Akşam vaktinde Zhong Hai şehrinin batı bölgesinde bulunan sebze halinde, birbirlerine aldırış etmeden geçen sayısız yaya ve araç vardı. Sebze yaprakları ve kirli sular bütün zemine yayılmıştı. Çok sayıda farklı solmuş mağaza tabelası ve ara sıra yanan tek renkli neon ışıklandırmalar vardı. Evine dönen işçiler, okuldan çıkmış olan öğrenciler ve birbirinden farklı çok sayıda oradan geçip gidenler, gri tozlu gökyüzünün gittikçe daha da fazla bunaltıcı görünmesine neden oluyorlardı.
Belki de böyle bir büyük şehir içindeki böyle bir bölge insanların asla var olmasını istemedikleri hor gördükleri bir lekeydi.
Kavşağın yanındaki duvarın dibinde başkalarının utanç verici olarak gördükleri şeyleri sakin ve memnun bir şekilde yapan bir adam vardı.
Bu genç adam yağ ve kirle kaplı olan bir çöp şiş satıcısıydı. Spor bir beyaz yelek, kahverengi pantolon ve bir çift sert mavi plastik terlik giyiyordu.
Genç adamın saçı dağınıktı ama oldukça olgun ve yakışıklı bir yüzü vardı, eğer biri ona yakından bakarsa, onun omurgalı bir erkek olduğunu fark ederdi. Ne yazık ki onun nasıl göründüğü önemli değildi, sokak boyunca yürüyen bayanlar ona bir bakış bile atmıyorlardı çünkü o sadece bir çöp şiş satıcısıydı.
Genç adam henüz pişirdiği çöp şişleri yanına yerleştirdi. Sıcak havalarda ızgara yapmak kolaydı ama satmak zor işti. İki şiş için 2 lira ucuz olarak değerlendirilirdi ancak bütün bir günden sonra, yalnızca 40 liradan biraz fazla kazanıyorlardı, bu da ancak iki öğün yemek için yeterliydi.
Fakat genç adam bundan dolayı üzgün görünmüyordu, bunun yerine rahat ve memnun bir ifadesi vardı. Taburesine oturarak sanki güzel bir manzaraymış gibi sokaktaki kalabalığa doğru bakıyordu.
“Yaşlı Li, iki gün önce üzerinde anlaştığımız şeyi ödeme zamanın geldi!” Aniden yan taraftan yüksek tiz bir erkek sesi geldi.
Yaklaşan üç erkek yirmi yaşından büyük görünmüyorlardı, dik saçlar, zincir kolyeler, delikli kot pantolonlar, sakallı yüzler ve ağızlarındaki sigaralarıyla gangsterler gibi giyinmişlerdi.
Yaşlı Li ise genç adamın yanında yağda kızartılmış aperitifler satan bir seyyar satıcıydı. Benzer şekilde sıcak hava nedeniyle çok fazla iş yapamamıştı ve endişeli bir ifadeyle oturuyordu.
“Bu………..” Yaşlı Li acı bir yüz ifadesi ortaya çıkardı, “Genç Efendi lütfen sabırlı olun, bu sıcak havada herhangi bir iş yapmadan nasıl ödeme yapabilirim…….”
“Yaşlı Li dinle, sana biraz yüz verdik diye daha fazlasını isteme. Eğer büyük kardeş Fen seni korumasaydı, senin tezgâhın uzun zaman önce mahvolurdu.” Serseri tehditkâr bir ifadeyle konuşurken biraz da pohpohlayıcıydı.
Büyük kardeş Feng olarak çağrılan serseri oldukça hoşnut görünüyordu, yardımcısının sırtını okşadı ve konuştu, “Bugünün koruma ücretini, ödemeyi ya da ödememeyi seçebilirsin. Parayı her iki şekilde de almak zorundayım. Aksi halde şu an tezgahını dağıtacağım!” Bunları demesiyle bir şiş sosis alarak iki büyük ısırık aldı ve kalanının zemine fırlattı.
Yaşlı Li bir çıkış yolu olmadan sıkışmıştı ve cebindeki küçük kağıt para yığınını sıkıca kavradı, parayı böyle harcamayı ya da harcamamayı düşünüyordu. Para karısının doktora görünebilmesi içindi, bu serserilere ‘hediye’ olarak vermeye nasıl katlanabilirdi!?
“Ben onun için ödeyeceğim.” Koyun eti şiş tezgahındaki adam aniden yürüdü ve cebinden birkaç kağıt para bulup çıkardı, paranın miktarı 400 lira bile değildi. Bunu teslim etti ve aldırışsızca konuştu: “Bütün sahip olduğum bu, Yaşlı Li yaşlandı ve acil paraya ihtiyacı var, sizler biraz iyi karma biriktirmelisiniz.”
Küçük serseri gözlerini kıstı ve güldü, sonra kâğıt paraları aldı ve onu arkasındaki yardımcısına verdi, “Yang Chen iyi bir insan gibi davranmak istiyorsun ancak sen de daha kendi koruma ücretini ödemedin!”
