Bölüm 11: Disipline Etmek

Çeviri/Düzenleme: Accora

Lu Zhou kendi kendine , "Bu sistemin beklenmedik şekilde güzel özellikleri var," diye  düşündü. Neyse ki artık yaşlanmıştı ve cildi sarkmış ve kırışmıştı, bu yüzden bariz olmadığı sürece ifadesindeki değişiklikleri kimse fark edemezdi.

Zhou Jifeng bunu duyduğunda öfkeyle bağırdı, "Saçmalık! Kafamı karıştırmaya çalışma, yaşlı kötü adam! Dünyadaki herkes, Altın Saray Dağı'nın yedinci öğrencisi olan Si Wuya'nın hesaplamada iyi olan aşağılık bir adam olduğunu bilir. Ne yazık ki bu kadar adi bir numara bana karşı işe yaramaz!"

Lu Zhou başını salladı ve "Öfkeli ve cahil bir genç! Madem öyle, sana her şeyi anlatacağım. Yıllar önce Yi Eyaletini ziyaret ettiğimde, dinlenmek için Jiang Ailesi'nde durdum. Tesadüfen, ailenin genç hanımı doğum yapıyordu. Yeni doğan çocuk, olağanüstü kemik yapısı ve inanılmaz yeteneklerle dünyaya gelmişti. Onu öğrencim olarak kabul etmeye niyetlenmiştim. Bu yüzden ailesine düşünmesi için üç gün verdim. Ama onların kararı ne olursa olsun, çocuğu yanımda getirmeye karar vermiştim... Ancak ertesi gün tüm Jiang Ailesi katledildi.”

"Geldiğimde çok geçti... Daha sonra, tüm Yetişim dünyası Jiang Ailesini katledenin ben olduğumu düşündü. Hayatımda sayısız insanı öldürmüştüm ve bir cinayet vakası daha fazla ya da daha az yanlış suçlama bu gerçeği değiştirmez. Dünyadaki tüm ortodoks Yetişimciler bunu benim yaptığımı düşündü ve tabii ki kimse bunun Luo Changfeng tarafından yapıldığını düşünmemişti.”

Acıyla savaşan Zhou Jifeng, "Daha fazla uyduruk hikâyeler anlatmaya devam et..." diye alay etti.

Lu Zhou, Zhou Jifeng’in buna inanmayacağını biliyordu, bu yüzden ona daha ağır bir doz verdi, "Omzunda bir doğum leken var. Doğduğunuzda, vücudunuzun içi ıslak ve soğuktu. Bundan kurtulmanıza yardım eden bendim ve aynı zamanda vücudunuzda her zaman bir şeytani enerji akışının olmasının nedeni de bu. Soyadın Jiang ve sen o Jiang Ailesinin oğlusun…”

Zhou Jifeng şaşırmıştı. Omzunda doğum lekesi olduğunu çok az kişi biliyordu, peki bu yaşlı kötü adam nereden öğrenmişti?

"Çok genç olduğunu düşünürsek, sana tüm gerçeği söylersem korkarım bu etkiye dayanamayacaksın... Pekâlâ, Artık gidebilirsin."

Bazen ilerlemek için bir süre geri çekilmek gerekiyordu ve daha sonra olanlar bunun doğru olduğunu kanıtladı.

Zhou Jifeng buna inanmasa da yine de, "Söylediklerine inanmıyorum... Yaşlı kötü adam, böyle aşağılık ve adi bir numaranın üzerimde işe yarayacağını düşünme" dedi.

"Efendime bir daha iftira atmaya cüret edersen seni şimdi burada öldürebileceğime inanıyor musun?" Küçük Yuan'er elini kaldırdı.

Zhou Jifeng, “…”

Birden yaşlı kötü adamın hayal ettiği kadar korkunç olmadığını hissetti, ama bu küçük kız oldukça korkutucuydu.

Söylediği gibi,  'İyi insanlara zorbalık yapılır ve uysal atlara binilir.'  Lu Zhou o anda böyle gençlerle uğraşırken çok nazik olmaması gerektiğini fark etti. Bu yüzden güldü ve dedi ki, "Efendiniz Luo Changfeng tüm Jiang Ailesini katletti, annenize tecavüz etti ve sizi kaçırdı. Otuz yıl önce, Gelişen İlahi Musibet âlemine girmişti. Diyar, Temel-tao, Temel-kaos ve Tao-füzyon olmak üzere üç ana aşamaya ayrılmıştır. Dao Birleştirme aşamasında, ilerlemenin bir yolu var…”

Küçük Yuan'er sözünü kestiğinde Lu Zhou henüz bitirmemişti, “Usta, bunu biliyorum… Güçlü bir Yetişim temeliyle, bir Tao-füzyon uzmanı başka bir kişinin enerji özünü ve yetişim temelini yiyip bitirebilir, onları bir bütün olarak kaynaştırabilir. Bu yüzden sahneye Tao füzyonu denir. Haklı mıyım Usta?”

