Bölüm 23: Genç Leydinin Tehdidi

avatar
5780 10

My Wife is a Beautiful CEO - Bölüm 23: Genç Leydinin Tehdidi


 

 

 

Bölüm 23: Genç Leydinin Tehdidi

 

Yang Chen’in sözlerini duyan TangTang biraz sersemledi ama aniden bunu ‘gege’ sesi çıkaran bir kahkaha takip etti. Biraz garip bir bakış attıktan sonra konuştu, “Amca, sen baya komiksin.”

 

“Komik olduğumu veya olmadığı bilmiyorum ama size yolu açmanız için sıkıntı çıkaracağım. Eve gitmek istiyorum.” Yang Chen bunu söyledikten sonra iki adama baktı.

 

İki adam önceki tehlikeli durumdan çıktıktan sonra duyularını geri kazanmıştı, Yang Chen’in onlara yolu açmalarını söylediği fark ettiklerinde adamlardan biri, sarı renge boyanmış saçları olan adam, soğuk bir hmph sesi çıkardı, güldü ve konuştu; “Gitmene izin vermek? Daha az önce büyük kız kardeşimizi tehlikeli bir durumun içine soktun ama başını eğip bir özür bile dilemeden ayrılmak mı istiyorsun? Senin düşündüğün yol fazla basit!”

 

“Büyük kız kardeş yardım için bir arama yapmama ne dersin?” uzun saçlı adam tehditkâr bir ses tonuyla önerisini yaptı.

 

TangTang küsmüş bir şekilde konuştu, “Saçma sapan konuşma, bu amcaya herhangi bir şey yapacağımı söyledim mi?”

 

“O zaman büyük kız kardeş TangTang sen…” iki adam çok şaşırmışlardı.

 

TangTang tatlı bir şekilde gülümsedi, Yang Chen’e döndü ve konuştu; “Amca, senin araba sürüş yeteneklerin çok cool, filmlerdeki adamların yeteneklerine benziyor. Bana öğretebilir misin?” Bu konuşmayla beraber TangTang genç bayanlara özel bir bakış yolladı, diğerleri bu bakış karşısında onun için sevgi duyarlardı.

(FN: Sevgi duymak nedir amk. İnşallah yanlış çevirmişsindir reyiz :D)

 

İki yandaşı TangTang’ın aniden bu adamdan sürüş koçu olmasını isteyeceğini tahmin edemediği belli olsa da Yang Chen’in az önce sergilediği yetenekleri gördüğünde ona biraz özendiler. İyi arabalara sahip olmalarına rağmen, bu güzel hareketleri yapma yeteneğine sahip değillerdi.

 

Yang Chen kafasını mutsuz bir şekilde salladı, “Hiçbir yolu yok, çok tehlikeli, sen hala çok gençsin, iyi biri ol ve eve git uyu. Gece yarışları sana göre değil.”

 

Bu sözleri duyan TangTang’ın gülümseyen yüzü tamamen çöktü, bir hmph sesi çıkardı ve söylendi; “Amca, sana bana öğretmeni sormamın sebebi sürüş yeteneklerinin fena olmamasıydı. Seni senden daha fazla düşünüyorum. Daha az önce beni neredeyse öldürüyor olduğunu unuttum sanma!”

 

Bu kelimeler Yang Chen’in yüzündeki gülümsemesinin geri dönmesine yaramadı, “Oh? Bunu nasıl halledeceksin bakalım?”

 

“Araba sürmede çok iyi değil misin? Eve gitmek istemiyor musun? Güzel, o zaman buraya senin arabanı enkaz haline getirecek birkaç adam çağırabilirim. Sonra eve kadar nasıl araba süreceğini görürüz.” TangTang elini basit bir şekilde salladı ve arkada bulunan sarı saçlı adam emri anında takip etti. Mutlu bir şekilde son model bir iPhone çıkardı ve arama yaptı.

 

“Büyük erkek kardeş Yuanye, büyük kız kardeş TangTang zorbalığa uğruyor. Acele et ve buraya gel!” sarı saçlı adam bağırdı ve Yang Chen’e anlamlı bir gülümseme yolladı, bu gülümsemenin senin işin bitti demek olduğu gayet ortadaydı.

 

Yang Chen kısacık bir ilgi ile sigarasını çıkardı, gece uzundu ve o ayrıca bu yaramaz zengin çocukları disipline getirmeyi umursamıyordu.

 

“Amca, bu senin tekrar düşünmek için son şansın, bana öğretmeye razı mısın? Ya da senin ve arabanın bu gece bir ceza çekmesine razı mı olacaksın?” TangTang’ın pembe peruğu hafifçe esen rüzgârda dalgalandı, onun güzel yüzü tam şu anda bir şeytan gibi gözüküyordu.

 

Onun bu ikna etme çabasını duyan Yang Chen onu yine de görmezden geldi. İnsanlara karşı gereksiz hamleler yapmak için Yang Chen her zaman çok tembel olmuştu, o yavaşça başını çevirdi ve yaklaşmakta olan arabalara baktı.

 

Bir flaşla beraber üç spor araba Yang Chen’in önünde durdu. Bu arabalara liderlik eden araba yeni model bir Audi R8’di. Diğer mükemmel araba ise V8 motoruna sahip bir arabaydı, karanlık gövdesi otomobilin mükemmel çizgilerini ortaya çıkarıyordu. Gururlu, siyah bir şövalye misali…

 

Aşırı hızlı bir şekilde R8’den Versace gömlekli keskin yüzlü kılıç gibi kahverengi gözlere sahip dik duran kısa saçlı yakışıklı bir adam dışarı çıktı. Baya enerjik gözüküyordu. 20 yaşında olduğu belli olsa da baya olgun gözüküyordu.

