Çevirmen: Sefix

.

. .

.

Yang Chen sonunda restorana döndü. Zhao Teng ile Wang Jie bekledikçe sabırları tükendi. Yang Chen gözüktüğünde, sonunda rahatladılar.

"Müdürüm, tanıdık birisiyle karşılaştınız mı?" Wang Jie sordu.

"Evet, öyle denebilir. Sadece bir süre sohbet ettik," Yang Chen yüzünde gülümsemeyle söyledi. "Hadi, şirkete geri döneceğiz."

Zhao Teng ve Wang Jie'yi Yu Lei Eğlence Şirketi'ne gönderdikten sonra, Yang Chen ofisine dönmedi. Onun yerine ikisine, olası iş ortağı armaya gittiğini söyledi. İkili doğal olarak memnun oldular.

Öğleden sonra Rose Bar'da çok fazla insan yoktu. Bara doğru yürürken, Chen Rong'un yeri temizlemek için birkaç çalışana emir verdiğini gördü. Siyah beyaz bir hizmetçi üniforması giyen Chen Rong, olgun bir hanımefendiye dönüşmüştü.

Yang Chen'i görünce, Chen Rong hemen tatlı tatlı gülümsedi. "Kardeş Yang, Büyük Kız Kardeş evde değil. Bu sabah dışarı çıktı."

"Oh, öyle mi?" Yang Chen, bir hiç uğruna geldiğini bildiğinden üzülmedi. Gülümseyerek sordu, "İş nasıl gidiyor? Rose'dan, işin bazı yönlerini ele geçirdiğini duydum.”

Chen Rong'un yüzü kızardı. "Daha önce yatırım hatası yaptım ve çok para kaybettim. Şimdi daha çok korkuyorum

"Bu kadar endişelenmene gerek yok. Rose bunu yapmana izin verdiğine göre, başarısız olmana karşın hazırlıklı olmalı. Sen liseyi bitirdikten sonra üniversiteye kabul edilirken, birçok başarılı CEO sadece lise diplomasıyla yavaş öğrenmeye başladı. Rose'dan düzgün bir şekilde ders al, güçlü yönlerini kesinlikle iki yıl içinde elde edeceksin," Yang Chen gülümseyerek söyledi. “Rongrong'umuz çete lideri olmaya hak kazandığında, Kız Kardeş Rose'u kaçırabilirim. Sana güveniyorum.”

Chen Rong mutlu bir şekilde başını sallamadan önce suratını astı.

Rose'un telefon numarasını aradıktan sonra Yang Chen, Deniz Kartallarının yaşadığı daireye gittiğini öğrendi. Durumlarını kontrol etmek için bilerek oraya gitti.

Yang Chen, ondan Deniz Kartallarındaki takım arkadaşlarına bakmasını istedi. Rose bu görevden  sorumluydu.

Yang Chen, yüksek hızda giderken daireye oldukça çabuk geldi. Bir bekçi önderliğinde dairenin bodrum katına ulaştı.

Başlangıçta yasa dışı eşyaların saklandığı bir yerdi, çok geniş ve gizli bir odaydı. Yenilendikten sonra, Deniz Kartallarının hassas aletlerini ve yüksek teknolojili hesap makinelerini yerleştirdiği bir yere dönüşmüştü.

Yang Chen oraya girdiğinde, anında farklı boyutlarda ekranlara sahip, düzenli bir şekilde sıralanmış birkaç dizi ekipman gördü. Bazıları verileri gösterirken diğerleri videolar ve haritalar gösteriyordu. Ham verileri yalnızca özel askeri eğitim almış kişiler anlayabilirdi.

Bu sırada, çekici vücuduna sarılmış kırmızı deri bir kıyafet giyen Rose, Deniz Kartallarının lideri Molin ile sohbet etmek için birkaç adamını getirdi. Rose'un ayrıca yabancı dilleri konuşup tercüme edebilecek bir adamı vardı.

Yang Chen'in yanından geçtiğini gören Rose tatlı bir şekilde ona sarılmak için ileri gitti. "Kocacım, arkadaşların çok mucizevi. O zamanlar onların yardımına sahip olsaydım, Batı Birliği Cemiyetini ve Dongxing'i uzun zaman önce parçalardım. Zahmetli planı düzenlemek zorunda kalmazdım.”