Lu Zhou onu takmadı, bu yüzden Küçük Yuan'er hemen başını eğdi ve bir daha konuşmaya cesaret edemedi. Bu sırada Zhou Jifeng kaşlarını çattı ve başını sallamaya devam etti.

Lu Zhou devam etti, "Göksel Kılıç Tarikatının tamamında, sadece sizin uygulama yolunuz Luo Changfeng'inkiyle tamamen aynı. Hâlâ bir sorun olduğunu hissetmiyor musun?”

Devam etmesine gerek yoktu.

Bu sözler Zhou Jifeng'i hemen değiştiremese veya onu inandıramasa da, en azından şüphelerini uyandırdı ve bu fazlasıyla yeterliydi olmuştu. Gerisini zaten kendisi doğrulayacaktı.

“İnanmadığını biliyorum… Geri döndüğünde git ve efendinin efendisine sor. Küçük Yuan'er, uğurla onu," dedi Lu Zhou hafifçe.

“Usta, gerçekte böyle gitmesine izin mi vereceksin? Sana saldırmıştı!” Küçük Yuan'er dudaklarını büzdü.

“Kibirli olma!”

Bunu duyan Küçük Yuan'er ayağını hafifçe yere vurmaktan başka bir şey söyleyemedi. Sonra, burnunu çekerken Zhou Jifeng'e döndü ve dedi ki, "Sen aptal bir domuzsun! Ustamın sana yalan söyleyecek kadar düşük olduğunu mu düşünüyorsun? Seni öldürmesi daha iyi olmaz mı? Aptal!"

Zhou Jifeng, “…”

Şimdi aklı karışıktı ve içinde 'İnanmıyorum...' diye tekrar edip duruyordu.

…

Küçük Yuan'er Zhou Jifeng'i gönderdikten sonra, Lu Zhou görev menüsüne baktı. Yan görevin hemen tamamlanmayacağını biliyordu. Ancak bu sadece bir zaman meselesiydi.

Zhou Jifeng yeterince zeki olsaydı, zihinsel engelli olmadığı sürece onun söylediklerini araştırırdı.

"Usta, neden onu öldürmedin?" Küçük Yuan'er, Şeytani Gökyüzü Köşkü’ne döner dönmez sordu.

Lu Zhou cevap olarak başını salladı.

Bu küçük kızın kalbindeki öldürme arzusu çok güçlüydü. Tıpkı kıdemli erkek ve kız kardeşleri gibi, Ji Tiandao'dan büyük ölçüde etkilenmişti.

Lu Zhou ayağa kalktı ve "İnsanları öldürmek bir sorunu çözmenin tek yolu değidir!" derken ellerini arkasında birleştirdi.

“Ama Usta, az önce birçok ortodoks yetişimciyi öldürmem için beni dağdan aşağı gönderdin. Altın Saray Dağı çevresinde gizlice dolaşıyorlardı ve öldürülmeyi hak etmişlerdi!” Küçük Yuan'er öfkeyle söyledi.

Lu Zhou suskun bir şekilde onun kafasına vurdu ve "Benimle tartışma" dedi.

"Ah!"

"İnsanları öldüremezsin dedim mi? İnsanları öldürmek bir sorunu çözmenin tek yolu değildir, ama her zaman yollardan biridir!”

"Ey!" Küçük Yuan'er bunu tam olarak anlamamıştı.

Tam o sırada, Lu Zhou bir sistem uyarısı duydu, "Ding! Müritlerin kötülük yapıyor ve liyakat puanların yakında düşecek!"

'Kahretsin! Liyakat puanları düşülebilir!'

Olabildiğince sakin ve dengeli olmaya çalışsa da o anda neredeyse yere yığıldı ve küfretti.

"Git Kıdemli Erkek ve Kız Kardeşlerini buraya getir!"

"Evet usta!"

Lu Zhou kaşlarını çatarak sordu,  'Sistem, çok az liyakat puanım var. Neden onlara göz diktin?'

Tabii ki, sistem yanıt vermedi. Müritlerinden liyakat puanları alabilirken, müritleri kötülük yaptığında liyakat puanlarının da düşülebileceğini ifade ediyor gibiydi.

