Çevirmen: Sefix

Zhonghai'ye uçuş aktarmasızdı. Bu sefer Yang Chen, bileti şirket yerine, kendisi aldığı için sonunda öncelikli sınıfa binebilmişti.

An Xin ile ikinci kez uçağa biniyordu ama bu sefer hostes olarak değildi. Etrafındaki insanların tuhaf bakışlarını görmezden gelerek, tembel bir kedi gibi onun göğsünde uyudu.

Yang Chen, öncelikli sınıf yemeklerine bakarken iç çekti çünkü An Xin onun vücudunda uyurken yemek yiyebilmesi için yer yoktu.

Düşüncelerini uçaktaki diğer erkek yolculara aktarırsa, Yang Chen'in öğle yemeğini, kadını ile değiştirmeye istekli olacağı söylenebilirdi.

Birkaç saat sonra Zhonghai'ye vardılar. Farklı zaman dilimi nedeniyle, orada saat öğleden sonraydı.

İkisi de bavul getirmemişti. Havaalanının çıkışına doğru yürüyen Yang Chen, daha önce oraya otobüsle geldiği için bu sefer eve taksiyle gitmeyi planladı. Sordu, “Neden benimle dönmüyorsun? Daha sonra seni eve gönderirim.”

An Xin başını salladı. “Gerek yok, kendi başımın çaresine bakamayacak değilim. Tüm öğleden sonrayı, uçakta aç geçirdiğini biliyorum. Hemen yemek yemeye gitmelisin.”

“Demek tüm zaman boyunca uyanıktın. Kıçına şaplak atarak seni cezalandırmalıyım.” Yang Chen kasvetli bir şekilde söyledi.

An Xin somurttu. “Yine ayrılacaktık. Senin gibi kalpsiz bir adamın bir daha ne zaman benimle oynamaya istekli olacağını bilmiyorum. Bir süre daha vücudunda yatmak zorunda kaldım tabii.”

Yang Chen suskun kaldı. Kızı eve atmak istiyordu ama bu belli ki bir buzdağının patlamasına neden olacaktı, bu yüzden bu düşünceden vazgeçti.

An Xin'i sevgiyle kucakladıktan sonra, başka bir taksiye binerek havaalanından ayrıldı.

Yang Chen, Ejder Bahçesi'ndeki villasına geri dönmeden önce arabasını almak için Yu Lei Uluslararası Halka İlişkilerin otoparkına geldi.

Havaalanında olağandışı bir şey olduğunu hissetmiyordu ama arabayı sürerken bir an önce eve gitmek istiyordu.

Özlem ve sevinç duyguları çok yoğundu ve bu da Yang Chen'in gaz pedalına sertçe basmasına neden oldu.

Yang Chen sonunda burayı evi gibi gördüğünü hissetti. Başka bir deyişle, bilinçaltında, evdeki iki kadını aile üyeleri gibi görüyordu.

İki hafta önce, Lin Ruoxi'ye boşanma konusunu açmak için kendini nasıl zorladığını hatırladı. Şu anda artık öyle bir niyeti yoktu.

Japonya'da, sahte ‘On Yedi'yi kendi elleriyle öldürdüğü an, artık insanların öldükten sonra bir daha diriltilemeyeceğini fark etti.

Jane'den yediği tokat, kesinlikle iç karartıcı bir geçmişte kalmaması gerektiğini anlamasını sağladı.

Kalbinde o kişiden vazgeçmek onun için bu kadar zorsa, öngörülemeyen bir gelecek için neden şimdi ondan vazgeçsin ki?

Fakat önündeki sorun çok barizdi -  Lin Ruoxi'yi sakinleştirmeden önce söylediklerini nasıl geri akacaktı

Belli ki, inatçı kişiliği bir yana, tabutu görmeden önce tek bir gözyaşı bile akıtmayacaktı. Onun kabul etmesini sağlamak eskisinden çok daha zor görünüyordu.

.

Telefon aramalarımın birçoğunu açmıyor bile. Gelecekte benimle gireceği ilişkileri şimdiden yavaş yavaş sonlandırıyor mu?

Bu baş ağrısına neden olan sorunları düşünürken Ejderha Bahçesi villasının dışına geldi.