıçını tekmelemeye geldim, hemen kaçtı, değil mi?"

"Aslında, alakası yok."

"Kesin öyledir."

"İnsanlar büyü gücünü kaybetmeye başladığından beri Brogan çok çalışıyor. Yükün büyük kısmı onun omuzlarında. Şimdi tüm lonca ile birlikte fazla yakınlaşan mahlukatlarla ilgileniyor olmalı." Hancı kız biraz durduktsn sonra "Bir arkadaşıyla konuşmuş diye duydum. Bir yazıt ustası buraya gelip köyün etrafına Kale Suru Yazıtı uygulayacakmış."

Bunu duyan şişman büyücü, hemen ağzındakini bitirip "Kale Suru Yazıtı mı? Zengin falan mısınız? Hiçbir yazıt ustası onu bedavaya yapmaz!" dedi. Şaşkınlığı yüzünden okunuyordu.

Bu sebeple Mathias da "Malcer amca mı destek çıkıyor?" diye sordu.

"Hayır." Cevap netti. "Brogan'ın bir dostu, buraya bir yazıt ustası getirecek. Herhangi bir ücret talep edilmedi. Belki de dostu ödüyordur?"

"Zengin dostu mu var ki Malcer amca haricinde? Bizimki işleri ilerletmiş." Onlar konuşurken duyulan garip bir ses üçünün de dikkatini çekti. Sanki bir şey rüzgara karşı hızla ilerliyormuş gibiydi. Hepsi merakla hanın dışına çıktıkları zaman bir noktadan iki tarafa doğru yüksek bir duvarın ilerlediğini gördüler. Tahta duvarlara göre çok daha yüksek olan bu duvarlar, saf enerjiden oluşuyordu.

"Sanırım çoktan hallettiler."

Pembe saçlı kız konuşunca diğer ikisi sadece başlarıyla onayladı. Ardından Mathias "Bana elma suyu ayır! Yine geleceğim!" dedikten sonra koşmaya başladı.

"Beklesene lan!" Bir elinde hala yemekte olduğu kek dilimiyle birlikte koşan Dorian, yine geride kalmıştı.

Köyün küçüklüğü ve onların koşmalarından kaynaklı olarak kısa sürede istedikleri yere vardılar. Yaklaşık 10 kişi bir noktada toplanmışken içlerinden birisi elindeki şişeden yavaşça döktüğü koyu mavi bir sıvıyla yere bir şey çiziyordu. Ayakta olanlar tanıdıktı. Orada olmaması gereken yaşlı adam bile.

Onların gelişini fark etmediler. Brogan yavaşça yaşlı adama yaklaşıp elini uzattı. "Teşekkürler, Dorn. Bu, köyü daha güvende tutacak."

"Asıl teşekkür edilmesi gereken kişi Thane. Bu yazıtı her yazıt ustası yapmaz."

O sırada yere sembol çizen adam, işine devam ederken "Teşekküre gerek yok. Sen eski bir dostumsun, Dorn. Ricanı gerçekleştirmek için elimden geleni yaparım." dedi. O da neredeyse Başkahin kadar yaşlı görünüyordu.

Mathias "Lan!" diye bağırdı. "Siz nereden tanışıyorsunuz lan!?"

O an herkes onlara döndü. Onu ve şişman büyücüyü gördükleri zaman kısa süreli bir sessizlik oldu.

"Mathias?" dedi Brogan. Ağır adımlarla ona yaklaştı. Heybetli biriydi. Bir an için genç büyücüyü tedirgin etmişti. Fakat görünenin aksi şekilde davranarak bir anda gülümsedi ve ona sarıldı. "Ne zaman geldin lan sen?" Genci havaya kaldırmıştı.

"Sanırım erken gideceğim... Kemiklerim..."

Lonca lideri onu yere indirdiğinde ağrıyan yerlerini ovalarken "Kısa süre önce geldim. Seni de iyi gördüm ha. Bi' yumuşamışsın böyle. Eskiden suratıma bir şeyler atıp dururdun."