Rose’un burnunu kaşıyan Yang Chen dedi ki, "Kendi yaratma sürecin en mükemmeli. Bir şehri yıkmak için nükleer bomba kullanmak, geride hiçbir şey bırakmamak dışında anlamlı değildir. "

Molin, Yang Chen ve Rose'a kıskanç bir bakış attı. “Majesteleri Pluto, Bayan Rose gibi çok güzel kadınlar var mı? Bir tanesini benimle tanıştırabilir misiniz? Birden Çinli bir kadınla evlenmek istedim."

Burada bir aile kurmayı mı planlıyorsun? Yang Chen meraktan sordu.

"Neden olmasın? Burada harika yemekler, güçlü likörler ve güzel kadınlar var. Buradaki şeyler o kadar ucuz ki burası tam bir cennet!" Molin heyecanla söyledi.

Yang Chen acı bir şekilde gülümsemeden önce dudak büktü. “En az yarım yıl burada yaşadıktan sonra kararını verebilirsin. Rose'u o zaman senin çöpçatanın yapacağım."

Çeviriyi dinledikten sonra Rose gözlerini Yang Chen'e çevirmeden önce güldü. “Ben bir çöpçatan olmak istemiyorum. Düzgün bir kimliğim bile yok, bir çöpçatan bulmam daha uygun."

"Bir daha böyle bir şey söylersen, popona vururum," Yang Chen, birkaç kez çimdiklemeden önce Rose’un kıçına uzanırken söyledi. Yaylı doku, elini oradan çekmeye isteksiz hale getirdi.

Rose'un yüzü kan damlıyor gibi kızardı. Yumuşak ve ince dudaklarını ısırarak haykırdı, "Herkes bizi izliyor! Adamlarımın önünde beni utandırmak mı istiyorsun?!"

Yang Chen soğuk gözleriyle etrafına baktı. Deniz Kartalları üyeleri dahil, herkes kafasını farklı yönlere çevirmişti. Bakmak için gerçekten istekli olsalar da, Pluto'nun soğuk görüntüsü karşıkonulamazdı.

"Bak, kimse fark etmedi," Yang Chen yaramaz bir gülümsemeyle söyledi.

Rose, sevgilisinin utanmaz davranışına karşı gerçekten çaresiz hissetti. Şefkatle gülümseyerek Yang Chen'in göğsüne birkaç kez vurdu. "Hesap makinesi sistemleri tam olarak kurulu, bu nedenle çeşitli izleme cihazları etkinleştirilebilir. Şu andan itibaren, izlenmesini istediğin yerlerin kontrolü bizde. Şimdi uygulama odasını ziyaret etmeyi planlıyoruz. Seçtiğim birkaç elit, Deniz Kartallarının bazı üyeleri tarafından eğitim görüyor. Kocacım gitmek istiyor mu?"

Yang Chen başını salladı. Deniz Kartallarının kabiliyetinin oldukça farkındaydı. Çok ilgilenmese de Rose'u orada takip etmeyi çok heyecanlandırdığı için önemsemedi.

Uygulama odası dairenin ikinci katındaydı. Parlak ışıklara ve yüksek kaliteli ahşap döşemeye sahip oda bir karate uygulama odası olarak tasarlanırken tüm katın duvarları sökülmüştü.

Kapıyı açan Yang Chen ve Rose odaya girdiler. İri bir figür onların yönüne doğru uçuyordu!

Yang Chen'in tepkisi çok hızlı oldu. İleriye doğru bir adım atarak bir kolunu kullanarak büyük ve güçlü vücudu karşıladı ve bir tur dönüp onu sabit bir şekilde yere koydu.

Kırmızı Dikenler Topluluğu'ndan mavi dövüş sanatları kıyafeti giyen 1,8 metre boyundaki elit, Yang Chen ve Rose'u fark etmek için başını çevirdi. Hemen geri adım atarak bağırdı, “Bay Yang! Müdür!" bedeni heyecandan hafifçe titrerken yine bağırdı.

