Bölüm 36: Tekrar Zirveye Dönüş

Lu Zhou elini kaldırıp sakalını okşadı. Bu harekete alışmıştı ve zihniyeti de onunla yaşlanmış gibiydi.

Sağına ve soluna baktı ama yine de Zhao Yue ve diğerlerini görmedi. Sonuç olarak, başını sallamaktan kendini alamadı. Sadece bir öğrenciyi yakalamak için Zirve form kartı kullanmak mantıklı değildi. Ancak, artık başka seçeneği yoktu.

"Ye Tianxin..." Lu Zhou'nun sesi sakindi ve öğrencisine seslenen bir öğretmen gibiydi. "Sana Mavi Dalgalar Tekniği'ni öğretmiştim ve bu tehlikeli yetişim dünyasında kendini koruyabilmen umuduyla sana Aşk Çemberi vermiştim, mezhebi terk edip bana ihanet etmen için değil."

Ye Tianxin güldü, sesi o kadar heyecan vericiydi ki, onu duyanların tüylerinin diken diken olmasına neden oldu. Ancak birçok yetişimci, yaşlı kötü adamın böylesine hain bir öğrenci yetiştirdiğini bilmekten memnundu.

"Yaşlı adam, bana hala eskisi gibi davranabileceğini düşünüyor musun?" Ye Tianxin kollarını açarken durakladı ve ardından devam etti, "Sen yaşlısın ve artık dünyayı kaosa sürükleyen Ji Tiandao değilsin. Burası… senin için kişisel olarak tasarladığım mezarlık.”

Ormandaki hava karışmaya başlamıştı. yetişimciler bunu fark etmiş gibiydiler ve ilahi duyularını değişiklikleri araştırmak için çabucak gönderdiler.

Burası… basit değildi.

Şimdiye kadar, Küçük Yuan'er daha fazla dinleyemedi. “Ustayı azarlamaya nasıl cüret edersin! Başına yıldırım çarpacak!" Onun siteminin yeterince güçlü olmaması üzücüydü.

Lu Zhou, Küçük Yuan'er'e sözünü kesmemesini işaret etmek için elini salladı ve sonra dedi ki, "Nerede olduğumu sana kim sızdırdı? Yedinci mi, Beşinci mi mi yoksa hiçbir işe yaramayan Sekizinci mi?”

Ye Tianxin, "Bana söylemelerine ihtiyacım yok" dedi. Kısa bir an duraksadı ve sonra devam etti, "Size gerçeği söylemekte bir sakınca görmüyorum...Ci Ailesini kaçırmak benim planımdı ve amaç Küçük Kız Kardeş'i ve seni Altın Saray Dağı'ndan çıkarmaktı."

Pan Zhong bir an aydınlandı ve şaşkınlıkla sordu, "Bana görevi sen mi verdin?"

"Evet."

"Ya bu yaşlı kötü adam ortaya çıkmasaydı?" Pan Zhong sordu. Yaşlı kötü adamın burada olacağından neden bu kadar emin olduğunu anlamıyordu.

Ye Tianxin gülümsedi ama sesi soğuktu, "Çok fazla sorunuz var. Sadece sana söyleneni yapmalısın ve sana vaat edileni alacaksın.”

Pan Zhong, ölümcül bir aura hissettiği için ağzını kapattı.

Öte yandan, Lu Zhou'nun ifadesi değişmeden kaldı, "Eh, geçmişte birçok insanı öldürdüm ve birkaç tane daha öldürmeyi umursamıyorum."

Onu duyunca, karşısındaki tüm yetişimciler bir adım geri çekildiler ve gerginleştiler.

"Neden hala numara yapıyorsun, yaşlı şey?" Ye Tianxin, Lu Zhou'ya baktı. “İlkel iblis'in gizli ilacı… Bu ilacın bir dozu, bir yetişimcinin enerjisini kısa bir süreliğine artırabilir, ancak yan etkisi, yetişim temelini on gün boyunca yarıya indirir ve bir daha ilacı tüketsen bile hiçbir işe yaramaz.”

Lu Zhou, adı söylediğinde gizli ilacı hatırladı. Tıp Kralı tarafından icat edilmiş, ancak aşırı vahşi ve kötü etkileri nedeniyle dünyadaki ortodoks mezhepler tarafından boykot edilmiştir. Zamanla, ortadan kaybolmuştu. Onu onunla ilişkilendirmelerini beklemiyordu.

"Başkaları İlkel İblis ilacına sahip olduklarını iddia etse inanmazdım, ama bu yaşlı kötü adamda olduğundan eminim!" diye bağırdı yetişimcilerden biri biri.

Ye Tianxin tekrar güldü ve karanlık bir tonda, "Sana bir kötü haberim daha var..." dedi.

“Buraya, enerjini büyük ölçüde azaltan bir dizi yerleştirdim. Gizli ilaca sahip olsanız ve çaresizlik içinde alsanız bile boşuna olacaktır. Tüm söylemek istediğim bu. Usta, bu sana son Usta deyişim. Öldüğünde, birisine seni düzgün bir şekilde gömmesini ve Altın Saray Dağı'nı idare etmesini emredeceğim. Ah doğru, Erdemli Tarikat uzmanları Altın Saray Dağı'na gelmiş olmalıydı. Üçüncü Kıdemli Kardeş yaralandı, bu yüzden Dördüncü Kıdemli kardeş şimdiye kadar teslim olmuş olmalı."

