Bölüm 12: Yeni Rutin mi?

Çeviri/Düzenleme: Accora

"Küçük Yuan'er, neredesin?"

"Buradayım Usta."

Mavi giysilere bürünmüş Küçük Yuan'er dışarıdan fırladı.

"Kıdemli Kardeşlerinize masum insanlara karşı nazik davranmaları gerektiğini bildirin."

“Nazik… Nazikçe?” Küçük Yuan'er, ustasının ağzından bu kelimenin çıktığını duyduğunda inanamayarak baktı.

"Git şimdi."

"Onları hemen bilgilendireceğim."

Şüphelerle dolu Küçük Yuan'er dağın eteğine gitti. Lu Zhou'nun söylediklerini üç kötü öğrenciye anlattığında, Zhao Yue tökezledi ve neredeyse yere düştü.

"Dördüncü Kıdemli Kardeş, Ustanın yeni rutininde bir sorun var... Zevkleri ne kadar değişmiş olursa olsun, bizden asla başkalarına nazik davranmamızı istemezdi."

Mingshi Yin Küçük Yuan'er'e baktı ve sordu, "Küçük… Küçük Kız Kardeş, Usta gerçekten bunu mu söyledi?"

Küçük Yuan'er başını salladı ve "Evet, bunlar Ustanın tam sözleri, masum insanlara karşı nazik davran" dedi.

"Bitti... Bittik..." Mingshi Yin ileri geri yürüdü.

“Dördüncü, bununla ne demek istiyorsun?” Duanmu Sheng kaşlarını çatarak sordu.

"Usta hayatındaki tüm kötü şeyleri yapmıştı, bu yüzden gerçekten yeni bir rutinle oynamak istiyorsa, sadece 'iyilikle' oynayabilir."

"Ama bu mutlaka işimizin bittiği anlamına gelmez," dedi Zhao Yue gülümseyerek.

“Sorun şu ki, nasıl kibar olacağımı bilmiyorum!” Mingshi Yin ağlayacakmış gibi hissetti ama akacak gözyaşları yoktu.

“…”

Küçük Yuan'er çaresiz kıdemli kardeşlerine bakarak boğazını temizledi ve "Fazla düşünmüyor musun?" dedi.

Aynı anda gözleri ona takıldı. "Ustaya çok yakın olduğuna göre, bizim bilmediğimiz bir sır biliyor musun Küçük Yuan'er?"

“Evet, bize çabuk söyle!”

"Sır yok ama Usta bana bir şey söyledi..."

"Bu ne?"

"Bir sorunu çözmenin tek yolu insanları öldürmek değildir."

Bu, üç öğrenciye bir duraklama sağladı.

"O kadar basit olmadığını biliyordum! Ustanın güçlü bir yetişim temeli olmasına rağmen, asla bu kadar derin bir şey söylemezdi!" Mingshi Yin kendini uyluğunu tokatladı.

Bu sırada Kaplan Sırtı Çetesi'nin karargâhında...

"Şef, Türetilmiş Ay Sarayı cevap yazdı..."

"Mektupta ne yazıyor?" Zhu Honggong çok sevindi.

"Türetilmiş Ay Sarayının saray efendisi, Altın Saray Dağı'nın yaşlı kötü adamının Cennetsel Kılıç Tarikatının tarikat lideri Luo Changfeng'i tek hamlede öldürebildiğine göre, bu onun yetişim temelinin iyileştiği anlamına geldiğini söyledi. Bu nedenle, size yardım edemez. En zayıf öğrenci olduğun için de sana saklanmanı öneriyor.”

Plop!

Zhu Honggong yere düştü. Alnından soğuk terler boşalırken sırtında bir ürperti hissetti.

'Bu neden oluyor? Usta nasıl bu kadar güçlü olabilir?'

"Şef!"

"Panik yapma! Sakin ol! Hala buradayım! Neden bu kadar korkuyorsun?"

…

"Ding! Zhu Honggong'u disipline ettiğiniz için 50 liyakat puanı ile ödüllendiriliyorsunuz."

Lu Zhou, sistemi duyduğunda oldukça şaşırmıştı.

'Ona hiçbir şey yapmamışken neden Zhu Honggong üzerinden liyakat puanları ile ödüllendirildim?'

Kişisel menüsüne baktı.

İsim: Lu Zhou

Irk: İnsan

Yetişim Temeli: Mistik Aydınlanma âlemi, Kalp Açıklığı

Liyakat Puanı: 244

Kalan ömür: 610 gün

Öğeler: Ji Tiandao Zirve Form Kartı x 2, Kritik Blok Kartı (pasif) x 5

Hala son derece zayıftı.