Yang Chen uygulama odasının ortasına bakmadan önce başını salladı. Orada kısa örgülü siyah bir kadın ve daha önce kilo vermek istediğini iddia eden Deniz Kartallarının dişi üyesi Adeline duruyordu.

Dev adamı atan Adeline'dı. Dövüş sanatları üniforması bu beyaz kadın için belli ki sıkıydı, göğsünün önündeki iki grup eti ve yüksek arka tarafını olağanüstü derecede çekici kılıyordu. Yang Chen'in oraya girdiğini görünce onu selamlamak için gülümsedi. "Majesteleri Pluto, Bayan Rose, gerçekten üzgünüm. Biraz fazla güç uyguladım. "

Yang Chen acı bir şekilde gülümseyerek dedi ki, "Adeline, onlara öğretmek için Deniz Kartallarındaki eğitim yöntemini kullanma. Temelleri yalnızca en yaygın özel ajan olarak kabul edilebilir. Esasen becerilerini geliştirmek için onlarla savaşırken sadece biraz daha yüksek bir güç ve hız kullanman gerekir. Güçleri ve hızları uzun vadede artabilir."

"Peki. Beyler, bana gelmeye devam edin," Adeline güçlü bir mandarin aksanıyla konuştu.

Yang Chen, Adeline’ın sözlerini duyduğunda dudaklarının köşeleri hareket etti. Rose da, içindeki tuhaf anlamı fark etti. Yang Chen'in belini bükmek için koluna uzanarak söyledi, "Hayal gücünü durdur."

Aynı anda, Kırmızı Dikenler Topluluğu'ndan sekiz yeni elit, Adeline'de karşı saldırıya geçti.

Adeline, bu grup genç adamların yaptığı saldırılardan kolayca kaçtı. Neredeyse hepsinde tek bir hareketi kullanarak onları yere vurdu ve geçici olarak savaşma yeteneklerini kaybettikleri için uyuşmalarına neden oldu.

Rose şaşırdı. Adamlarının sahip olduğu güç seviyelerinin çok farkındaydı. Beklenmedik bir şekilde, Adeline gibi bir hanımefendinin çok korkunç becerileri vardı. Başlangıçta Rose, becerisinin kadınlar arasında birinci sınıf olarak kabul edildiğini düşünüyordu. Ancak, Adeline ile savaşacak olsaydı, üç hareketten fazla dayanamayabilirdi.

Adeline, Deniz Kartallarının sadece en yaygın üyelerinden biriydi. O halde Molin’in üstü ve Deniz Kartallarının başı Molin ne kadar güçlüydü?

En iyi güç seviyelerine sahip paralı askerlerdi. Bu çok korkunçtu!

Adeline yerde saygısız genç adamlara bakarken içini çekti. Dedi ki, "Gerçek gücümü daha önceden kullansaydım, hepiniz ölecektiniz."

Bu Mandarin cümlesi çok doğru bir şekilde telaffuz edildi. O kadar doğruydu ki, bazı erkek üyelerin ölümü arama dürtüsü bile başlardı. Sabahtan beri savaştığı halde hala yenilgisizdi.

Rose kafasını çevirerek bir süredir sessiz kalan Yang Chen'e baktı. "Kocacım, seninle Adeline ve ekibi arasındaki uçurum ne kadar?"

Rose’un bakış açısına göre Yang Chen, kesinlikle Adeline ve diğerlerinden çok daha güçlüydü. Adeline'ın ne kadar hızlı ve güçlü olduğuna tanık olduktan sonra, Yang Chen onunla savaştığında sonucun ne olacağını merak ediyordu.

Yang Chen gülümseyerek cevap verdi "Bebeğim, sana söylediklerimi tam olarak anlamamışsın gibi görünüyor."

“Ne demek istiyorsun?” Rose kafası karışmış bir şekilde sordu.

Yang Chen başını iki yana salladı, "Biz farklı dünyalara aidiz ve kıyaslanamayız," İleriye doğru yürürken, sıkılmış Adeline'e ve diğer siyah takım arkadaşına baktı ve “Siz bana birlikte gelin. Benimle çalış.”

Adeline ve siyah takım arkadaşı şok oldu. Daha önce gurur duyan Adeline korkakça sordu, "Majesteleri Pluto, bunu gerçekten yapmak istiyor musunuz?"

