Bölüm 376: Kader ve Kayınvalide

Ejder Bahçesindeki villanın içinde, Yang Chen oturma odasının kanepesinde uzandı, televizyondaki sıkıcı siyasi haberleri tek başına izledi. Tembel bir şekilde, can sıkıntısından esnedi.

Kupasındaki kavurucu sıcaklığa sahip İngiliz siyah çayını almak için uzandı. Kupanın üstünde kalan beyaz dumanla koyu kırmızının güzel karışımı göz alıcıydı. Çayın bir kısmını içmeden önce, ağır koku burnunu doldurdu.

Yang Chen küçük bir yudum aldı. Doğruyu söylemek gerekirse, bu şekilde çay içmenin müdavimi değildi. Ancak, şu anda 'çay içme' havasında değildi. Hemen hemen tüm dikkati mutfağa odaklandı.

Dört kadın neredeyse bir saattir sohbet ediyordu, mutfağı her türlü kahkahayla dolduruyordu. Dahası, garip kıkırdamalar dahi yankılanıyordu. Hatta genellikle Lin Ruoxi bile kendine hâkim olamamıştı. Yang Chen varoluşunun görmezden gelindiği sahne karşısında şaşırdı.

Basit bir yemek hazırlığı nasıl olur da dört kadın ve iki saatin üzerindeki bir çalışmayı gerektirirdi?! Wang Ma bile tek başına yemek hazırlarken bir saatten az sürede hallederdi!

Ayrıca, Yang Chen'in yemeğinin önemli ölçüde ertelendiği üçüncü gündü. Sorunun kökü basitti-Guo Xuehua buradaydı!

Guo Xuehua'nın gelişi, konuşmak için yeni konulara yol açtı. Evdeki sohbet dramatik bir şekilde arttı. Bunların hepsi üç gün önce başlamıştı...

Üç gün önce, Yang Chen Guo Xueha'yı eve getirdiğinde, Lin Ruoxi, Hui Lin ve Wang Ma şaşırdılar.

Lin Ruoxi, Yang Chen'in Guo Xuehua'yı görmeye gittiğini biliyordu ancak onu eve getirmesini beklemiyordu. Guo Xuehua bile geçici olarak evinde kalmak istedi!

Lin Ruoxi kızardı ve kalp atışı hızla yükseldi. Yeşim benzeri, beyaz, büyüleyici yanakları sulu bir şeftali kadar pembe oldu. Guo Xuehua ile yüz yüze geldiğinde insanlarla, binlerce çalışanla ilgili herhangi bir sorun yaşamayan en büyük şirketlerden birinin CEO'su panikledi. Kanunen, o kayınvalidesiydi!

"Ma—Madam Guo... tanıştığımıza memnun oldum."  Lin Ruoxi'nin hayatında ilk kez birine ne diyeceğini bilemediği bir andı. Aynı zamanda, Guo Xuehua'ya karşı samimi bir karşılama hareketi göstermeliydi. Buz güzelliği bugün gerçekten acı çekti. Guo Xuehua'yı nasıl seslenmesi gerektiği hakkında hiçbir fikri yoktu!

Ona 'Anne' olarak seslenseydi, aşırı küstah mı görünürdü? Dahası, onu bu şekilde çağırmak kendisi için oldukça zordu. Belki de ona 'Bayan Guo' demeliydi. Çok genç görünümüne rağmen hala onun büyüğüydü! Onu 'Madam Guo' olarak çağırmak kendisini kayıtsız bırakırdı... Lin Ruoxi büyük bir baş ağrısı yaşadı!

Hui Lin'in düşünecek çok şeyi yoktu. Guo Xuehua'yı uzun zamandır tanıyordu. Ona 'Guo Teyze' demeyi doğru buldu. Wang Ma, Guo Xuehua'dan birkaç yaş büyük olduğu için, doğal olarak, garip hissedecek bir şeyi yoktu. Sonuç olarak, saygı göstermek için ona ‘Madam Guo’ dedi.

Guo Xuehua, Yang Chen'e Wang Ma'nın kim olduğunu sordu ve sonra onları tek tek selamladı. Lin Ruoxi'nin sırası geldiğinde, Yang Chen'e kayıtsız bir bakış attı. Daha sonra Lin Ruoxi'ye şöyle dedi, "Sen Ruoxi olmalısın. Daha öncesinde birkaç kez görüşmemize rağmen kendimi düzgün bir şekilde tanıtma fırsatım olmadı. Seninle mutlu bir akraba ilişkimizin olacağını umuyorum."

Lin Ruoxi aniden inanılmaz derecede utanırken kızardı. Guo Xuehua'nın ne demek istediği belliydi. Lin Ruoxi'yi gelini olarak görmeye başladığından bu da Yang Chen'in onu annesi olarak kabul ettiğini ima etti. Dahası, aniden ortaya çıkan bu gelini de kabul etmeyi planlıyordu.

Yang Chen şu anda kafasının karıştığını hissetti. Aniden bir anneyi evde yakalamıştı. Annesi ilk kez etrafında olduğu için alışması garip ve zor bir hissiyattı. Daha öncesinde eve giderken neredeyse yanlış yöne gidiyordu!  Bu yüzden, yol sırasında Lin Ruoxi ve Guo Xuehua'nın nasıl etkileşime gireceği konusu aklına gelmemişti.

Yang Chen daha önce araba kullanırken, Guo Xuehua'nın meridyenlerini kontrol etmek için gizlice Gerçek Qi'yi vücuduna yönlendirirken, yorgun hissetmedi.

Herkes Guo Xuehua'yı karşıladı ve onu kanepeye oturttu. Konuşmaya başlamadan önce Wang Ma bir tencere Tieguanyin çayı kaynattı. Ekseriye, Yang Chen'in aile üyesinin neden aniden ortaya çıktığını ve Guo Xueha'nın nerede kalmayı planladığını sordular.

"Ruoxi, annen Xue Zijing, değil mi?" Guo Xueha bu soruyu nazikçe Lin Ruoxi'ye sorduğunda, yanlarındaki üç kadını şok etti.

Lin Ruoxi'nin vücudu titredi ve gözlerini genişletti. Yüzünün ifadesi tedirginlikten şaşkınlığa dönüştü, bu da sonunda her zamanki sakinliğini geri kazanmasını sağladı.

"Madam Guo... siz bunu... nasıl biliyorsunuz?"

Lin Ruoxi nasıl bildiğini merak ediyordu, Lin klanının soyuna aşina olan Wang Ma bile Guo Xuehua'ya garip bir şekilde baktı. Lin Ruoxi'nin annesini nasıl ve nereden bildiğini anlayamadı.

Lin Kun ile evlendikten sonra, Lin Ruoxi'nin annesi Xue Zijing sakin bir hayat yaşadı ve kapılarını dış dünyadan sınırladı. Xue ailesinden çoğu insan yurt dışına göç etti ve Xue Zijing ile temas halinde değillerdi.

Lin Ruoxi lisedeyken, Xue Zijing'in hayatı kan kanseri nedeniyle sessizce sona erdi. Aslında, Xue Zijing'in kişiliği, muhtemelen kocasının sürekli olarak dışarıda sarhoş olması, kadınlarla uğraşması ve evine bakmaması nedeniyle Lin Ruoxi'nin kendisinden farklı değildi, soğuk ve mesafeliydi sanki bu dünyaya ait değilmiş gibiydi.

Lin Ruoxi, normal ailelerin yaptığı gibi annesiyle etkileşim kurma şansı bulamadı ancak yalnız ve soğuk davranışları annesinden büyük ölçüde etkilendi. Soğukluk dışında, temelde Lin Ruoxi'ye hiçbir şey bırakmadı.

Bunca yıldan sonra, hiç kimse Lin Ruoxi'nin önünde annesinin isminden bahsetmemişti. Lin Ruoxi'nin geçmişi hatırladığında en çok düşündüğü şey, belli belirsiz olan annesi değil büyükannesiydi.

Guo Xuehua konuşmadan önce hafifçe gülümsedi, "Bu konuda şaşırılacak bir şey yok. Aslında, benzerliğinizden dolayı akraba olduğunuza dair içimde bir his vardı ama o zamanlar emin değildim. Yu Lei Uluslararası Halka İlişkilerin CEO'su olduğunu öğrendiğimde, sonunda Zijing'in kızı olduğuna emin oldum. Ruoxi, aslında annenin en iyi arkadaşı olarak büyüdüm. Aynı okullara gittik, aynı üniversiteye gittik.

Lin Ruoxi bir süre sersemledi. Annesinin bulanık anıları zihninde parladı. Gözleri hafifçe sulandı. "Annem... bana daha öncesinde hiç bahsetmemişti."

"Madam hala hayattayken, son derece sessiz bir insandı. Kesinlikle daha öncesinde Madam Guo'dan bahsetmemişti,” Wang Ma iç çekerken söyledi.

Guo Xuehua'nın yüzünde üzüntü belirdi. İç çekerek, Yang Chen'e döndü ve gülümsedi. "Yang Chen, bunun gittikçe bir sihir işi olduğuna inanmaya başlıyorum. Sanırım, kader dedikleri şey bu. Gençken, Zijing'e gelecekte bir çocuk doğurduğumuzda, eğer her ikisi de erkek ya da kız olursa onların birbirlerine kardeş gibi davranacaklarını ancak farklı cinsiyetlerden olurlarsa onları evlendireceğimizi söyledim.  Aslında beceriksizliğimiz yüzünden seni kaybettim. Sözümüzü asla yerine getiremeyeceğimi düşünmüştüm. Ancak gökler aksini düşündü ve yıllar sonra ikiniz evlendiniz."

Yang Chen kasvetli görünüme sahip Lin Ruoxi'ye baktı. Geçmişi hatırlamaya dalmış gibi görünüyordu. "Bu konuda garip bir şey yok. O zamanlar hiç evlenmeyeceğimi ve tüm hayatımı yalnız yaşayacağımı düşünürdüm.”

Lin Ruoxi, Yang Chen'in sözlerini dinledikten sonra farkındalığı yeniden kazandı. Karmaşık duyguların örüntüsüne sahip bakışları Yang Chen'inkilerle karşılaştı. Lin Ruoxi dudaklarını ısırdı ve yanakları pembemsi oldu. Açıkçası, kader ve yazgı gibi şeylerin konuşulması onu utandırdı ama aynı zamanda bunun tatlı olduğunu düşündü.

Hui Lin, Guo Xuehua'nın söylediklerini dinledikten sonra kasvetli bir ruh haline büründü. Kardeş Yang ve Büyük Kız Kardeşinin gerçekten birlikte olmaları kaderlerinde vardı...

Kısa bir süre sonra, Guo Xuehua bir anısını hatırladı ve dedi ki, "Yirmi yıldan fazla bir süre önce Yang klanındaki biriyle evlendim, Zijing ise Ruoxi'nin babasıyla evlendi. Pekin Zhonghai'den çok uzak olduğu ve ziyaret etme şansım olmadığı için, Zijing'in kişiliğine ek olarak, geçen her yıl birbirimizden uzaklaştık. Birkaç yıl önce, aniden bir sınıf arkadaşımdan Zijing'in hastalık nedeniyle öldüğünü duydum, bu da beni uzun süre sefil hissettirdi.”

"Madam Guo, bize annemin geçmişini anlatabilir misiniz? Anılarımda... Annem tek kelime etmeden bütün öğleden sonra mesafeye bakarken balkonda tek başına otururdu,” Lin Ruoxi oldukça utangaç bir sesle söyledi. Acınası bakışları merhamet hissini yaydı.

Guo Xuehua garip bir şekilde gülümsedi ve şöyle dedi: "Ruoxi, samimiyet söz konusu olduğunda, bana ‘Madam Guo’ dersen çok uzak görünürüz çünkü annen ve ben en iyi arkadaştık. Ayrıca, Yang Chen ile evli olduğun için bana 'Madam' dememelisin. Ancak, bana seslenmede zorluk yaşıyorsan... Hui Lin gibi beni 'Guo Teyze' olarak çağırabilirsin.  Bu yeterli olacaktır. Bu çağrı biçimine uyum sağlamak için zaman ayırabilirsin.”

Wang Ma, gözlerini kırparak Lin Ruoxi'ye defalarca işaret etti. Açıkçası, Wang Ma, Lin Ruoxi'nin kayınvalidesiyle olan ilişkisini hızlı bir şekilde geliştirebileceğini umuyordu. Sonuç olarak, onu ‘Anne’ olarak adlandırmak en uygun olanıydı.

Ancak, Lin Ruoxi gülümserken onu 'Guo Teyze' olarak çağırdı. 

Daha sonra Guo Xuehua, geçmişte Xue Zijing ile ilgili çok şey hakkında kısaca konuştu. Dört Bayan, Xue Zijing'in yaptığı bazı şeyler hakkında gerçekten çok güldü. Lin Ruoxi, annesinin tüm hayatını yalnızlık içinde yaşamadığını öğrendi.

Guo Xuehua birçok etkinliğe katılma fırsatına sahipti ve yıllar boyunca pek çok yetimhane kurdu. Doğal olarak, sosyalleşme konusunda mükemmeldi. Bu nedenle, varlığı nedeniyle evde kahkaha sesleri sık sık duyulabilirdi.

Yang Chen bir şeylerin yanlış olduğunu hissetti. Annesi Lin Ruoxi'nin annesinin en iyi arkadaşı olduğu için, Xue Zijing bu kadar uzun yıllar öldükten sonra neden mezarını ziyaret etmiyor ve zaman zaman ona saygı göstermemişti? Dahası, evlendikten sonra ne kadar meşgul olursa olsun, Lin Ruoxi'nin annesiyle uzun yıllar buluşmaması için hiçbir neden yoktu.

Ancak, üşengeçliği bir kenara, kafasındaki bu sorular Yang Chen için ikincil meselelerdi.  Sadece bu kadınların yemek hazırlıklarını geçmiş hakkında konuşmak için bir zaman olarak görmesinden nefret ediyordu.

Yang Chen sabah ve tüm öğleden sonra haberlerini izledi. Bu devam ederse, sabah haberlerini yeniden izlemek zorunda kalacaktı.

"Hey, daha bitiremediniz mi? Çok açım!" Yang Chen sonunda artık kendini tutamadı.

Mutfaktaki Wang Ma dedi ki, "Genç Efendi, lütfen sabırlı olun. Yakında bitmiş olacak. Şimdi bulaşıkları çıkaracağız.”

Çok geçmeden, dört kadın kaseler ve çubuklarla birlikte mutfaktan birkaç yemek kabı taşıdı. Bir tabak haşlanmış balık koyduktan sonra kaşlarını çattı ve şöyle dedi, "Yang Chen, evdeki tek erkek sensin.  Yemek pişiremesen bile, tabakları taşımalarına yardım edebilirsin, değil mi? Neden tüm ev işlerini Wang Ma ve diğerlerinin yapmasına izin veriyorsun?”

Oğlunu en saf haliyle eğiten bir anne edası salonda yankılandı.  Hayatta çeşitli zorluklar yaşadıktan sonra akla yatkın bir insandı. Kalbi Yang Chen'e karşı suçluluk duygusuyla dolu olsa da annesi olarak sorumluluğunu yerine getirmek için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışacaktı. Aynı zamanda, Yang Chen'in her sözüne itaat etmenin doğru olduğunu düşünmüyordu.

