Bölüm 140: Gizemli Yer
Pazar sabahının erken saatlerinde gökyüzü açıktı ancak Yang Chen’in dışarı çıkıp biraz güneşlenmek ve şekerleme yapmak olan esas planı Lin Ruoxi’den gelen ani belge yığını tarafından tamamen bozulmuştu.
“İşte, bunların hepsini okumayı bitir. Ben, çoktan sen ve Qianni için uçak bileti rezervasyonunu yaptım. Çarşamba günü uçuyorsun, bir haftada görüşmeleri bitiriyor ve geri dönüyorsun.”
Sadece ipek bir gecelik giyen Lin Ruoxi bir yerden bir klasör çıkardı ve onu kanepeye fırlattı. Bunu takiben döndü ve Wang Ma’nın hazırlamış olduğu kahvaltıyı yemeye başladı.
Yang Chen, sadece izlediği sabah haberlerini kızgın bir biçimde kapayabildi. Aslında izlemesinin ana sebebi bu kanalın kadın sunucusunun sesini tatlı ve onu oldukça güzel bulmasındandı, ancak şimdi karısı ona emir vermiş ve bunun yanı sıra dün o bu projeyi almayı kabul etmişti bu yüzden o sadece belgeleri okumaya başlayabilirdi.
Yang Chen, bir şeyleri kabul ettiğinde, yetenekleriyle en iyisini yapardı. Bu onun prensibiydi.
Klasörden üç büyük belge yığını çıkardı. Kağıtlar, kelimeler ve diyagramlarla doluydu. Gelişigüzel bir bakıştan sonra YangChen, bu ortak projenin ne ile ilgili olduğunu kabaca anlamıştı; yeni tür çevre dostu materyaller geliştirilmesi ve araştırılmasıydı.
Sadece bir bakışla bu tür materyal araştırmasının Yu Lei İnternational gibi bir moda şirketine uygun olmadığı açıktı. Sonuçta, Yu Lei İnternational’ın uzmanlığı moda markalı ürünler, moda mağazaları, elbiseler, aksesuarlar, sergiler, reklamlar, eğlence araçları ve benzeri şeylerin satışıydı. Bu tür bir proje kimya mühendislik şirketi veya araştırma enstitüsüne çok daha yakındı.
Çevrenin korunması 21. yüzyılın en önemli endüstrilerinden biri olduğundan, moda aksesuarlarının kullanıcının vücuduna etkisinin yanı sıra çevrenin korunması da çok önemli bir hal almıştı.
Pek çok gelişmiş ülke çoktan çevre dostu olmayan ürünlere yönelik düzenlemelere başladı. Geri dönüştürülmesi zor olan bazı öğeler ciddi düzenlemelerle karşılaşacaktı. Diğer yandan kullanıcının güvenliğini garanti altına alan ya da kullanıcı için sağlıklı olan ürünler geri dönüştürülebilir olabilir ve aynı zamanda yüksek karlar için düşük maliyetle de üretilebilirler ve ülkelerin tüketicileri tarafından daha iyi karşılanabilirdi.
Materyallerden, şu anda kullanılan en temel şeylerin yeni tip plastik malzeme ve fiber olduğu görülebilirdi. Bu materyaller giysi, cep telefonları, elektronik ve moda aksesuarı üretiminde kullanılabiliyordu. Bu ürünler gelecekte rekabetçi kaliteli ürünler olacaktı. Onları araştırmak için çok fazla değer vardı.
Düşününce, telefon konuşması yaparken telefonunuz kulağınızın kan dolaşımını artırırsa ne olurdu? Ne kadar mutlu ederdi ki!
En önemli şey nedir? Sağlıktır!
Ancak bu düşünce iyi olsa da Yu Lei İnternational daha çok bir pazarlamacı ve ürün tasarımcısıydı. Bilimsel araştırma söz konusu olduğunda, onlar sadece başlangıç aşamasındaydı. Bunun anlamı hızlı ilerleme yapmak için en iyi seçenek diğer şirketlerin kaynaklarını ve kendi çıkarları doğrultusunda işbirliklerini kullanmak olacaktır.
Elbette Lin Ruoxi ve ZengXinlin bu noktayı dikkate alsalar da, bu noktayı düşünen diğer şirketlerin de bunu yapmanın doğru yolunu bulamadığı anlamına gelmiyordu. Bu nedenle bu noktada gizlilik önemliydi.
Yang Chen, kabaca bir anlayışa sahip olduğundan gelecek hafta görüşme altında olan proje koşullarına ve özel gelişim ilkelerine bakmaya başladı. Birçok anlamadığı özel terim olmasına rağmen onların yüzde seksenini anlamakta sorun yoktu.
Yemek masasında oturan Lin Ruoxi, küçük lokmalarla yulaf ezmesi yiyordu. Pazar günü olduğu için nadir molalarından birini verebiliyordu. Alt kata pijamaları, dağınık saçları ve makyajsız sade bir yüzle gelmişti. Onun doğuştan gelen soğukluğu ve uyuşukluğu, zaten mükemmel olan yüzünün çok daha olağanüstü görünmesine neden oldu.
Yang Chen’in hafifçe kaşlarını kırıştırarak, dikkatli bir şekilde belgelere baktığını görünce Lin Ruoxi’nin dudaklarının köşelerinde farkında olmadan bir gülümseme ortaya çıktı. Kasıtlı olarak Yang Chen’in Zeng Xinlin’e duyduğu iğrenmeyi onu işe katılmaya zorlamak için kirli bir hile olarak kullanıyor olsa da Lin Ruoxi, yanlış bir şey yapmış gibi hissetmiyordu. Ona göre Yang Chen, çok fazla işlenmemiş potansiyele sahipti, fakat o çok miskin ve tutkusuzdu. Onu doğru bir şekilde motive edebilirse o zaman soylu bir arka plana sahip olmayan bu ucuz koca hâlâ diğerlerinin dikkatini çekebilecek iyi bir adam olabilirdi.
Kendisi bir yetenek avcısı olmak istemiyordu, sadece bir günnsanların bakışları altında yürürken diğerlerinin bakışları güzelliğinden dolayı onun üzerinde değil kimliği ve statüsü için Yang Chen üzerinde olmasını umuyordu. Kadınlar her zaman erkeklerinin saygı duymaya ve hayran olunmaya değer biri olmalarını umarlardı, erkeklerini aşırı kıskanırlardı ancak daha da fazla gurur duyarlardı hatta ilgisiz Lin Ruoxi, bile olsa istisna değildi.
Yang Chen’in materyallere ciddiyetle baktığını görünce Lin Ruoxi, memnun bir şekilde gizlice başıyla onayladı.
Ancak tam o anda Yang Chen’in cep telefonu çaldı. Materyalleri bıraktı ve telefonuna bakmak için kaldırdı, arayan kişi Jingjing’di.
“Jingjing, ne oldu?”
“Büyük Kardeş Yang unuttun mu? Bana bir yere eşlik etme sözü verdin. Bugün Pazar ve hava güzel, senin boş olduğunu düşündüm.”
Yang Chen, açıkça bunu unutmamıştı, belgelere bakmak için yeterince zaman harcadığını görünce, konuştu: “Tamam o zaman, seni nereden alıyım?”
“O zaman okuldan al. Okuldan bazı şeyler aldım. Okulun kapısında seni bekleyeceğim. Neyse görüşürüz.” Li Jingjing, açık bir şekilde neşeli bir havadaydı.
Yang Chen, telefonu kapattı, sonra yemek masasında olan Lin Ruoxi’ye seslendi: “Bir süre için dışarı çıkacağım, şimdilik belgeler burada kalsın.”
Daha yeni Yang Chen’in işleri sonunda ciddiye almaya başladığını düşünmüş olan Lin Ruoxi, önündeki bu güzel rüyanın bir anda paramparça olduğunu hissetti. O kadar öfkelendi ki neredeyse elindeki kaşığı yere fırlatacaktı. Yang Chen’in her şeyi bırakmış olduğunu ve direkt olarak kapıdan yürüyerek çıktığını görünce aklına şu sözler: ‘Leopar beneğini değiştiremez’ geldi. Elbette eğer düşünceleri biraz daha kaba olsaydı aklına gelecekler ‘Köpekler çatal kullanamaz.“ olurdu.