 

Yuanye adlı bu adam arabasından dışarı çıktığında 4 erkek koruma da dışarı çıktı. Bu adamlar siyah takım elbise giyiyorlardı. Adamı korumak için burada oldukları oldukça belliydi.

 

Yuanye, Yang Chen’e sadece bir bakış attı ve hemen bakışlarını çekti. Sanki iki saniye bu adama bakması onun için vakit kaybı olacak gibi bir havası vardı.

 

“TangTang ne oldu?” Yuanye TangTang’a karşı sıcak bir gülümseme yollayarak sordu.

 

TangTang Yuanye’yi umursamıyor ve ona yüz vermek istemiyormuş gibi davranıp arkasındaki ikiliye konuşması için sabırsızca işaret verdi.

 

İki yandaşı da başka zengin ailelerin genç efendileri olsalar da yine de Yuanye adlı genç adamın karşısında hiçbir şey yapmaya cüret edemiyorlardı. Onun varlığı onların sessiz kalmasına sebep olmuştu. Büyük kardeşleri Yuanye’ye karşılarındaki adamla karşılaştıkları zamanı ve olanları anlattılar.

 

Yuanye, TangTang’ın Yang Chen’in arabası tarafından neredeyse öldürüleceğini öğrenince kaşlarını sert bir şekilde çattı. Yang Chen’e bakarken bakışları hem çok sinirli hem de küçümseyiciydi.

 

“Merak etme TangTang, bu olayla ilgileneceğim.” Yuanye az önce TangTang ile konuştuğu gibi samimi olsa da yanındaki siyah takım elbise giyen dört adama elleriyle hareket etmelerini işaret etti.

 

Dört koruma aynı anda başlarını salladılar ve ardından beraber hareket ettiler. Yükselen ani bir baskı uygulamaya çalıştılar.

 

Yine de Yang Chen sadece güldü, bu askerlerin ordu eğitimleri varmış gibi görünüyordu. Sadece ordudan gelen askerler böyle bir auraya sahip olabilirlerdi, yine bu küçük auranın onlara herhangi bir yararı yoktu.

 

Dört koruma başlangıçta efendilerinin emrini yerine getirmek için birkaç yumruk atmayı planlamışlardı ama kim bilebilirdi ki sürekli yoğun dalgalar gibi koskocaman bir aura ile karşılaşacaklarını…

 

Daha önce orduda bulunan bu adamlar ter dökmeye başladılar. Onların gelişmiş keskin duyguları onlara bu adamın çok fazla tehlikeli olduğunu söylüyordu. Onların daha önce hayatları boyunca görmedikleri bir seviyedeydi.

 

Tıpkı küçük bir fırtına gibi doğrudan denizin tüm soğuk dalgalarına çarparak kalpleri bu adamla savaşamayacak bir seviyeye geldi.

 

Yuanye dört korumanın mutsuz bir şekilde duraksadığını görünce konuştu, “Neler oluyor? Bir kişiyle başa çıkmak bu kadar zor mu? Bunu benim kendimin yapması mı gerekiyor?”

 

Dört korumada birbirlerine acayip bir şekilde gülümseyerek baktılar, birinin parasını onu oluşabilecek bir tehlikeden korumak için aldıkları zaman sanki bir muhafız görevlisi gibi ucunda ölüm olduğunu bilseler bile yine de gitmek zorundalardı.

 

Hepsi aynı anda dört bir taraftan Yang Chen’in sol sağ ve alt gövdesine doğru yumruklar ve tekmelere savurdular. Yang Chen’in işini bitirmeye çalıştılar.

 

Yang Chen sigaradan son bir nefes aldı ve sigaranın izmaritini havaya fırlattı. Bacakları yere vurdu ve vücudu akıcı bir şekilde arkaya çekildi. Çoktan dört komutanın hemen arkasına geçmişti ve bu dört insan ondan anca kaçabiliyorlardı.

 

Hemen sonra Yang Chen ellerini arkaya doğru attı ve iki korumayı yakasının arkasından yakaladı. İki korumanın vücutları durdu ve inanılmaz bir güç hissetti. Kısa bir süre sonra iki muhafız çoktan uzaklara doğru uçmuşlardı.

 

Filmlerdeki özel efektler gibi Yang Chen’in vücudu iki korumayı geriye doğru atmak için kontra atağı kullanmıştı. Aynı anda iki kolu döndü ve kalan iki korumanın bel kısmına doğru dirseği salladı.

 

Başka bir flaş sonunda ona saldıran dört korumanın hepsi çoktan yere yığılmıştı. Acın içinde bağırıp yeri tekmeliyorlardı ve tekrar kalkamadılar.

 

Yang Chen’in havaya attığı sigara izmariti şimdi asfaltta duruyor ve birkaç küçük kıvılcım çıkarıyordu.

 

//ÇN: Bu bölümü çevirirken başım baya ağrıyordu. O yüzden bazı yerlerde saçma çeviriler yapmış olabilirim. Hakkınızı helal edin.

//ÇN2: Bir süredir eniştem yerine dükkâna bakıyorum. Pazartesiden itibaren daha çok bölüm çevirmeye çalışacağım. 24.Bölüm diğer çevirmen arkadaşımız tarafından çevriliyor. Beklemede kalın…

 

 

Fullbringer Notu: İki çevirmen, hunharca gelen bölümler ve arada ölmek üzere olan bir editör. Bizi izlemeye devam edin.

 

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr