Çevirmen: Limon

Yang Chen kadının kapıdan bir anda çıkışına şükretti,  tam da ihtiyacı olduğunda imdadına yetişmişti. Onları nasıl arayıp da bulacağım diye düşünürken, sorunu ortadan kalkmış oldu.

Kadın kapıdan dışarı adımını attıktan sonra, kafası öne eğik asansöre doğru yürümeye başladı. Yang Chen kadına doğru yürürken rahat bir yüz ifadesi takındı.

‘’Hanfendi, bu işten ne çıkarınız var?’’

Güzel kadının adımları durma noktasına geldi, ve karşısında bir anda beliren adamı görmek için kafasını kaldırdı. Tedbirli bir şekilde sordu, ‘’Ne dediniz siz?’’

Yang Chen Yu Lei Uluslararası Şirketi’ne yeni girdiği için, kadın Yang Chen’i tanımadı.

‘’Bir şey ima etmedim Bayan, bundan bi çıkarınız olmasa bile sıkı çalışmalarınızın karşılığını almanız gerekir. Aldığınız o küçük komisyonu elinizden alacak değilim. Ancak, umarım benimle iş birliği yapar ve şu odanın kapısını çalmama yardımcı olursunuz.’’ Yang Chen parlak bir gülüş takındı.

Kadının gözleri kısıldı ve kısık bir sesle, ‘’Beni mi takip ettiniz? Polisi aramamdan korkmuyor musunuz?’’

‘’Polisi aramanızdan gerçekten korkmuyorum.’’ dedi Yang Chen rahatlıkla.

‘’Siz çılgınsınız!’’ Kadın Yang Chen’i daha fazla kaale almadı, ve endişeli bir şekilde gitmeye çalıştı.

Yang Chen’in kadının gitmesine izin vermeyeği aşikardı, kadının bir kolundan tutup güçlü bir şekilde kadını kendine doğru çekti. Fırsat bu fırsat, iki göğüsünün üstündeki elleriyle yumuşak pembe meme uçlarını çindirdi. 

‘’Hey!!’’

Kadın hem ürkmüş hem de sinirlenmişti, tek hissedebildiği sıradağlarının iki adet el ile kaplanmış olmasıydı, bu da onu küçük düşürüyordu! Bu adam çok kudretliydi, üstünden savamıyordu! Sanki çelikten yapılmaydı!

‘’Bırak gideyim! Yoksa bağıracağım, seni taciz etmekten dava edeceğim!’’ Kadın ciddiyetle son uyarısını yaptı.

Yang Chen çok fazla takmadı ve gülümsedi, meme uçlarını sıkan ellerine biraz daha kuvvet verdi ve bu da kadının hafifçe inlemesine sebep oldu.

‘’Dokusu hiç doğal değil...Göğüslerini büyüttürdün değil mi?’’ Yang Chen sinsice güldü ve, ‘’Bağırabilir veya beni dava da edebilirsin, ama bunu yapmadan önce üstündeki bütün kıyafetleri çıkartır ve seni asansöre atarım. Buradan da kimse geçmeyeceği için, kıyafetlerini çıkartma hızımı küçümsemek istemezsin. Sonra asansörü ilk kata geri indirir, seni lobiye doğru şutlarım. Lobi birinci katta ki kocaman bir alan, eminim orda çıplak vücudunu sergileyebileceğin bir sürü adam olacaktır.’’

‘’Bunlar olduktan sonra istersen polisi de arayabilirsin, rahatsızlık duymam bile. Sonuçta tek yaptığım kıyafetlerini çıkarmaktı, bunun için nezarethanede oturmam bile. Dava açmak istersen aç, bu da umrumda olmaz, bana bi sıkıntı çıkarmaz. Tabii ki,  bunları yapacağım için, yaparken de bir kaç fotoğraf veya video çekmeyi de ihmal etmem.... İnternete ifşa sitelerine yükleyip ismini, ‘’Ofis personelinin oteldeki çıplak şovu’’ koyarım. Güzel de bir isim, değil mi?’’

Kadının yüzü aniden soldu, işler bu adamın dediği gibi giderse, tazminat alsa bile, sosyal statüsünü tamamen kaybedecekti, ve bir daha toplum içine çıkmayı unutacaktı! Sinirlendi, ‘’Beni tehdit etmeye kalkma! Ne hakkında konuştuğunu bile bilmiyorum! Beni bırakmazsan, çığlık atacağım. Bana gerçekten birşey yapacak yüreğin olduğunu sanmıyorum!’’

*Yırtılma sesi*

Elbisesinin yırtılma sesini duydu, kadın eteğinin yarısının gittiğini görünce ağzı dili tutuldu, altında beyaz tangası ve parlak beyaz cildi açığa çıkıyordu!

Karanlık ve boğuk bir sesle Yang Chen tekrar sabırla dile getirdi, ‘’Benim sabrımı sınama, yoksa bir daha ki sefere üstündekileri yırtacağım.’’

‘’Sen....Ne istiyorsun söyle....’’ Kadın öyle korkmuştu ki elleriyle eteğinden açık kalan kısımları kapatmak istiyordu, fakat elleri Yang Chen’in sıkıca kavrayışı yüzünden hareket edemiyordu. Ağlamaklı sesle, yalvardı, ‘’Lütfen yapma, ben.....Ben sadece emirleri yerine getiriyorum...’’

