Bölüm 7: Disipline Etmeye Başla

Çeviri/Düzenleme:Accora

Lu Zhou’nun gözleri, Duanmu Sheng'den Mingshi Yin'e ve sonunda Zhao Yue'ye geçerken dört öğrencinin önünde durdu.

"Küçük Yuan'er."

Bu, diğer üçünü korkudan titretti.

"Usta?" Küçük Yuan'er hemen cevap verdi.

"Kalkabilirsin."

"Evet!"

Lu Zhou, Yuan’er’in sadakatinin %65'e yükseldiğini, Duanmu Sheng, Mingshi Yin ve Zhao Yue'nin sadakatinin sırasıyla %30, %20 ve %40 olduğunu fark etti. Düşüş durmuş ve artık yükselmeye başlamıştı. Ancak, bu sadakat düzeyi yeterli olmaktan uzaktı.

Başka bir şey söylemedi ama dokuzuncu öğrencisine “Yorgunum. Bana yardımcı ol. Hadi geri dönelim."dedi.

Gizlice mutlu hisseden Küçük Yuan'er küçük adımlarla ona geldi ve itaatkâr bir hizmetçi kız gibi dağa çıkmasına yardım etti. Sonuç olarak, Duanmu Sheng ve diğer iki öğrenci geride kalmıştı.

Usta kalkabileceklerini söylemediği için doğal olarak kalkmaya cesaret edemediler. Üstelik hepsi efendilerinin tokatıyla yaralandığı için şu an kendilerini iyi hissetmiyorlardı.

"Mingshi Yin, beni korkunç bir durumda bıraktın..." Duanmu Sheng soluk bir bakışla söyledi.

"Beni nasıl suçlayabilirsin? Sadece dikkatli bir analizden sonra Usta'nın yaralandığına ikna oldum," dedi Mingshi Yin.

"Dikkatli bir analizden sonra mı? O zaman analizde gerçekten iyisin," diye şikâyet etti Zhao Yue. Dördüncü büyük erkek kardeşinin tutum değişikliği olmasaydı, isyana katılmayacaktı.

"Bunun olacağını kim bilebilirdi? Her şeyi hesaplamıştım ama bir şeyi gözden kaçırdım…”

“Neyi gözden kaçırdın?”

"Belki, belki, muhtemelen... Usta eski rutinle oynamaktan gerçekten bıkmış ve yeni bir şeyler denemek istiyor."

Duanmu Sheng ve Zhao Yue'nin dili tutulmuştu.

"Neden şimdi kaçmıyoruz?" Zhao Yue fısıldadı.

"Kaçmak? Nasıl? Üstadın kudretli gücünü gösterdiğini görmedin mi?”

"Usta on uzmanı takip ederken, avatarını iki kez, Kusurlu İlahi Müdahaleyi bir kez ve Ruh Takibi'ni bir kez kullandı. Küçük Kız Kardeşin önerisi dikkate alınabilir..." Mingshi Yin hafifçe başını salladı.

"Kıçımı düşün! Usta bizi gerçekten öldürmek isteseydi, yapardı!”

Mingshi Yin ne derse desin Duanmu Sheng ona bir daha inanmaya cesaret edemedi.

Denildiği gibi,  ’Çuhaya düşmek zekâda bir kazançtır’(Çevrimen notu: yaptığın yanlışı tekrar etmemek gibi bir anlamda kullanılıyor).  Efendi onlara bir şey yapmadığından, bu onların hâlâ  yaşama şansları olduğu anlamına geliyordu. Buna rağmen kaçarlarsa, Büyük Kıdemli Kardeşleri ve diğerleri ile aynı durumda olacaklardı.

…

Lu Zhou yavaşça çardağın içine oturdu. olan her şeye rağmen, nefes darlığı hissetmiyordu.

Yetişim temeli,’ Vücut Geliştime’nin’ dokuzuncu aşamasına geri yüklendikten sonra, dağa çıkmakta ve inmekte hiçbir sorun yaşamadı. Öğrencileri onun aurasından hâlâ  şüpheli bir şey sezselerde, onun Yetişim temelinden şüphe etmeye cesaret edemediler ve Mingshi Yin, onlarla yeni bir rutin oynamaya karar verdi.

"Küçük Yuan'er, tarikata ne zamandır katılıyorsun?" Lu Zhou sordu.

"Beş yıldır Usta'yı takip ediyorum."

"Beş yıl…"

İlahi Saray âlemine ulaşması sadece beş yıl sürdü. Ji Tiandao ne tür cennete meydan okuyan canavarları öğrenci olarak kabul etmişti?

Lu Zhou, Ji Tiandao'nun etkinleştirilmeden önce sistemden bir tür yardım almış olması gerektiğini düşündü.

"Neyi yanlış yaptığını anladın mı?" Lu Zhou karışık duygularla söyledi.

Küçük Yuan'er hemen dizlerinin üstüne çöktü ve mırıldandı, "Usta... Yanılmışım, Kıdemli Kardeşleri hiç dinlememeliydim! Usta, bana inanmalısın, ben her zaman çok iyiydim ve itaatkârdım!”

"Demek istediğim bu değil."

"Ah?"

"Geçen yılın sonunda, Altın Saray Dağı’nı iznim olmadan terk edip iki büyük tarikatın yetişim defterlerini ve kayıtlarını mı çaldınız?"

"Üzgünüm!"

"Neden bunu yaptın?" Lu Zhou zihnindeki her anıyı araştırdı ama Küçük Yuan'er'in bunu yapması için hiçbir sebep bulamadı.

Küçük Yuan'er dilini çıkardı ve "Dördüncü Kıdemli Kardeş, isimleri kara listede olmayan insanların Altın Saray Dağı'nın müridi olmaya layık olmadığını söyledi! Yani… Yani… Gittim.”

"Kara Liste mi?" Lu Zhou'nun da bununla ilgili hiçbir bilgisi yoktu.

"Bu, yetişim dünyası tarafından hazırlanmış bir listedir ve listedeki yetişimcilerin hepsi kötü niyetlidir. Kıdemli Erkek ve Kız Kardeşlerin hepsi ilk otuza girdi ve Usta… Usta…”

"Söyle!"

"Usta, listenin başındasın."

Lu Zhou, "..."

Küçük Yuan'er efendisinin dalgın olduğunu görünce konuşmaya devam etmeye cesaret edemedi, onu gizlice gözlemlemeye çalıştı. Atmosferin değişmesi onu çok yüksek sesle nefes almaktan bile korkuttu.

Bir süre sonra Lu Zhou, "Unut gitsin! Çocuklarını düzgün bir eğitim almadan yedirmek ve giydirmek anne babaların suçudur ve öğrencilerini katı eğitmemek bir Usta’nın tembelliğidir. Sana iyi öğretmedim."

Bunu duyduğunda, Küçük Yuan'er efendisine gizlice karmaşık bir bakış attı. Tarikata çok kısa bir süreliğine, diğer kıdemli erkek ve kız kardeşlerden çok daha kısa olmasına rağmen, önündeki yaşlı adamı oldukça iyi biliyordu.

Ustasının nesi vardı?

Lu Zhou onun şüphelerini sezdi ve "Yuan'er, sen benim en sevdiğim öğrencimsin. Şu andan itibaren, kötü işler yapmayı bırakmanı istiyorum. Bunu yapabilir misin?"

"Evet usta!"

"Şimdi kalk!"

"Evet."

Küçük Yuan'er affedildiği için çok sevindi.”Hehe! Usta en iyisidir… Omuzlarına masaj yapayım.” Küçük Yuan'er bir tavşan gibi Lu Zhou'nun arkasına atladı.

Lu Zhou kalbinden içini çekti. Ji Tiandao sekiz kötü öğrenci yetiştirmiş olmasına rağmen, en azından hâlâ  evlatlık vicdanı olan biri vardı. Zamanında gelmemiş olsaydı, bu en genç öğrencinin de yakında kötüleşeceğini düşündü.