YangChen, bu ay maaş olarak oldukça iyi bir miktar almıştı, ayrıca Guo Ziheng’den de para koparmıştı, bu yüzden elindeki para boldu. Çılgın benzin fiyatlarına rağmen, Zhonghai’in Yizhong’dan Li Jingjing’i almak için yola çıkmadan önce BMW’nin deposunu en pahalı benzinle doldurmuştu.
Li Jingjing, nihayet onun görüşünde ortaya çıktığında, onun su mavisi kabarık bir etek giymiş olduğunu gördü. Yang Chen, bir kez daha bu kızın genç ve enerjik görünümü tarafından büyülenmişti. Üniversiteden mezun olup ve bir öğretmen olduğundan beri, Li Jingjing git gide daha da güzelleşmişti. İyi özelliklerini vurgulamak için sadece daha akıllıca davranmakla kalmadı aynı zamanda kendinden emin bir havaya ve öz farkındalığa da sahip olmuştu.
Onun cildi kar kadar beyazdı ve köprücük kemikleri ince ve güzeldi. İnce siyah saçları sağ tarafa ayrılmış, düzgünce taranmıştı. Orada dururken, Yang Chen’e gülümsedi ve el salladı, bu da oradan geçen birkaç erkeğin kıskançlıklarını çektirdi.
Baba Jiang’ın ve oğlunun videosu nihayet Li Jingjing’in hayatını sorunsuz sürdürmesini sağlamıştı. Sonunda hem kariyeri hem de yaşamı için doğru yol üstündeydi. Ruh hali iyileşmiş olduğundan, doğal olarak mutlu görünüyordu.
Yang Chen, arabadan indi. Li Jingjing’in yanına konulmuş iyi bir şekilde sarılmış büyük karton kutuyu fark etti ve sordu: “Yer deki ne?”
LiJingjing, göz kırptı: “Sır!”
Bu kızın iyi bir ruh halinde olduğunu görünce Yang Chen, onun nefis yüzünü mıncıklamak için elini uzatmaktan kendini alamadı, bu da Li Jingjing’in güzel yüzünün kızarmasına neden oldu.
“Bin, kutuyu senin için yükleyeceğim.”
Li Jingjing, arabaya bindiğinde Yang Chen sordu: “Bahsettiğin bu gizemli yer neresi?”
“Güney Bulvarı Merkezi, Kuzey Yolu,” LiJingjing, adresi okuduktan sonra, gülümsedi ve sordu: “Büyük Kardeş Yang, öğleden sonrası için boş olmalısın değil mi?”
“Boşum, ne oldu?”
“Öyleyse güzel, çünkü oraya vardığımızda, ancak akşam ayrılabileceğiz.” LiJingjing, konuştu.
Yang Chen, sormaya devam etmedi, yarım saat sürdükten sonra LiJingjing’in tarif ettiği yere vardı. Yakından bakıldığında şaşırmış olduğu görülüyordu.
Bölgeyi yeşillikle dolduran sık kozalak ağaçlarıyla çevrili üç veya dört katlı yapılar vardı. Ana kapıda siyah kelimelerle yazılmış beyaz bir tabela asılıydı: “Yeni Umut Yetimhanesi”
Li Jingjing’e büyük karton kutusunu taşımaya yardım ederek, bu ikili yetimhaneye girdi. Li Jingjing, Yang Chen’in pek çok şüpheye sahip olduğunu biliyordu, bu yüzden yavaşça açıkladı: “Birkaç gün önce öğrencileri buraya sosyal yardım kuruluşuna getirdim ve bakım evinde gönüllü çalıştım. Bu yetimhaneye geldiğimizde buradaki çocukları gerçekten sevimli buldum fakat onların çocuklukları boyunca ebeveynleri yok ve ben de onları çok acıklı buldum. O andan itibaren buraya birkaç sefer yalnız başıma geldim. Ancak yalnız başıma çok fazla çocukla oynamak benim için gerçekten yorucuydu, ayrıca benim Zhonghai’de fazla arkadaşım yok. Benim öğrencilerimin hepsi onlardan bir yaş büyükler ve ben onların çalışmalarının olumsuz etkilenmesini istemedim, bu yüzden tek düşünebildiğim onlarla oynaman için seni davet etmekti, Büyük Kardeş Yang.”
“Dürüst olmak gerekirse, bu yeri gerçekten sevmiyorum.” YangChen, acıyla gülümsedi, “Fakat hislerini anlayabiliyorum.”
Li Jingjing, özür dilemeden önce bir süre şaşırdı: “Üzgünüm Büyük Kardeş Yang, senin de bir yetim olduğunu unuttum.”
“Sorun değil, buna çoktan alıştım. Ancak neden onlarla oynamamı istediğini merak ediyorum.” Yang Chen, sordu.
LiJingjing dudaklarını büzdü ve gülümsedi: “Aslında, ben başka bir bayan yüzünden bununla ilgileniyorum. Buraya ikinci sefer geldiğimde, gerçekten çok güzel bir ablayla karşılaştım ve bence o muhtemelen görmüş olduğum en güzel kadın. Buraya çocuklara bulmacalar veya bazı ilginç hikayeler okumak için sık sık geldiğini müdürden duydum. Çocuklar gerçekten ondan hoşlanıyor. Dahası o bunu uzun yıllardır yapıyormuş. Ben gerçekten ona hayranım ve tıpkı onun yaptığı gibi çocuklar için bir şeyler yapmak istiyorum. Çocuklar için biraz kitap getirmeyi ve tıpkı onun yaptığı gibi onlara bazı ilginç hikayeler okumayı düşündüm. Ya da kendimizin pestilini çıkarmadan onlarla oyun oynayabiliriz.”
Yang Chen, başıyla onayladı: “Yani bu kutu kitaplarla dolu?”
“Tam olarak değil.”
Li Jinjing’in konuşmasını bitirmesini beklemeden, siyah elbiseli kısa boylu orta yaşlı bir kadın koridordan çıktı ve onlara doğru yürüdü. Gülümseme dolu bir yüzle, seslendi: “Jingjing, geldin mi?”
Li Jingjing, ona doğru yürüyen bu insanı gördü ve tatlı bir şekilde selamladı: “Evet Müdür Cha, çocuklarla olan randevumu nasıl unutabilirim?” bunu söylediği gibi, yanında duran Yang Chen’e dikkat çekti: “Bu kişi Yang Chen, Büyük Kardeş Yang, benim arkadaşım bugün çocuklarla oynamak için benimle burada.”
Müdür Cha şevkle Yang Chen’i selamladı ve takıldı: “O senin erkek arkadaşın mı?”
“O değil.” Li Jingjing, utanarak konuştuğu gibi kızardı: “Büyük Kardeş Yang zaten evli, Müdür Cha saçmalamayın.”
Müdür Cha, oldukça şaşırmıştı ancak yine de Yang Chen’e doğru özür dileyen bir gülümseme gösterdi. Yang Chen, doğal olarak bunları hiç umursamadı. Sonuçta Huaxia’daki mevcut normlara göre bu kadar genç bir yaşta evlenmek nadirdi.
Onlar avlunun iç kısmına giden yolda Müdür Cha’yı takip ettiler. Onun söylediğine göre çocuklar şu anda Tang şiirleri okuyordu, bu yüzden dışarısı oldukça sessizdi.
Onlar avlunun merkezindeki bir dönüşe vardıklarında, avlunun ortasındaki asılı bir yağlı boya Yang Chen’in bakışlarını çekti.
Yang Chen, aklındaki bir sinire dokunduğunu hissetti ama neden böyle gizemli bir hisse sahip olduğunu anlamadı, durdu ve orada asılı duran tabloya büyülenmiş bir şekilde baktı.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..