Çevirmen: Sefix

Yang Chen'in kan lekeleri olan yüzü son derece solgun görünüyordu ama gözleri yavaş yavaş netleşti. Dudaklarının kenarında hafif bir gülümseme görülebiliyordu. Oldukça iyi bir ruh halindeymiş gibi görünüyordu.

Başını indiren Yang Chen, göğsündeki zehirli hançere bakarken gülümsedi.

Kabzayı kavradı ve hançeri çıkardı, ardından rahat bir şekilde Dokuz Kuyruklu Kutup Tilkisi'nin durduğu bir köşeye fırlattı ve hançerin zemine çarpışması sonucunda çınlama seslerinin yankılanmasına neden oldu.

Yang Chen hançeri çıkardıktan sonra göğsünde kana dair herhangi bir iz yoktu.

Yang Chen paltosunu ve çamaşırlarını çıkarırken başını salladı. Yarı çıplak, kana bulanmış kirli çamaşırları bir kenara attı.

O anda herkes Yang Chen'in göğsünü net bir şekilde görebiliyordu. İki bıçağın delip geçtiği yer tamamen iyileşmişti!

“Bu nasıl mümkün olabilir!”

Mavi Fırtına üyeleri bunu inanılmaz buldu. Zehrin, Yang Chen'in iyileşmesini engellemesi gerekiyordu. Ancak şu anda Yang Chen, kendi kendini iyileştirme yeteneğinin daha önce yapabildiği şeyleri aştığını düşünüyordu!

Noriko Okawa da şaşkına döndüğü için kaşlarını çattı. Elindeki şeytanın kılıcı titreşmeye başladı ve etrafa korkunç bir öldürme aurası yaydı.

Hannya ve Tanuki, Yang Chen'e yüzlerinde karmaşık bir ifadeyle bakarken Okawa'ya sıkıca sarıldılar.

Çeşitli bakışlarla kendisine bakan Yang Chen, bir şeyler mırıldanmaya başlamadan önce, sanki ona kimse bakmıyormuş gibi boyun kaslarını çalıştırdı...

“Demek durum bu... On Yedi'nin ölüm gününde bir atılım yaptım ve Tam Döngü'ye ulaştım. ‘Yaşam ve Ölüm’ esasen Yin ve Yang'ın ayrılması nedeniyle kalıcı olarak ayrılma anlamına gelir. Ayrıca canlı ve ölü olmak arasındaki sınırların da farkına varılması gerekiyordu, ancak o zaman başarılı bir şekilde ‘Yaşam ve Ölüm’ eğitimini almış oldukları düşünülebilirdi. Ne kadar uğraşırsam uğraşayım son seviye ‘Yeniden Doğuş'u nasıl uygulayamadığımı merak ediyorum. Yeniden doğuş… yeniden doğuş basitçe ölmek anlamına gelmiyor mu? Ama intihar etmek çok aptalca, öldükten sonra yeni bir teknik elde edebileceklerini kim düşünebilirdi ki… Hehe… Ne kadar zekice, dokuzuncu seviyeyi anlayamamış olmama şaşmamalı…

.

”Ha? Hayır, sıradan insanlar öldükten sonra bilinçli olmazlar, bu yüzden sekizinci seviyenin Tam Döngüsüne ulaşsalar bile tekniği düşünemezler… Dokuzuncu seviyenin başarı oranı çok düşük gibi görünüyor…”

Yang Chen'in diğerlerini görmezden geldiğini gören Noriko Okawa'nın gözleri nefretle doldu. “Ne hakkında mırıldanıyorsun?!”

Yang Chen sonunda başını kaldırdı. Göğsüne dokunarak gülümsedi, “Okawa, senden daha önce bana yaptığın saldırıdan dolayı hem nefret ediyorum hem de seviyorum. Ne yapmalıyım? Öldürmek istediğim birisin ama aslında velinimetimin yarısı olarak kabul ediliyorsun.”

Noriko Okawa, Yang Chen'in ‘ölümü’ ile bazı şeylerin değiştiğini fark etti. Ancak bu düşünceden hemen vazgeçti. Şaka mı yapıyorsun?! Kalbi şeytanın kılıcıyla delinmiş olan adam ölmemekle kalmadı, üstüne üstlük güçlendi mi?!

