“Elinizdeki kitap beta oyuncularının emekleri sayesinde hazırlandı! Onları suçlamak sizce de haksızlık değil mi?”
Ah be Agil. Bu maymunlara ne anlatıyorsun ki?
Kısaca durumu açıklamak gerekirse, şu an ilk katın bossuna yapılacak olan baskın toplantısındayız. Ben ve Berke sakince bir kenarda pilav yiyoruz.
Buraya gelmemle birlikte onaylamayı başardığım birkaç teorim oldu.
Sword Art Online’ın light novelinden hatırladığım kadarıyla bu toplantıda toplam 44 kişi olması gerekiyordu. Ancak şu an biz de dahil olmak üzere 46 kişiydik. Yani buradaki varlığımız hikayenin kendisine dahil değildi.
Bunun haricinde her şey az buçuk hatırladığım gibi gidiyordu.
Bizim veletle Asuna yan yana oturmuş konuşanları izliyordu.
Ah gençlik...
Her neyse. Toplantının detaylarının kararlaştırılması çok uzun sürmedi. Ilfang baskını için tarih ve detayların kararlaştırılması tamamlanınca Berke’yle beraber Tolbana’da tuttuğumuz eve döndük. Baskından önce birkaç hazırlık yapmamız gerek...
…
“Arkadaşlar! Söyleyebileceğim tek bir şey var!” Dedi mavi saçlı baskın lideri. Ben de o söylemeden birkaç saniye önce cümlesinin devamını fısıldadım: “Kazanalım!”
Sword Art Online’ı bu kadar iyi hatırlamamın sebebinin ne olduğunu hala sorguluyorum. SAO çok da sevdiğim bir anime değildi. Aklıma gelen tek sebep Meşhur OÇ’nin pilavları sayesinde hafızamın güçlenmesiydi.
“Hadi gidelim!” dedi mavili. İttirmesiyle beraber devasa kapı aralandı ve gıcırdayarak sonuna kadar açıldı. Baskın üyeleri çığlık çığlığa içeri daldı.
Açıkçası bu kadar heyecanın alemi yok. Bir iki eşek avlayıp işimize bakacağız. Tabii ki bu insanlardan Meşhur OÇ pilavı yiyen insanlardaki sakinliği bekleyemem. Dönüp Berkeye baktım. O hala pilavını yiyordu. Şu sıralar biraz yavaş yiyor niyeyse.
Dikkatimi toparlayıp gerindim. Hemen ardındansa kılıcımı elimde çevirip ileri koştum. Karşımda iki adet kobold vardı. Arkamda pilav gömen Berke’ye kısa bir bakış atıp iç çektim.
Hemen ardından ileri atıldım ve bir kılıç yeteneği aktifleştirdim.
“Rage Spike...” Diye fısıldadım. Ani bir hareketle Koboldla aramdaki mesafeyi kapadım ve kılıcımı çenesinden yukarı sapladım.
Aslında Rage Spike oldukça düşük hasarlı bir yetenek, ancak şu an bu kattaki yaratıklar için fazlaca iyi ekipmanlara ve yüksek seviyelere sahip olmamız sebebiyle koboldları tek darbede öldürebiliyor.
Ben yetenek sonrası bekleme süresindeyken Berke de hızlıca diğer koboldun icabına baktı. Aslında bakılırsa destek ekibi olarak işimizi çoktan tamamlamıştık. Ancak diğerleri hala çabalıyorken boş boş beklemek pek de akıl karı olmazdı.
Size neden oyundaki diğer oyunculardan çok daha güçlü olduğumuzu hiç anlattım mı?
Bunun temel sebebi Sword Art Online oynayan hiç kimsenin genel olarak oyun oynamayı bilmiyor olması.
Birazcık düşünün. Animede Asuna olduğu seviyeye nasıl ulaştı? Daha önce hayatında mmorpg oynamamış bir kişi nasıl olur da ön saflarda yer alabilir? Ya da neden 14 yaşındaki bir çocuk oyunun en güçlüleri arasında yer alıyordu?
Bunun tek bir sebebi var. Geriye kalan herkes enayi!
Mmorpg’ler konusunda özel bir yeteneğim olduğunu söyleyemeyeceğim ancak grind yapmak veya kaynakları etkili kullanmak gibi temel şeyleri beceremeyen insanlarla karşılaştırılmayı da hak ettiğimi düşünmüyorum.
Burada kendini elit oyuncu olarak gören insanların çoğunluğu günde üç ya da dört saatten fazla grind yapamıyor!
Hem de vücutları hızlıca iyileşebiliyor olmasına rağmen.
Meh... Bu tek sebep bile değil. Ancak diğer acemiliklerine girersem buradan çıkamayız.
Şimdilik şu bossun icabına bakalım...
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..