Yang Chen kaşlarını çattı, neden bu hergelelerin yaşlarına uygun şekilde okumadıkları hakkında kalbinde dövündü. Neden bir serseri oluyorlar ki ama onların babası olmadığı için bir şey söyleyecek bir pozisyonda değildi. Ayrıca soruna da bulaşmak istemiyordu, bu yüzden boğukça konuştu, “Yarın, yarın ödeyeceğim.”
“Güzel, ben sempati kurmayan bir insan değilim, herkes iş birliği yapmalı. Ben sizin işinizi korurum siz de bana bunun için para ödersiniz………..O zaman yarın parayı almak için geleceğim.” Konuştuktan sonra küçük serseri ve iki yardımcısı kasılarak diğer tezgahlara yürüdü ve onlara keder getirdi.
Yaşlı Li’nin gözleri çoktan kızarmıştı, acı bir şekilde Yang Chen’e baktı, “Küçük Yang neden kendine sorun ediniyorsun? Her zaman bu haydutlara ödeme yapmama yardım ediyorsun, bunun nasıl böyle devam etmesine izin verebilirim……”
“Yaşlı Li böyle şeyler söyleme. Buraya yeni geldiğimde ve yaşamaya alışmamışken eğer sen olmasaydın muhtemelen konuşacak bir arkadaşa bile sahip olmayacaktım. Bu benim sana yaptığın iyiliği geri ödeme şeklim.”
“Evlat………. Sana ne söylemeliyim………..” Yaşlı Li, Yang Chen’i ikna edemeyeceğini anlamış gibi görünüyordu ve sadece iç çekti.
Yang Chen umursamadı ve güldü, bu donuk ama samimi bir gülmeydi. Sanki öncesindeki zorbalık ruh halini etkilememiş gibiydi, “Her neyse, eşinin hastalığı nasıl oldu?”
Yaşlı Li’nin gözleri minnettarlıkla doldu, “Karımın ameliyatı olması için bana verdiğin paradan dolayı teşekkür ederim. Artık sadece birkaç sefer daha sağlık kontrolünden geçmesi gerekiyor ve biraz ilaç aldıktan sonra iyi olacak.”
“Oh, bu harika! Umarım erkenden iyileşir.” Yang Chen memnun bir şekilde başını salladı.
Yaşlı Li acı bir şekilde güldü, “Küçük Yang, ödünç verdiğin parayı kesinlikle geri ödeyeceğim, eğer ölmeden önce hepsini geri ödeyemezsem, kızım bu borcu taşıyacak……. Tüh, eğer benim için olmasaydı, 400,000 lirayı kesinlikle güzel bir dükkan açmak için kullanabilirdin. Buraya gelmene de, çöp şiş satmana da ve bu serserilerin eziyetlerine katlanmana da gerek olmayacaktı.”
Yang Chen dudaklarını büktü, “Ben böyle bir yaşam tarzından oldukça keyif alıyorum, çöp şiş satmak kötü değil, basit ve de yemek temin etmek için yeterli.”
“Sen daha çok……………..” Yaşlı Li konuşurken biraz depresifti, “Küçük Yang, sen sadece yirmi üç ya da yirmi dört yaşındasın, senin yaşındaki diğer gençler ya üniversite de okuyor ya da kariyer yapmaya çalışıyorlar. Şu anda bir kız arkadaşın bile yok, sonsuza kadar çöp şiş satmayı mı planlıyorsun? Endişelenmiyorsun ancak ben seni izlerken endişeleniyorum.”
Yaşlı Li’nin onun için gerçekten endişelendiğini gördüğünde Yang Chen farkında olmadan çok az bir acı bir ifade ortaya çıkardı, bu endişelenmediğinden değildi, sadece bunların hiçbirini düşünmediğindendi.
Gece olduktan sonra, Yang Chen tezgahını kaldırdı ve arabasını kiralamış olduğu berbat dairesine geri ittirdi.
Kim bilir ne kadar yıldır bulunan küçük bir daire idi. Aylık kira sadece 400 liraydı. Bu kadar ucuz olmasının sebebi kimsenin burada yaşamak istememesiydi. Evin yıkılacağı endişesi duyan diğer insanların aksine Yang Chen ne kadar ucuz olduğunu gördüğü anda burayı tutmuştu.
Yang Chen’in evi oldukça basit mobilyalara sahipti, çoğunluğu başkaları tarafından atılmış ikinci el eşyalardı. Bir yatak, bir dolap, bir sandalye ve sadece bazı temel kanalları izleyebildiğin bir televizyon vardı.
Küçük arabasını küçük evine ittirdikten sonra, Yang Chen duvara asılı olan takvime baktı. Tarihi kontrol etti, birden bir şeyi hatırladı ve acilen banyoya koştu.
Beş dakikadan kısa bir sürede, soğuk bir duş aldı ve banyodan çıplak çıktı. Cildi sağlıklı bir sarı renkti, iyi orantılı vücudu çok göze çarpmıyordu ancak dikkatli bir gözlem altında, saklı erkekliği algılanabilirdi.
Yatağın ucundaki dolaba doğru yürüdüğünde Yang Chen düzensiz kıyafetler yığınına bakarken sıkıntıyla kafasını kaşıdı. Sonunda birkaç tane seçti; sarı bir gömlek, ince bir keten pantolon ve aynı plastik terliklerini giydi.
Evden ayrıldıktan sonra Yang Chen batı bölgesinin en zengin sokağına, aynı zamanda eski püskü batı bölgesinin ‘Bar Sokağı’ olarak adlandırılan en saygın sokağına doğru aceleyle gitti.
Ziyafet ve zevkli gece hayatı arayanlar sokağın her yerindeydi, renkli etekler ve her çeşit farklı parfümler vardı. Bar Sokağına girildiği anda şehrin atmosferi süpürülüyordu.
Yang Chen sokaktaki güzel bayanların kalçalarına bazı ahlaksız genç erkekler gibi gizlemeden açık açık gözünü dikmedi ya da salyaları akan diğerleri gibi gizlice dikizleyenler gibi de bakmadı.
Barın neon ışıklı tabelası göz kamaştırıcı değildi, tabelanın üzeri parlak renkli gül şeklinde dizayn edilmişti, bar sadece orta büyüklükte ve gizemli bir hava içeriyordu.
Bara girdikten sonra Yang Chen sıradan bir tavır içinde tezgâhın yanına doğru yürüdü ve köşeye oturdu.
“Büyük kardeş Chen, buradasın.” Bir yelek giyen genç barmen Yang Chen’i fark etti ve bir gülümseme ortaya çıkardı. Aynı anda bir bardak su getirdi, “Abla Rose uzun bir süredir senin için bekliyordu.”
Yang Chen ona gülümsedi, sonra bardaktan bir yudum aldı, “Abla Rose kızgın değildi, değil mi? Eve biraz geç döndüm, bu yüzden geç geldim.”
“Kızgın değil, kızgın değil.” Küçük Zhao gülümsedi, gülümsediğinde yuvarlak yüzündeki birkaç sivilcede ona gülümsüyor gibiydi. Rica eden bir ses tonuyla konuştu, “Büyük kardeş Chen, zamanın olduğunda lütfen bana da öğret. Ablamız Rose’u elde etmeyi başarmak için ne tür bir yöntem kullandın? Biliyorsun, eğer Zhong Hai’deki patronumuzla ilgilenen insanlar sıraya girerlerse batı bölgesinden okyanusa kadar kuyruk oluşturabilirler. Uzun yıllardır patronun yanındayım, herhangi bir erkeğe aşık olduğunu hiç görmedim. Ancak bugün senin gelip gelmediğini beş seferden fazla sordu………….”
“Saçma saçma konuşma, abla Rose ile benim aramda hiçbir şey yok…….” Yang Chen çaresizce ve isteksizce cevapladı.
Küçük Zhao’nun ifadesi ‘Beni öldürsen bile buna inanmayacağım’ şeklindeydi, sonra bir iç çekti, “Öff…….. Büyük Kardeş Chen, dürüst olmak gerekirse, sizin bu soğuk tavrınız çok yüksek bir seviyede, patronumuz gibi dünyaları yıkacak bir güzelliği bile elde edebildin. Hangi erkek her gün onunla beraber olmak istemez? Sadece sen varsın, sadece bir kez geliyorsun ve hatta senin için beklemesini sağlıyorsun. Aksi halde neden insanlar elde edilemeyen şeylerin en iyisi olduğunu söylesin? Bu cümle kadınların üzerinde kullanılmak için uygundur………….”
Küçük Zhao romantizm ve abartılı bir aziz ifadesi takınırken, arkasından büyüleyici ama asil ve zeki bir ses geldi, “Küçük Zhao kaç kez daha maaşının kesilebileceğini düşünüyorsun?”
Küçük Zhao elektrik akımı tarafından çarpılmış gibi şaşkındı. Hisleri tekrar geri döndüğünde, hemen bir şey olmamış gibi yana kaçıldı ve içkileri karıştırıyormuş gibi davrandı fakat alnındaki soğuk terler kalbindeki korkuyu ele verdi.
Modern şık bir qipao ile, bacaklarının yan tarafındaki yırtmaçla belli belirsiz sergilenen kalçaları uyandırıcı bir cinsel çekicilik salıyordu. Buna ek olarak dolgun göğüsleri, nefis beli ve titiz bir sanat eserine benzeyen pürüzsüz porselen gibi yüzü buna iyi uyum sağlamıştı. Açık mor renkli saçları omuzlarının üzerine geliyordu. Yang Chen’e doğru yavaşça yürüyen bu genç bayanın görünüşü bir tablodan çıkma gibiydi.
Yang Chen’in yüzüyle birlikte gözleri de gülüyordu, beceriksizlik izi olmadan bayana doğru baktı ve içten bir şekilde konuştu, “Abla Rose, gerçekten çok güzelsiniz, mutlu yıllar.”
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..