Liyakat puanlarını biriktirmek için yeni bir yol bulsa da, en az bin puana mal olan bu eşyalar karşısında, o anda sahip olduğu liyakat puanları okyanusta bir damla gibiydi.

Bu liyakat puanları sadece birkaç şanslı çekiliş için yeterliydi, daha fazlası değil.

"Şans çekilişi."

"Ding! Bu şanslı çekiliş 50 liyakat puanına mal olur. Bir Whitzard aldınız.”

"Whitzard benzersiz ve kalıcı bir binektir."

Lu Zhou, heyecanla "Bir Whitzard!" Diye haykırırken, bulutlu yaşlı gözlerini büyütmeden edemedi.

Cennete meydan okuyan bir ödüldü!

Ji Tiandao çeşitli yetiştirme tekniklerine, silahlara ve hatta bu tür nadir bir bineğe sahipti. Ne de olsa bin yıl yaşamış Yaşlı bir kötü adamdı. Elbette birçok şey biriktirmişti. Ama şimdi, Lu Zhou, Ji Tiandao'nun yerini almıştı ve hiçbir şeye sahip değildi. Çok fakirdi.

Şanslı bir çekilişle bu kadar nadir bir binek alacağını beklemiyordu.

Büyük Yan'ın dünyası garip ve harika şeylerle doluydu. İblis canavarlarını ya da vahşi hayvanları binek olarak yakalayamayanlar, havada uçabilmeleri için uçan savaş arabaları yapmanın ya da uçan kılıç sanatını öğrenmenin yollarını bulurlardı. Ancak bunların hiçbiri gerçek bir binek kadar etkileyici değildi.

Modern zamanlarda olsaydı, bir Whitzard en lüks arabaya eşdeğerdi - statüyü simgeliyordu.

Bir kişinin kontrol ettiği vahşi canavarın seviyesi ne kadar yüksekse, doğal olarak o kadar güçlü olurdu.

"Witzard!" Lu Zhou seslendi.

Onun sesiyle, bir aslan gövdeli, başında iki boynuzlu ve bir keçi sakallı, uğurlu ışıkla yıkanmış ve bulutların üzerine basarak bir canavar uçtu ve Evil Sky Pavilion'un avlusuna indi.

Lu Zhou avluda parlayan Whitzard'a bakarken bir an donup kaldı. Ji Tiandao'nun, onu son derece bilgili yapan hafızasına sahip olmasına rağmen, Whitzard'ı gördüğünde yine de heyecanlandı.

Usulca elini salladı. Bu hareket üzerine, Whitzard avluda döndü ve sanki boşluğa sıkışmış gibi gözden kayboldu.

…

Dağın eteğinde, üç kötü mürit omuzlarının üzerinden dağın tepesindeki Şeytani Gökyüzü Köşkü’ne baktı, yüzleri ifadesizdi.

"Gözlerimde bir sorun mu var? Çok güçlü bir uğurlu enerji görüyorum.”

"Gözlerin iyi, çünkü ben de hissettim."

"Bu gerçekten de yeni bir rutin. Usta kasıtlı olarak kötü aurasını gizliyor. Sadece görmemiş gibi davran."

"Evet, görmemiş gibi yap."

…

Şeytani Gökyüzü Köşkü içinde Lu Zhou, şans çekilişlerine katılırken biraz sersemlemişti.

Gerçekten de liyakat puanlarının geri kalanını şanslı çekilişlerde kullanmaya karar vermişti.

"Şans çekilişi!"

"Ding! Bu şanslı çekiliş 50 liyakat puanına mal olur. Denediğin için teşekkürler, 1 şans puanı aldın.”

"Şans çekilişi!"

"Ding! Bu şanslı çekiliş 50 liyakat puanına mal olur. Denediğin için teşekkürler, 1 şans puanı aldın.”

Aynen böyle, arka arkaya iki 'denediğiniz için teşekkürler' aldı.

"Yani bağımlı olmam için bana biraz şeker verdikten sonra, şimdi bana hiçbir şey vermiyor musun?" Lu Zhou'nun dili tutulmuştu.

"Şans çekilişi."

"Ding! Bu şanslı çekiliş 50 liyakat puanına mal olur. Denediğin için teşekkürler, 1 şans puanı aldın.”

“…”

44 liyakat puanı ile kaldı, bu yüzden devam edemedi. Bu nedenle, şans çekilişi işlevini çaresizce kapattı.

"Hepsi bir tuzak."

Ancak, çok hayal kırıklığına uğramadı ya da pişman olmadı. Genel olarak, getirisi çok büyüktü. Sadece dört şanslı beraberlikle, bir Whitzard kazanmıştı.