Yang Chen'i klana almak için daha iyi bir karakter haline getirebileceğini umuyordu.

En azından, üç günden biraz daha uzun bir süre evde kalma deneyimi sayesinde birkaç sorunu tespit etmeyi başarmıştı.

Örneğin, ev, araba ve diğer her şey Lin Ruoxi'ye aitti. Doğal olarak, bu bir sonucu ortaya çıkıyordu; zavallı oğlu fakir bir adam mıydı?!

Dahası, Yang Chen ve Lin Ruoxi açıkça farklı odalarda kalıyorlardı. Gece aktiviteleri yapıp yapmadıklarını söyleyemese de bütün gün birbirlerine yapışacak bir çift olmadıklarını biliyordu. Bu yaşta ayrı odalarda mı uyuyorlardı? Guo Xuehua, aralarında bir şeylerin yanlış olduğunu düşündü.

Guo Xuehua, Lin Ruoxi'nin Yang Chen'in kaygısız tavrından memnun olmadığını kolayca söyleyebilirdi. Tembelliği, özensizliği, ara sıra edepsizliği ve saçma düşüncüleri kesinlikle Lin Ruoxi gibi bir kızın istediği nitelikler değildi. Bazen annesi olarak davranışını bile kabul edemedi.

Sonuç olarak, Lin Ruoxi harekete geçmeden önce, Guo Xuehua, Lin Ruoxi'nin önünde gerçekten gurur duyabilecek bir adam yapma umuduyla oğlunun kötü alışkanlıklarını düzeltmek zorunda olduğunu hissetti.

Ne yapması gerektiğini anlamasına rağmen bir kısmı da Yang Chen'i istemediği bir şeyi yapmaya zorlamak istemedi. Ebeveynler çocuklarına zarar getirecek ya da acı çektirecek bir şey yapmazlardı. Guo Xuehua, Yang Chen'in günün sonunda iyi bir hayat yaşamasını istedi.

Guo Xuehua'nın dersini dinledikten sonra, Yang Chen başının arkasını çizdi. Genelde ev işi yapmazdı. Bu eve taşındığından beri, Wang Ma her şeyi halletti, bu yüzden yardım etmesi gerektiğini hiç düşünmedi.

Guo Xuehua tarafından şikâyet edildikten sonra öfkelenmedi ancak kalbinde garip bir sıcaklık hissetti. Kızarırken, en sıcak iki tabağı dışarı taşımak için mutfağa koşarken gülümsedi.

Lin Ruoxi, Yang Chen'in Guo Xuehua'ya bu kadar itaatkâr davranmasını beklemiyordu. Bu, her zaman Yang Chen'e yardım etmesini istemek istediği bir şeydi ama Yang Chen'in onu dinleyeceğini hiç beklemiyordu. Bakışlarını Guo Xuehua'nın tarafına çevirdiğinde onun da kendi bakışlarıyla buluştuğunu gördü.  İki kadının bakışları bir araya geldi. Guo Xuehua Lin Ruoxi'ye göz kırptı.

Lin Ruoxi hızla başını indirdi. Ne düşündüğünü bildiği için utanıyordu. Bununla birlikte, dudaklarının köşelerinde asılı hafif bir gülümseme görülebilirdi.

------

Sefix: Guo Xuehua’nın gelmesiyle birlikte ev ortamımız renklenmiş gibi görünüyor. Bakalım Lin Ruoxi’nin dahi çoğu zaman umudunu kestiği Yang Chen, annesinin varlığı altında küçük değişimler yaşayacak mı? En azından bir süreliğine huzurlu günler göreceğiz diye düşünüyorum. Neme lazım, bazen fazla huzur kötülüğü misafir edebiliyor. Çok dillendirmemek lazım... Bu sırada ben de küçük bir Bozcaada turu yaparak enerjimi yeniledim. Heyecanla sonraki bölümleri çevirmeyi bekliyorum. Görüşmek üzere!