Bitirdiğinde, Ye Tianxin'in yüzü gevşedi ve geri çekildi. İlk saldırmayı planlamamış gibi görünüyordu. Ji Tiandao'ya duyduğu derin korku, ilk saldıran olmak konusunda isteksiz olmasına neden oldu ve gizli ilacın yaşlı şeyin tek kozu olduğunu düşünmüyordu. Bazen başkalarını top yemi haline getirmek kötü bir fikir değildi ve ayrıca insanlarını buraya getirmemesinin nedeni de buydu.

"Bir dizi mi?" Küçük Yuan'er etrafına baktı. Çevredeki onu endişelendiren enerji dalgalanmasını hissetti. "Ne yapmalıyız Usta?"

Bu sırada yetişimciler yavaşça onlara yaklaşıyordu.

"Korkmana gerek yok." Lu Zhou'nun sesi hala kendinden emin geliyordu.

Ye Tianxin şüphelenmeye başladı. Zhao Yue'nin ona söylediği şeyin doğru olduğunu fark etti. Yaşlı adamın işleri ele alış tarzı geçmişten farklı görünüyordu. Kızmadı, öfkeye kapılmadı ya da küfretmedi.

"Usta..." Aniden Wang Fugui, nefes nefese kalırken üzgün bir yüzle arkalarındaki ormandan çıktı.

"Fugui mi? Burada ne yapıyorsun?" Küçük Yuan'er şüpheyle sordu.

"Annen... o senin güvenliğinden endişe ediyor..." Wang Fugui komada olan efendisini gördüğünde tekrar inledi, "Usta, sana ne oldu?" Sonra Lu Zhou'ya eğildi ve "Yaşlı Bayım, lütfen Ustamı kurtarın, lütfen..." dedi.

Fiyuuv!

Aniden, Wang Fugui, elinde parıldayan hançerle bir ok gibi Lu Zhou'ya doğru sıçradı!

O bir İlahi Saray uzmanıydı!

Her şey o kadar hızlı ve aniden oldu ki, Lu Zhou'ya saldırmak üzere olan Yetişimciler bile bunu beklemiyorlardı. Hepsi kocaman açılmış gözlerle sahneye baktılar.

"Usta!" Küçük Yuan'er korkudan sarardı.

Çok yakındı ve Lu Zhou'nun saldırıdan kaçma şansı çok azdı. Bir Gelişen İlahi musibet uzmanı bile hazırlıksız olduğunda incinmeden saldırıya direnemezdi.

'İşe yaradı!'  Ye Tianxin'in gözleri parladı ve yüzünde bir beklenti ifadesi belirdi.

Bam!

Hançer Lu Zhou'yu sırtından bıçakladı ve o anda her şey durmuş gibiydi.

"Ah?"

Şaşırtıcı bir şekilde, hançer birazcık bile ilerleyemedi.

'Neler oluyor?'  Wang Fugui'nin zihninde düşünceler belirdi. Hançer zehirli bir dünya sınıfı hazineydi ve bir İlahi Saray uzmanı olarak tüm gücüyle hançeri savurdu. 'Neden vücuduna saplandığını hissedemiyorum?'  Mükemmel bir suikastçı olarak, tıpkı mükemmel bir okçunun okun serbest bırakıldığı anda hedefi vurup vuramayacağını anlayabileceği gibi, işin tüm detaylarında ustalaşmıştı. İncelemesine gerek yoktu.

Yavaşça yukarı baktı. Hançer... görünmez bir güç tarafından mı engellendi?

Lu Zhou'nun sesi o anda çınladı, “Hepinizi öldürmek için neden bir ilaç almam gerekiyor?”

BAM!

Bir enerji patlaması aniden her yöne yayıldı. Güçlü enerji bir anda ışık halkaları oluşturdu ve Wang Fugyi'yi havaya uçurdu. O anda, Lu Zhou'nun vücudundan dalgalara benzeyen enerji dalgaları yayılmaya devam etti.

"İyi değil! Yaşlı kötü adam bunu bilerek yaptı!”

"Ah!"

"Tuzaklara düşen yaşlı kötü adam değil, bizleriz! Ye Tianxin, sen çok düzenbaz bir kadınsın!"

Bam! Bam! Bam!

Tüm Brahma Denizi yetişimcileri yere düştü ve savaşma yeteneklerini kaybetti.

Bu arada, Ye Tianxin olay yerine inanamayarak baktı ve kalbi şiddetle titredi. 'Bunu bilerek mi yaptı? Dizi neden ona karşı etkisiz? Neden hala gizli ilacı alabiliyor? Ne yanlış gitti?'

Lu Zhou ellerini arkasında birleştirdi ve derin bir nefes aldı. 'Bu formu her zaman koruyabilirsem iyi olacak. Yeniden zirveye dönmek harika bir duygu…'

Aurası, yetişim temeli ve enerjisi, sanki genç vücudu geri dönmüş ya da yüzlerce yıllık uykudan sonra uyanmış gibi, en yüksek seviyelere geri dönmüştü.

"Ye Tianxin, Ci Ailesinde bir İlahi Saray suikastçısı olduğunu fark etmedim mi sanıyorsun?"

Ye Tianxin geri çekilmeye devam ederken gözleri şokla doluydu.