Akranlar, kişinin davranışını olumlu ve olumsuz şekillerde etkileyebilir. Küçük Yuan'er zeki ve yaramaz olmasına rağmen, zihni basitti ve kolayca bozulabiliyordu.

"Ding! Bir görevi tamamladınız. Ci Yuan'er'in sadakati %80'e ulaştı. 100 liyakat puanı ile ödüllendiriliyorsunuz.”

Lu Zhou, Küçük Yuan'er'e baktı. Sadakati %80'e ulaşmıştı. Memnuniyetle başını salladı ve "Git üçünü buraya getir" dedi.

"Evet." Küçük Yuan'er bir maymun kadar hızlı bir şekilde dağdan aşağı koştu.

Lu Zhou biraz rahatlamıştı.

"Sistem, kötü öğrencileri cezalandırmanın daha iyi yolları var mı?"

Önceki hayatında şirketin yöneticisiydi. Ji Tiandao'nun bin yıllık dünyada yaşama deneyimine sahip olmamasına rağmen, astlarının eğitimi konusunda kendi fikirleri vardı. Aynı şeyin öğrencilere öğretmek için de geçerli olduğuna inanıyordu.

Ne kadar baskı altındalarsa, geri dönme olasılıkları o kadar yüksekti.

Günün sonunda, bu öğrencilerin kötü olmasının nedeni, Ji Tiandao'nun öğretilerinin sonucuydu, bu yüzden nefret ettikleri kişi Ji Tiandao'ydu. Lu Zhou, Ji Tiandao'nun yerine geçtiğinden, o da bu yolu takip etmek zorunda kaldı.

Her neyse, sistem cevap vermedi.

Lu Zhou, “Bana cevap vermeyeceğine göre, kendi yöntemlerime göre yapacağım” dedi.

Bir süre sonra, Duanmu Sheng, Mingshi Yin ve Zhao Yue, başları öne eğik ve biraz korkmuş halde dağdan çardağa geldiler ve hemen dizlerinin üzerine düştüler. Bu arada, Küçük Yuan'er sessizce kenara çekildi.

“Usta, lütfen hayatımı bağışla!”

“Usta, lütfen beni affet!”

“Usta, lütfen hayatımı bağışla!”

Bağlılıkları sırasıyla %40, %35 ve %42 idi.

Rakamlar hâlâ  çok düşüktü. Bu sadakat seviyesinde en ufak bir değişiklikle kolayca karşı tarafa geçerlerdi.

Çardakta ölüm sessizliği vardı. Lu Zhou bir kelime bile söylemediği için kimse konuşmaya cesaret edemedi.

Şu anda sessizlik konuşmaktan daha faydalıydı. Sessizlik, üçünü de huzursuz etti ve kemiklerini titretti. Çeyrek saat geçti ve Lu Zhou hâlâ  konuşmadı. Arada bir iç çekti ya da başını salladı.

Sonunda, beşinci öğrenci Zhao Yue, tuhaf atmosfere daha fazla dayanamamıştı. Gözyaşlarına boğulurken kendini yere attı ve “Usta, yanılmışım! O an kafam karıştı! Tarikata katıldığımdan beri, Usta'ya ihanet etmeyi hiç düşünmedim! Yalvarırım hayatımı bağışla Usta!”

Biri liderliği ele geçirdiği için Duanmu Sheng ve Mingshi Yin de aynı şeyi yaptılar ve merhamet dilediler.

“Usta, yüz yıldan fazladır tarikat içindeyim! Tüm bu yıllar boyunca, yaptığım her şey için gerçekten çok çaba sarf ettim… Usta’yı bu kadar uzun süredir takip ettiğimi düşünürsek, Usta'ya hayatımı bağışlaması için yalvarıyorum!”

"Usta, tarikata altmış yıl önce katıldım ve bir kez bile Usta'ya itaatsizlik etmedim. Böylesine ciddi bir itaatsizliği sadece cehaletimden yaptım! Ustaya hayatımı bağışlaması için yalvarıyorum!”