"Ben de seni iyi gördüm. Eski halin hiç değişmemiş. Hala boş konuşuyorsun."

Mathias sırayla herkesle selamlaştı, kısa kısa konuştu. Çok fazla kişi olunca herkese odaklanamamıştı. Sonrasında tekrar Brogan'a dönüp "Onca yolu kıçını tekmelemek için geldim. O Büyücü Çırağı çocuk vardı ya, ona dön bir daha bak istedim."

Genç büyücü enerjisini saldığı zaman 2. Kademe Büyücü Üstadı'nın gücü hissedildi.

"Oldukça güçlenmişsin. Buna sevindim. Fakat..." Lonca lideri de enerjisini salınca gencinki bir anda bastırıldı. 3. Kademe Büyücü Kralının gücü hissedilmişti.

"Oha! Bütün parsnı haplara mı yatırdın!? Ne ara Büyücü Kralı oldun lan sen!?" Mathias en azından Brogan'a yakın bir güçte olacağını düşünmüştü. Fakat onun bu seviyeye ulaşmış olabileceğine ihtimal vermemişti. Sonuçta O, orta yaşlı bir adamdı ve daha bir buçuk sene civarı bir süre önce Büyücü Büyükustasıydı. Nasıl bu güce çıkabilirdi ki? Tek mantıklı açıklama güç arttırıcı ilaçlardı.

"Doğru çalışma teknikleri diyelim."

"Olsun, yine de seni şamarlayabilirim." diyen yıldırı  büyücüsü, elini yıldırımla kaplarken "Titreten Şamar!" diye bağırarak ileri atıldı.

Hızı çok iyiydi. Fakat Brogan'ın etrafında beliren bir alev çemberi, bir anda her yöne doğru alev püskürtünce, genç büyücünün kaşları resmen yok oldu. Büyüsü de bozulmuştu. "Gitmen gereken çok yol var. Hızlı olabilirsin ama alan saldırıları hızlı rakiplere karşı idealdir. Gelir gelmez bunu yapmasan olmaz mıydı?"

Yüzünde pek çok siyahlık olan Mathias cevap vermedi. Öylece kalmıştı. Dorian sadece olanları izliyordu. Lonca liderinin yaydığı hava ona Eleanor'u hatırlattı. Normalde iyi ve sakin fakat kızdırılırsa patlayacak bir yanardağmış gibi. Üstelik ikisi de ateş büyücüsüydü.

"Herkes! Loncaya gidin!" Liderin emrinden sonra tüm üyeler ikiliyi de alarak lonca binasına gittiler. Dorn ve Yazıt Ustası Thane oradan ayrılmak için bir geçit açtırdıkları zaman, yazıt ustası önden gitti. Başkahin de gitmeden önce Brogan'a dönmüştü.

"Gücünü biraz göstermeye başlamışsın."

"Gerektiği kadar kullanıyorum. Büyücü Kralı seviyesi şimdilik idare ediyor."

"Eğer Kıyamet Varisi ile olan savaşa yardım etseydin, buna gerek kalmayacaktı."

Siyah saçlı adam bir süre sessiz kaldı. Ardından derin bir nefes almıştı. "Nilus bana bu gücü verirken bir yemin ettirmişti."

İhtiyar başını eğdi. "Biliyorum. Onun aklından ne geçiyordu cidden merak ediyorum. Keşke zihnini okuyabilseydim." O da geçince geçit kapandı. Brogan da loncaya doğru yola koyuldu.

----------

"Peki bu dümbük kim?" Mathias'ın anlattıklarını dinleyen lonca lideri, Dorian'a bakarken sormuştu. Şişman büyücü hafiften terlemeye başladı.

"Dümbük Dorian. Şerefsiz ve adi herifin teki ama esaslı adamdır. Aynı senin gibi." Mathias'ın hınzır bir gülümsemeyle söylediği sözleri lonca liderini kızdırmıştı.

"Kıçını yaktığım günleri mi özledin lan sen?" dedi, onu ensesinden yakalayıp havaya kaldırırken.