…

Altın Saray Dağı’nın eteklerine yakın…

Orta yaşlı üç adam uzun boylu atlara binerken dağın yönüne baktı.

"Önümüzde, yetişim dünyasında hüküm süren ve aynı zamanda herkesi ondan korkutucu bir mesafede uzak tutan Yaşlı kötü adamın sığınağı olan Altın Saray Dağı var."

“Lord Vekilharç, Lord Patrik neden Yuan'er'i Altın Saray Dağı'na gönderdi? Burası kötü bir üne sahip!”

“Lord Patrik'in istediğinin bu olduğunu mu düşünüyorsun? Yaşlı kötü adam gözünü kırpmadan insanları öldürebilir. Lord Patrik Yuan'er'e onu ustası olarak almasını teklif etmesi çaresizliktendi.”

"Umarım yaşlı kötü adam, Yuan'er'in iyiliği için bu felakette ailemize yardım eder."

Öne çıkan komiser çaresizce başını salladı ve "Ben de öyle umuyorum. Eski kötü adamın birkaç gün önce en iyi on uzmanı tek başına geri püskürttüğü ve hatta Cennetsel Kılıç Tarikatının tarikat lideri Luo Changfeng'i tek hamlede öldürdüğü söyleniyor. Eğer yardım etmeye istekliyse, Ci Ailesi kesinlikle bu felaketten sağ çıkacaktır.”

Üç adam sürdü.

Dağ ormanına girdiklerinde, siyah bir figür aniden bir hayalet gibi gökyüzünde süzüldü ve ürkütücü bir sesle, "Sen kimsin? Altın Saray Dağına girmeye nasıl cüret edersin!”

Üç adam hemen atlarından indiler ve gökyüzüne baktıklarında tek dizinin üzerine çöktüler.

"Anyang şehrinden Ci Ailesi, Şeytani Gökyüzü Köşkü’nün uzmanlarına selam veriyor..." Kâhya yanaklarından soğuk ter damlacıkları süzülürken yutkundu.

"Anyang şehrinden Ci Ailesi mi?" Mingshi Yin'in figürü yüzlerce metre öteden parladı ve arkasında sayısız ardıl görüntü bıraktı. Bu arada, Duanmu Sheng ve Zhao Yue birdenbire ortaya çıktılar ve birbirlerinin yanında durdular.

Üç adam gözlerini büyüttü ve dudakları titredi. Kendi kendine görmek, başkalarından duymaktan yüz kat daha iyiydi. Onlara Altın Saray Dağı'ndaki her kötü müritin korkunç olduğu söylendi ve onları kendi gözleriyle gördükten sonra bunun doğru olduğunu anladılar.

Duanmu Sheng, "Yaşlı Dördüncü, Anyang'ın Ci Ailesi Küçük Kız Kardeşin ailesidir," dedi.

“Bunu biliyorum… Neyse ki, ben akıllıyım… Ustanın yeni rutinine göre, onları şimdi öldüremeyiz ve onlara iyi davranmak zorundayız. Ayrıca onlar Küçük Kız Kardeş'in ailesindenler," dedi Mingshi Yin başını sallarken.

"Dördüncü Kıdemli Kardeşin haklı olduğu bir nokta var."

Bu, Ci Ailesi'nin üç erkeğinin şaşkın bakışlarına neden oldu.

Mingshi Yin gülümseyerek yürüdü ve kâhyanın ayağa kalkmasına yardım etti. "Lütfen kalk! Bize karşı bu kadar nazik olmak zorunda değilsin.”

"Ah?"

Garson buna şaşırmıştı. "Bu, Kancadaki yemi göstermek olmalı. O bana ne kadar nazik davranırsa, ben de o kadar alçakgönüllü davranmalıyım.'  Ve bu yüzden titreyen bir sesle, "Hayır, bunu hak etmiyorum..." dedi.

"Hatalısınız. Küçük Kız Kardeş ile aynı aileden olduğunuz için bizden birisiniz. Aramızda bu kadar kibar olmaya gerek yok. Gel, bu kadar gergin olma…”

"Bunu gerçekten hak etmiyorum..."

Mingshi Yin kaşlarını çatarken kâhyaya tekme attı ve onu yere attı.

Bam!

"Sert muameleyi tercih ediyor gibisin, değil mi? Şimdi dağa çık ve bırak senin hakkında ne yapılması gerektiğine Usta karar versin!”

Duanmu Sheng ve Zhao Yue hayrete düştü.

"Bana öyle bakma, elimde değil. Usta’nın yeni rutinine alışmak gerçekten zor...”