Ama… Kötü sayılmak için ne yaptılar?

Çok geçmeden, üç kötü öğrenci -Duanmu Sheng, Mingshi Yin ve Zhao Yue- sanki hiçbir şey olmamış gibi Küçük Yuan'er tarafından yönetilirken başları eğik bir şekilde Kötü Gökyüzü Köşküne girdiler.

“Selamlar Usta!” Üçü aynı anda selam verdi.

Lu Zhou, yüzü ifadesiz bir şekilde, "Bana az önce ne yaptığını söyle," diye sordu.

"Ah? Usta, bizden yapmamızı istediğiniz şeyi yapıyoruz, Altın Saray Dağı'nda devriye geziyoruz. Başka bir şey yapmadık!” Mingshi Yin masum bir bakışla söyledi.

Lu Zhou hafifçe, "Sinirlenirsem ne olacağını bilmelisin. Kimsenin bana yalan söylemesinden hoşlanmam."

Üçlü bunu duyduğunda, ifadeleri biraz değişti.

Dördüncü öğrenci, Mingshi Yin aceleyle, "Güney eteklerinde bazı avcılar bulduk... Altın Saray Dağı onların avcılık yapabilecekleri bir yer değil," dedi.

"Yani onlara saldırdın mı?"

“Ben... Üzgünüm Usta. Hepsini öldürmeliydim!” dedi Mingshi Yin.

Lu Zhou, "..."

"Altın Saray Dağı, yetişim dünyasında ünlüdür, bu avcılar nasıl olur da bunu bilmezler? Ortodoks mezhepler tarafından gönderilen casuslar olmaları çok muhtemel. Usta, şimdi gidip hepsini öldüreceğim!”

Mingshi Yin arkasını döndü ve ayrılmak üzereyken Lu Zhou, bir şekilde dili tutuldu, "Dur!" dedi.

"Ah?"

"Kalkan henüz tam olarak tamir edilmedi, bu yüzden birinin topraklarımıza kazara girmesi normal. Onları uzaklaştırmanız ve yalnızca kötü niyetli birini keşfettiğinizde saldırmanız gerekiyor” dedi Lu Zhou.

Üç kötü öğrenci birbirlerine baktılar ve  'Bekle, bu Ustanın her zamanki rutini değil... O davetsiz misafirleri ve ailelerini öldürmemiz gerekmez mi?' diye düşündüler.

"Bu öğrenci, ustanın emrine itaat edecek."

Bağlılıkları sırasıyla %68, %62 ve %65 idi.

Ondan sonra birlikte dağ eteklerine gittiler. Şeytani Gökyüzü Köşkü’nden ayrılır ayrılmaz kalplerindeki baskının kaybolduğunu hissettiler. Beşinci öğrenci Zhao Yue gülümsedi ve saçlarıyla oynarken konuştu, "Usta aniden o kadar nazik oldu ki buna alışamadım. Kıdemli Kardeşler... Siz de Usta'nın eskisinden farklı olduğunu hissettiniz mi?"

Analizde iyi olmakla övünen Mingshi Yin çenesini okşadı ve "Panik yapmayın, körü körüne analiz etmeyin ve hatalarınızdan ders alın... Belki Usta yeni bir rutin deniyor olabilir" dedi.

"Evet, sadece onun emirlerine uymalıyız ve fazla bir şey istememeliyiz." Duanmu Sheng pek umursamadı ve dağdan aşağı indi.

…

Çok geçmeden, Şeytani Gökyüzü Köşkü’nde dinlenen Lu Zhou bir uyarı duydu.

"15 masum hayat kurtardın ve 150 liyakat puanı ile ödüllendirildin."

“14 kişinin ibadetini aldınız ve 14 liyakat puanı ile ödüllendirildiniz. 1 kişinin samimi ibadetini aldınız ve 10 liyakat puanı ile ödüllendirildiniz.”

"İpucu 1: samimi ibadetin 10 katı bonusu vardır ve sıradan ibadetin bonusu yoktur."

“İpucu #2: Aynı ibadetten bir daha liyakat puanları almayacaksınız.”

“İpucu #3: Kasıtlı olarak planlanmış ibadetler liyakat puanları ile ödüllendirilmeyecektir.”

Lu Zhou anında gözlerini açtı.

'Ne! İbadetten liyakat puanı alabilir miyim? Neden bana daha önce söylemedin?'

Ne zaman biri ona diz çöküp eğilse, gerçekten de liyakat puanları alacaktı!