Kimse, öldürmeyi garanti altına almak için planlanan bu planın, Yang Chen'in sekizinci seviye tavan için atılımı olduğunu ve onun en yüksek, Yeniden Doğuş olan dokuzuncu seviyeye ulaşmasını sağladığını bilmiyordu.

O zamanlar, On Yedi'nin ölümü Yang Chen'in çok şey anlamasını sağlamıştı. Aynı zamanda, pratik yapıp ve sekizinci seviyenin Tam Döngüsüne ulaşmıştı. Ancak sonraki yıl, dokuzuncu seviyenin ne olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu. Bu, Yang Chen'i aynı anda hem çaresiz hem de kasvetli hissettirdi.

Bunun nedeni, Yang Chen'in beyninin kronik hastalığını bastırmak için Sonsuz Çözümlenen Yenilenme Yazıtı'nı kullanarak acilen tedavi edebileceğini ummasıydı. Ne de olsa bir saatli bomba gibi, hatta bir bombadan daha korkunç bir şekilde sayısız insanı öldürdükten sonra onu deli edecek bir hastalıktı. Bir kez aklını kaybettiğinde öldüreceği insan sayısının bir bombanın gücüyle karşılaştırılamayacağının belirtilmesi gerekirdi.

Daha önce, radyoaktif elementler içeren ilaç, kendi kendini iyileştirme yeteneğini zayıflatarak vücut dokularının savunmasız kalmasına neden olmuştu. Yang Chen, zehirli hançer ve şeytanın kılıcıyla kalbini deldi. Bu tür ölümcül grevler, herhangi bir zamanda hayatını kaybetmesine neden olabilirdi.

Ancak, ölümle karşı karşıya kaldığı anda, Yang Chen'in güçlü vücut tipi ve bilinci sonunda hayatının küçük alevini geri getirdi. Bu aynı zamanda Yang Chen'in nihayet Sonsuz Çözümlenen Yenilenme Yazıtı'ndaki dokuzuncu seviyenin gerçek anlamını anlamasını sağladı.

En son kendi ölümünü deneyimlemeden önce, bir başkasının ölümüne tanık olmak zorunda kalmıştı.

Yang Chen'in dediği gibi, dünyada en korkunç iki tip insan vardır. Birisi korku duygusu taşımayan deli bir adam, diğeri ise ölümden korkmayan adam!

Yang Chen, yalnızca kalbi içgüdülerinden uzak durduğu için ölümden korkmadığını düşünürdü.

Bugün, dokuzuncu seviyede Yeniden Doğuş'tan geçtikten sonra, ölümün ne anlama geldiğini gerçekten anladı.

Bu, yalnızca anlaşılabilen, ancak konuşmayla açıklanamayan bir tür büyüsel anlayıştı. Hatırasındaki sarhoş adamın dediği de buydu - yaparsan anlayabilirsin, eğer yapmazsan kimse sana bunu anlatamaz.

Yang Chen son aşamayı anladığı anda, Sonsuz Çözümlenen Yenilenme Yazıtı'nın önceden bastırılmış içsel enerjisi şiddetle yükseldi ve vücudundaki kendi kendini iyileştirme yeteneğini baskılayan tüm radyoaktif elementleri tamamen engelledi.

Ayrıca Yang Chen, fiziğinin ve bilincinin öncekinden birkaç kat daha güçlü hale geldiğini hissetti. Hançeri kalbinden çıkardığında, yara tamamen iyileşmeden önce bir damla bile kan akmadı!

Yang Chen'in harika bir düşüncesi vardı. Sonsuz Çözümlenen Yenilenme Yazıtı'nın Hakiki Qi'si zirve durumuna ulaşmış olabilirken, zirvenin üzerinde yolu kapatan şekilsiz bir engel varmış gibi görünüyordu.

Yang Chen, dokuzuncu seviyenin gerçek en yüksek nokta olmayabileceğinden şüphelendi çünkü dokuzuncu seviyenin Hakiki Qi'sinin yoğunluğu, mührü açtıktan sonra yetenekli olduğu şeyle zaten rekabet edebilirdi!

Bu, içsel enerjinin bir kez büyük yüksekliklere eğitilmesinin, potansiyel olarak ilahi güçlerle eşleşebilecek bir enerji biçimi olduğu anlamına geliyordu!

Ancak, eski zamanlarda doğudaki söylentilerden, yetiştirmenin bu tür güçler getirebileceği söylenirdi. İç enerjiyi uygulayarak tanrılar kadar güçlü olan bir varlık olabilir miydi?

Yang Chen çok fazla önemli şey düşündü. Şu anda, etrafındaki insanların varlığı önemsiz görünüyordu çünkü tamamen yeni bir aleme girdiğini hissetti!

Yang Chen bu rastgele düşünceler üzerinde düşünürken, Mavi Fırtına ve Vatikan'dan altı kişi birbirine baktı. Yang Chen bir hamle yapacak gibi görünmeyince, hemen geri döndüler ve ayrılmayı planladılar!

Yang Chen'in yaşadığı değişiklikler ne olursa olsun, bunun üstesinden gelemeyecekleri hissine kapıldılar!

Ancak Yang Chen başka şeyler hakkında düşünürken bile dış dünyadaki durumun tamamen farkındaydı. Düşen bir damla su bile hislerinden kaçamıyordu.

“Sizden kalmanızı istedim ama siz bana karşı çıkmayı seçtiniz. O zaman sonsuza kadar kalırsınız.”

Yang Chen konuşmayı bitirir bitirmez vücudu orijinal konumu için ortadan kayboldu. Tekrar ortaya çıktığında Judy ve diğerlerinin önüne geçti!

Yukarıdan yağmur suyu döküldü, ancak yağmur damlaları Yang Chen'e yaklaştığında, hepsi şekilsiz bir örtü tarafından sıkıştı. İç enerjisi Tam Döngüye ulaştıktan sonra doğal olarak oluşan Hakiki Qi'nin koruyucu bir kalkanıydı.

Yang Chen, solgun yüzlü Judy'ye ve saçlarıyla kıyafetleri yağmur suyuyla sırılsıklam olan diğerlerine baktı. Tuhaf bir şekilde gülümseyerek konuştu, “Judy, daha önce Afrodit koruman olduğunu hatırlıyorum, bu yüzden kaçmayı başarmıştın. Bu sefer, başka bir kabarcık tılsımın var mı?”

“Majesteleri Pluto, lütfen bir kez olsun gitmemize izin verin. Bütün bunları planlayanlar sizinle başa çıkmak için, Noriko Okawa ve intikam almak isteyen Takamagahara'lı ikisi. Biz sadece teknoloji konusunda biraz yardım sağlad-”

Judy devam edemedi çünkü Noriko Okawa'nın daha önce uyguladığından daha görkemli bir öldürme aurası hissetti, sanki binlerce askerden geliyormuş gibi, o kadar bastırıcıydı ki ağzını bile açamadı!

Bu, Yang Chen ile geçen sefer karşılaştığında hissettiği öldürme aurası değildi, aurayı öldürmekten daha karşı konulmaz olan çok daha zorlayıcı ve konsantre bir auraydı, insanları daha fazla merhamet dilendirecek bir enerji gibi!

O tek değildi. Mavi Fırtına'dan diğer iki üye ile Vatikan'dan üç üye, kaçmayı ve isyan etmeyi unutmuş gibiydi!

Yang Chen'in Sonsuz Çözümlenen Yenilenme Yazıtı'nın Hakiki Qi'si, meridyenlerinde özgürce ve çılgınca dönüyordu. Yeniden Doğuş'taki atılım nedeniyle, artık can almaya yönelik şefkat ve şiddet kavramlarına sahip değildi. Geriye kalan en saf, en heybetli auraydı.

“Sadece koruyucu bir tılsımın olup olmadığını sordum. Madem yok, hepiniz ölmek zorundasınız.”

Yang Chen sakince konuşmayı bitirdi. Sabah pazarından yiyecek alır gibi gelişigüzel bir şekilde Judy ve hiç kıpırdamayan diğer beş kişinin yanından yavaşça geçti.

Yang Chen'in figürü Judy ve kardinal Bruno'nun önünden geçtiğinde, ayak sesleri gezintiye çıkmakla aynıydı. Olağandışı bir şey tespit edilemedi. Avluya doğru yürümeye devam etti.

Kapının önünden geçer geçmez, arkasındaki altı kişi birdenbire yere düşerken hala dehşete düşmüş gibi bir ifadeye sahipti! Soğuk yağmur suyunda, duruma bakılırsa, hayatları sona ermişti!

Okawa ve avludaki diğerleri şaşkına dönmüştü!

Hiçbiri Yang Chen'in sadece yanlarından yürüyerek dışarıdaki insanları nasıl öldürdüğünü anlayamadı, tek bir damla kan bile görülmemişti!