"Soru sorma. Tüm gücünüzü üzerimde kullanın ve bana saldırdığınızda merhamet etmeyin, ”dedi Yang Chen.

Adeline ve siyah takım arkadaşı başını sallamadan önce birbirlerine baktılar. Birlikte dondurucu bir aurayı patlatan ikili ifadesiz hale geldi. Başlangıçta parlak ve neşeli görünen Adeline, aniden soğuk, keskin bir kılıç gibi davrandı!

Yakınlarda duran Rose, Kırmızı Dikenler Topluluğu üyeleriyle birlikte durumdaki değişime bakarken nefesini tuttu. Birdenbire bunun Deniz Kartalları üyeleri tarafından kullanılan gerçek ifade olduğunu anladılar. Her zamanki rahatlatıcı ve esprili eylemleri sadece yüzeyde sergiledikleri şeydi!

Zoom! Zoom!

Adeline ve takım arkadaşı hareket ettiğinde, havayı delen keskin okların sesi yankılandı! Hareketleri Rose ve diğerlerinin gözlerini kamaştırdı.

Bu küçük alanda bir patlama varmış gibi boğuk bir ses duyulabiliyordu!

Pozisyonunda kalan Yang Chen, kıpırdamadan durdu. Ayaklarını hareket ettirmeden, hemen eski haline dönmeden önce vücudunu hafifçe yana doğru hareket ettirdi.

Bash! Bash!

Herkesin dikkatinin altında, Adeline ve siyah takım arkadaşı Yang Chen'e ulaşır ulaşmaz, yere düşmeden ve üç metre öteye yuvarlanmadan önce şiddetle zıpladılar!

Yang Chen'in yaptıklarına kimse tanık olamadı. Yang Chen tam olarak ne yapmıştı?!

Aynı pozisyonda duran Yang Chen, Rose'a ve diğer insanlara duygusuzca bakmadan önce ellerini silkeledi. “Şaşırmış hissetmiyorum. Bu dünyada herkesin ait olduğu bir alan adı vardır. Sadece Adeline ve onun takım arkadaşıyla oynuyordum. Onlarla gerçekten savaşmakla ilgilenmeyeceğim. Onlar sadece sizi eğitmek için buradalar, bu yüzden onları yenemeyeceğiniz için üzülmeyin, çünkü siz ikiniz aynı dünyaya ait değilsiniz. Eğitimi en iyi şekilde verin. Sadece seninle aynı dünyadaki insanları yenmek zorundasın, o zaman en güçlü olursun."

Kırmızı Dikenler Topluluğu'ndan insanların Yang Chen'in tavsiyesini dinleyip dinlemediğini görmezden gelen Rose'un gözleri heyecanla doldu. Yang Chen'in Adeline'den kesinlikle daha güçlü olduğunu başından beri bilmesine rağmen, bu kadar güçlü görünen Adeline'in Yang Chen'in gözünde hiçbir şey olmasını beklemiyordu.

Erkekler, sevdikleri kadınlar daha güçlüyken üzülürlerdi ama kadınlar her zaman erkeklerinin en güçlü olmasını umarlardı. Böylece Rose derinden tatmin olmuş hissetti.

Yakında, Adeline ve siyah takım arkadaşı, gözleri çaresizlik ve yoğun hayranlık ile dolunca yukarı tırmandılar.

"Majesteleri Pluto, bizi daha nazikçe atamaz mıydınız? Buradaki döşeme çok sert", Adeline usulca söyledi.

"Kilo vermek istemiyor musun? Çarptıktan sonra vücudunun hangi bölümünün düzleşebileceğini kim bilebilir?" Yang Chen şaka yaparak karşılık verdi.

Kızaran Adeline dilini uzattı ve konuşmayı bıraktı.

Yang Chen, Rose'a doğru yürüdü ve gülümseyerek yanağını okşadı. "Bana aptalca bakmayı bırak. Hala seninle ciddi bir şey tartışmam gerekiyor."

Rose sonunda duruma geri döndü. Sordu, "Nedir?"

"Para kazanmanı sağlayacak bir şey..." Yang Chen göz kırptı.