Yang Chen soğukkanlılıkla gülümsedi ve, ‘’Bunların hiçbiri önceden iş birliği yapsaydın olmazdı, benim dediklerimi yap ve işler senin için daha fazla zorlaşmasın.’’

Odada, Liu Mingyu yumuşak yatağın üzerinde direnmeye çalışıyordu, elindeki minderlerle kendini zar zor ayakta tutuyordu, ve gözlerini açmakta zorlanıyordu. Bölüm Şefi Ma boxer ı hariç bütün kıyafetlerini çıkarmıştı ve Liu Mingyu uyanık kalmaya çalıştığı için dişlerini sıkıyordu.

Gözünü dört açsa da, bugün buluşması gereken müşterisiyle Şef Ma’nın gizlice dolap çevirip katakulliye getireceği  aklının ucundan bile geçmezdi.

Engellenmesi imkansız olan şey ise, kötü adamın suç ortağı olan o kadının, içinde uyku hapı olan bir şişe maden suyunu Liu Mingyu’ya vermesiydi!  

Liu Mingyu çok düz düşünmüştü. Sadece Şef Ma’ya karşı temkinli davransa yeter diye düşündü, fakat diğer taraftan başka bir hainin bir tuzak hazırlamış olduğunu düşünemedi.

Bu kısa, şişman ve kömür gibi göğüs kılları olan bu adamın bu rezil şeyleri ona yapmak istediği şeyleri düşününce, bunlar gerçekleşeceğine ölmeyi yeğlediğini hissetti. Liu Mingyu ne kadar güçlü biri olsa da, kendini ağlamaktan alıkoyamadı.

Bir anda Yang Chen’in yerini sorduğu aklına geldi. Aslında buna pek önem vermemişti, mesaja da gelişigüzel cevap vermişti. Fakat olaylar bu şekilde gelişince, kulağa ne kadar abes ve ütopik gelse de, Liu Mingyu daha yeni tanıdığı bu adamın ortaya birden bire süperkahraman gibi çıkmasını istemişti.

Şef Ma’nın o küçük gözleri açgözlülük, şevhet ve biraz da delilik ile dolmuştu. Mükemmel vücut hatlarıyla sekreter eteği giyen olgun güzelliğe bakarak pislik planları başarıya ulaşmışçasına alçakça dudaklarını büzdü.

‘’Liu Mingyu, ah Liu Mingyu, bakire taklidi yaparak seninle başa çıkamayacağımı mı sandın!? Benim, yaşlı kurt Ma’nın hayatında elinde oyuncak edemediği kadın yoktur! Bugünden keyif almaya bak, gelirken yanıma kamera bile aldım. Kıyafetlerini üstünden çıkarıp bir kaç farklı pozisyonda güzel fotoğraflar yakaladıktan sonra, koleksiyonuma ekleyeceğim.....’’ Şef Ma ileri doğru yürüdü, uyuşmuş Liu Mingyu’ya bakıp sinsice gülümsedi ve, ‘’Uyandığında, sana içlerinden beğenmen için göstereceğim, ve bana hizmet edip etmemeyi düşünmen için zaman vereceğim....’’

Liu Mingyu’nun gözlerinde hüzün ve acı vardı, sonunda ilacın verdiği uykuya dayanamadı. Yatağa uzandı, biraz mırıldandı ve tamamen bilincini kaybetti.

Şef Ma ona şevhetle baktı, tam üzerine atılacak ve üzerindeki kıyafetleri yırtıp atacakken, kapı çaldı.

Şef Ma büyük bir tedirginlikle kaşlarını çattı, ellerini geri çekti, kapıya doğru yürüdü ve kapı deliğinden baktı. Yardakçısı olan kadının tanıdık yüzünü gördü ve gevşedi.

Odanın kapısı aralandı, Şef Ma şeytanca gülümsedi ve, ‘’Ne oldu? Küçük yaramaz tilki, kıskandın mı? Gitmeden önce seninle mil ilgilenme mi istiyorsun?’’

Kadın kaskatı gülümsedi ve sanki ağzı tıkalıymış gibi tek kelime dahi etmedi. Fakat ağır ağır, kenardan birisi yaklaştı.

‘’Sen.....!?’’ Şef Ma’nın suratı kaskatı kesilmişti, daha önce şirketin koridorunda onu rezil edip planlarını alt üst eden bu adamı direk tanıdı.

Neden durduk yere buraya geldi!? Bunun üzerinde kafa yorarken Şef Ma çabucak tepkisini verdi ve kapıyı kapatmak için hızlıca teşebbüste bulundu.

*Bam!*

Yang Chen’in yumruğunu şiddetle kapıya vurarak Şef Ma’nın şişko vücudunun kıçüstü yere serilmesini sağladı.

‘’Hiç misafirperver değilsin, Şef Ma.’’

Yang Chen artistçe gülümsedi, o güzel hatunu da odaya sürükledi ve kapıyı kapattı.

(ÇN: Keyifli okumalar. Bir daha ki bölüme mevzular patlıyacak gibi, Limon is out.)