"Heyt! O eski çocuğa tam bakamamışsın sen!" Bedenini sobuna kadar kastı. Elektriklenme gerçekleştiği zaman çarpılan lonca lideri onu bırakmadı ama. Sonuçta Büyücü Kralı ve Büyücü Üstadı seviyeleri arasındaki fark büyüktü. Genç büyücünün odaklandığı büyüsü de bu değildi. Haliyle etkisi zayıftı.

"Bu neydi yani? Kurtulmaya falan mı çalıştın?" Brogan onu indirdi. Diğer herkes ona bakarak gülüyordu.

Bu duruma kızan genç büyücü "Ne gülüyorsunuz lan?" diye bağırdı onlara.

İçlerinden birisi " Kaşların yokken seni ciddiye almak çok daha zor, Mathias." diyince herkes kahkaha atmaya başlamıştı. Lonca lideri bile gülümsemeye engel olamadı. Dorian zaten dünden razıydı onunla dalga geçmeye.

"Kesin lan sesinizi!"

"Ne yani, Brogan'a kafa tutmasan olmaz mıydı?" diye sordu başka biri. Gülmeler devam etti.

Bir diğeri de "Bence kaşların çıkana kadar konuşma sen." diyince lonca lideri bile kahkahalarla gülmeye başladı.

"Ulan ben de sizi görmeye gelmiştim. İnsanlık yok olmuş resmen."

"Yok olan tek şey kaşların." Gülmeleri susturan kişi orta yaşlı lonca lideri olmuştu.

"Bu kadar gülmek yeter. Asıl konuya dönelim." Şişman büyücüye iyice yaklaştı. "Kendini tanıt, dümbük."

Gülüşü yarıda kesilen Dorian, ilk baştaki haline dönerken "Adım Dorian Walfer. Madde sınıfı dönüşüm büyücüsüyüm." dedi, çekingen bir sesle.

"Eleanor'un loncasındansın, değil mi?"

"E-Evet."

"Neden titreyerek konuşuyorsun? Bu cüssenin içi boş mu yoksa!?"

Mathias olduğu yerden "Sen de iyice havaya girdin ha." diye seslendi. "Çok kaptırıyorsun kendini."

"Konuşma lan!"

"Aynen, konuşma." diye ona destek çıktı şişman büyücü. Fakat Brogan ona döndü tekrar.

"Sana bana destek çık diyen oldu mu, dönüşüm büyücüsü dümbük!? Neden cesur birine dönüşmüyorsun!?"

Dönüşüm büyücüsünün son cümlesi "Nereye getirdin lan beni!?" diye bağırmak olmuştu Mathias'a.

Hikaye İle İlgili Bilgiler #7

Hemen hemen akla gelebilecek her konuda bir yazıt vardır. Yazıtlar, Antik Çağ'dan kalma büyü alfabesini kullanırlar. Gerekli sembollerin doğru sırada doğru yöntemle bir araya getirilmesi ile pek çok şey sağlanabilir. Yazıtlar içinde pek çok tür mevcuttur. Alan Yazıtları, Beden Yazıtları, Savunma Yazıtları, Silah Yazıtları gibi türler, bunlardan sadece birkaçıdır. Sembollerin öğrenilmesi oldukça zordur ve doğru maddeyle çizilmeleri gerektiğinden yazıt ustası olmak masraflı bir iştir. Bununla doğru orantılı olarak da getirisi de bir o kadar yüksektir. Pek çok maceracı, yazıt ustaları için malzeme toplayarak yüklü miktarda ücret alır. Antik Alfabe'nin anlamı veya okunuşu bilinmez. Yazıt Ustaları sadece yazıt için gerekli olan kombinasyonların yazılışını bilir, uygular ve öğrenciler vasıtasıyla gelecek nesle aktarırlar.

Seviyeler

Acemi Büyücü
Büyücü Çırağı
Büyücü Ustası
Büyücü Büyükustası
Büyücü Üstadı
Büyücü Kralı
Büyücü İmparatoru
Büyücü Atası
Büyücü Azizi
Büyücü Tanrısı